Almanya’da Müslüman göçmenlerin uyumuyla ilgili tartışmalar alevleniyor. Başbakan Merkel’in ülkede “çok kültürlülüğün başarısızlığa” uğradığını söylerken, ortağı Seehofer de “Almanya bir göç ülkesi değildir” dedi.
Almanya’da Cumhurbaşkanı Christian Wulff’un “İslam’ın da Almanya’nın bir parçası” olduğunu söylemesi ve koalisyon ortağı Hrıstiyan Sosyal Birlik’in Genel Başkanı ve Bavyera Eyaleti Başbakanı Horst Seehofer’in Türk ve Arapların Almanya’ya göçüne sınırlama getirmesini istemesinin ardından alevlenen uyum tartışmaları devam ediyor.
Almanya Başbakanı Angela Merkel da hafta sonu Potsdam kentinde Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) gençlik kolu olan Junge Union’un (JU) düzenlediği olağan yıllık toplantısında yaptığı konuşmada, ülkede “çok kültürlülüğün başarısızlığa uğradığını” söyledi.
Son 30 – 40 yılın hatalarının hızlı bir şekilde çözülemeyeceğini belirten Merkel, göçmenlerin istihdam piyasasında şansa sahip olabilmeleri için mutlaka Almanca öğrenmeleri gerektiğini kaydetti. Ayrıca zorla evlendirmelerin kabul edilemez olduğunu belirten Almanya Başbakanı, kız çocuklarını okula göndermeyen göçmen ailelere işaret ederek bu durumda cezai önlemlerin devreye girmesi gerektiğini vurguladı.
Mesut Özil’e övgü
Cumhurbaşkanı Wulff’un açıklamalarını ise paylaştığını ifade eden Merkel, “İslam, Almanya’nın bir parçasıdır, bunu sadece Mesut Özil de görmüyoruz” şeklinde konuştu. Merkel, göçmenlerin teşvik edilmesi, kendilerinden aynı zamanda bazı şeylerin talep edilmesi gerektiğini, göçmenlerden bazı şeyleri talep etme politikasının geçmişte yetersiz kaldığını savundu.
Merkel’in ortağı Hrıstiyan Sosyal Birlik
Almanya Başbakan, göçün, özellikle de yüksek nitelikli göçmenlerin Almanya ve istihdam piyasası için gittikçe artan önemine de vurgu yaptı.
Her yıl 200 bin Alman’ın emekli olduğunu ve onların yerine iş gücünün gelmediğini kaydeden Merkel, firmaların eleman açığı nedeniyle Almanya’yı terk etmelerine yol açabileceğini kaydetti. Almanya Sanayi ve Ticaret Odası, 400 bin nitelikli eleman açığının Almanya’nın yıllık büyümesini yüzde 1 oranında azaltacağını açıklamıştı. Ancak Merkel yine de istihdam piyasasında öncelikle Almanlara fırsat verilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
“Çok kültürlülük öldü”
Daha önce Türk ve Arapların Almanya’ya göçüne sınırlama getirilmesini talep eden koalisyon ortaklarından Hrıstiyan Sosyal Birlik Başkanı Horst Seehofer de bu konuda Merkel ile benzer görüşleri paylaşıyor. Partisinin çok kültürlülüğe karşı tutumunu açıklayan Seehofer, “Çok kültürlülük ölmüştür” ifadelerini kullandı.
Türk ve Arap göçmenlerin Almanya’ya göçüne sınırlama getirilmesini isteyen Seehofer, Potsdam’da yaptığı konuşmada, “Buraya yaşayan insanların Alman kültürünü “öncü kültür” olarak tanımaları gerektiğini” belirtti. Almanca’ya hakim olmadan uyumun başarılamayacağını savunan Seehofer’e göre uyumun anlamı; Hrıstiyan değerlerine dikkate almak ve kalifiye olmak.
Merkel ve Seehofer’e tepkiler
Ancak Merkel’in açıklamaları Alman politikacılar arasında tartışmalara yol açtı. Ana muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkan Yardımcısı Manuela Schwesig, “Bayan Merkel, sorunları çözmek yerine utanmadan Seehofer’in göç tartışmasına katılıyor” diye konuştu. Merkel’i becerisizlikle suçlayan Schwesig, Almanya’daki kalifiye iş gücü açığına dikkat çekerek bu nedenle göçe kapıların açılması gerektiğini kaydetti.
Hükümet içinde de göç konusunda görüş ayrılıkları var. Seehofer’in görüşlerini eleştiren Eğitim Bakanı Anetta Schavan, “Almanya’ya gelen göç değil, Almanya’dan giden göç konusunda heyecanlanmamız gerekiyor. Eğer buna karşı bir şey yapamazsak, iş gücü açığı büyümeyi frenleyerek etkisini gösterecektir” diye konuştu.
Çalışma Bakanı Ursula von der Leyen da kalifiye iş gücü açığının kapatılması için yurtdışından gelecek göç için engellerin aşağıya çekilmesi gerektiğini kaydetti.
Almanya Yahudiler Merkez Konseyi Genel Sekreteri Stephan Kramer ise Seehofer’in açıklamalarını eleştirdi. Konsey Genel Sekreteri, Türkiye ve Arap ülkelerinden gelen göçmenlerin uyum sağlamalarının daha zor olduğu yönündeki görüşleri düşüncesizlik olduğu kadar tamamıyla sorumsuzluk olarak da değerlendirdiğini söyledi. Kramer ayrıca, şu anda Almanya’da uyum konusunda yaşanan tartışmalar ile Hitler öncesi siyasi ortam arasında benzerlikler bulunduğu görüşünü savundu.
© Deutsche Welle Türkçe
DW/dpa/dapd/AFP, BS/HK
Bir yanıt yazın