“Türklerin kovulamadığı tek ada Kıbrıs”

“Türklerin kovulamadığı tek ada Kıbrıs” - turklerin kovulamadigi tek ada kibris 05062011 1116

İtalyan tarihçi Vera Costantini, Kıbrıs’taki Osmanlı dönemine Venedik’ten baktı…

“Türklerin kovulamadığı tek ada Kıbrıs”

  • “İçinde yaşadığınız zamanın “neden ve niçin”lerini anlamak için tarihe bakmak gerekiyor” diyor tarihçiler. Bizim de üzerinde yaşadığımız adada bugün neden bu durumdayız, ekonomimiz neden kötü, neden bölündük, bu soruları sormaktan korkmamalıyız. Cevap bulmak için “büyük sorular sormaktan korkmayın” diyor tarihçiler
  • İtalyan tarih profesörü Vera Costantini, “Osmanlının yönetiminde bulunan adalarda şimdilerde Türklerin tarihi eserleri var ancak kendileri yok. Üzerinde Türklerin yaşadığı tek ada kaldı o da Kıbrıs” diyor
  • Costantini:Bence, 17’ni yüzyılın ekonomik krizi Kıbrıs savaşından kaynaklanır. O zamana kadar Akdeniz’deki ticareti Akdenizliler yapardı ve o savaştan sonra İngiltere Hollanda ve İngilizlerin ayrılmasından sonra da Fransızlar yapmaya başladı” dedi
  • Costantini: “Adanın bölünmüşlüğü büyük haksızlık. Bir an önce birleşmelidir” dedi

“Türklerin kovulamadığı tek ada Kıbrıs” - turklerin kovulamadigi tek ada kibris 05062011 1116Vera Costantini, Venedikli bir tarih profesörü. “Bugünü anlamak için geçmişe bakmak gerekir” diyor. Geçmişte yaşananları bilmezsek, bugün meydana gelen olayları doğru okuyamazmışız. Ne kadar da doğru bir söz gerçekten. Tam da bizim içerisinde bulunduğumuz dönemi çözmemize katkı koyacak saptamalar yapıyor Vera Costantini. Osmanlı-Venedik ilişkilerine bir de Osmanlı gözünden bakmak için doktorasını İstanbul’da yapan Costantini, Osmanlı arşivlerinde uzun süre tarihi irdelemiş, olaylara Osmanlı gözünden bakmış. Venediklilerin Kıbrıs adası üzerindeki hakimiyetinden de hareket eden Vera, Kıbrıs adasındaki durumu da irdeleyerek, adanın bugünkü durumunun kabul edilebilir olmadığını ve bir an önce birleşmesi gerektiğine işaret ediyor. Adamızdaki tarihçilerle de iş birliği yapan ve iki ülke arasındaki gençlerin karşılıklı olarak ülke değişimi ile birbirini anlaması gerektiğine işaret eden Vera Costantini, bugün Osmanlı’dan sonra adada tek Türk kalan adanın Kıbrıs olduğuna da vurgu yapıyor. Vera Costantini ile KTOEÖS’te kısa sayılacak bir söyleşi yaptık. Neden Venedik Osmanlı ilişkisini ve bu çerçevede Kıbrıs adasına bakma ihtiyacı hissettiğini sorduk kendisine. Çok güzel konuştuğu Türkçesi ve tarihe bakış açısı ile adata kendisine hayran bıraktı bizi. Üç yaşındaki minik kızı da sohbetimize zaman zaman dahil olarak ruhumuzu dinlendirdi. Vera Costantini’nin de dediği gibi, gelin bugünü anlamak için bir de düne bakalım.

“Venedik-Osmanlı ticari ilişkisi önemliydi”

HAVADİS: Neden Osmanlı konusunda çalışma arzusu hissettiniz. Sizi bu konuya iten ne oldu?

COSTANTİNİ: Çünkü Venediklilerle Osmanlıların özellikle ticari ilişkileri çoktu ve Venedik tarihine ben komşunun gözünden bakmak istedim. Özellikle çok önemli bir yıl için. Yani 1571. Kıbrıs savaşı önemli bir olaydı. Ve ben bu olaya düşmanın gözünden bakmak istedim.

Okumaya devam et  Ankara’ya Doğu Akdeniz uyarısı

HAVADİS: Kıbrıs adasının Osmanlılar tarafından fethi neden önemliydi?

COSTANTİNİ: Kıbrıs savaşı çok önemli bir zamanda oldu.

Venediklilerin hakimiyeti bitmek üzereydi ve yeni ticari akım başlıyordu. O zaman Kıbrıs savaşı bu geçiş sürecini hızlandırdı. Olaylar daha çabuk oldu. Savaş yüzünden, sonraki yüzyılın krizini anlamak için Kıbrıs’tan başlamak gerekir. 17’nci yüzyılın ekonomik krizi Kıbrıs savaşından kaynaklanır. Akdeniz’deki ticareti Akdenizliler yapardı ve o savaştan sonra İngiltere Hollanda ve İngilizler ayrıldıktan sonra da Fransızlar yapmaya başladı bu ticareti.

HAVADİS: Bunu nasıl yorumlarsınız?

COSTANTİNİ: Osmanlılar genel davranış olarak onlar tek bir partner ile değil birçok farklı ülke ile çalışmak isterdiler. Özellikle Venedik güçlenmeye başlayınca hemen bir başka guruba hak verirlerdi. Venedik komşusu idi ve savaş olursa sınırlarda sorun çıkabilirdi. Bundan dolayı başka ülkelerle de ilişki kurmaya çalıştı. Örneğin 16’ncı yüzyılda Fransa ile.

“Osmanlı Fethi adadaki ticareti değiştirdi”

HAVADİS: Fransa ile ilişkileri nasıldı?

COSTANTİNİ: Ahidname (Ticari Anlaşma) verildi Kıbrıs savaşından bir yıl önce Fransızlara. Venediklilerle Osmanlı arasında askeri, diplomatik siyasi, çok derin ilişkiler vardı. Çok Venedikli yaşardı Osmanlıda.

HAVADİS: Kıbrıs’ın Osmanlılar tarafından fethi ile ne değişti?

COSTANTİNİ: Birkaç kişi için zenginleşme fırsatı getirdi. Ticaret değişti. Venedikliler zamanında “devlet ticareti” yapılırdı ancak, Osmanlı fethinden sonra ticaret belli kişilere verildi. Gümrüklerde vergi verilirdi. Belli dönemlerde sıkı denetim vardı. Sultan ticarete girmek isterdi ancak temel bir ticaret politikası yoktu. Ancak, bu anlayış Venedik’te vardı. 18’inci yüzyılda ticarette, siyasette ve savaşta Venedik ve Osmanlı ilk kez ortak bir anlaşma imzaladılar.

Akdenizlilerin sorunu devam ediyor mu?

HAVADİS: Bu anlaşma ne getirdi?

COSTANTİNİ: O zaman Kıbrıslı Tüccar için zenginleşme fırsatı doğdu. Ancak Osmanlı tüccardan vergi alırdı ve bir politika ortaya koyamadı. Ve bence bu bir sorundu. Şimdiki durumu çözmek için bunu anlamak lazım. “Akdenizlilerin sorunu devam ediyor mu?” sorulacak soru budur. Sorun çözüldü mü, çözülmedi mi? Bence bu soruya cevap verebilmek için farklı tarihten bakmak ve ortak çalışmak lazım. Karşılaştırmalı kültürü başlatmalı tarihte. Karşılıklı kişiler birbirlerinin ülkesine gidip araştırma yapmalıdır.

HAVADİS: Sizce sorun devam ediyor mu?

COSTANTİNİ: Bence devam ediyor. Bugün,  İtalya, Yunanistan ile İspanya’da ve Türkiye’de de büyük ekonomiler yok. Çünkü ekonomileri başka ülkelere bağlı. O yüzden sıkıntı yaşanır. Diğer  Akdeniz ülkelerinde kriz kötü. Ülkelerin yerel projeleri zayıf olduğu için ve ekonomi dıştan empoze olduğu için krizler yaşanıyor. Şimdiki sorunlara bakmak için tarihi iyi bilmek lazım.

Okumaya devam et  Kıbrıs’ta liderlerin sözlerine şaşıp kalıyoruz

Neden iki Kıbrıs olsun?

HAVADİS: Kıbrıs’ın ekonomisini nasıl buluyorsunuz?

COSTANTİNİ: Çok kötü bence. İki toplumun ayrı yaşaması ise büyük bir haksızlık. İki toplum birlikte yaşasaydı iyi olurdu. Ada, etnik ve dinsel açıdan her zaman heterojen oldu. Kıbrıs’ta her zaman göçmen vardı. Sadece Müslüman göçmen olmadı. Yahudiler de oldu. Ancak şimdi adayı parçalamak istediler. Bu gereksiz ve yararsız bir durumdur, söz konusu durum ortadan kalkıp ada birleşmelidir. Kıbrıs,bugüne kadar hep “bir ada” oldu, şimdi neden iki Kıbrıs olsun?Ancak bunun başarılması için tüm Kıbrıslılar kararlı olmalıdır.

HAVADİS: Sizce bugün Akdeniz, Akdenizlilere mi ait?

COSTANTİNİ: Hayır, Akdenizlilere ait değildir. Akdeniz tarihi boyunca ki, bu büyük bir talihsizliktir, parası olan devletlerin hakimiyetinde oldu.

HAVADİS: Sizce bugünkü Kıbrıs nasıl?

COSTANTİNİ: İlginç, karışık bir yer. İki taraf var ve her iki halkın içinde de, karışık insanlar var.

“Farklılık zenginliktir”

HAVADİS: Karışık derken ne anlatmak istiyorsunuz?

COSTANTİNİ: Etnik, sınıfsal, kültürel, dinsel açıdan farklı kişiler yaşıyor ada da. Çok karışık. Biraz Balkanlar’a benziyor Kıbrıs.

HAVADİS: Bu durum adalara mahsus mu?

COSTANTİNİ: Bence bu iyi bir durum, çok büyük bir zenginlik. Demek ki insanlar daha çok şey biliyorlar. Farklılık zenginliktir.

“Kıbrıs’ın şansı belki de İngilizlerdir”

HAVADİS: Kıbrıs’ın Akdeniz’deki diğer adalardan farkı var mı?

COSTANTİNİ: Evet, Türkler adadan ayrılmadı. Ancak diğer adalardan atıldı. Diğer adalarda tarihi eserleri var, ancak kendileri yok. Ortak kültürü bitirmek istediler. Bu büyük bir hatadır. Meis adasında bile sadece Rumlar oturur. Girit adasında ise neler olduğunu biliyorsunuz.

HAVADİS: Sizce neden Kıbrıs’tan Türkler atılmadı?

COSTANTİNİ: Kıbrıs’ın belki de şansı İngiltere’nin eline geçmesidir. İngiltere’nin eline geçtiği için Türklerin adadan atılmamasıdır. Osmanlılar her zaman için büyük bir devletti. Ordusu kuvvetliydi ama siyaseti zayıftı, bu nedenle ülkeler Osmanlı’nın içine girmeye çalıştı. İngiltere de Osmanlı ile iyi geçinmeye çalışırdı.

HAVADİS: Adadaki şu anki siyasi durum nedir?

COSTANTİNİ: Şu anki durum çok kötü. İki ayrı halk olduğu için fırsatlar paylaşılıyor. Örneğin turistler ya kuzeye ya güneye gidiyor. Bu durumda da gelir dağılıyor. Ada da bir anlaşma için referandum oldu. Kuzey buna “evet” dedi ancak Güney Kıbrıs “hayır” dedi. O zaman sorumluluk kimin? Bu pek fazla bilinmez Avrupa’da.

Okumaya devam et  Çözüm zor, yasaklamak kolay … Prof. Dr. Ata ATUN

“Dinsel sebepler etken”

HAVADİS: Peki neden bilinmez?

COSTANTİNİ: Çünkü hep dinsel sebepler yüzünden. Hep Rumları savunuyorlar özellikle de İtalya, nedendir bilinmez. Bu durum sadece Kıbrıslı Türkler için geçerli değil, tüm Türkler için geçerli. Türkler hep yabancıdır onlar için.

HAVADİS: Adanın tarih içerisinde zenginleşme fırsatı oldu mu?

COSTANTİNİ: Evet tabii ki, tarih içerisinde adanın zenginleşme fırsatları oldu. Fakat bir fark var. Şimdi ticaret değişti, kültürler değişti. Bu durum Mısır’da da oldu. Kıbrıs ticareti konusunda bir kitap yazacağım. Zenginlik kaynağı ticaretti. Nasıl bir ticari çevre kuruldu, kim kurdu, hangi para birimi kullanılıyordu. Bu sorulara cevap vermeli ticareti anlayabilmek için. Bu kitap Osmanlının adada bulunduğu 1571-1878 yıllarını kapsayacak. Kıbrıs’a geldikten sonra bunları daha çok merak ediyorum.

HAVADİS: Osmanlı arşivinde yaptığınız çalışmalarda Kıbrıs’la ilgili neler dikkatinizi çekti?

COSTANTİNİ:  Osmanlı belgelerinde 16’ncı yüzyıl sonrası her şey açıkça yazar. Her türkün Osmanlı dilini bilmesi gerekir bence. Bu bir kültürel problem yaratıyor. Osmanlıca bilmezsen kendi tarihini bilemezsin. Arşivde daha çok Kıbrıs’la ilgili daha fazla idari sistemle ilgili, vergi alınması konuları kayıt altına alınmış. Bu işler sayesinde Osmanlı idaresini anlamaya çalışıyoruz. Osmanlı Devleti Batılı devletlerden farklı değil, çok benzerlikleri var. Osmanlı Devleti’ni anlamaya çalışırken sadece kendine benzeyen tecrübeye bakıldı. Bu doğru değil. O zamanki devletlerle karşılaştırılmalıydı. Ben, Venedik tarihçisiyim ancak Osmanlı kaynaklarından bakmak istedim Venedik ve Akdeniz ticaretine. Çünkü bazen kendi tarihinizde söylenmeyen şeyler olur.

“17. yy’ın ekonomik etkileri devam ediyor”

HAVADİS: Son olarak neler söylemek istersiniz?

COSTANTİNİ: İnşallah öğrencilerimiz ortak çalışma yapacaklar. Ekip olarak çalışırsak doğru perspektiften bakabiliriz tarihe. En önemli şey bir sonraki kuşağa fırsat verebilmektir. Biz tarihçilere sanki antikacıymışız gibi bakılır. Ancak tarihçiler şimdiki zamanın sorularına cevap bulmak isterler. 17’nci yüzyıldaki ekonomik krizin etkileri bence hala devam ediyor. Bence yerel bir ekonomimiz yoktur. Büyük sorular sormaktan korkmamalıyız.

HAVADİS: Kıbrıslılara mesajınız nedir?

COSTANTİNİ: Birleşin, tek başınıza değilsiniz. Kültürünüzde o kadar zenginlik var ki.

Kaynak :


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir