ABANT TOPLANTILARI

 

              ABANT  TOPLANTILARI

 
 
          Ulu Atatürk’ün 30 Ağustos 1925’te Kastamonu’da,
          “Ey Millet! Biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,müridler ve meczuplar memleketi olamaz.
          En doğru, en hakiki tarikat medeniyet tarikatıdır.” demesinden az sonra,
          Talib,Mürid,Salik, Vasıl,Halife,Şeyh ve Pir’ler ile falcı,büyücü,üfürükçülerin suistimalinde tekke,zaviye ve türbeler kapatılıyor,
          ’35 te Vakıf gelirlerinin devlete yöneltilmesiyle de  sermayenin din bağı kopartılıyordu.
 
          *          
          Ne ki 50’lerden  başlayarak acente,bayi,dağıtım şirketleriyle parakendecilikten  toptancılığa,
          Ve ucuz, kalitesiz ürünler pazarlanması sürecinde;
          Anadolu’da islami duyarlılıkları yüksek bir arz-talep kesimi oluşuyordu.
          Özelleştirmeler,belediyeler ve Suudi sermayesi katkısıyla büyüdüler.
          İslami finans kurumları ve MÜSİAD Anadolu sermayesine cazibe merkezi  oldu.
          İzmir Kestane Pazarı Camii eski imamı Fethullah Gülen  bu alemin en büyük patronudur?

          *
          MÜSİAD; 15.000 firma, 1.2 milyon çalışan,
          17 milyar dolar ihracaat ve 90 milyar dolar üretim hacmında %90 ı küçük ve orta ölçekli işletmeyi kapsıyor.
          Fethullah Gülen cemaati 25 milyar dolara hükmediyor…

          *
          Olsun demeyiniz,
          Sermayenin gücüne yumuşak güc ilişiklendirildiğinde işin rengi değişiyor!
          “Bir elin nesi var? İki elin sesi var!” deniyor,
          Grup ruhuyla kişisel,kurumsal,toplumsal,evrensel düzeyde tüm kazançlar ve kayıplar aynı eksende ele alınıyor.
          Din ve geleneksel kültür,insan ve sosyal sermaye birlikteliği ve istikrar ile mütemadiyen büyüyorlar.
          Büyüsünler?

          *
          İnsanların eğitim ve sağlık açısından kalitesini oluşturma insan sermayesi yatırımı,
          Kişiler arası ilişkilerin,güvenin,duyarlılıkların sağlanması ve hedefe yöneliş sosyal sermaye yatırımı sayılıyor.
          Ekonomik büyüme için gerekli bu yatırımlara akademisyenler,politikacılar ve piyasa aktörleri  katılıyor.
          Bilgi ve İletişim ortaklaşılıyor.
          Mesela “İslam,Demokrasi ve Lâiklik” konularında Fethullah Gülen cemaatinin,
          Abant Platformu sosyal sermaye yatırımları içinde en etkilisi sayılıyor.

          *
          Bakınız,cemaatin Haziran ayındaki Abant Platformunda “Vesayet ve Demokrasi” başlığı görüşülüyor.
          Kürt,Alevi,türban, din-vicdan,ifade ve örgütlenme özgürlükleri,azınlıklar gibi sorunlar,
          Komşu ülkelerle ilişkilerde vesayetçi engellemeler nedeniyle çözüm sağlanamadığı kararı alınıyor.
          O nedenle tek parti döneminin ideolojik mirasının tasfiyesi,
          Askeri bürokrasinin,Anayasa Mahkemesinin vesayetçiliğinin  kaldırılmasının gereğine işaret ediliyor.
          Karardan görev çıkartan sayısız sivil toplum kuruluşu ve onbinlerce insan;
          Gördünüz! Referandumda “evet” oyu için seferber oluyor.

          *
          İşbu ekonomi, insan ve sosyal sermaye üzerinde AKP iktidarı;
          Şimdi Kürt Sorunu çözümünde Kürt Sivil Toplum Örgütleri vasıtasıyla Kürtlerin hayallerini geliştiriyor.
          Kürt dili ve geleneklerinin özgürlüğü karşılığında dinci şirketlerin etrafında insan ve sosyal sermayeden pay teklif ediyor.
          Kürtlerin giderek Türkiye refahından faydalanma arzularının yükseltilmesi amaçlanıyor…
          Yeni Osmanlılık gelişiyor!                    

          *
          CHP Milletvekilleri ve Merkez Yönetim Kurulu da Genel Başkan Kılıçdaroğlu başkanlığında,
          Abant’ta toplandılar.
          Milletvekillerinin türban eleştirisi toplantıya damga vurdu.
          Genel Başkan “üniversitelerde türbanlı öğrencilere karşı değiliz.” dedi.
          Ardından ölümü göstererek sıtmaya razı etmek için ekledi;
          “Ama ilk ve ortaöğretim düzeyinde türban olmaz!” 
           Enver Arseven, “10.Yıl Marşını bırakıp, 100.yıl marşı besteleyelim, 
           Çocuklara And’ımız yerine Rakel’in mektubunu okutalım!”
          Ali Topuz,  “yönetimi sık sık değiştirelim,parti içi demokrasi gelişir” deyince,
          Enis Tütüncü “Arkadaşlar, partinin ideolojik tabanı kayıyor!” dedi.
          Sonuçta genel seçimlerde aydınlanma,devrim ve demokratik lâik sosyal hukuk devleti ilkelerine sahip çıkacak kadroların,
          İktidar  yürüyüşü  kararlılığı alındı…

          *
          Ekonomiden sosyal,kültürel ve siyasal hayatın var edildiği Küresel Serbest Piyasalar Düzeninde;
          CHP; Türkiye’de çağdaş sosyal,kültürel ve siyaset hayatının var olması için, 
          ’60,’70 lerde geliştirdiği  fakat ’80 darbesiyle sekteye uğratılan Kemalist-Sosyal Demokrasiyi,
          Yeniden gündeme getirmesi gerekiyor.
          CHP Ekonomi Politikasının Ekim ayında açıklanacağı bildiriliyor.
          Türkiye’nin üretemediği,sürekli dış ticaret açığı ve cari açıkla borcunun büyüdüğü dolayısıyla daralırken işsizliğin büyüdüğü,
          Yenilenen politikayla üreten ve kalkınan Türkiye’nin hedeflendiğini, söyleniyor.
 
          *
          Yetmez!
          CHP’nin dinci şirketlerin oligarşik alanında da; 
          Çağdaş hayatın  sosyal,kültürel ve siyasi  sorunlarını  çözme pratiklerini  geliştirmesi  gerekiyor.
          Ne ki  güçlü bir ekonomiye dayanmaksızın yapılacak siyasetin etkisizliği  açıktır.
          O yüzden CHP nin güclenmek üzere TÜSİAD’a,
          Üstelik TÜSİAD’ın CHP ye  ihtiyacı bulunuyor.
          Birinin liberal demokrasi diğerinin Kemalist-sosyal demokrasi talebi,
          Laik ve sosyal hukuk devletinin yeniden inşası,
          Kaybedilmiş alanlarda bireylerin kazanımına yönelik çağdaş pratiklerde;
          Karşılıklı güven ve dayanışma sağlanmalıdır. 

          *
          CHP nin Abant Toplantısının işe yaraması,
          Siyasal rekabetinin  başarı sağlaması,
          İktidar olması için…
          Türbancılık ya da çarşafa rozet takmak gerekmiyor…
          Diğerinin de taraf olmak isteği yanında,
          İzlemeden,dinlemeden,fişlemeden,kayıtlamadan asla korkmuyor olması gerekiyor…