Karabağ’da kuzu keseceğiz Sarkisyan!

Arslan BULUT - erbil parlamento aaarsiv
, ,

Arslan BULUT

Türkiye, Amerikan dayatması ile Azerbaycan’ın ve bütün Türk Dünyası’nın çıkarlarını hiçe sayarak Ermenistan ile kapıyı açmaya hazırlanıyor.
Azerbaycan’dan Türkiye’ye uyarı ve protesto yağıyor. Bütün siyasi partiler ortak bir bildiriye imza atarak, Türkiye yönetiminin Ermenistan politikasını protesto etti.
The Economist dergisi, Türkiye ile Ermenistan arasındaki anlaşmanın “birkaç gün içinde” parafe edilebileceğini ve sınırın  “birkaç ay içinde”  açılabileceğini yazdı.


Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan da sınırın ekim ayından önce açılacağını söyledi   
Sarkisyan  “Karabağ ya bağımsız devlet olacak, ya da Ermenistan’a katılacak”  dedi. Ermenistan’da Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin artık eskisi gibi olamayacağı konuşuluyor ve ülkede bayram havası esiyor. Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Richard Kirakosyan, Türkiye ile Azerbaycan’ın  “Tek millet, iki devlet” sloganının can çekişmeye başladığını söyledi.


Biz, İlham Aliyev’in kendi ülkesinde uygulamaya çalıştığı “milli ve bağımsız” politikayı destekliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devleti de bu esaslar üzerine kurulmuştur. Şu anda Amerikan güdümlü kararlar alanlar, Türk Milleti’nin gerçek temsilcisi olamaz.
Ayrıca Sarkisyan’a hatırlatmak isterim ki Karabağ, Oğuz Han’ın yaylasıdır.
Türk mitolojisine göre Karadeniz’e “kara”  adını veren Oğuz Han’dır. Karabağ’a “kara”  adını veren de! Buradaki kara, büyük anlamındadır.
Oğuz Han, başkent Karakurum’dan ordusuyla yola çıkarak, Batı’ya yürüdü, İtil ırmağını geçtikten sonra Kafkasları denetim altına alarak bugün Ağrı denilen Alatağ’da ve ayrıca Karabağ’da yayladı. Daha sonra Anadolu’ya ve Irak’a hakim oldu, Şam üzerine yürüdü, Suriye teslim olduktan sonra dönerek Antakya’yı kuşattı, bir yıllık kuşatmadan sonra 90 bin askerini yerleştirerek tahtını burada kurdu. Oğuz Han, üç yıl Antakya’da kaldıktan sonra Bağdat, Isfahan ve Herat üzerinden memleketine dönmeye karar verdi, Semerkant ve Buhara’ya da uğrayıp 50 yılda dünyayı fethederek memleketine döndü.
Heredot, İskitlerin Kafkasya üzerinden Kimmerleri kovalayarak Anadolu’ya hakim olduğunu, Mısır üzerine de yürüdüğünü, Filistin’deyken Mısır Kralı Psammetikos’un armağanlar sunup yalvarması üzerine daha ileri gitmediğini, Anadolu’nun 28 yıl İskit hakimiyetinde kaldığını, fakat büyük çoğunluğunun Medlere ve Perslere konuk olduğu bir gece sarhoş edilerek boğazlandığını anlatır.
Heredot’un bu olaylarla ilgili gösterdiği tarih, M.Ö. 7’nci yüzyıldır.
Demek ki Heredot’un anlattığı İskitler, Oğuz Han’ın ordusu idi.
Reşideddin de, Oğuz’un Diyarbakır, Erbil, Musul, Bağdat ve Şam’ı nasıl kendisine bağladığını, Antakya’nın nasıl direndiğini ve şehir teslim alındıktan sonra Tekür ordusunu da mağlup ettiğini anlatır.

Okumaya devam et  FRANSA, ERMENİ DIASPORASI ve “TÜRKİYELİ AYDINLAR”…

1992 yılında dönemin Azerbaycan Cumhurbaşkanı Elçibey, Cumhurbaşkanlığı sarayında yaptığımız özel görüşmede, “Karabağ, Türk Dünyası’nın gırtlağıdır. Türk halkı bunu böyle bilmeli” demişti. Ermenistan’ın yaptığı son katliama kadar, Karabağ’da 40 bin Ermeni’ye karşılık, 1 milyon Türk vardı. Sovyetler’e kadar Kafkaslar’da hiçbir zaman Ermeni devleti olmamıştı.
Diğer taraftan, Karabağ’daki katliamdan kaçarak Sabirabad’ın çadır kentine yerleşen Beşir Mirzaliyev adlı Türk, bana, “Kısmet olursa inşallah seninle bir gün Karabağ’da kebap yiyecik, sana kuzu keseceğim” demişti.
Ben Beşir Mirzaliyev’in bu sözünü tutacağına inanıyorum.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir