SETA’dan ”Avrupa’nın Türk Dış Politika Algısı” Raporu

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA) ''Avrupa'nın Türk Dış Politika Algısı'' başlıklı raporuna göre, Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda Avrupa Birliği'nin en önemli dış politika ortağı olma ihtimali son derece yüksek. Türkiye'nin Ortadoğu'ya yönelik ilgisi ise AB ile ilişkiler açısından engel olarak görülmüyor. - 150512 ha arol
,

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) ”Avrupa’nın Türk Dış Politika Algısı” başlıklı raporuna göre, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda Avrupa Birliği’nin en önemli dış politika ortağı olma ihtimali son derece yüksek. Türkiye’nin Ortadoğu’ya yönelik ilgisi ise AB ile ilişkiler açısından engel olarak görülmüyor.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA) ''Avrupa'nın Türk Dış Politika Algısı'' başlıklı raporuna göre, Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda Avrupa Birliği'nin en önemli dış politika ortağı olma ihtimali son derece yüksek. Türkiye'nin Ortadoğu'ya yönelik ilgisi ise AB ile ilişkiler açısından engel olarak görülmüyor. - 150512 ha arol

SETA tarafından hazırlanan rapor, Avrupa’daki bürokratlar, siyasetçiler, önde gelen uzmanlar, Türkiye’yi takip eden akademisyenler ve gazetecilerle yapılan mülakata dayanıyor. Raporda, Avrupa’da Türk dış politikasına bakışın genel anlamda olumlu olduğu belirtiliyor.

Rapora göre, Türkiye’nin mevcut istikrarını sürdürmesi durumunda dış politikada etkinliğinin artacağına dikkati çeken Avrupalı uzmanlar, Avrupa’nın dış politikada giderek azalan etkisinin böyle bir ortamda Türkiye ile geliştirdiği yapıcı ve barışçıl ilişkiler sayesinde düzelebileceği görüşünde.

Avrupalı uzmanlar, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda Avrupa’nın en önemli dış politika ortağı olma ihtimalinin son derece yüksek olduğunu ve bu potansiyelin Avrupalı kanaat önderlerinin göz ardı edemeyeceği bir gerçek olduğunu düşünüyor.

     -Avrupa, Türkiye’nin rolünden memnun-

Avrupalı entelektüeller, Ortadoğu ile Türkiye’nin geliştirdiği ilişkileri bir engel olarak görmüyor. Aksine, Türkiye’nin güçlü dış politikasının Avrupa’nın küresel duruşuna katkıda bulunacağını, ayrıca bu sürecin her iki tarafı da dış politika, enerji ve güvenlik konularında işbirliği yapmak zorunda bıraktığını düşünüyor. Türkiye’nin özellikle Balkanlar’da izlediği dış politikanın yeni Osmanlıcılık olarak tanımlanması ise yersiz bulunuyor.

Avrupa, Türkiye’nin bölgesindeki yapıcı rolünden, özellikle de yumuşak gücünden memnun. Katılımcıların çoğu, Türkiye’nin birçok bölgede artan varlığının, vizyonu yetersiz olan AB için çok önemli olduğuna inanıyor. Fakat Avrupa’nın Türk dış politikası algısı içinde soru işaretleri de var. Bu soru işaretleri, Türkiye’nin dış politikada yoğun faaliyet göstermesinden veya bağımsız hareket etmesinden değil, bağımsızlığını ifade biçimi ve aktivizmde kullandığı dilden kaynaklanıyor. Türkiye’nin son dönemde Batı’nın parametrelerinden uzaklaşarak Doğu odaklı, bağımsız ve aktif bir dış politika yürüttüğü düşünülüyor.

Okumaya devam et  Türkiye-AB İlişkilerinde Değişim

Bu arada, Avrupalı entelektüellerin çoğu AK Parti döneminde dış politikanın ”İslamlaştığı” yargısına katılmıyor. Dinin, AK Parti’nin bakış açısını etkilediği, ancak bunun sadece Türkiye’ye has olmadığı ve daha önemlisi parti ideolojisinin sadece İslam’a indirgenemeyeceği görüşü hakim.

     -Karar vericilere göre Türkiye potansiyel rakip-

Rapora göre Avrupalı akademisyenler, Türkiye’nin ekseninin kaydığı yönünde herhangi bir endişe duymuyor; Türkiye’nin hala Batı ittifakının sadık bir üyesi olduğunu düşünüyor. Fakat Avrupalı karar vericiler potansiyel bir rakip olarak görülen Türkiye’nin, dış politikada kendine güvenli bu çizgisine temkinli yaklaşıyor.

Avrupalı uzmanlara göre, Türkiye’nin bölgede üstleneceği rol Avrupalılar tarafından net olarak öngörülemiyor. Türkiye’nin Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslar gibi Batılı olmayan platformlarda seslendirdiği Batı eleştirisi, Türkiye’nin bir ortak değil, rakip güç olarak algılanmasına da yol açabiliyor.

     -Mavi Marmara sonrası oluşan sempati-

İsrail ile ilişkiler Avrupa’nın Türk dış politikasına yönelik endişe duyduğu bir diğer konu olarak ön plana çıkıyor. Bununla birlikte, Avrupalı uzmanlara göre Türkiye-İsrail ilişkilerinin Türkiye-AB ilişkilerine ciddi bir etkisi olmadı, hatta Mavi Marmara saldırısı sonrasında Avrupa’da Türkiye’ye yönelik bir sempati oluştu. Avrupa’daki geniş Filistin yanlısı kamuoyu ve İsrail’in bölge siyasetinin yarattığı hoşnutsuzluk ve hayal kırıklığı da Avrupalıların Türkiye-İsrail ilişkilerine yönelik algısını Türkiye lehine etkiliyor.

     -AK Parti tecrübesi bir örnek

Avrupalılar, Türkiye’nin Ortadoğu için bir model olduğunu düşünmüyor. Raporda bu konuyla ilgili şu ifadelere yer veriliyor:

”Türkiye’nin bölgede demokratik değişim arayışında olan ülkeler için siyasi bir modelden ziyade demokrasi ve İslamı harmanlayan modeliyle bir ilham kaynağı olacağı kanaati hakimdir. Türkiye’nin ‘model’ kavramını kullanmada temkinli tavrı ise son derece yerinde ve akıllıca bulunmaktadır. Avrupalı uzmanlara göre, eğer Türkiye’ye ilişkin bir modelden bahsedilecekse bu ancak AK Parti’nin kendi modeli olabilir. Bu anlamda AK Parti tecrübesi, Arap dünyasındaki geniş tabanlı ve güçlü İslami hareketlere, siyasi platformlarda bir araya gelerek demokratik kanallar vasıtasıyla kendilerini ifade etmeleri konusunda bir örnek sunmaktadır.”

Okumaya devam et  Avrupa Parlamentosu Türkiye Raporu

     -En tartışmalı konu Türkiye-İran ilişkileri-

Türkiye-İran ilişkileri, Türkiye’nin Ortadoğu politikasına bakıştaki en tartışmalı konu olarak görülüyor. Türkiye’nin İran politikasını yumuşak bulan Avrupalı uzmanlar, söz konusu politikanın İran’a fayda sağladığını düşünüyor. Türkiye’nin ”öngörülemeyen müttefik” imajının, özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde İran’a karşı alınan yaptırım kararını veto etmesiyle kendini gösterdiği savunuluyor.

AA


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir