SUKRU SERVER AYA’NIN “Genocide of Truth” KITABININ TURKCE TANITIMI

Not: Kitap tanıtımı 19.01.2009 pazartesi, saat 11 – 13.00 - sukru server aya

Not: Kitap tanıtımı 19.01.2009 pazartesi, saat 11 – 13.00

a) İst. Ticaret Üniversitesi, Eminönü Kampusu, Konf. Salonu

b) Gelmek isteyenlerin [email protected] e-mail veya 0 212 292 54 59/60 nolu telefondan Serpil Çakır’a 15.01.2009’a kadar isim yazdırmaları önemle rica.

Şükrü S. Aya

TurkishForum Danisma Kurulu Uyesi

++++++++++++++++++

Rıfat Sarıcaoğlu

Yazara ulaşmak için : [email protected]

Öğrenmeyi öğrenmek

Geçen yazım eğitimin temeli olan okuma ile ilgiliydi. Bugün de “öğrenme”yi ele alarak bir temel konuya daha dikkat çekmek istiyorum.
Bir fiil olarak “öğrenme”nin anlamı “bilgilenmek, bilgi veya beceriyi elde etmek”tir.
Her gün öğreniyoruz. Çocukken öğreniyoruz, okulda, üniversitede öğreniyoruz, yaşlanınca bile öğrenmeye devam ediyoruz durmaksızın öğreniyoruz.
Öğrenmeyi nasıl öğreneceğiz? Öğrenmek bir lüks değil, kesinlikle bir temel ihtiyaç.
Çocuk yetiştirmek için öğrenmek lazım.
Spor yapabilmek için öğrenmek lazım.
Teknolojiye ayak uydurabilmek için öğrenmek lazım.
Sağlıklı kalabilmek için öğrenmek lazım.
Sürekli haberdar olabilmek için öğrenmek lazım.
Kutunun dışına çıkabilmek için öğrenmek lazım.
Kendini dinletmek için öğrenmek lazım.
Önder olabilmek için öğrenmek lazım.
Çalışmak için, oynamak için, eğlenmek için, büyümek için öğrenmek lazım.
Öğrenebilmek için öğrenmek lazım…

***
Amazon.com’da 13 bin 713 pazarlama kitabı, 17 bin 352 telekomünikasyon kitabı, 20 bin 392 eğitim kitabı, 26 bin 044 makine mühendisliği kitabı, 24 bin 140 grafik tasarım kitabı bulunuyor. Yani her konuda binlerce kitap var. Makine mühendisliği konusundakiler, günde 3 saatinizi okumaya ayırsanız tam 83 yılınızı alacak.
Ancak sorun bu değil.
Gerçek sorun, sayılar değil… Kitaplarla ilgili de değil..
Teknik bilgi bloglarda, videolarda, dergilerde, gazetelerde, prezantasyonlarda, uzmanların akıllarında depolanmış durumda.
Teknik bilgi her geçen yıl bir önceki yıla göre iki kat daha artıyor… Üniversiteden mezun olduktan 2 yıl sonra, üniversitede öğrendiklerinizin yarısı güncelliğini yitirmiş olacak.
Her sabah çayınızı veya kahvenizi yudumlarken, dünya bir önceki sabaha göre daha da bilgi barındırır olacak: 10 kitap, 3 bin 400 blog, Wikipedia’da 9 makale daha yayınlanmış olacak.
Biyolojide beynimizdeki milyarlarca sinir hücresinin bağlantı kurarak setler oluşturmasına öğrenmek deniyor.
Hayatımız boyunca öğrenmeye devam ediyoruz, ancak okulda bize öğretilen, öğretmenler, müdürler, yazarlar tarafından oluşturulmuş kalıplardır.
Günümüzdeki anlamıyla öğrenme ise artık kutunun dışına çıkmayı ve yaratıcı olmayı gerektiriyor. 10 yıl öncesine kadar birçoğumuz “www” (yani web sitesi) kavramına yabancıydık. Fakat bu buluş 100 yıla eşdeğer bir gelişimi getirdi.

***
Bilgi çağındayız ancak tartışmaları hep “duyduklarımızla” götürmeye çalışıyoruz. Örneğin, birden(!) gündeme oturan “özür dileme” meselesi gibi.
Bilgi kaynakları neredeyse sonsuz olan bu konuda 40 yıl araştırma yapmış olan bir Şükrü Server AYA’nın “Genocide of Truth” kitabını okuyun (internetten İngilizcesini sipariş edebilirsiniz 2009’un ilk aylarından itibaren Türkçesi de yayınlanacak),
Michigan State Üniversitesi’nden Sam S. Bassket’ın linkini okuyun. Holdwater’ı okuyun ve muhakeme edin.
Günümüzde öğrenmeyi öğrenemeyenler, güncel bilgilere ulaşamayanlar, kendi kendisine muhakeme edemeyenler ve değişime ayak uyduramayanlar, en çok kriz ortamlarında görüldüğü gibi ya batacak veya batmamak için hızla değişime ayak uyduracak.
En iyi örnek, otomobil endüstrisi. Son zamanlarda alternatif enerji ve tasarım değişikleri gündemde. Bunlar belki bir Google hızında olmayacak ama sonunda onlar da ayak uyduracak.
Bir diğer konu ise krizin unutturduğu küresel ısınma sorunu. Sanırım ya toplum bu soruna bir çare bulacak ya da öğrenmeyi öğrenemediğimizden hızla yok olup gideceğiz…

Okumaya devam et  NERIMAN YUCE’DEN ERMENI SORUNUNA VE TOPLUMUZA BIR BAKIS

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir