KIBRIS ; DURUM OZETI

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Basın Konseyi Başkanı İsmet Kotak, - fft99 mf2219178

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Basın Konseyi Başkanı İsmet Kotak,

YORUM

ISMET KOTAK

Lütfen Konstantinidis’in bu yazısını okuyunuz

Kıbrıs  çatışmalarına doğru teşhis koymak için eli vijdanında olan  yabancı yazarların yazılarını da okumak ve değerlendirmek gerekmektedir. Bugün  önemli bulduğum için köşemi bu yazıya bıraktım. Bu da Rum yazarın gözlüğü ile kimin neyi reddettiği  gerçeği…”Politis” gazetesi yazarı H.Konstantinidis “Çözüm konusunda uzlaşmaz olanlar kimlerdir?Kıbrıslı Rumlar mı yoksa Kıbrıslı Türkler mi?” diye soruyor ve yanıtlıyor.İşte o yazı:

“Tarihi çarpıtmadığın zaman, sana gerçeği söyler. Kıbrıs sorunu ile ilgili olarak bize önerilen çözüm planları konusunda birçok şey söylenmektedir. Tarih kitaplarını açtığımız zaman, şunları görüyoruz:

1. 1947 yılında İngilizler bize 18 Kıbrıslı Rum ve 4 Kıbrıslı Türk’ü öneren bir anayasa sundular. Liderlerimiz bunu reddettiler. İlk başta milli liderimiz, daha sonra da AKEL…

2. Ekim 1955 tarihinden 27.2.1956 tarihine kadar bize Harding planı sunuldu. Bu süre içerisinde Harding ve Makarios arasında 7 toplantı gerçekleştirildi. Bununla ilgili olarak, Nikos Kranidyotis’in ‘1959-1960 Kıbrıs Zor Yıllar’ kitabından bazı alıntılar yapacağım: ‘Mareşal Harding Kıbrıs’a gelişinin ertesi günü Makarios ile görüşmek istedi, Ledra Palas’ta görüştüler ve Harding Makarios’a şunları söyledi: ‘Sayın Makarios, Kıbrıs halkının bu zor durumdan kurtulup, önerilen anayasa ile bir barış döneminde ilerlemesine yardımcı olmak ister misiniz?’ Başpiskopos buna gülümseyerek karşılık verdi. (sayfa 112-175)

21.11.1955 tarihinde evimizdeki görüşmede Harding Makarios’a büyük bir ciddiyetle bir dosya verdi ve şunları söyledi: ‘I have very good news for you.’ Makarios okudu ve hiçbir şey söylemeden dosyayı bana verdi. Büyük bir sürprizle gördüm ki, İngiliz hükümeti ilk kez self determinasyon hakkını tanıyordu. Makarios’a şunları fısıldadım: ‘Bunu reddetmeyin, olumlu tezler içermektedir.’ Makarios fikirlerimi dikkate almadı ve alelacele valiye şunu söyledi: ‘Üzgünüm kabul etmiyorum, reddediyorum.’ Harding geveleyerek şunları söyledi: ‘Çok üzgünüm.’ Soğuk bir şekilde selamlayarak ayrıldı. Neden reddettiğini ona sorduğum zaman şunu söyledi: ‘Valinin yanıtına kendi planımda karşılık vermek için reddettim. Öte yandan planın iyi olduğuna inanıyordum.’

Okumaya devam et  Kıbrıs İlim Üniversitesi Akademisyeni ‘un makalesi ISI’da

Yunanistan Hükümeti de bize çözüm bulmamızı tavsiye ediyordu. 1956 yılının Şubat ayında İngiliz Sömürge Bakanı Lennox Boyd Kıbrıs’a geldi. 29.2.1956 tarihinde Makarios ile görüştü. Lennox Boyd konuyu inceledikten sonra şunları söyledi: ‘Hükümetim Kıbrıs halkının serf determinasyon hakkını tanıyor.’ Makarios şunu söyledi: ‘Şimdi çözüm.’ Lennox Boyd ona baktı, şunu söyledi ve gitti: ‘Tanrı halkını kurtarsın.’

3. 1960 yılında Zürih Anlaşması, Tassos Papadopulos’un Ocak 2005 tarihinde açıkladığı gibi iyiydi. Onu Makarios mahvetti. Eğer o zaman Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler barışçı bir şekilde bir arada yaşasaydık, bugün burada cennette olacaktık.

4. 1963 yılında Yunanistan Dışişleri Bakanı Averof, Glafkos Kliridis’e şunu söyledi: ‘Tanrı aşkına Zürih’i harcamayın.’ Onu dinlemedik. Onu harcadık ve yarımız göçmen oldu.

5. 1964 yılında bize Acheson planı sunuldu. Bu plan 16 madde içeriyordu. Birincisi şuydu: ‘Yunanistan ile derhal Enosis.’ Makarios bunu reddetti ve şunu söyledi: ‘Gidip Yunanistan’ın valisi mi olayım?’ 14. madde şunu söylüyordu: ‘Türkiye sınır dışı edilen Yunanlıların İstanbul’a geri dönmelerine razı olmayı kabul ediyor.’

6. 1971-1974 yıllarında EOKA B, Kıbrıslı Rumlara kardeş kavgasını getirdi. Atinalıların Cuntası 1972 yılında Kıbrıs’a Konstantopulos’u getirdi ve Makarios ve Digenis’e Kıbrıs’tan ayrılmaları gerektiği yönündeki talimatı iletti. Aksi halde yaptıkları işlerle felaketi getireceklerdi. Geri dönmemek üzere gitselerdi, çok iyi olacaktı. Ancak gitmediler ve Helenleri öldürmeye devam ettiler.

7. 1978 yılında bize Kanada Planı sunuldu. O zaman yerleşiklerin sayısı beş bindi. Evlerimizi neredeyse bıraktığımız gibi bulacaktık. Onu emperyalist bir plan olduğu için reddettik. Aklımıza şaşayım.

8. 1985 yılında Cuellar (BM Genel Sekreteri) planı sunuldu. Maraşlılar 17 Ocak’ta geri dönmek için bavullarını hazırladılar. Spiros Kiprianu bu planı reddetti. O zaman dilsiz olan bilge liderlerimize ve politikacılarımıza bu planı NEDEN reddettiklerini soruyorum.

Okumaya devam et  Antalya’da Kıbrıs Müzakereleri Konferansı

9. Yorgos Vasiliu 1990 yılında Gali Fikirler Dizisini çözüm konusunda hızlı bir şekilde ilerletti. Ne yazık ki Glafkos Kliridis Başkanlık koltuğunu almak için BM Genel Sekreterinin Gali Fikirleri dizini reddetti ve mezara gömdü. YAZIK!

10. 2004 yılında bize Annan Planı sunuldu. Tassos Papadopulos ve Kıbrıslı Rumların %76’sı güçlü bir ‘hayır’ yanıtı verdiler. Getirdikleri felaket çok kısa zamanda ortaya çıktı. At gözlüğü takmayanlar, bugün bunu görüyorlar. Başka ne söyleyeyim? Girne Metropoliti evet yanıtı veren bizleri cehenneme gönderdi. Karar verecek olan Tanrıdır. Onu Cehenneme gönderecek.

11. 2008 yılında Hristofyas ile Talat çözüm ile ilgili görüşmelere başladı. Hepimiz, Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türklerin barışçı bir şekilde bir arada yaşamaları adına, küçük bir çakıl taşı ile de olsa, onların bu zor çabalarına yardımcı olalım. Ne yazık ki Hristofyas yoldan çıkarak şu açıklamayı yaptı: ‘Cumhurbaşkanı olduğum sürece NATO’ya katılmayacağız.’ Kıbrıs halkının %70’i NATO üyeliğini destekliyor. Siz neden reddediyorsunuz? Stalin demokrasisini mi izliyorsunuz? Uyanın! Rusya’da bu öldü. Bunu tekrar kurmaya çalışmanız haksızlıktır. Sevgili Hristofyas, sizden önceki Cumhurbaşkanlarının -Yorgos Vasiliu hariç- tek dertleri başkanlık koltuğuydu. Sonuç: Bizi mahvettiler. Vatanımızın kurtuluşu için, hepimiz ve siz, vatanı partilerden üstün tutmalıyız.”

Milli Lider Denktaş’ı gerçeklere bakmadan “Her zaman redcilikle” suçlayan  Türkiye ve Kıbrıs’taki yazar ve politikacılar utansınlar diyorum.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir