KEMAL’İN CACIĞI

<p>        KEMAL'İN CACIĞI
        Yeni CHP;gençlerin çalışma hayatından koparılmamasını amaçladığı bedelli askerlikle  ilgili,
        Yasa teklifini TBMM Başkanlığına sundu.
        Yapılan açıklamada  TSK'nın terörle mücadelesinin profesyonel birliklerce yapılacağı,
        Bu suretle askerlik süresinin  kısaltılacağı bir sürece girildiği,
        Genelkurmay Başkanlığının görüşünün önemine rağmen, 
        Konunun parlamentoda sivil irade tarafından çözüleceği  ifade ediliyor.</p>
<p>        *
        Yeni dünyanın barış ve istikrarı amaçlayan  uluslararası sistemi küresel işbirliğiyle sağlanmaktadır.
        Uluslararası sistemin güvencesi için ülkeler;sadece "askeri  kapasiteleri"nde değil,
        "Yeniden yapılanma"ları gibi insan odaklı yöntemlerde de  ortaklaşıyor;
        Denetim, kontrol, gözetmek, dikkat etmek, gözünü ayırmamakla da  küresel rekabet sürdürülüyor.
        Fakat hiçbir ülke  bu amaçlar uğruna ulusal karakterine -asla,zarar vermiyor!
        *
        Doğrusu  "askeri kapasiteler" konusu çok değişmiştir.   
        Çünkü çok yüksek ekonomiler ve teknolojiler savaşları bir kahramanlık konusu olmaktan çıkarmış bulunuyor.
        Yeni tehditler;savaşan tarafların düzenli ordular olmasını  gerektirmiyor, zayıfın galibiyetine de fırsat veriyor.
        Asimetrik Savaş denilen bu konseptte;
        Çatışan taraflara mutlaka çatışmanın gidişatını büyük oranda etkileyen,
        Askeri gücün geliştirilmesi,uluslararası siyasette güç sağlamak,
        Uzman personel,silah ve ekipman sağlamak,istihbarat gibi çatışmanın kaderini etkileyecek,
        Dışdestek gerekiyor.
 
         *
        "Yeniden Yapılanma"ya gelince,AKP iktidarıyla Türkiye'nin ana felsefesini yeniAvrasyacılık oluşturuyor.
        YeniAvrasyacılık;Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da pan-İslamizmden,
        Balkanlar,Kafkasya ve Orta Asya'da pan-Türkçülükten gelişiyor.
 
        *
        AKP iktidarı,Osmanlı Devletinin yıkılışıyla ortaya çıkan sun'i Ortadoğu haritasının,
        Balkanlar,Kafkasya ve OrtaAsya Türk devletlerinin,
        Türkiye ulus-devletinin devlet ve iktidar merkezli bir coğrafya ve kültür tanımıyla;
        Tek boyutlu etnik-seküler birey ve vatandaşlık empozesi sonucu,
        Bin yıllık ortak tarihi tecrübenin, kültürel etkileşimin ve medeniyet inşasının çatışmacı kimliklere dönüştüğünü,
        Bu paradigmanın bugünün gerçeklerinin inkarı olduğundan yola çıkıyor.
          
        *       
        İktidar çözümün Türkiye demokrasisi üzerinde  merkezci,seçkinci vesayetin çözülmesinden geçtiği,
        Çünkü vesayetçi zihniyet olarak başta askerin; demokratik işleyişi engellediği,
        Ekonomik,siyasi ve sosyal tüm sorunlara neden olduğunu varsayıyor.
        Askerin vesayetçi karakterin  Kürt,Alevi,azınlıklar,din-vicdan,ifade ve örgütlenme özgürlükleri,
        Türkiye'nin komşularıyla ilişkilerinde ki sorunların çözümünü imkansız kılıyor, deniyor.
        *
        Bu yüzden TSK; demokratlık kisvesi altında demokrasinin gelişmesinin ve çoğulculuğun engelleyicisi,
        Toplumun dindar kesimlerini etkilemek amacıyla da din karşıtı olarak kötü niyetli propagandaya  maruz kalıyor.
        Sistematik bir muhalefetle TSK'nın toplum nezdindeki itibarı,
        Sivil ve askerî liderler arasındaki büyük öneme sahip güven sarsılıyor.
        Doğrusu sivil-asker ilişkisinin; yasalarla çizilen sınırları içinde karşılıklı güvene,
        Askerlik mesleğinin  niteliğine  dayanması,
        Ülkelerin kendine özgü şartlarının da dikkate alınması gerekiyor.</p>
<p>        *         
        Bir süre önce Genelkurmay Başkanlığı;
        "Bedelli askerliğin, askere müracaat edenlerin o sene askere giden yükümlü talebinden,
        Fazla olması halinde  uygulanabileceğini,
        Halbuki 2008’den itibaren TSK’nın asker ihtiyacını karşılama yüzdesinin düştüğünü,
        2010’da 62, 2011’de 60 civarına düşeceğini,
        TSK'nın ihtiyacını karşılamaması durumunda,bedelli askerliği düşünmesinin söz konusu olmadığını" açıklamıştır.
      
        *
        YeniCHP sözcüsü bedelli askerlik yasa teklifini TBMM'ne verdikten sonra,
        TSK ile bir temasları olup-olmadığı sorusuna;
        AKP nin bu konuda bir beklenti yarattığı,bu beklentiyi karşılamak üzere;
        Askerlerin görüşüne bağlı kalmayı doğru bulmadıklarını buna siyasetin karar vereceği yanıtı veriyor!
        *
        TSK; CHP'nin 6 okunda belirlenen Atatürk'ün ilkeleri ile,
        Bağımsızlık,Milli Egemenlik, Milli Birlik ve Beraberlik,Yurtta ve Dünyada Barış,Bilimsellik ve Akılcılık,
        Çağdaşlaşma ve Uygarlık gibi  bütünleyici ilkelerin;
        Milletin ve özgürlük fikrinin sürekliliğinin devamının nihai koruyucusudur.
        *
        Başbakan Erdoğan yeniAvrasyacı politikalarından zerre ödün vermezken,
        Şimdi yeniCHP bedelli askerlik teklifinin yasallaşmasından 100 bine yakın kişinin yararlanacağı tahmininden,
        Seçimde  bir miktar oy uğruna ilkelerini  pazara çıkarıyor!
        TSK'ya karşı yapılan sistematik muhalefetin yanında yer alıyor.
        Atatürk,"Ordumuz hayat ve onur mücadelesinde, milletin amaçlarının tek dayanak noktasıdır" derken,
        Ordunun esenliğini yürekten düşünen namuslu ve ahlaklı insanların ikiyüzlülükten uzak olduğuna,
        İşareti -mesela, Kemal Kılıçdaroğlu'nu asla göstermiyor!
        Kemal'in ve yeniCHP'sinin;
        Büyük Ortadoğu ve Medeniyetler İttifakı Projelerinde yeniAvrasyacı politikaların,
        Oltasına takılan yavru balık olduğu anlaşılıyor.
 
        *
        Bu anlamda Kemal Kılıçdaroğlu  son derecede önemli bir seçime giden Türkiye'de,
        Halkın makus talihidir...
        
           
Ahmet Kılıçaslan AYTAR</p> - kilicdaroglu partisinin grup toplantisinda konustu 111777 5

        KEMAL’İN CACIĞI
        Yeni CHP;gençlerin çalışma hayatından koparılmamasını amaçladığı bedelli askerlikle  ilgili,
        Yasa teklifini TBMM Başkanlığına sundu.
        Yapılan açıklamada  TSK’nın terörle mücadelesinin profesyonel birliklerce yapılacağı,
        Bu suretle askerlik süresinin  kısaltılacağı bir sürece girildiği,
        Genelkurmay Başkanlığının görüşünün önemine rağmen, 
        Konunun parlamentoda sivil irade tarafından çözüleceği  ifade ediliyor.

        *
        Yeni dünyanın barış ve istikrarı amaçlayan  uluslararası sistemi küresel işbirliğiyle sağlanmaktadır.
        Uluslararası sistemin güvencesi için ülkeler;sadece “askeri  kapasiteleri”nde değil,
        “Yeniden yapılanma”ları gibi insan odaklı yöntemlerde de  ortaklaşıyor;
        Denetim, kontrol, gözetmek, dikkat etmek, gözünü ayırmamakla da  küresel rekabet sürdürülüyor.
        Fakat hiçbir ülke  bu amaçlar uğruna ulusal karakterine -asla,zarar vermiyor!
        *
        Doğrusu  “askeri kapasiteler” konusu çok değişmiştir.   
        Çünkü çok yüksek ekonomiler ve teknolojiler savaşları bir kahramanlık konusu olmaktan çıkarmış bulunuyor.
        Yeni tehditler;savaşan tarafların düzenli ordular olmasını  gerektirmiyor, zayıfın galibiyetine de fırsat veriyor.
        Asimetrik Savaş denilen bu konseptte;
        Çatışan taraflara mutlaka çatışmanın gidişatını büyük oranda etkileyen,
        Askeri gücün geliştirilmesi,uluslararası siyasette güç sağlamak,
        Uzman personel,silah ve ekipman sağlamak,istihbarat gibi çatışmanın kaderini etkileyecek,
        Dışdestek gerekiyor.
 
         *
        “Yeniden Yapılanma”ya gelince,AKP iktidarıyla Türkiye’nin ana felsefesini yeniAvrasyacılık oluşturuyor.
        YeniAvrasyacılık;Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da pan-İslamizmden,
        Balkanlar,Kafkasya ve Orta Asya’da pan-Türkçülükten gelişiyor.
 
        *
        AKP iktidarı,Osmanlı Devletinin yıkılışıyla ortaya çıkan sun’i Ortadoğu haritasının,
        Balkanlar,Kafkasya ve OrtaAsya Türk devletlerinin,
        Türkiye ulus-devletinin devlet ve iktidar merkezli bir coğrafya ve kültür tanımıyla;
        Tek boyutlu etnik-seküler birey ve vatandaşlık empozesi sonucu,
        Bin yıllık ortak tarihi tecrübenin, kültürel etkileşimin ve medeniyet inşasının çatışmacı kimliklere dönüştüğünü,
        Bu paradigmanın bugünün gerçeklerinin inkarı olduğundan yola çıkıyor.
          
        *       
        İktidar çözümün Türkiye demokrasisi üzerinde  merkezci,seçkinci vesayetin çözülmesinden geçtiği,
        Çünkü vesayetçi zihniyet olarak başta askerin; demokratik işleyişi engellediği,
        Ekonomik,siyasi ve sosyal tüm sorunlara neden olduğunu varsayıyor.
        Askerin vesayetçi karakterin  Kürt,Alevi,azınlıklar,din-vicdan,ifade ve örgütlenme özgürlükleri,
        Türkiye’nin komşularıyla ilişkilerinde ki sorunların çözümünü imkansız kılıyor, deniyor.
        *
        Bu yüzden TSK; demokratlık kisvesi altında demokrasinin gelişmesinin ve çoğulculuğun engelleyicisi,
        Toplumun dindar kesimlerini etkilemek amacıyla da din karşıtı olarak kötü niyetli propagandaya  maruz kalıyor.
        Sistematik bir muhalefetle TSK’nın toplum nezdindeki itibarı,
        Sivil ve askerî liderler arasındaki büyük öneme sahip güven sarsılıyor.
        Doğrusu sivil-asker ilişkisinin; yasalarla çizilen sınırları içinde karşılıklı güvene,
        Askerlik mesleğinin  niteliğine  dayanması,
        Ülkelerin kendine özgü şartlarının da dikkate alınması gerekiyor.

        *         
        Bir süre önce Genelkurmay Başkanlığı;
        “Bedelli askerliğin, askere müracaat edenlerin o sene askere giden yükümlü talebinden,
        Fazla olması halinde  uygulanabileceğini,
        Halbuki 2008’den itibaren TSK’nın asker ihtiyacını karşılama yüzdesinin düştüğünü,
        2010’da 62, 2011’de 60 civarına düşeceğini,
        TSK’nın ihtiyacını karşılamaması durumunda,bedelli askerliği düşünmesinin söz konusu olmadığını” açıklamıştır.
      
        *
        YeniCHP sözcüsü bedelli askerlik yasa teklifini TBMM’ne verdikten sonra,
        TSK ile bir temasları olup-olmadığı sorusuna;
        AKP nin bu konuda bir beklenti yarattığı,bu beklentiyi karşılamak üzere;
        Askerlerin görüşüne bağlı kalmayı doğru bulmadıklarını buna siyasetin karar vereceği yanıtı veriyor!
        *
        TSK; CHP’nin 6 okunda belirlenen Atatürk’ün ilkeleri ile,
        Bağımsızlık,Milli Egemenlik, Milli Birlik ve Beraberlik,Yurtta ve Dünyada Barış,Bilimsellik ve Akılcılık,
        Çağdaşlaşma ve Uygarlık gibi  bütünleyici ilkelerin;
        Milletin ve özgürlük fikrinin sürekliliğinin devamının nihai koruyucusudur.
        *
        Başbakan Erdoğan yeniAvrasyacı politikalarından zerre ödün vermezken,
        Şimdi yeniCHP bedelli askerlik teklifinin yasallaşmasından 100 bine yakın kişinin yararlanacağı tahmininden,
        Seçimde  bir miktar oy uğruna ilkelerini  pazara çıkarıyor!
        TSK’ya karşı yapılan sistematik muhalefetin yanında yer alıyor.
        Atatürk,”Ordumuz hayat ve onur mücadelesinde, milletin amaçlarının tek dayanak noktasıdır” derken,
        Ordunun esenliğini yürekten düşünen namuslu ve ahlaklı insanların ikiyüzlülükten uzak olduğuna,
        İşareti -mesela, Kemal Kılıçdaroğlu’nu asla göstermiyor!
        Kemal’in ve yeniCHP’sinin;
        Büyük Ortadoğu ve Medeniyetler İttifakı Projelerinde yeniAvrasyacı politikaların,
        Oltasına takılan yavru balık olduğu anlaşılıyor.
 
        *
        Bu anlamda Kemal Kılıçdaroğlu  son derecede önemli bir seçime giden Türkiye’de,
        Halkın makus talihidir…
        
           
Ahmet Kılıçaslan AYTAR


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir