Avrupa sermayesi Türkiye’ye mi kaçıyor?

Türkiye Ekonomi Bakanlığı’nın en son açıkladığı uluslararası doğrudan yatırım verilerine göre, Türkiye’ye yılın ilk 9 ayında gelen doğrudan yabancı yatırım miktarı 10,9 milyar doları buldu. Bu rakam 2011'de gerçekleşen doğrudan yabancı yatırım miktarının bir önceki yılın aynı dönemine göre ikiye katlandığını ortaya koyuyor. Bunun yanında 2011’in ilk 9 ayında bu seviyelerde gerçekleştiği belirtilen doğrudan yabancı yatırım miktarının, 2010 yılının tamamında görülen yatırım girişinden yaklaşık 2 milyar dolar daha fazla olduğu da görülüyor. Ekonomi Bakanlığı’nın kamuoyuna sunduğu bu veri setinde bulunan ilgi çekici rakamlardan bir tanesi de ülkeye gelen doğrudan yabancı yatırım tutarı içerisinde Avrupa sermayesinin payı üzerine. Buna göre 2011 Ocak-Eylül dönemindeki doğrudan yabancı yatırımın yüzde 87’si Avrupa’dan geldi. Doğrudan yabancı yatırım konusunda aslan payı 2,1 milyar dolar ile İspanya’ya ait. Euro Bölgesi’nde ciddi bir durgunluk söz konusuyken, ortaya konan bu veriler Avrupa sermayesinin Türkiye’ye yönelip yönelmediği konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor. Avrupa ve Türkiye ekonomisini takip eden gözlemcilerin bu konuda farklı yorumları bulunuyor. - ser
,

Ekonomi Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’ye 2011’in ilk 9 ayında gelen doğrudan yabancı yatırımlarının yüzde 87’si Avrupa kaynaklı. Rakamlar Avrupa sermayesinin Türkiye’ye kaçtığının göstergesi olabilir mi?

Türkiye Ekonomi Bakanlığı’nın en son açıkladığı uluslararası doğrudan yatırım verilerine göre, Türkiye’ye yılın ilk 9 ayında gelen doğrudan yabancı yatırım miktarı 10,9 milyar doları buldu. Bu rakam 2011'de gerçekleşen doğrudan yabancı yatırım miktarının bir önceki yılın aynı dönemine göre ikiye katlandığını ortaya koyuyor. Bunun yanında 2011’in ilk 9 ayında bu seviyelerde gerçekleştiği belirtilen doğrudan yabancı yatırım miktarının, 2010 yılının tamamında görülen yatırım girişinden yaklaşık 2 milyar dolar daha fazla olduğu da görülüyor. Ekonomi Bakanlığı’nın kamuoyuna sunduğu bu veri setinde bulunan ilgi çekici rakamlardan bir tanesi de ülkeye gelen doğrudan yabancı yatırım tutarı içerisinde Avrupa sermayesinin payı üzerine. Buna göre 2011 Ocak-Eylül dönemindeki doğrudan yabancı yatırımın yüzde 87’si Avrupa’dan geldi. Doğrudan yabancı yatırım konusunda aslan payı 2,1 milyar dolar ile İspanya’ya ait. Euro Bölgesi’nde ciddi bir durgunluk söz konusuyken, ortaya konan bu veriler Avrupa sermayesinin Türkiye’ye yönelip yönelmediği konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor. Avrupa ve Türkiye ekonomisini takip eden gözlemcilerin bu konuda farklı yorumları bulunuyor. - serTürkiye Ekonomi Bakanlığı’nın en son açıkladığı uluslararası doğrudan yatırım verilerine göre, Türkiye’ye yılın ilk 9 ayında gelen doğrudan yabancı yatırım miktarı 10,9 milyar doları buldu. Bu rakam 2011’de gerçekleşen doğrudan yabancı yatırım miktarının bir önceki yılın aynı dönemine göre ikiye katlandığını ortaya koyuyor. Bunun yanında 2011’in ilk 9 ayında bu seviyelerde gerçekleştiği belirtilen doğrudan yabancı yatırım miktarının, 2010 yılının tamamında görülen yatırım girişinden yaklaşık 2 milyar dolar daha fazla olduğu da görülüyor. Ekonomi Bakanlığı’nın kamuoyuna sunduğu bu veri setinde bulunan ilgi çekici rakamlardan bir tanesi de ülkeye gelen doğrudan yabancı yatırım tutarı içerisinde Avrupa sermayesinin payı üzerine. Buna göre 2011 Ocak-Eylül dönemindeki doğrudan yabancı yatırımın yüzde 87’si Avrupa’dan geldi. Doğrudan yabancı yatırım konusunda aslan payı 2,1 milyar dolar ile İspanya’ya ait. Euro Bölgesi’nde ciddi bir durgunluk söz konusuyken, ortaya konan bu veriler Avrupa sermayesinin Türkiye’ye yönelip yönelmediği konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor. Avrupa ve Türkiye ekonomisini takip eden gözlemcilerin bu konuda farklı yorumları bulunuyor.

“Bu verilere dikkatle yaklaşmalı”

Hürriyet gazetesi ekonomi yazarı Ege Cansen, Türkiye’ye ilişkin uluslararası doğrudan yatırım rakamlarına bakarken kimi noktalara dikkat etmek gerektiğini söylüyor. Cansen, “Verilen rakamlar bence ortadaki manzara ile pek uyuşmuyor. Bu rakamların hesaplanmasıyla ilgili bazı çekinceler söz konusu. Örneğin Türkiye’de yapılan bir varlık satışının o yıla denk gelen taksitleri de hesabın içerisine dahil ediliyor. Başka bir soru, Türkiye’de bir varlığa sahip olan yabancı yatırımcının o varlığını başka bir yabancıya satması da bu rakamların içine dahil ediliyor mu?” ifadelerini kullanıyor. Bu kapsamda Ege Cansen, Türkiye’ye geldiği belirtilen Avrupa sermayesi ilgili de bazı noktalara dikkat çekiyor: “Hollanda’nın birçok ülke ile ikili vergi imtiyazı anlaşması var. Hollanda’da bu imtiyazlardan yararlanmak isteyen farklı ülkelerden birçok şirket bulunuyor. Dolayısıyla bir Avrupa ülkesi olan Hollanda’dan geldiği belirtilen sermaye, Hollanda’da bulunan bir Orta Asya ya da Körfez ülkesi şirketinden de geliyor olabilir.”

“Sermaye belirsizlikten kaçıyor”

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Cemil Ertem ise Türkiye’ye 2011’in ilk üç çeyreğinde gelen bu doğrudan yabancı yatırım rakamının Türkiye’nin potansiyelinin gerisinde olduğunu söylüyor. Ertem söz konusu rakamları şöyle yorumluyor: “Krizden çıkış döneminde yükselen bölgeler arasında Doğu Avrupa ile birlikte Türkiye de yer alıyor. Ancak Avrupa’da şu dönemde yaşanan belirsizlikler Avrupa sermayesini belirsizliklerin olmadığı Türkiye’ye yönlendiriyor. Türkiye’de anayasa ve Kürt sorunuyla ilgili yaşananlar bu sermaye girişinin bu seviyelerde kalmasına neden oldu. Bunun yanında dönem başkanlığı nedeniyle Kıbrıs sorunu da belli etkiler yaratıyor. Aslında bu rakamın 3-4 katı büyüklükte bir sermaye girebilirdi. Gelecek dönemde ben bu rakamların daha da artacağına inanıyorum.”

“Türkiye’ye çok büyük yatırım gelmiyor”

Ekonomist Mustafa Sönmez de Türkiye’ye giren yabancı yatırımın nisbi olarak büyük miktarlarda olmadığını söylüyor. Sönmez, “Türkiye’de cari açığın finansmanında doğrudan yabancı yatırımlardan ziyade portföy yatırımı ya da başka deyişle sıcak para kullanılıyor. Doğrudan yabancı yatırım denen sermaye girişleri de yeni yatırımdan (green) ziyade mevcut varlıkların satın alınması suretiyle oluşuyor. Bu kapsamda oluşan rakamların etkisini anlamak için ödemeler dengesini takip etmek gerekiyor. Zira, ülkeye giren ve çıkan döviz miktarı daha önemli bir veri” açıklamalarını yapıyor. Sönmez, Avrupa’dan geldiği ifade edilen sermaye girişleri için de şunları söylüyor: “Avrupa’dan Türkiye’ye bir sermaye kaçışı söz konusu değil. Zaten uzun süreden beri daha çok sıcak para olarak Avrupa’dan sermaye geliyordu. Özellikle Avrupalı emeklilik fonları Türkiye’de gayet aktif. Dolayısıyla bu olgunun yeni bir gelişme olduğunu söylemek doğru olmaz.”

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Selçuk Oktay / İstanbul

Editör: A. Günaltay

ileAvrupa sermayesi Türkiye’ye mi kaçıyor? | Ekonomi | Deutsche Welle | 07.12.2011.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir