BM Genel Sekreteri’nin Raporu

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon

 

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon tarafından sunulacak olan Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılmasıyla ilgili rapor, Rumları bayağı tedirgin etmiş durumda.

Eskiden Rumları adam yerine koyup, her seferinde onların ve Yunanistan’ın istediği şekilde çıkardı Kıbrıs’la ilgili bu rapor. Bahanesi de adada 4 Mart 1964 tarihinde Genel Kurul tarafından alınan 186 No.lu karar içeriğince bulunan BM Barış Gücünün (UNFICYP) görev süresinin uzatılması.

Yıl ortası ve yıl sonu olmak üzere her altı ayda bir Kıbrıs konusu gündeme gelir ve BM Barış Gücünün (UNFICYP) görev süresi, Kıbrıs’la ilgili Genel Sekreterin sunduğu rapor içeriğince uzatılır. Personel azaltımı da bu rapora göre yapılır.

Raporu bu sefer Güvenlik Konseyi Daimi Delegesi İngiltere hazırladı.

İngilizler 1878’den beri adada ve adanın gerçeklerini de çok iyi biliyorlar. Kendi çıkarları doğrultusunda bazen Rumları destekliyorlar, bazen de Türkleri. Bazen de bazı gerçekleri gözden ırak tutmak için her ikisini de kapıştırıyorlar.

Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler kendi aralarında kapışınca, adadaki İngiliz varlığını ve İngiliz çıkarlarını unutuyorlar. Bunun en güzel örneği de çok değil daha birkaç yıl evvel Hristofyas’ın Rum Cumhurbaşkanı seçilmesinin hemen sonrasında İngiliz üslerinin statüsünü masaya koyması ve bunun unutması karşılığında da İngiltere hükümeti ile 5 Haziran 2008 tarihinde bir “Memorandum of Understanding”, yani  “Mutabakat Bildirgesi” imzalaması.

İngiltere’nin hazırladığı rapor bu sefer pekte Rumların hoşuna gidecek bir içerikte değil.

İkinci taslağın içerisinde hem hakemlik hem de “Uluslararası Konferans” var.

Her ikisinden de Rumlar pek hoşlanmıyor.

Hakemlik demek Rumlar istedikleri kadar müzakereleri sürdüremeyecek demektir.

“Uluslararası Konferans” ise masada karşılarında, eşit statüde ve eşit haklarda KKTC oturacak demektir.

Rumlara göre tüm bu olumsuz ifadelere ilave olarak bir de “BM Genel Sekreteri’nin süreci değerlendirmesi” tanımı yer almakta.

Okumaya devam et  Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti donanması …

Taslak olarak sunulan metin içerisinde göze çarpan bir başka olgu da, 21 Aralık 2009’da tarafların yaptığı ortak açıklamaya çağrı yapılarak 2010 yılı sonuna kadar müzakerelerin tamamlanmasıyla ilgili bir zaman takviminin belirlenmesi.

Son iki yıldır Hristofyas’ın ağzına bile almadığı ve almaktan her zaman kaçındığı 23 Mayıs anlaşması da bu rapor içinde yer alıyor. Söz konusu anlaşma içinde “Eşit Statüye sahip bir Kıbrıs Türk Kurucu (Constituent) Devleti ve bir Kıbrıs Rum Kurucu Devleti” cümlesi var ve bu tanımı Hristofyas artık duymak bile istemiyor.

1 Temmuz mutabakatı ise bir anlaşma değil sadece bir açıklama.

Şimdi Rumlar, 23 Mayıs ortak açıklamasını, içeriğine mesafeli oldukları için, rapora dahil edilmesini önlemek yolunda elden geleni yapıyorlar.

Rum Yönetimi’ni en çok korkutan ise, BM Genel Sekreteri’nin, Kasım 2010’da sürecin gidişatıyla ilgili bir rapor hazırlama niyeti olması ve bunun söz konusu rapor taslağının içerisinde yer alması.

Sürecin gidişatı, yıllardır olduğu gibi Rumların müzakereleri oyalama ve zaman kazanma şeklinde göstermesi durumunda, bunun sonucunun 2010 yılı sonunda veya 2011 yılı başında Uluslararası konferansın toplanmasına neden olacağı da açık ve net bir biçimde taslak raporda yer alıyor.

BM’nin ve Uluslararası Kıbrıs aktörlerinin, Kıbrıs’ta çözüm sürecinin yıl sonuna kadar tamamlanabilmesi için zaman takvimini, hakemliği ve Uluslararası Konferansı “ Demokles’in Kılıcı” niyeti ile rapora koydukları kesin.

Belli ki 2010 senesi Kıbrıs Müzakereleri sürecinde “Köşe Taşı” olarak tanımlanabilecek dramatik gelişmelere sahne olacak.

Prof. Dr. Ata ATUN

http://www.ataatun.com 

9 Haziran 2010


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir