“Tayyip Bey Allah’a inanır ama güvenmez”

Ne mi demek istiyoruz? - inanir ama guvenmez
,
Ne mi demek istiyoruz? - inanir ama guvenmezBaşbakan Erdoğan’ın dünyaca ünlü yazar Paul Auster’e verdiği yanıt ve “dindar nesil yetiştireceğiz” açıklaması tartışılmaya devam ediyor. Yandaş medyayı saymazsak, hemen hemen tüm köşe yazarları Başbakan’ın bu açıklamalarını sert bir şekilde eleştiriyor. “AKP’nin beklenen reformları yapmadığı”, “Türkiye’nin dünyada itibar kaybettiği” minvalinde yazılar kaleme alınıyor.Aslına bakılırsa; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’da değişen bir şey yok. Birbiriyle çelişen açıklamalarının politik manevralar ve pragmatizm olduğunu bilirsek; Erdoğan’ın “dün neyse bugün de o” olduğunu kavrayabiliriz.

Ne mi demek istiyoruz?

SIZINTI’DAKİ KRİPTOLAR

Tutuklu gazeteciler Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun yazdığı “Sızıntı/Wikileaks’te Ünlü Türkler” kitabında; Başbakan Erdoğan’ın kişiliğiyle ilgili çarpıcı bir kripto var.

ABD Büyükelçisi Eric Edelman imzalı, 30 Aralık 2004 tarihli kriptoda; Erdoğan’ın ve AKP’nin reformlar gerçekleştirmesini olumsuz etkileyen bazı faktörlerin varlığından bahsediliyor. Bu faktörlere örnek olarak da, Başbakan’ın karakteri veriliyor:

“(…) Parti içinde, Erdoğan’ın güce duyduğu açlık, sert bir otoriter yönetim uygulaması ve diğerlerine karşı derin bir güvensizlik olarak kendini göstermektedir. Erdoğan ve Emine Hanım’a yakın bir eski danışman, “Tayyip Bey Allah’a inanır ama güvenmez” demiştir. Etrafını dalkavuk danışmanlardan oluşan adeta demir bir halka ile çevreleyen Erdoğan bu yolla kendisini dış dünyadan yalıttığı için sağlıklı bilgi alamıyor. (…)”

SÜNNİ ÖNYARGILARI VAR

Ortada bir vizyon eksikliği olduğunun iddia edildiği kriptodaki şu tespitler çok çarpıcı:

“(…) Erdoğan saplıksız istihbaratlara ve basından yer alan dezenformasyonlara itibar etmektedir. Dar dünya görüşü ve cemaat geçmişinden gelen temkinli yaklaşımı nedeniyle halkla ilişkiler sorumluluklarını tam olarak yerine getiremiyor. Erdoğan (ve Gül başta olmak etrafındaki herkes) hem içte, hem de dışta uyumlu ve sağlıklı politikalar izlenmesini engelleyen Sünni önyargılara ve duygusal tepkilere sahiptir (…)”

Okumaya devam et  Bir ‘Açılım’ hikayesinin özeti

KOMPLO TEORİLERİNE GÜVENİYOR

Peki Başbakan Erdoğan’ın okumayla arası nasıldır? Politika hayatına yön verirken hangi verilerden ve kimlerden faydalanır? İşte ABD Büyükelçiliği’nin kriptosunda bu sorulara da yanıt buluyoruz:

“(…) Temas içinde olduğumuz bir çok kişiden aldığımız bilgilere göre, Erdoğan az okuyor, İslami eğilimi ağır basan yayın organlarını takip ediyor. Partiye yakın diğer kaynaklardan alınan bilgiye göre Erdoğan Dışişleri Bakanlığı’ndan gelen analizlerden faydalanmayı reddediyor. Bununla beraber ordu ve Milli İstihbarat Teşkilatı da ellerindeki bilgileri başbakanla paylaşmamaktadır. Erdoğan dünyaya hiçbir zaman gerçekçi bir bakış açısıyla bakmadı ancak Erbakan Hoca’nın liderliğini yaptığı Saadet Partisi tarafından İslami cenahta saf dışı bırakılacağı korkusu onun için önemli bir dönüm noktası olmuştur. Erdoğan karizmasına, içgüdülerine, internette yayımlanan komplo teorilerine ve yeni-Osmanlıcı fantezilerin içinde kendini kaybeden danışmanlarının verdiği süzme bilgilere güveniyor. Örneğin, islamcı dış politika danışmanı ve Gül’ün yakın adamı Ahmet Davutoğlu gibi. (…)”

İşte böyle…

Bunları biz demiyoruz.

Bu bilgiler 2004 yılında Washington’a gönderilen kriptoda yazılı.

Şimdi daha iyi anlıyor muyuz; Başbakan Erdoğan’ın neden böyle açıklamalar yaptığını ?

Odatv.com


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir