“İMRALI-KANDİL-DTP” ÜÇGENİNDE “AFOROZ” İLAN EDİLMEYE HAZIRLANILAN “AJAN-İŞBİRLİKÇİ” KİM?

“İMRALI-KANDİL-DTP” ÜÇGENİNDE “AFOROZ” İLAN EDİLMEYE HAZIRLANILAN “AJAN-İŞBİRLİKÇİ” KİM? - alman turk

“İMRALI-KANDİL-DTP” ÜÇGENİNDE “AFOROZ” İLAN EDİLMEYE HAZIRLANILAN “AJAN-İŞBİRLİKÇİ” KİM?

“Silahların susması” ve “Kürt sorunun çözümü” sürecine ilişkin çabaların sürdürüldüğü bir dönemde “İmralı-Kandil-DTP” üçgeninde “Baydemir” krizi yaşanıyor.

Osman Baydemir, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olmasına hem İmralı, hem de Kandil sıcak bakmamasına rağmen adaylıktan çekilmemişti. Seçim sonrasında da “Osman Baydemir’in başarısı” diyerek, parti yerine kendini ön plana çıkarmak istemesinin, Osman Baydemir ile “Kandil-İmralı-DTP” üçgeni arasındaki iplerin gerilmesine neden olduğu belirtiliyor.

Dün gece bilgisayarıma düşen ilginç bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Belediye başkanı seçildikten sonra, televizyon ve gazetelerde daha sık boy göstermeye başlayan Osman Baydemir’in, özellikle “silahların susması” ve “Kürt sorununa çözüm” sürecine yönelik açıklamalarının, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ü rahatsız ettiği belirtiliyor.

Ahmet Türk’ün, çeşitli kanallardan “Partiden bağımsız hareket etmekten vazgeç” mesajını duymazlıktan gelen Osman Baydemir’in, DTP içerisinde “genel başkanlık” için bazı milletvekilleriyle yakın temas içerisine girmesinin de, başta Ahmet Türk olmak üzere, İmralı ve Kandil’i fena şekilde kızdırdığı konuşuluyor.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ndeki “yolsuzluk” ve “kadrolaşma” (Baydemir muhaliflerinin yolsuzluk suçlamasıyla birer birer belediyeden uzaklaştırılması) iddialarının partinin imajına büyük zarar verdiğini belirten DTP’li bazı milletvekillerinin, Osman Baydemir’in, belediye işçilerinin maaşını ödemek yerine, Diyarbakır’ın acil çözüm bekleyen altyapı sorunlarını çözmek yerine, iki de bir Avrupa ülkelerine uçmasından ve zamanının büyük bölümünü bu ülkelerde harcamasından, “maddi kaynak temini için çalışıyorum” diyerek Avrupalı yetkililerle para pazarlıklığı(!) içine girmesinden şikayetçi oldukları belirtiliyor.

“İmralı-Kandil-DTP” üçgeninde “Baydemir hangi ülkenin ajanlığını yapıyor?” “DTP Başkanlığına mı oynuyor?”, “Sorunun çözüm sürecinde Kandil ve İmralı’yı dışarıda mı bırakmak istiyor?”, “Türkiye’nin Gerry Adams’ı mı olmak istiyor?” gibi soruların da yoğun şekilde tartışıldığı öne sürülüyor.

Baydemir krizinin boyutlarıyla ilgili olarak Avrupa ve Diyarbakır’daki dostlarımdan gelen e-postalardan derlemeye çalıştığım bazı saptamalarım…

Okumaya devam et  GUL: ABD ile açıktan ve GİZLİ, aktif işbirliği içersindeyiz

29 Mart yerel seçimleri sonrasında Almanya’nın en büyük gazetelerinden “Frankfurter Allgemeine Zeitung”da (22 Nisan 2009) “Kürtlerin Sesi” başlığıyla seçim sonuçlarına ilişkin yayınlanan yorumda, “Yerel seçimlerin asıl galibi Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir oldu. PKK yönetiminin karşı çıkmasına rağmen aday olan Baydemir’in oyların üçte birini alarak görevinde kalması olağanüstü bir zafer olarak nitelendirilebilir. Osman Baydemir bugün Leyla Zana’dan sonra Kürtler arasında DTP’nin en fazla tanınan ve sevilen siyasetçisidir” denilmesi dikkatlerden kaçmamıştı.

Daha önce resmi kutlamaları boykot ederek iştirak etmemesine rağmen, 19 Mayıs’ta Diyarbakır’da devletin düzenlediği resmi etkinliklere katılan Osman Baydemir’in, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile samimi görüntülerinin medyaya yansıması sonrasında, “DTP-İmralı-Kandil” üçgeninde “Baydemir’in öne çıkmak için her türlü yolu denediği ve örgütün çözüm için izleyeceği stratejiyi yok sayarak, pazarlık gücünü yok ettiği” yorumlarının yapılmasına neden olmuştu.

Yine rahatsızlığı boyutlandıran benzer iki gelişme daha… Geçen hafta (23 Haziran) Antalya’da düzenlenen belediye başkanları toplantısında konuşan Osman Baydemir; “Açık ve net söylüyorum, artık beraber çalışma zamanıdır. Kapı kapanırsa pencere, pencere kapanırsa baca, baca da kapanırsa bu defa tünel kazarak içeriye gireceğim. Çünkü bu ev hepimizindir. Bu itibarla sizlerle (devlet yetkilileriyle) yeni bir sayfa, yeni bir dönem başlatmamız gerek. Sayın Bakanımızla son derece nezaket çerçevesinde tokalaştım. Hal hatır sorduk. Ayrıca kendisiyle gündemdeki konulara ilişkin özel olarak da görüştüm. Görüşlerimi kendisine ilettim. Son derece yararlı bir görüşme olduğuna inanıyorum” derken, Diyarbakır’da her yıl geleneksel olarak düzenlenen “Kültür ve Sanat Festivali” öncesinde (26 Haziran 2009) yaptığı basın toplantısında da; “Cumhurbaşkanlığı kurumumuzun Kürt sorununda bugüne kadar yıpranmamış bir kurum olduğuna inanıyorum. Cumhurbaşkanlığı makamının güvenilir bir makam olduğunu düşünüyorum” demişti.

Okumaya devam et  PKK Türkiye’de Yasal mı?

Öte yandan, Osman Baydemir’in özellikle son dönemde İmralı-Kandil-DTP karşıtı siyasi Kürt oluşumlarla da yakın işbirliği içinde olduğu öne sürülüyor.

İşte birkaç örnek…

Seçimler sonrasında kutlama ziyaretine gelen KDP-KYB heyetlerini kabulde yaptığı konuşmada Osman Baydemir; “Seçim sonuçlarıyla Diyarbakır halkı bir kez daha yüzümüzü güldürdü. Ben de halkıma layık olmaya çalışacağım. Aldığımız oy bugüne kadar alınan en yüksek oydur. Halkımız hizmet ve samimiyetimizin karşılığını vermiştir” diyerek, dikkat ediniz, ne DTP, ne de PKK’yı çağrıştıracak tek bir kelime kullanmıyor, sadece “ben” merkezli söylemi hizmet anlayışına endeksleyen tamamen duygusal(!) bir yaklaşımla, belki de beyninin gizli bir köşesindeki asıl niyetini tamamen duygusal (!?) olarak ortaya koyuyor.

Almanya’nın kontrolündeki PKK muhalifi Kürtler (Şükrü Gülmüş ve arkadaşları) tarafından yönlendirilen “Nasname” isimli internet sitesinde “İmralı’nın Bizim İçin Çizeceği Yol Haritası Girdaptır” başlıklı bir yorumda, “İmralı-Kandil-DTP” üçlü sarmalına ağır eleştiriler yöneltiliyor. Kürtlerin bu üçlüyü artık dışlamaları istenirken, “muhatap alınması gereken adres” olarak bakın kim/kimler gösteriliyor: “Elbette Kürtler de akil adamlarını oluşturup sağlıklı bir diyaloğun gelişmesi için olumlu bir zemin yaratmalıdırlar. Kendi Akil Adamlarımız içinde ise; Osman Baydemir(!!!), Kemal Burkay, Recep Maraşlı, İsmail Beşikçi gibi değerli kişiler olabilir.” (Nasmane, 18 Haziran 2009)

Daha bitmedi!.. Osman Baydemir, 17 Haziran 2009’da Diyarbakır Büyükşehir Belediyesini ziyaret eden ABD Büyükelçisi Jeffrey’e bakın neler söylüyor: “Şiddet insanların yaşamından artık çıkmalıdır. Siyasetin önünü açabilmenin olmazsa olmaz koşulu ölümlerin durmasıdır. Eller artık tetikten çekilmelidir. Samimiyetle aşılamayacak hiçbir sorunumuz yoktur. Sorunun çözümünde ve barışta Diyarbakır’ın rolü oldukça önemli ve etkili olacaktır. Üzerime düşeni yapmaya hazırım!”

Baydemir, sorunun çözümünde adres olarak kendini gösterirken, aynı saatlerde DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ise, sorunun çözümü için muhatap alınması gereken adres olarak İmralı’yı işaret ederek, Abdullah Öcalan da avukatlarla yaptığı son görüşmede son noktayı koyuyordu; “Kürtlerin temsilcisi benim.”

Okumaya devam et  Tunceli’de 2 şehit

Bakalım, “İmralı-Kandil-DTP” üçlü sarmalında büyük rahatsızlığa neden olan “Osman Baydemir” krizi nasıl aşılacak?.. Kopma noktasına gelen ipler kimin boynuna dolanacak? Hikmet Fidan, Kani Yılmaz…

Son söz… İmralı, Kandil, DTP ve Osman Baydemir’e… Bugün Kürtler sadece Kürt milliyetçiliğine, etnik ayrımcılığa, şiddete odaklanan bir siyasetçi, parti ve belediye başkanını yeterli bulmuyor ve desteklemiyor. Halk, artık kendi günlük sorunlarıyla ilgilenen, eğitim, işsizlik, altyapı başta olmak üzere bölgenin sosyal, ekonomik sorunları için çözüm üretebilen, belli bir kesimi değil gerçekten vatandaşı kucaklayan, sadece bölgenin değil ülkenin ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel sorunlarına projelerle çözüm üreten ve demokratik sürece katkı sağlayacak bir parti, siyasetçi ve belediye başkanı istiyor. Uzun yıllardır bölge DTP’li belediye başkanlıklarının yönetiminde olmasına rağmen, halen toprak reformu, işsizlik, yoksulluk, sağlık, eğitim, imar, töre cinayetleri, dış ticaret gibi konulara katkı sağlayacak bir proje göremedik. Varsa yoksa Osman Baydemir örneğinde olduğu gibi, yolsuzluk, yurt dışı gezileri, aşk skandalları, İsviçre’deki banka hesaplarının şişirilmesi… Ne diyelim, Kürt sorunu bahane, Baydemir şahane!..

Nail Amudi


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir