RUM YETKİLİLERİN YALANLARI

Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanının temsilcisi ve herkesin gözünün içine baka baka da yalan söylüyor. Rus gazetecilere yaptığı ikinci açıklaması ise “Türkiye’nin Kıbrıs müzakerelerini olumsuz etkilediği” iddiasını içeriyordu. Şimdi gel de bu yalancının bu yalanına da inan. - kibris

<!– /* Font Definitions */ @font-face {font-family:”Cambria Math”; panose-1:2 4 5 3 5 4 6 3 2 4; mso-font-charset:162; mso-generic-font-family:roman; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:-1610611985 1107304683 0 0 159 0;} @font-face {font-family:”Bookman Old Style”; panose-1:2 5 6 4 5 5 5 2 2 4; mso-font-charset:162; mso-generic-font-family:roman; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:647 0 0 0 159 0;} /* Style Definitions */ p.MsoNormal, li.MsoNormal, div.MsoNormal {mso-style-unhide:no; mso-style-qformat:yes; mso-style-parent:””; margin:0cm; margin-bottom:.0001pt; mso-pagination:widow-orphan; font-size:12.0pt; font-family:”Times New Roman”,”serif”; mso-fareast-font-family:”Times New Roman”;} a:link, span.MsoHyperlink {mso-style-unhide:no; color:blue; text-decoration:underline; text-underline:single;} a:visited, span.MsoHyperlinkFollowed {mso-style-noshow:yes; mso-style-priority:99; color:purple; mso-themecolor:followedhyperlink; text-decoration:underline; text-underline:single;} .MsoChpDefault {mso-style-type:export-only; mso-default-props:yes; font-size:10.0pt; mso-ansi-font-size:10.0pt; mso-bidi-font-size:10.0pt;} @page Section1 {size:612.0pt 792.0pt; margin:70.85pt 70.85pt 70.85pt 70.85pt; mso-header-margin:35.4pt; mso-footer-margin:35.4pt; mso-paper-source:0;} div.Section1 {page:Section1;} –>
/* Style Definitions */
table.MsoNormalTable
{mso-style-name:”Normal Tablo”;
mso-tstyle-rowband-size:0;
mso-tstyle-colband-size:0;
mso-style-noshow:yes;
mso-style-priority:99;
mso-style-qformat:yes;
mso-style-parent:””;
mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;
mso-para-margin:0cm;
mso-para-margin-bottom:.0001pt;
mso-pagination:widow-orphan;
font-size:11.0pt;
font-family:”Calibri”,”sans-serif”;
mso-ascii-font-family:Calibri;
mso-ascii-theme-font:minor-latin;
mso-fareast-font-family:”Times New Roman”;
mso-fareast-theme-font:minor-fareast;
mso-hansi-font-family:Calibri;
mso-hansi-theme-font:minor-latin;
mso-bidi-font-family:”Times New Roman”;
mso-bidi-theme-font:minor-bidi;}

RUM YETKİLİLERİN YALANLARI

Rum Başkanlık Komiseri Yorgos Yakovu, Cuma günü Rum tarafında temaslarda bulunan Rus gazetecilere Kıbrıs sorununa ilişkin açıklamalar yaparken yüz yıllarca Rum yetkililerin ve siyasilerin yaptıkları gibi geleneksel doğruları saptırma ve yalan bilgi vermek taktiğini uyguladı.

Siftahı, adada, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası EK I, Madde 4’e göre bulunan ve 1974 Barış Harekatından sonra imzalanmış herhangi bir “Ateş Kes Anlaşması” olmamasına rağmen varlığı ile “Ateş Kes”i sağlayan Türk Barış Kuvvetlerinin sayısı ile yaptı.

Gerçekte ne Yakovu’nun ne de Kıbrıs Rum Yönetiminin elinde, 1974’den beridir adada gerçek barışı sağlayan “Türk Barış Kuvvetleri”nin sayısı hakkında resmi bir belge yok.

Çok aradılar, çok girişim yaptılar ama herhangi bir belge elde edemediler.

Çareyi, madem bizde belge yok öyleyse başkalarında da yoktur diyerek, yalana ve kafadan atmaya dayalı abartılmış bir sayı ile dünya kamu oyunu aldatmakta buldular.

Okumaya devam et  Şok uyarı: KKTC batabilir

Yıllardır her ortamda, her toplantıda ve her siyasi görüşmelerde adadaki Türk askerinin sayısının 40 bin ile 45 bin arasında olduğunu iddia ettiler. Sonra da kendi yalanlarına kendileri de inanarak, açıklamalarını yayınlayan Kıbrıs Rum gazetelerini ve Yunanistan’da çıkan gazeteleri referans olarak gösterip iddialarının doğruluğunu pekiştirmeye çalıştılar.

Tabii yalan yalandır.

Bu yalana 21 Ocak 2009 tarihinde, Ledra Palas’ta Türk ve Rum siyasi parti başkanları arasında yapılan olağan aylık toplantılara özel olarak davet edilen ve adada 1964 yılından beridir görev yapmakta olan BM Barış Gücü (UNFICYP) komutanı Albay Hughes son noktayı koydu.

Albay Hughes toplantıya katılanlara adada görev yapmakta olan BM Barış Gücünün görev ve yetkileri hakkında bilgi verirken, adada bulunan Türk Barış Kuvvetleri, Kıbrıs Türk Güvenlik Kuvvetleri (Mücahitler), Kıbrıs Türk Alayı, Kıbrıs Yunan Alayı ve Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) hakkında da yapısal ve sayısal bilgiler verdi.

Yıllardır Rumların, adadaki Türk Barış Kuvvetleri hakkında iddia ettikleri sayılar bir yalan olarak ortaya çıkarken, büyük bir maharetle sakladıkları RMMO’nun asker sayısı da gözler önüne seriliverdi.

BM Barış Gücü komutanının brifinginde Rumların çizmeye çalıştıkları, Türk Barış Kuvvetlerinin sayısı çok fazla olan saldırıya hazır bir ordu ve RMMO’nun da savunmaya yönelik sayısı az mazlum konumunda bir ordu olduğu tablosu da çöküverdi.

Albay Hughes’un verdiği bilgilere göre;

Türk Barış Kuvvetlerinde buluna asker sayısı 21 bin, Güvenlik Kuvvetlerinde bulunan mücahit sayısı 3 bin ve Kıbrıs Türk Alayı’nda bulunan asker sayısı da 1960 Anlaşmasına uygun olarak tamı tamına 650.

Buna karşın, silah altındaki RMMO askerlerinin sayısı 12500, evinde ve elinde silah ve cephane bulunduran ve herhangi bir çarpışma olasılığında 2 saat içinde tam teçhizatlı bir şekilde birliğine katılacak yüksek savaşma gücüne sahip ihtiyat askerlerin sayısı da 60 bin. Kıbrıs Yunan Alayı’nda bulunan askerlerin sayısı da 1960 Anlaşmasına aykırı olarak tamı tamına 1500. Anlaşmaya göre Yunan alayında görev yapan tüm personelin sayısının 900 olması gerekmektedir.

Okumaya devam et  ‘Kuvvetli Bir Türk Birliğini Kurmalıyız’

Göz göre göre yalan söyleyen bu kişi, politikada yaygın olarak kullanılan İngiliz dilindeki resmi tanımı ile “Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanının Komiseri. Bu “Komiser” kelimesini Türkiye’de ve Türkçemizde yaygın olarak kullanılan “Polis Komiseri” gibi düşünmeyin veya onunla karıştırmayın sakın.

Buradaki manası, yani politik dilde bu makamın açıklaması “Rum Cumhurbaşkanının Vekili” veya “Rum Cumhurbaşkanının Temsilcisi” demektir.

Yani bu adam Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanının temsilcisi ve herkesin gözünün içine baka baka da yalan söylüyor.

Rus gazetecilere yaptığı ikinci açıklaması ise “Türkiye’nin Kıbrıs müzakerelerini olumsuz etkilediği” iddiasını içeriyordu.

Şimdi gel de bu yalancının bu yalanına da inan.

Bütün taktikleri, yalan propaganda yapmak, herkesi buna inandırmak ve taviz koparmak üzerine kurulu.

Yoksa anlaşma yapmak veya Kıbrıslı Türklere şimdikinden daha fazla bir hak tanımak gibi bir niyetleri yok.

Prof. Dr. Ata ATUN


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir