Vladimir Putin’e göre ABD Dışişleri Bakanlığı Duma seçimlerinin adil ve dürüst olmadığı savıyla bazı Rus muhalif kesimlerini etkin protesto gösterilerine sevketmiştir.
Putin,”Özellikle seçim süreçlerine yabancı fonların akması kabul edilemez.Biz dev bir nükleer gücüz.Böyle de kalmaya devam edeceğiz. Bizi sallamaya çalışıyorlar ki, bize bu dünyanın ağasının kimin olduğunu hatırlatmaya ve ellerinde bir kontrol mekanizması olduğunu göstermeye çalışıyorlar”diyor.
Ertesi gün Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jay Carney, tesbit edilen ABD Dışişleri Bakanlığı’na ait kimi harcama kalemleriyle Rusya’da seçim sürecinin desteklendiğini kabul ediyor!
*
ABD neden olduğu 2008 küresel krizi ardından borçlarının ağır yükü altındadır.
Ekonomik krizlerinin önüne geçmek üzere mütemadiyen ileri sürdüğü askeri sanayisiyle diğer sektörlerini ivmeleyen -bu suretle,rezerv döviz doları güçlendiren,ülkelerin güçlü doları satın almasıyla finansal sistemini ve ekonomisini etkili kılan yolun sonunda bulunuyor!
Rusya Başbakanı Putin,”ABD imkanları ötesinde kredi ile yaşayan bir ülkedir.Borcunun bir kısmını dünya ekonomisinde dinlendiriyor ve doların monopol durumunu kullanarak,dünya ekonomisinde asalak gibi yaşıyor” ifadesiyle rahatsızlık bildiriyor.
ABD’nin küresel nufuzu derinden yaralıdır -işte,Rusya tarihi hegemon siyasetini yeniden gündeme getiriyor!
*
Soğuk Savaş ardından küresel serbest pazarda iki dev nükleer güc arasında rekabet giderek ısınıyor.
Hatırlayınız, ABD’nin 22 Mayıs 2010’da tarihte ilk kez bir küresel liderlik deklarasyonu olan,”Amerika’lıların güvenliklerinin; askeri kapasite,erişim olanakları,üstün kaynakları,diplomasi,ekonomik kalkınma ve etki sağlamaya yönelik gücüyle noksanlıkları olan uluslararası sisteme rağmen küresel işbirliği sayesinde yaratılacak barışcıl ve istikrarlı dünya ile sağlanacağı,barışçıl ve istikrarlı dünya için farklı coğrafyaların sorunlarının sadece askeri değil yeniden yapılanma,yetki devri gibi insan odaklı yöntemlerle çözüleceği” iddiasında Ulusal Strateji Belgesine,
Rusya Federasyonunun yanıtı Askeri Doktrininde,”Tek egemenliğin,tek efendinin olduğu bir dünyanın onu elinde bulunduranlar içinde ölümcül olduğu,tek kutuplu dünyanın kabul edilemezliği yanısıra modern uygarlık için ahlâkî bir temel olmadığı” ana fikridir.
*
Ardından yine 2010’da,NATO Lizbon’da karar altına aldığı Strateji Belgesinde eski hasmı Rusya’yı stratejik ortak olarak anıyor,Avrupa bölgesinin küresel tehditlere karşı korunmasında Füze Savunma Sistemine katılımını istiyordu.
Ne ki Rusya, ABD ve NATO ile yeterli deneyim geliştirdiğini ve belirli bölgede hava savunma sistemi oluşturmak üzere ancak tarafların kendi sistemlerini koruması ve veri değişimine dayalı hukuki bir işbirliğinin kurulması kaydıyla ortaklaşabileceği savının arkasındadır.
ABD/NATO ise Rusya ile düşman değil stratejik ortaklığı kurmaya çalışan partnerler olduğu- o yüzden, füze savunma sisteminin Rusya’ya karşı kurulmamasına ilişkin hukuki garantilerin verilmesinin anlamsızlığı tavrını tutuyor.
Bu nedenle,güc dengesini sarsabilme niteliğiyle Füze Savunma Sistemi iki dev nükleer gücün rekabetini ısıtan en önemli konuyu oluşturuyor.
*
Rusya ile ABD/NATO arasındaki Füze Savunma Sistemi anlaşmazlığının arkasında;Rusya’nın Doğu Avrupa, Karadeniz Havzası ve Kafkaslar’a odaklı Avrasyacı dış politika stratejisi gereği eski SCCB topraklarına atfettiği önem bulunuyor-o nedenle,bu topraklarda kendi aleyhinde siyasal ve askeri dönüşümlerin yaşanmasını asla istemiyor.
Bu tarz gelişmelerin -şimdiki,uygun konjonktürde kendisinin arzuladığı çok kutuplu bir uluslararası sistem yapılanmasına engel olacağı düşüncesindedir.
Çünkü ABD enerji kaynaklarında söz sahibi olmak ve zararlarını tazmin etmek üzere Büyük Ortadoğu Projesinde Arap Baharı yürüye-dursun, Güney Kafkasya ve Hazar’ın güneyinden Orta Asya’ya işlemeyi teminen mütemadiyen yeni kurgular geliştiriyor!
*
Rusya, ABD/NATO’nun Malatya’ya konuşlandıracağı Füze Savunma Sistemi Radarına karşılık Avrupa’nın ortasında Kaliningrad’da Atlantik Okyanusu’nun önemli bir bölümünü ve tüm Avrupa’yı izleyecek 6 bin km. menzilli ve 500 hedefi aynı anda izleme kapasitesine sahip Voronej radar istasyonunun devreye sokulduğunu açıklıyor.
Üstelik Rusya’nın Kaliningrad’ta faaliyete geçirdiğinin bir benzeri 2009 dan bu yana Karadeniz’in kuzeyinde Krasnodor’da aktiftir ve Türkiye,Ortadoğu ve Afrika gibi büyük bir alanı da tarıyor.
ABD ise askerlerinin Afganistan’dan geri çekileceği 2014’ten sonrası için Tacikistan ve Özbekistan’a askeri üs’se çevrilmesi muhtemel askeri eğitim merkezleri kurmayı teklifle OrtaAsya’ya yerleşmeyi planlıyor -ki, bu gelişme Çin, Hindistan,Pakistan,İran’a da somut bir tehlike oluşturuyor.
*
Öte yanda Rusya Suriye’ye verdiği diplomatik ve askeri destekte,-işte,Akdeniz’de ABD George Bush uçak gemisi refakatinde savaş gemileri yanında Amiral Kuznetsov uçak gemisi ve savaş gemileriyle bayrağını da gösteriyor.
*
Rusya’da Duma seçimlerinin ardından genç nesil ve kentlerde yeni oluşmaya başlayan orta sınıf siyasi yapıdan hoşnutsuzdur ve siyasi sistemi eleştiriyor.
Moskova ve St. Petersburg gibi büyük kentlerin yanı sıra küçük Rus kentlerinde de protestolarını yükseltiyorlar…
Rusya rejiminin çok güçlü olması nedeniyle kimse bir Rus Baharı beklemiyor -rağmen, yine de alttan alta ve bilhassa internet sosyal ağları üzerinden bir umud parlatılıyor;gösteriler devam eder ve diğer kentlere de yayılırsa devlet birimlerinin gücünün ve olayların gidişatını tayin edebilme etkisinin sanıldığı kadar büyük olmadığı anlaşılır,deniyor!
Bir yanıt yazın