Sivaslı kaportacı da “sözdesiz soykırım” dedi.

Prof. Dr. Kemal Çiçek, Türk Tarih Kurumu Ermeni Araştırmaları Masası Başkanı - SOYKIRIM

Prof. Dr. Kemal Çiçek, Türk Tarih Kurumu Ermeni Araştırmaları Masası Başkanı

Ah anlı şanlı hocalarım Bahaeddin Öğel ve Mehmet Altay Köymen,

Sizlerin adını her zaman minnet ve şükranla anacağım. Ancak sağ olsaydınız sizden bana öğrettiğiniz tarih araştırma metodunun hesabını soracaktım.

Siz değil miydiniz bana tarih araştırmalarında metot öğreten? Kaynakları en değerlisinden en değersizine doğru kullanmak gerektiğini üstüne basa basa anlatan? Yok efendim önce arşiv belgelerini, arkeolojik malzemeleri, vakayinameleri, biyografileri vesaire kullanıp en son hatıraları kullanmak gerekirmiş.

Belgenin kıymeti harbiyesi

Ben de sizin sadık bir öğrenciniz olarak öğrettiğiniz metodu harfiyen uygulamaya çalışıyorum. Ama bu yüzden başıma gelmedik kalmadı. Sizin zamanınızda bu kadar gündemde değildi, hatırlamasınız, ama bugünlerde bir 1915 Ermeni olayları konusu tartışılıyor. Ben de arşiv belgeleri vesaire ışığında bu olayların sebep ve sonuçlarını anlamaya çalışıyorum. Bol bol arşiv belgesi ve o dönemde yazılan kaynak kitaplara başvurarak makaleler, kitaplar yazıyorum.

Ne var ki bana “resmi tarihçisin” demeye başladılar. Öğrettiğiniz metot yanlışmış meğer. Tarihi kayıtlar ve resmi belgeler ile tarih yazmaya kalkıyormuşum. 1915-1923 yılları arasında Ermenilere kıyım yapılmış ama bunun belgesini aramak beyhudeymiş. Resmi tarihçi olmanın göstergelerinden birisiymiş. Olayları yaşayanların torunlarının çocuklarının anlattıklarına güvenmek lazımmış.

Ha, bir de özellikle katliamları yapanların torunlarının çocuklarına sorulsa daha da makbul bir metot olurmuş. “Yazıklar olsun Kemal, biz sana böyle mi öğrettik, neler zırvalıyorsun” dediğinizi duyar gibiyim. Ama ne yapayım hocam, araştırmacı, gazeteci yazarların bazıları 70 milyonun gözüne baka baka böyle diyorlar. Hem de şöhretli bir haber kanalında, köşeyi tutmuş bir yazarımız soykırım olup olmadığını Sivaslı kaportacısına sormuş, o da “olmaz mı ağabey, dedelerimiz çok Ermeni kesmiş, demek ki soykırım yapmışız” demiş.

Okumaya devam et  Ermeniler şimdi toprak ve tazminat peşinde

Ya, benim duayen hocalarım, şimdilerde tarihi olayları anlatmak bu kadar kolay işte. Önce etrafına Ermeni var mı diye dikkatlice bakacaksın. Yoksa tamamdır, “demek ki 1914’te “iki milyon” Ermeni vardı, şimdi yok, o halde bunlara soykırım yapılmıştır” diyeceksin. Ha, emin olmak için çevrendeki kaportacıya, nalbura falan da sormak lazım. Bu iyi bir metot ama bir problemi var.

Tarih ne işe yarar?

Mesela Sivas’ta bir soba ustasına da aynı soruyu sorarsanız çarşıda çok iyi bilinen şu hikayeyi de anlatabilir:

Sivas’ta meslek erbapları hep Ermenilermiş. Türkleri esnaflıktan uzak tutarlar, meslek öğretmezlermiş. Bir Türk çırak olarak Ermeni sobacının yanında işi başlamış.

Yetenekleri sayesinde kısa zamanda işi öğrenmiş. Sonra çocuk ortadan kaybolmuş ve kimse bulamamış.

Ermeniler tehcir edildikten sonra bir gün bu Ermeni’nin dükkânı yıkılmış ve döşemelerin altından çırağın cesedi çıkmış.

Halk bu hikâyeyi Sivas’a her gelene anlatıyormuş. Eee, şimdi bu hikâyeden yola çıkarak nasıl bir tarih yazacağız. “Ermeniler bütün Türkleri öldürüp, döşemelerin altına gömmüşler” mi diyeceğiz. Yoksa sobacıdan al haberi deyip, soykırım tezleri mi uyduracağız. Artık ben bilemem. Kaportacıya bunu da sorsunlar.

Sözlü tarih pek moda. “Neler saçmalıyorsun sen” diye kızmayın duayen hocalarım. Ne yapalım artık yöntem bu. Sözlü tarih diyorlar bu yönteme.

“Sora sora Bağdat bulunur” demiş ya atalarımız, o hesap.

Soruyorsun kaportacıya, yazıyorsun tarihi. Hem yüzleşmiş oluyorsun tarihinle ve rahatlıyorsun. Ayrıca alan bilgisine de gerek yok. Bir de sosyolog oldun mu yazdığın tarihe itiraz etsinler de gör. İnkârcı dersin itiraz edene, eleştirene, yorum getirene, valla bir daha belini doğrultamaz.

Neyse hocalarım durum tespiti yaptım ben. Başka niyetim yoktu, affedin.

=========================================================

Prof. Dr. Kemal Çiçek (1965 – …. )

24 Mart 1965 tarihinde Kastamonu’da doğdu. Orta Öğrenimini Ankara Keçiören Lisesi’nde tamamladı. 1985 yılında Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi Tarih Coğrafya Öğretmenliği Bölümünü bitirdikten sonra, aynı yıl DTCF’nde yüksek lisansa başladı. Şubat 1986’da Milli Eğitim Bakanlığı’nın Yurtdışı Yüksek Lisans Doktora Bursunu kazanarak İngiltere’ye gitti. 1989 yılında Birmingham Üniversitesi’nde Ottoman Studies Bölümünde “Tahrir Defterleri As a Source for History” adlı teziyle Yüksek Lisans, 1992 yılında da aynı Üniversitesiden “Zimmis (non-Muslims) of Cyprus in the Sharia Courts” adlı teziyle doktorasını aldı. 1993 yılında KTÜ. Fatih Eğitim Fakültesi, Tarih Bölümü’nde Arş. Gör. Doktor olarak göreve başladı. 1996 yılında Doçent oldu ve KTÜ. Fen-Edebiyat Fakültesine geçti. 2002 yılında Profesör oldu. 2002 Haziran ayından beri de Türk Tarih Kurumu-Ermeni Araştırmaları Masası’nda görev yapmaktadır. Kemal ÇİÇEK büyük projelerin editörü olarak tanınmıştır. 1999 yılında Erdem Vakfı ve Yeni Türkiye Medya Hizmetleri tarafından gerçekleştirilen OSMANLI adlı 12 ciltlik dev eserin bilim editörü ve yazarı olmuştur. Aynı Proje kapsamında 2000 yılında THE GREAT OTTOMAN-TURKISH CIVILISATION adlı 4 ciltlik uluslararası bir eserin de editörüdür. Bu eser bugün çok sayıda ülkede Türkoloji bölümünde yardımcı ders kitabı olarak okutulmaktadır. 2001 yılında Pax Ottomana: Studies in Memoriam Prof. Dr. Nejat Göyünç, (Haarlem-Ankara, 2001) isimli bir başka uluslar arası eserin editörlüğünü yapmıştır. 2002 yılında yine Yeni Türkiye’de TÜRKLER adlı 21 ciltlik uluslararası nitelikte eserin üç editörü arasında yer almıştır. 2001-2003 yılları arasında Soros Vakfı tarafından desteklenen ve Budapeşte Central European University tarafından yürütülen “Comparative Empires: Habsburgs, Russian and Ottoman Empires” adlı projede görev almış ve bu proje için hazırladığı Ottoman Economy and Period of Peripheralization: 1700-1914” adlı makalesi Rusça olarak yayınlanmıştır. 2003 Yılı Haziran ayında TTK tarafından Amerika’da araştırmalar yapmak üzere görevlendirilen Prof. Çiçek, 2004 yılında Ermeniler: Sürgün ve Göç adlı eserin yazarları arasında yer almıştır. Ermeni Araştırmaları Masası’nda yaptığı çalışmalar sonucunda 2005 yılında Ermenilerin Zorunlu Göçü 1915-1917 adlı bir eseri yayınlamıştır Öğretim Üyeliği esnasında KTÜ. Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanlığı, Kanuni Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü yapmıştır. 2002 yılında TÜBAV tarafından Araştırma Ödülü verilmiştir. Ermeni Sorunu kapsamında pek çok ülkede seri konferanslar vermiş olan Prof. Çiçek’in 50 civarında uluslararası ve ulusal akademik dergide yayınlanmış makalesi vardır.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir