Törenle getirilenler PKK propagandası turundalar!.

Behiç KILIÇ

Onca tepkiye rağmen iktidar Kandil ve Mahmur’dan gelenlerden pek şikayetçi değil… “Gelişlerin devam edeceğini Avrupa’dan da geleceklerini” hazmettire hazmettire ilan ediyor.. Şimdi il il, ilçe ilçe dolaşıp kendilerine oy verenlerden destek isteyeceklermiş.. “Destekleyin ki getirelim” diye..
Getirin bakalım…
İlk kafile olarak getirip, davul zurna ve PKK-Apo posterleri ile karşıladıkları şu anda ne işle meşguldürler dersiniz?..
Söyleyelim, Kandil’den Mahmur’dan gelenler, PKK organizatörlüğü çerçevesinde, mahalle toplantıları yapıp çetelerinin emirleri doğrultusunda faaliyet gösteriyorlar!..
Hem de aleni, hiç saklısı gizlisi olmadan!.. Her gittikleri yerde de söyledikleri şu  “Biz niye pişman olacak mışız, devlet pişman olsun!!” Eee normal!.. Devran böyle!..
İktidarın  “Görkemli projesinin ilk ürünü”  olan Kandil-Mahmur PKK Merasim Taburu (!), PKK tarafından götürüldükleri toplantıda, kendilerini dinlemeye getirilenlere önce şöyle diyorlar..
“Barışçıl çözüm gelişinceye dek mücadele sürdürülecek..”
Toplantılarda sözcülüğü Mahmur’dan getirilen Bülent Aka adlı militan yapıyor.. Malum bu Mahmur bizlere  “temiz garibanların kaldığı kamp” diye sokuşturuluyor.. Oysa burası da PKK’nın bir kampı, içi cani dolu..
Bu sözcü Bülent, Habur-Silopi’de melaike diye aklanıp bırakıldı ya, söylediklerine bakın..
“Gelişimizle planları tutmayınca ’Pişman oldular’dediler. Biz pişman olmadık, devletin pişman olması gerekir.”
İktidar, Kandil ve Mahmur’dan getirdiklerini millete sindirtmeye çalışıyor malumunuz..  “O gösterileri abartmayın!!” kampanyaları yürütülüyor.. Medyadaki alçaklar, özellikle Kuzey Irak petrolünden gelen parayla nemalanan medyanın satılmışları, Atatürk’e, askere saldırılarının paralelinde PKK goygoyculuğuna da hız vermiş durumda…
Millet zannedecek ki; Kandil’den Mahmur’dan gelen evine, köyüne, huzura döndü, işine bakıyor..
Hayır!.. Çete iş başında.. Bunların götürüldüğü toplantı salonları
PKK bayrakları ile donatılıyor, Apo sloganları ile karşılanıyorlar.. Her toplantıda, dağda ölen eşkıyalar anılıyor, onlar  “şehit” (!) diye tanıtılıp saygı duruşu yapılıyor..
Bunlar toplanıp ne konuşuyorlar, tahmin edebilirsiniz…
Türkiye’ye gelişlerini  “Bir yürüyüş” olarak aktarıyorlar ve  “Bu yürüyüş iki grubun yürüyüşü değildir. Bu yürüyüş hükümetin samimiyetini test etme yürüyüşüdür” diyorlar!…
 Abdullah Gül’ün kendileri için ’Efendi efendi otursunlar’ açıklamasına da rest çekiyorlar!..  “Biz efendiyiz. Evimize gitmeyeceğiz. Biz yıllarca Mahmur’da en zor şartlarda olsa bile kalırız!..”
Buyrun eseriniz!..
Ve tabii ana nakarat!..
 “Çözüm için muhatabın kim olduğunu söylemiyorlar. Obama, Barzani, Talabani’yi muhatap göstermeye çalışıyorlar..”  diye saydıktan sonra Apo’yu parlatıyorlar,  “Apo’yu muhatap alın!!” diyorlar..
Yoksa onlardan hayır yokmuş!!