Heybeliada Ruhban Okulu Paneli

EYBELİADA RUHBAN OKULU SORUNU FİİLİ BİR DAYATMA ISRARINDAN KAYNAKLANMAKTADIR

Sevgili Arkadaslar: Bilginize sunulur. Tulay  Luciano

İstanbul Barosu Başkanlığınca düzenlenen “1844′den Günümüze Heybeliada Ruhban Okulu” konulu panel, 22 Haziran 2009 Pazartesi günü saat 18.00 – 21.00 arasında Orhan Apaydın Konferans Salonunda yapıldı.

barosu.org. tr/Detail. asp?CatID= 1&SubCatID=1&ID=4273

Panelin açılış konuşmasını yapan İstanbul Barosu Başkanı Av. Muammer Aydın, Heybeliada Ruhban Okulu sorununun, Patrikhanenin Türk hukuk sistemi içinde kalmayı, ulusal hukuka tabi olmayı kabul etmeyip, uluslararası dinamiklerin desteğiyle fiili bir durum yaratılması ısrarından kaynaklandığını söyledi.

Konunun kamuoyuna nedense hukuksal zeminde değil, siyasal zeminde sunulduğunu, konuya ilişkin açıklamaların tarihsel ve hukuksal temelde değil kişilerin siyasal konum ve eğilimlerine göre sunulduğunu belirten Aydın, son dönemlerde AB İlerleme Raporlarında Heybeliada Ruhban Okulunun bir an önce açılması istemlerinin vurgulanması, ABD’de Başkanlık düzeyinde aynı istemlerde bulunulması ile yürürlükteki hukukumuzun dikkate alınmadığını ve hukukun zorlandığını bildirdi.

Başkanın açılış konuşmasından sonra Panel oturumuna geçildi. Paneli, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Hüseyin Özbek yönetti.

Panelde ilk sözü, Eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal aldı. Heybeliada Ruhban Okulunun açılmasının Türkiye’nin imajını değiştireceğine ilişkin görüşlere katılmadığını belirten Soysal, 1950′den bu yana Ruhban Okulu ile ilgili Patrikhane’nin ve dış odakların istekleri bulunduğunu, Anayasa Mahkemesinin kararından sonra bu isteklerin daha da yoğunlaştığını bildirdi.

Konuya ülkemizin siyasal hedefleri ve hukuk açısından bakmak gerektiğini, dışardan gelen istekler doğrultusunda hareket etmenin hukuk ilkelerini zedeleyeceğini kaydeden Soysal şunları söyledi:

Konu Lozan’da tartışılmış. Patrikhane’nin yurt dışına taşınması konusundaki Türkiye’nin önerisi kabul edilmemiş ve bir centilmenlik anlaşması olarak konu azınlıklar konusunun genel çerçevesi içine alınmış. Azınlıklar konusunun eşitlik ilkesine göre çözülmüş. Türkiye Patrikhaneyi Ortodoks vatandaşlarının dinsel kurumu olarak görmek istiyor. Vatikan’a benzer bir kuruluş olması istenmiyor. O nedenle dışardan gelen istekler Türkiye’yi ilgilendirmez. Heybeliada Ruhban Okulu Türkiye’nin genel sistemi içinde laik devlet anlayışına uygun olarak yer alması gerekir. Heybeliada’daki okul bir vakıf okuludur. Patrikhane’nin tüzel kişiliği olmadığı için vakıf okulu kuramaz. Anayasa Mahkemesinin kararından sonra okulun kapatılmasına kendileri karar verdiler. İsterlerse Ruhban Okulu bir Vakıf Üniversitesi içinde bir enstitü olarak kurulabilir. Ama onlar okulun YÖK sistemi içine girmesini istemiyorlar. Bu durumda Türkiye’nin kendisini dış dünyaya çok iyi anlatması gerekiyor. Ama bu da zordur. Dış dünyaya anlatamıyoruz diye hukuk ilkelerinden vazgeçemeyiz. Hukuk, bazı temel ilkelere bağlılık demektir. İmajı kurtarmak adına yapılacak uygulamalar ülkeye zarar verir.”

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Özel de konuşmasında konunun yanlış kavramlarla başka bir mecraya götürülmeye çalışıldığını, konunun hukuksal bir konu olduğunu, ulusal ve uluslararası hukuka göre çözülmesi gerektiğini söyledi.

AB İlerleme Raporlarında Heybeliada Ruhban Okulu konusunun devamlı yer aldığını ve Patrikhane’nin dayatmaları doğrultusunda çözülmesinin istendiğini belirten Özel, asıl amacın okulun açılması değil, Patrikhane’nin ekümenikliğinin tanınması olduğunu bildirdi.

Türkiye’nin imajının düzeltilmesi için Heybeliada ruhban Okulunun açılmasını isteyen siyasilerin yanlış yolda olduklarını vurgulayan Sibel Özel, oysa okulun siyasi bir kararla kapatılmadığını ve konunun hukuki olduğunu anlattı. Özel, özetle şunları söyledi:

Lozan Antlaşmasıyla Türk hukuk sistemine uygun bir kurum haline getirilen Patrikhane’nin Heybeliada Ruhban Okulu’nun yüksek öğrenim olarak YÖK sisteminin dışında, kendisine bağlı olmasını ve yabancı ülkelerden gelecek öğrencilerin de bu okulda öğrenim görmelerini istiyor. Bu istek azınlık statüsüne aykırıdır. Aslında Türkiye’den istenen bir imtiyazdır bu. AB böyle bir istekte bulunabilir. Müzakere aşamasında konu tartışılabilir ama çözüm mutlaka hukuki olmalıdır. Anayasa Mahkemesinin kararına uygun olmalıdır. Heybeliada Ruhban Okulu açılsın baskıları aslında tüzel kişiliği olmayan Patrikhane’ye tüzel kişilik kazandırma dayatmalarıdır. Ama Türkiye egemen bir devlettir ve bu tür dayatmalara boyun eğmemelidir.”

Panelin son konuşmacısı Gazeteci-Yazar Yiğit Bulut ise Heybeliada Ruhban Okulu’nun Osmanlı döneminde Türkiye’nin içine atılmış bir tohum ve padişaha yutturulmuş bir zoka olduğunu söyledi.

Atatürk’ün olmayan bir kumaştan bir hukuk devleti yarattığını belirten Bulut, Heybeliada Ruhban Okulu harekâtının Türkiye Cumhuriyetini toptan yok etme harekâtına dönüştüğünü, bunun kökenlerinin 1950′li yıllara dayandığını bildirdi.

Dış dayatmaların altında yatan nedenin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bir Vatikan yaratmak olduğunu, AB’nin Türkiye’deki Kürtleri etnik, Alevileri dini azınlık olarak gördüğünü, Ermeni sorununun gündemden düşürülmediğini hatırlatan Yiğit Bulut özetle şunları söyledi:

Ankara Antlaşması’nın 13 ve 14. maddelerine göre Türk vatandaşlarına vize uygulanamaz. Ama uyguluyorlar. Bu nasıl hukuk anlayışı? Hukuki haklar böylesine gasp edilirken Lozan’da olmayan şartların uygulanmasını istemek haksızlıktır. Türkiye’nin yürürlükteki hukuk sistemine rağmen eğer Heybeliada Ruhban Okulu açılırsa, Türkiye’deki tüm cemaatler, tarikatlar kendi dini eğitim okullarını kurarlar ve laikliğin köküne kibrit suyu ekilir. Osmanlı bu tuzağa düştü.

Müvekkilini savunmaya giderken gözaltına alınan bir avukatın bulunduğu ülkede Ruhban Okulu çok kolaylıkla açılır. Bir avukatın gözaltına alınma olayı ABD’de yaşansa ortalık birbirine girer. Ama ülkemizde kimse sesini çıkarmıyor. Türkiye tarihi bir dönüm noktasındadır. Hukukun katledildiği bir ülkede hukuku korumak için hukuktan başka silahımız yoktur.”

Panelde konuşmaların tamamlanmasından sonra soru – cevap bölümüne geçildi. Daha sonra İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Hüseyin Özbek tarafından konuşmacılara birer Teşekkür Belgesi verildi.

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE HEYBELİADA RUHBAN OKULU

  • 1 Ekim 1844 tarihinde açılmıştır. Okul doğrudan Patrikhaneye bağlıdır ve müdürü metropolitler arasından atanmaktadır.
  • Kapatıldığı 1971 yılına kadar 930 mezun verir. Bunlardan 343′ü piskopos olur. Piskoposlardan 12’si patriklik makamına kadar yükselir. Bu 930 kişinin 225′i 1950�1969 arası mezun olmuştur. Bunlardan da sadece 38′i Rum asıllı Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıdır. Geriye kalanların 162’si Yunan uyruklu olmak üzere toplam 187si yabancıdır.
  • Okulun öğretim süresi değişik uygulamalardan geçmiştir:

1)  1844 -1919 Dört yıl ortaokul ve üç yıl teoloji eğitimi

2)  1919 -1923 Orta öğretimsiz beş yıllık teoloji eğitimi

3)  1923 -1951 Birinci dönemdeki uygulamaya dönüldü.

4)  1951 -1971 Dört yıl lise ve üç yıl teoloji eğitimi

  • Kuzey ve Güney Amerika Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu olan Athenogoras ABD’nin önerisi ve desteği ile Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı yapılmış, 1 Kasım 1948′de Patrik seçilmiş ve gelebilmesi için görevde bulunan Patrik Maksimos V. istifa ettirilmiştir.
  • Atatürk döneminde 7 olan metropolit sayısı 20′ye çıkar. Milli Eğitim Bakanlığının 8.12.1950 / 927601 sayılı emri ile Heybeliada Ruhban Okulu “yüksek okul” haline getirilir ve “yabancı öğrenci alabileceği” karara bağlanır. 1939’da casusluk faaliyetleri gerekçesiyle yasaklanmış olan yabancı öğrenci alımı böylece serbest bırakılır.
  • 1950- 1960 arası Patrikhane İmroz ve Bozcaada Rum okullarını Milli Eğitim Bakanlığı mevzuatı dışına çıkarttırarak doğrudan kendi yönetimine alır.
  • Türk hükümeti tekrar eski uygulamaya dönerek, 16 Temmuz 1964′te İmroz ve Bozcada’daki Rum okullarının Milli Eğitim Bakanlığının denetiminde, Türkçe ve dini eğitim yapmalarını öngören ilgili yasa maddesini tekrar yürürlüğe koyar.

  • 127 yıl Patrikhanenin idari ve mali denetiminde yaşamını sürdüren Heybeliada Ruhban Okulu Özel Yüksek Okulların Devletleştirilmesi şeklinde görülen uygulama hakkındaki Anayasa Mahkemesinin 12 Ocak 1971 tarih ve 1971/3 sayılı kararından sonra kapanmıştır.
  • Anayasa Mahkemesinin Özel Öğretim Kurumları Kanununun ilgili maddelerini iptal ederek yüksek öğretim kurumlarının sadece devlet tarafından açılıp işletilebileceğine ilişkin kesin kararından sonra mevcut özel yüksek öğretim kurumları ya kapanmış, ya da bir devlet üniversitesine bağlanmışlardır.

  • Özel yüksek okul statüsünde olan Heybeliada Ruhban Okulu ve Patrikhane Türk üniversitelerine bağlanmak istemediklerinden ve başkaca da bir çözüm mümkün olmadığından okul kendilerince kapatıldı. Oysaki aynı kararın muhatabı olan Amerikan Robert Koleji binalarının 1971 yılında Boğaziçi Üniversitesine devrinden sonra kolej Arnavutköy Kız Lisesi ile birleşmiş ve Özel İstanbul Amerikan Robert Lisesi adını almıştır. Kolejin yüksek kısmı da Boğaziçi Üniversitesine dönüşmüştür..
  • Fener Patrikhanesinin ve dış destekçilerinin arzusu YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığının denetimi dışında, patrikhanenin yönlendiriciliğinde dini özerkliğe sahip bir okuldur. Böyle bir okulun kurulması Anayasamızın 130 ve 132.maddeleri değiştirilmeden yasal olarak mümkün değildir. 130 madde bilimsel özerkliğe sahip üniversitelerin kanunla ve devlet tarafından kurulacağına ilişkindir. 132. madde ise Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Emniyet Teşkilatının özel yüksek öğretim kurumu açabileceğine ilişkindir.
Haberi paylaşın
Okumaya devam et  TEFRİŞAT, TEŞRİFAT VE MÜŞTEMİLAT
EYBELİADA RUHBAN OKULU SORUNU FİİLİ BİR DAYATMA ISRARINDAN KAYNAKLANMAKTADIR - yigit bulut1

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. Siyasi Partillesme ve Milli bir Örgütlenme ile siyasi ve ekonomik isgale karsi savasmaktan baskacaremiz hic bir yok.

  2. Şimdi de Çiftçilerin önü kesiliyor. Her çiftçi her istedini ekemeyecek, ekime sınır getiriliyor, hayvancılığa sınır getiriliyor. Enflasyon düzelirim dersiniz.

  3. brics ilk kurulduğunda ekonomik mucize gerçekleştiren ülkeler olarak masum bir örgüttü ve Türkiye’de o zamanlar nispeten iyi giden ekonmisi ile…

  • “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    Kıbrıs’ta sular durulmuyor. Kıbrıslı Rumlar AB’nin desteği ile iyice şımardı. Önemli haklar elde etmeye çalışıyor. Ancak karşılarında KKTC’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı buluyorlar. Tatar, hiç taviz […]


  • Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 78’inci Genel Kurulu görüşmeleri bu yıl geçmişlerden farklı ve yeni bir dönemin başlayacağının habercisi konumunda zira 2023 yılında dünya […]


  • Altın Koza’ya Altın Program

    Altın Koza’ya Altın Program

    30. yılını kutlayan Adana Altın Koza Film Festivali’nin 18-24 Eylül tarihleri arasında Esas 01 Burda AVM, Cinema Pink salonlarında gösterime sunulacak uluslararası programı; Berlin, Cannes, […]


  • Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan, Rus göçü, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’daki savaşa daha fazla vatandaşın katılmasını gerektiren kısmi seferberlik kararından sonra […]


  • BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    Son aylarda birbiri ardı sıra gündeme gelen uluslararası kongreler ve toplantılar sürüp giderken ,bugünkü dünya siyaseti normal koşulların ötesinde gelişmeler göstermektedir .Ülkeler ve devletler arası […]


  • SADAKA

    SADAKA

    Bir dakika durup düşünün, ne kadar aşağılayıcı bir durum içindeyiz bu günlerde. Emekli vatandaşların emekli maaşlarına 3 liramı verelim yoksa 5 liramı verelim konusu, bütün […]


  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu görüşmelerine  katılmak için  New York’a  gitmeden  önce Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB ile yolları ayırabiliriz” diyerek önemli bir açıklamada bulunmuştur: ”Avrupa Birliği, […]


  • BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    Enflasyon altında ezilen yurttaş bütçeyi de finanse etti. Merkezi yönetim bütçe sonuçlarına göre yılın ilk sekiz ayında başta ÖTV ve KDV’de olmak üzere vergi gelirlerinde […]


  • O YILLAR

    O YILLAR

    O YILLAR                 HÜSEYİN MÜMTAZ                 Biz eskidik ama yazılar hiç eskimiyor galiba…                 Tam on yıl önce, Falih Rıfkı Atay’dan şu kısa alıntıyı yapmışız; […]


  • Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Halkımız aptal değil, tehlikenin farkında. Yıllardır „sivil işgal kuvvetleri“ ülkemize dolduruluyor. „Barış süreci“ diye, binlerce PKK askeri, davul-zurna eşliğinde silâhları ile birlikte ülkemize sokuldu. Onları […]


  • Siyasette “aptal sözcüğü”

    Siyasette “aptal sözcüğü”

    Sosyal medyada aptal sözcüğünün çok sık kullanıldığını görmüşünüzdür. Siyasi ya da ideolojik tartışmayı aptalsın, akıllısın gibi yere indirgemek, aslında “entelektüel yeteneğin” sınırlı olduğuna işaret eder, […]


  • ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ÇEDES PROJESİ İLE AKP KARŞI DEVRİM’İNİN ŞEYHÜLİSLAMLIK AYAĞI DA KURULMUŞ OLUYOR Çağdaş bir devlet yurttaşlarına din dayatmaz. DİB bütçeden aldığı bakanlıklar üstü ödenek ile toplumun […]


  • FEYM GRUBU BÜLTENİ

    FEYM GRUBU BÜLTENİ

    ERMENİ Faaliyetleri (22 Eylül 2023) 1.  Artsakh (“sözde” Dağlık Karabağ Ermeni devleti) ve Azerbaycan temsilcileri arasında, Azeri askeri saldırısının ardından askerlerin geri çekilmesi ve tahliye edilen […]


  • İngilizler, kesenin ağzını açtı…

    İngilizler, kesenin ağzını açtı…

    Kartla harcamalar çoğaldı. Yapılan araştırmada yurt dışına tatile çıkan İngilizlerin kesenin ağzını açtığı ifade ediliyor. Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turistlerin yaptığı fiziksel harcamalar, bir önceki […]


  • Şirketler birer birer kapanıyor…

    Şirketler birer birer kapanıyor…

    İyimserlik devam ediyor ama ekonomik kriz karşısında da şirketler birer birer kapanıyor. Yeni şirketler de kuruluyor. Ancak, bu çok sınırlı. Kapanan bazı şirketlerin yetkilileri ”Ekonomik […]


  • ATATÜRK’E, TÜRK’E VE GERÇEK TC DEVLETİNE SALDIRILAR KARŞI DEVRİMİN ANAYASA DEĞİŞTİRMESİNE YÖNELİK ALIŞTIRMALARDIR. Sefa Yürükel

    ATATÜRK’E, TÜRK’E VE GERÇEK TC DEVLETİNE SALDIRILAR KARŞI DEVRİMİN ANAYASA DEĞİŞTİRMESİNE YÖNELİK ALIŞTIRMALARDIR.       Sefa Yürükel

    Atatürk’ün kurtardığı milletin bazı bireyleri ve Atatürkün kurduğu devletin bazı bürokratları, kurtarılmayı ve Türk Milletinin mensubu ve TC devletinin vatandaşı olmayı hak etmiyorlar. Son bir […]


  • FEYM GRUBU BÜLTENİ

    FEYM GRUBU BÜLTENİ

    ERMENİ Faaliyetleri (21 Eylül 2023) 1.  ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 21 Eylül Bağımsızlık Günü’nde Ermenistan halkına en iyi dileklerini göndererek, ABD’nin Ermenistan’ın egemenliğine, bağımsızlığına ve […]


  • 8 ayda Türkiye’ye 36 milyon turist geldi…

    8 ayda Türkiye’ye 36 milyon turist geldi…

    Yaz aylarında beklenen turist 50 milyondu 36 milyon turistle sezonu kapattık. Turizm Bakanlığı yetkilileri geçen yılın Ağustos ayına göre yüzde 5.65 artış yaşandığını söylüyor. Kış […]


  • NASIL İNSANLAR OLDUK BİZ

    NASIL İNSANLAR OLDUK BİZ

    Tv de anlatılıyordu.Antalya da Rus’un biri Site den 80 daire satın almış. Sadece Ruslara kiralıyormuş.Doğrumu yanlış mı bilmiyorum. Ama sektörüm olan Tarımdan biliyorumBaşta Muz seraları […]


  • İstiklal Harbi’nde Etnik İhanet

    İstiklal Harbi’nde Etnik İhanet

    İzmir’in işgalinden cesaret alan 800 kadar yerli Rum çetesi, İzmir’in işgalinden bir gün sonra, ı6 Mayıs sabahı Urla yarımadasındaki Türk köylerine saldırdılar. Köylüleri katletiler. Mallarını […]



Posted

in

, , ,

by