Kıbrıslı Rumlar çözüm olacağına inanmıyor

Haber - 140203kibriss hlarge

25.05.2009
Güney Kıbrıs’ta yapılan yeni bir ankette Rumların Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Rum Lider Dimitris Hristofias arasında devam etmekte olan görüşme sürecinden bir sonuç alınacağına inanmadığı ortaya çıktı.

Haber

186 kişiyle telefonda görüşülürek yapılan anket Rum Alithia Gazetesi tarafından yaptırıldı ve bugün gazetede okuyucularla paylaşıldı.

Anket sonuçlarıyla ilgili haberi okuyucularına, “Kıbrıslılar Çıkmaz Görüyor” başlığıyla manşeten duyuran gazete, ankete katılanların yüzde 69,0’unun müzakerelerin çıkmaza sürükleneceği inancında olduğunu bildirdi.

Ankete katılanların sadece yüzde 25,8’inin sürecin çözüm getirebileceğine inanç belirttiğine işaret eden Gazete, yüzde 5,2’lik bir oranın ise görüş belirtmediğini yazdı.

Ankette “Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın Kıbrıs sorunundaki icraatlarından memnunmusunuz” şeklinde sorulan soruya ise ankete katılanların yüzde 53,3’ü memnun, yüzde 35,7’si memnun olmadığı, yüzde 7,6’sı ne memnun ne memnuniyetsiz olduğu yönünde yanıtını verdi. Yüzde 3,4’ü ise görüş belirtmedi

Vasiliu: “Kıbrıs sorununu çözmeye

mahkumuz”

Simerini gazetesine konuşan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Eski Cumhurbaşkanı Yorgos Vasiliu, Kıbrıs sorununu çözmeye mahkum olduklarını söyledi.

Sayın Cumhurbaşkanı, siz Avrupa konularıyla ilgili çalışma grubunun başkanısınız. Söz konusu başlıkta sağlanan ilerlemeden memnun musunuz?

Yorgos Vasiliu: Ben hiç abartmadan, ilerleme olduğuna inanıyorum. Kıbrıs Türk tarafının ilerleme görmek istediği aşikardır. Bununla birlikte destekledikleri ve bizim kabul edemeyeceğimiz bazı tezleri de vardır. Ancak samimi, açık ve iyi bir görüşme olduğunu söyleyebilirim. Tüm konular derinlemesine inceleniyor, birçoğunda sonuca vardık fakat diğerlerinde varamadık ve bunları ikinci turda yeniden inceleyeceğiz.

Hali hazırda çalışma gruplarında bu başlıkla ilgili birçok görüş birliği olmasına rağmen bu başlığın kapanmamasının temel sebebi nedir?

Yorgos Vasiliu: Bakınız, sadece Avrupa konuları başlığıyla ilgili olmayan bir temel sorun vardır. Bu, tüm başlıklarla ilgilidir. Kıbrıslı Türklerin, federasyonun nasıl işlemesi gerektiği konusundaki görüşleridir. Kendimizi kandırmayalım, kendilerini güvende hissetmiyorlar. Bazı kişiler, biz Kıbrıslı Rumlar yeteneklerimizle, işlerimizle, bir şekilde oyuna hakim olabileceğimizi söyleyebilirler. Kendilerini güvende hissetmedikleri için, bir federasyon içerisinde bir şekilde eşit ilişki olacağını hissetmek istiyorlar. Buraya kadar her şey iyi, fakat anlamaları gereken şey bizim federasyon konusunda anlaştığımızdır, konfederasyonda değil… Bunu da kabul ediyorlar. Ancak bir taraftan federasyonu garanti altına alacak, fakat bununla birlikte komşumuza da hakkının yenmediğini hissettirecek altın bir kesit bulunmalıdır.

Okumaya devam et  Devlet Yönetmeyi Bilmezsen Ödersin

10. Protokolün uygulanmasıyla ilgili anlaşmazlıklar var mıdır?

Yorgos Vasiliu: Bu konuda hayata dahi geçirilemeyecek talepleri vardır. Ama bu Avrupa Birliğinin nasıl işlediğini bilmemelerinden kaynaklanmaktadır.

Bir sonraki aşamada ne olacak? 10. Protokol konusunun, al – ver sürecinin konusu olabileceğini düşünüyor musunuz? Tavizler konusunda marj olup olmadığını kast ediyorum…

Yorgos Vasiliu: Bunun tartışması dahi olmaz. Güneşin doğup batmasını al – ver sürecine koyamayız. Kabul edilebilecek tek şey, güneşe mi yoksa gölgeye mi oturulacağıdır. Ya da kaç saat oturulacağıdır. AB’nin temel özelliklerini değiştiremeyiz. Bu, bize bağlı değildir. Bu röportajı okuyacak her Kıbrıslının, 26 ülkenin ilk aşamada 10. protokolü görüşüp onayladığını ve devamında da AB Komisyonu tarafından da oy birliğiyle onaylandığını anlaması gerekmektedir. Bu protokol değişmez. Eğer birisi değiştirmek isterse, 26 ülkenin parlamentolarının bunu onaylamaları ve devamında yeni protokolün parlamento tarafından da yeniden onaylanması gerekecektir. Eğer 26 ülkeden bir tanesi hayır derse, o zaman Avrupa dışında kalacağız. Böyle şeyler olmaz. Ancak diğer taraftan hiç de onları aldatmak gibi bir niyetimizin olmadığını anlamalarına yardımcı olmalıyız. Her şey nettir ve bilmelerini istiyoruz ki yapacağımız anlaşmalar, sadık kalacağımız anlaşmalar olacaktır. Elbette unutmayalım ki bulunacak herhangi bir anlaşma ilk önce bizim tarafımızdan, sonra gerçek mührü vuracak olan AB tarafından onaylanmalıdır.

Yedi aylık müzakerenin ardından bu çabanın başarılı bir sona gideceği konusunda ne kadar iyimsersiniz?

Yorgos Vasiliu: Eğer Ocak ayında bana ne kadar iyimser olduğumu sorsaydın, sana iyimser değilim derdim. Çünkü bu konuda bir belirti yoktu. Mart ayında aniden bir şeyler oldu. Anlaşmaya varabiliriz, yeter ki iyi niyet olsun. Hatta birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Hristofyas’ın, Barack Obama’ya söylediği birkaç sözün de önemi var. Mesajın iletilmesi önemlidir. Bunu söylemen ve aynı zamanda buna inanman gerekir. Çünkü eğer çözümün bulunacağına inanmıyorsan, o zaman neden görüşüyorsun? Neden vakit kaybediyorsun? Çözüm istediğine inanman, Çözüm istediğine ikna etmen gerekir, yeter ki bazı hareketlerde bulunasın…

Okumaya devam et  Özelleştirilme Kaçınılmaz Oldu

Sizi tekrar geriye götürüyorum. Bürgenstock’a… İsviçre’de müzakere yaptık mı, yoksa yapmadık mı?

Yorgos Vasiliu:
Bürgenstock’ta müzakere yapmadık. Bu, benim görüşüm. Bir çeşit müzakere olmuş olabilir, ancak ciddi müzakere olmadı. Müzakere dediğimiz zaman ben, birinin sabahtan akşama kadar, uyumadan oturup görüşmesini anlıyorum.

Görüşmeler sırasında Mehmet Ali Talat, herkesin önünde sizin Kıbrıs Türk toplumu içerisinde en büyük takdiri gören Kıbrıslı Rum lider olduğunuzu kabul etti. Bunun sizin için anlamı nedir?

Yorgos Vasiliu: Bu, gerçekten Kıbrıslı Türklere; sadece Kıbrıslı Rumlar veya sadece Kıbrıslı Türkler için değil, tüm Kıbrıs’ın çıkarına bir çözüm istediğim mesajını verebilmeyi başardım demektir. Çünkü her zaman Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıslı olduklarına inanmışımdır. Eminim ki Cumhurbaşkanı Hristofyas da bu mesajı vermeyi başaracaktır.

Kıbrıslı Türklerin takdirini de göz önünde bulundurarak, Birleşik Kıbrıs’ın Cumhurbaşkanı olmayı istiyor musunuz?

Yorgos Vasiliu: Bir şeyi netleştirmek istiyorum. Makam ile ilgili hiçbir hırsım yoktur. Ancak diğer yandan müthiş derecede Kıbrıs’ı birleşik görme isteğim var. Hatta bana pencereden atlarsan, Kıbrıs sorunu çözülecek ve vatanım birleşecek deseler, yaparım. Ancak böyle bir şeyle çözülmüyor.

Kıbrıs Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanıydınız ve ‘Kıbrıs sorununu dünden çözümü’ ifadeniz, referans noktası olarak duruyor. Neden amacınıza ulaşmayı başaramadınız?

Yorgos Vasiliu: Nedenini çok iyi biliyorsunuz. Cumhurbaşkanı Kliridis ve DİSİ, beş yıllık görev süremin 4 buçuk yılında izlediğimiz çizgide hemfikir oldular ve bu çizgiyi izlediler, Gali Fikirler dizisini heyecanla kabul ettiler, ancak son 6 ayda seçim öncesi sebeplerden dolayı çizgilerini değiştiler. Hiç kimsenin böyle dönemlerde bir şeyler yapmak istememesini anlıyorum. Anlayamadığım ve affedemediğim şey, Sayın Kliridis az farkla kazandıktan sonra hemfikir olduğumuz ve doğru olduğunu bildiği çizgiyi neden terk ettiğidir. Bu çizgiyi terk ettikleri anda ‘dünden’ çözüm fırsatı kaybolmuştur. Dört yıl sonra Annan Planına götüren çabalar tekrar başladığında, artık yıllar geçmişti.

Okumaya devam et  Çıktık Açık Alınla 10 Yıldan

Önünüzde bir beş yıl daha olsaydı, sorunu çözmüş olabileceğinizi düşünüyor musunuz Sayın Cumhurbaşkanı?

Yorgos Vasiliu: Konu, Vasiliu olsaydı değildir. Ben, Gali Fikirler Dizisinin, çözümün temeli olduğunu düşünüyorum. Eğer Sayın Kleridis, sözde iyi niyet önlemlerini yeniden görüşmemizi isteyen DİKO’nun çizgisini takip etmek için bizim çizgimizden vazgeçmeseydi, belki de sorunu çözmüş olacaktık.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir