ÇOĞU BİTTİ

<p>         ÇOĞU BİTTİ
        Mustafa Kemal,1925'te İzmir'den Türk Halkına;
        "Bütün millete hiç tereddütsüz ve gönül rahatlığıyla arz edebilirim ki,
        Cumhuriyet orduları Cumhuriyet ve kutsal topraklarını güvenle koruma ve savunma kudretindedir ve hazırdır." tekmili veriyor.
        Başka  bir seferinde de halkının dikkatini çekiyor:
        "Bir Türk komutanının,ordusunu kullanmaksızın herhangi bir kötü tesadüf ve kötü şans eseri bile olsa,
        Düşmana esir düşmesini biz mazur görsekte tarih bunu asla affetmez ve affetmemelidir!" diyor...
        *
        2010'da TBMM Genel Kurulunda, BDP milletvekili Hasip Kaplan kürsüde Kürtçe şiir okuyor!
        Meclis TV'nin yayını kestiği anlaşıldığında Sırrı Sakık kürsüdedir:
        "Hangi güc bizim dilimize gem vurabilir,Meclis TV'de kürtçe yayını kesebilir?
        Ne Anayasa ne yasa ne Lozan'da ki anlaşma benim dilime,kimliğime gem vuramaz.
        Biz bu dil için buradayız!" diyor.
        *
        Yeryüzünün biricik anti-emperyalist,devrimci ülkesi Türkiye'nin;ulus devlet yapısı ve laik niteliği,
        Küresel serbest piyasalar düzeninin  islam coğrafyasındaki yararları uğruna  AKP iktidarı vasıtasıyla sınırlandırılıyor.
        Cumhuriyetin tabına asla  uymaz demokratik revizyondan geçiliyor.
        O yüzden TBMM'de BDP milletvekilleri fütursuzca konuşuyor.
        *
        PKK önderliğinde Kürt hareketinin 7.Kongresinde alınan,
        Türkiye'de  konfederal anayasa,ulus,vatan ve siyaset bağlamında, Serhildan-Sivil İtaatsizlik kararı yürüyor.
        Bugün Kürdistan Halkları Konfederasyonu-Türkiye'nin (KCK-TM) kendi anayasası ile yürütme,yargı,vergi toplama ve öz savunma-askeri gücü(HPG) bulunmaktadır.
        Yerinden yönetim en pratik yöntemiyle hayata geçiriliyor: devletin yasal  her türde görevine eşbaşkanlar  atanıyor.
        Valiye KCK'dan bir eş'vali,belediye başkanına KCK dan bir eşbaşkan,defterdara birisi,yargıça biri...
        Yerelde yetki kullanımı  illegal bir devlet organizasyonuna geçiyor...
        *
        Ne ki illegal devlet; ekonomik gelişimi için devletin ve yargının partisi olmuş AKP hükümetinin güçlü damarı,
        Fethullah Gülen cemaatini aşamıyor.
        KCK için cemaatin bu derecede etkinliğini sağlayan muhteşem örgütlülüğü  bir esin kaynağı olması bir yana,      
        Anadolu'nun o  yöresinin zengin ekonomik  kaynaklarını kullanmak, ekonomik büyümeyi sağlamak,           
        Hükümette , Başbakanlık Yatırım Ajansında ,KÖYDES ve BELDES'te egemen olmayı gerektiriyor-ki,
        Egemen Fethullah Gülen cemaatiyle anlaşmak gerekiyor...
        *
        Gülenizm; din'î tıpkı musevilik ve hristiyanlık gibi materyalizme sıkıştırıyor.       
        Sanayi,tarım,ticaret ve hizmet sektöründe grup ya da şirket ekonomilerinin sihirli gücüne inanıyor.
        Bu sihirli güç sahipliği,fırsatı ve ekmeği yaratıyor.
        Materyalist  o din yada Gülen oligarşisine bağlı ekonomi grupların ya da şirketlerin;
        Her türde ideolojiyi  bastıracağına inanılıyor.
        YeniOsmanlılık bu ideolojiden türüyor.
        *
        İyi ama  bu din ya da cemaat nasıl aşılacaktır?
        Abdullah Öcalan;Fethullah Gülen'e  bir mesaj ardından  PKK'nın eylemsizlik kararını seçim sonrasına  uzatıyor.
        "Hem siz hem de biz gerek Türkiye'nin gerekse Ortadoğu'nun önemli aktörüyüz.
        Biz sizi hiçbir zaman inkar etmedik,sizinde bizi inkar etmemenizi bekleriz.
        Bu iki dinamik gücün karşılıklı anlayışı ve dayanışması Türkiye'nin bir çok temel sorunun çözer"diyor.
        Öcalan; Gülen'e Haziran'a kadar süre  ve gözdağı veriyor!
        Ya ortaklığı ya da kan'ı  ima ediyor...   
        *
        Türkiye;cemaat siyaseti ve etnik milliyetçilik ortaklığına teslim mi oluyor?
        İş; seçimi kazanmaya mı kalıyor?
        Ya da  nihaî sonucun alınması için İran bilmecesinin çözümü mü bekleniyor?
 
         *
        Bakınız, TSK'da  cemaatin imamı komutanlar-mesela,Donanma Komutanlığını hükümetin yargısına ihbar ediyor!
        Kürt Hareketinin talebi  Türkiye Cumhuriyetinin  özürü için;
        Hakikatleri Araştırma ve Anayasa Komisyonuna  dosya malzemeleri çıkarıyor...
        İmamlar TSK'ya egemen olurken,
        Başbakan Erdoğan Mardin'den sesleniyor;
        "Biz faili meçhulleri biliyoruz.Diyarbakır cezaevini,yakılan,boşaltılan köyleri,Olağanüstü Hal dönemlerini biliyoruz.
        Sorgulanmayanlar artık sorgulanıyor" diyor.          
 
        *
        Mustafa Kemal'in,     
        "Ordu,Türk Ordusu!İşte bütün milletin göğsünü itimat,gurur duygularıyla kabartan şanlı ad."
        Veczi sözde mi kalıyor?
        Çünkü yeryüzünün biricik anti-emperyalist,devrimci ülkesi Türkiye Cumhuriyetine kurulan pusu;
        Artık  saklanamıyor,net ve açıktır-ki, her kademede  kör cesaretlere neden oluyor. 
        O da ne? Kılıçdaroğlu'nun CHP'si 12 Eylül 1980 den itibaren askeri şura kararlarıyla ordudan çıkarılan subaylara rütbelerinin iadesi ve 36 maaş tazminat ödenmesi için  yasa önerisi veriyor.
        Pes! Doğrusu Türk halkının yalnızlaştığını görmek mi  gerekiyor?</p> - kilicdaroglu partisinin grup toplantisinda konustu 111777 5

         ÇOĞU BİTTİ
        Mustafa Kemal,1925’te İzmir’den Türk Halkına;
        “Bütün millete hiç tereddütsüz ve gönül rahatlığıyla arz edebilirim ki,
        Cumhuriyet orduları Cumhuriyet ve kutsal topraklarını güvenle koruma ve savunma kudretindedir ve hazırdır.” tekmili veriyor.
        Başka  bir seferinde de halkının dikkatini çekiyor:
        “Bir Türk komutanının,ordusunu kullanmaksızın herhangi bir kötü tesadüf ve kötü şans eseri bile olsa,
        Düşmana esir düşmesini biz mazur görsekte tarih bunu asla affetmez ve affetmemelidir!” diyor…
        *
        2010’da TBMM Genel Kurulunda, BDP milletvekili Hasip Kaplan kürsüde Kürtçe şiir okuyor!
        Meclis TV’nin yayını kestiği anlaşıldığında Sırrı Sakık kürsüdedir:
        “Hangi güc bizim dilimize gem vurabilir,Meclis TV’de kürtçe yayını kesebilir?
        Ne Anayasa ne yasa ne Lozan’da ki anlaşma benim dilime,kimliğime gem vuramaz.
        Biz bu dil için buradayız!” diyor.
        *
        Yeryüzünün biricik anti-emperyalist,devrimci ülkesi Türkiye’nin;ulus devlet yapısı ve laik niteliği,
        Küresel serbest piyasalar düzeninin  islam coğrafyasındaki yararları uğruna  AKP iktidarı vasıtasıyla sınırlandırılıyor.
        Cumhuriyetin tabına asla  uymaz demokratik revizyondan geçiliyor.
        O yüzden TBMM’de BDP milletvekilleri fütursuzca konuşuyor.
        *
        PKK önderliğinde Kürt hareketinin 7.Kongresinde alınan,
        Türkiye’de  konfederal anayasa,ulus,vatan ve siyaset bağlamında, Serhildan-Sivil İtaatsizlik kararı yürüyor.
        Bugün Kürdistan Halkları Konfederasyonu-Türkiye’nin (KCK-TM) kendi anayasası ile yürütme,yargı,vergi toplama ve öz savunma-askeri gücü(HPG) bulunmaktadır.
        Yerinden yönetim en pratik yöntemiyle hayata geçiriliyor: devletin yasal  her türde görevine eşbaşkanlar  atanıyor.
        Valiye KCK’dan bir eş’vali,belediye başkanına KCK dan bir eşbaşkan,defterdara birisi,yargıça biri…
        Yerelde yetki kullanımı  illegal bir devlet organizasyonuna geçiyor…
        *
        Ne ki illegal devlet; ekonomik gelişimi için devletin ve yargının partisi olmuş AKP hükümetinin güçlü damarı,
        Fethullah Gülen cemaatini aşamıyor.
        KCK için cemaatin bu derecede etkinliğini sağlayan muhteşem örgütlülüğü  bir esin kaynağı olması bir yana,      
        Anadolu’nun o  yöresinin zengin ekonomik  kaynaklarını kullanmak, ekonomik büyümeyi sağlamak,           
        Hükümette , Başbakanlık Yatırım Ajansında ,KÖYDES ve BELDES’te egemen olmayı gerektiriyor-ki,
        Egemen Fethullah Gülen cemaatiyle anlaşmak gerekiyor…
        *
        Gülenizm; din’î tıpkı musevilik ve hristiyanlık gibi materyalizme sıkıştırıyor.       
        Sanayi,tarım,ticaret ve hizmet sektöründe grup ya da şirket ekonomilerinin sihirli gücüne inanıyor.
        Bu sihirli güç sahipliği,fırsatı ve ekmeği yaratıyor.
        Materyalist  o din yada Gülen oligarşisine bağlı ekonomi grupların ya da şirketlerin;
        Her türde ideolojiyi  bastıracağına inanılıyor.
        YeniOsmanlılık bu ideolojiden türüyor.
        *
        İyi ama  bu din ya da cemaat nasıl aşılacaktır?
        Abdullah Öcalan;Fethullah Gülen’e  bir mesaj ardından  PKK’nın eylemsizlik kararını seçim sonrasına  uzatıyor.
        “Hem siz hem de biz gerek Türkiye’nin gerekse Ortadoğu’nun önemli aktörüyüz.
        Biz sizi hiçbir zaman inkar etmedik,sizinde bizi inkar etmemenizi bekleriz.
        Bu iki dinamik gücün karşılıklı anlayışı ve dayanışması Türkiye’nin bir çok temel sorunun çözer”diyor.
        Öcalan; Gülen’e Haziran’a kadar süre  ve gözdağı veriyor!
        Ya ortaklığı ya da kan’ı  ima ediyor…   
        *
        Türkiye;cemaat siyaseti ve etnik milliyetçilik ortaklığına teslim mi oluyor?
        İş; seçimi kazanmaya mı kalıyor?
        Ya da  nihaî sonucun alınması için İran bilmecesinin çözümü mü bekleniyor?
 
         *
        Bakınız, TSK’da  cemaatin imamı komutanlar-mesela,Donanma Komutanlığını hükümetin yargısına ihbar ediyor!
        Kürt Hareketinin talebi  Türkiye Cumhuriyetinin  özürü için;
        Hakikatleri Araştırma ve Anayasa Komisyonuna  dosya malzemeleri çıkarıyor…
        İmamlar TSK’ya egemen olurken,
        Başbakan Erdoğan Mardin’den sesleniyor;
        “Biz faili meçhulleri biliyoruz.Diyarbakır cezaevini,yakılan,boşaltılan köyleri,Olağanüstü Hal dönemlerini biliyoruz.
        Sorgulanmayanlar artık sorgulanıyor” diyor.          
 
        *
        Mustafa Kemal’in,     
        “Ordu,Türk Ordusu!İşte bütün milletin göğsünü itimat,gurur duygularıyla kabartan şanlı ad.”
        Veczi sözde mi kalıyor?
        Çünkü yeryüzünün biricik anti-emperyalist,devrimci ülkesi Türkiye Cumhuriyetine kurulan pusu;
        Artık  saklanamıyor,net ve açıktır-ki, her kademede  kör cesaretlere neden oluyor. 
        O da ne? Kılıçdaroğlu’nun CHP’si 12 Eylül 1980 den itibaren askeri şura kararlarıyla ordudan çıkarılan subaylara rütbelerinin iadesi ve 36 maaş tazminat ödenmesi için  yasa önerisi veriyor.
        Pes! Doğrusu Türk halkının yalnızlaştığını görmek mi  gerekiyor?


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir