AZERBAYCAN VE BİLAL ŞİMŞİR

“AZERBAYCAN” VE BİLAL ŞİMŞİR - az.7

 

“AZERBAYCAN” VE BİLAL ŞİMŞİR

Hüseyin MÜMTAZ

Bilal Şimşir bir büyük yazar.. Asıl mesleği diplomasi de, diplomatlığı vatan-millet
gözlüğü ile ve gönülden  yapanlardan..

Millî hafıza bekçisi.. Milletin, geçmişini unutmasını engelliyor.. Tabii okumasını ve
algılayıp, anlamasını bilenler için..

Kaynağa ihtiyacım olduğunda google’dan önce ilk el attığım, kitaplığımdaki onun rafı.. Malta Sürgünleri, Bulgaristan Türkleri, Osmanlı Ermenileri, İngiliz Belgeleri ile Sakarya’dan İzmir’e (1921-1922), Şehit Diplomatlarımız; AB, AKP ve Kıbrıs ; Türk-Irak İlişkilerinde Türkmenler; Ermeni Meselesi; Kürtçülük I ve II; Türk Yahudiler..

Tabii hepsini sığdırmam mümkün değil, boyunca kitapları olduğunu bir fotoğrafta
görmüştüm.

“Azerbaycan” kitabı çıkınca da heyecanla aldım.

El attığı her konuda olduğu gibi Azerbaycan’ın gelmişini, geçmişini ve geleceğini kolayca ulaşılabilecek bir şekilde 766 sayfada topalmış. (BİLGİ Yay. Nisan 2011)

“Azeri Türklerin bugün oturdukları yerler, eskiden beri Türk halkının yaşadığı yerlerdi. Selçuklulardan sonra bu topraklar elden ele geçmiş,
çeşitli hükümdar sülaleleri elinde kalmıştır. Fakat birbirini izleyen bu
sülaleler de çoğunlukla Türk idi; büyükleri yıkıldıktan sonra yerlerini küçük de olsalar yine birer Türk hanlığına terk etmişlerdir. Bunlardan Azerbaycan Atabeyleri namıyla bağımsızlık ilan eden Şemsettin Sülalesi 80 sene hüküm sürmüştür. Bu bağımsızlık 541 senesinde Gence’de ilan olunmuştur”.
(S.21)

26 Ağustos 1071 Malazgirt’e daha tam 530 sene vardır.

“Topçubaşı, yüzyıllık Rus sömürgeciliğinin Azerbaycan’ın maneviyatına verdiği zararları anlatmış, Azerbaycan’daki din görevlilerinin Rus yöneticilerinin elinde birer alet olduklarını söylemiştir. Müslüman
düşmanlarının Sünni-Şii husumetini uzun yıllar ustalıkla kullandıklarını ve şimdi artık Azerbaycan’da böyle zararlı fikirlerin ortadan kalktığını
bildirmiştir.”
(S.44)

“Resulzade’nin ve diğer bazı milletvekillerinin itirazlarına rağmen Azerbaycan Parlamentosu o toplantısında, gece saat 23.00’te hakimiyeti
çarpışmadan Bolşeviklere devretme hakkında karar aldı. Hükümet, çalışmalarına son verdi.
Resulzade, -Yazıklar olsun- diyor, -biz daha yeni serpilmiş iktidarımızla ‘Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez’ düşüncesine ettiğimiz aferinleri unuttuk, canımız ve malımız korkusuna bu istiklâl bayrağını kırmızı bir beze değiştik-.

28 Nisan 1920 günü Azerbaycan Komünist Partisi iktidarı ele geçirdi.” (S.53)

“9 Kasım 1991 Cumartesi günü öğleden sonra Dışişleri Bakanı Safa
Giray’ın makam odasında toplanmıştık… Türkiye’nin, Azerbaycan’ın bağımsızlığını tanıdığına ilişkin resmi açıklama metnini kaleme alıyorduk. Tam o dakikada, Amerikan Maslahatgüzarı Richard C.Barkley’den Müsteşar Sanberk’e bir mektup getirdiler. Elden gönderilmiş. Müsteşar, mektubu yanımızda açıp Bakana sundu ve
bizlere de okudu. Mr. Barkley, Hükümetinden aldığı talimata dayanarak,
Azerbaycan’ın tanınmasının ertelenmesini istiyordu. Konunun önce NATO’da ve Ankara’da görüşülmesini istiyordu. Hayret! ABD son dakikada bile girişimde bulunuyor, ‘Azerbaycan’ı tanımayın’ diyordu”.
(S.735)

Bence en dikkate değer bölümü en sona sakladım..

“Bakü’nün işgali dolayısı ile Türkiye, Misak-ı Milli sınırları dışında
da Türkler bulunduğunu hatırlamış oldu.  Bu sırada dahi, -aman uzak duralım, ırkçılık, Turancılık yapmayalım- diyebilen kimi aymazlar görüldü.

Attila ilhan patladı;

‘Hadi oradan salak! Bu ne ırkçılıktır, ne de Turancılık!

İnsanlıktır, insanlık!’.” (S.16)

Bu satırların yazarı da, Türkiye’de ortalama kamuoyunun Kıbrıs’ta Türkler olduğunun farkına 1974’de vardığına tanıklık etmişti.

Okuyun..

İbret alacaksınız, vahlanacaksınız, dizlerinizi döveceksiniz..

11 Temmuz 2011

57’NCİ ALAY HER YERDE

HEPİMİZ 57’İNCİ ALAY’IN NEFERLERİYİZ

[email protected]

 

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir