Arslan BULUT
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr
Sahi, Turkiye bu gaflet ve dalaletle nereye kadar gidebilir?
Türkiye’yi Ermeniler mi yönetiyor?
Artık bazı devlet yetkilileri Osmanlı’nın son dönemindeki gibi Batı’dan gelen her talebi emir telakki ediyor! Veya gönüllü olarak emirleri yerine getirmek için çaba sarf ediyor!
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın Amerikalı Ermeni yazar Saroyan’ın ailesinin Bitlis’teki evini müzeye çevirme girişimi gibi!
İHA muhabiri Yusuf İdiz’in haberine göre Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, geçen ay “Saroyan ailesinin yaşadığı evin tam lokasyonunu tespit etmeye yönelik araştırmalarımız Bitlis’te halen devam etmekte. Tam olarak tespit eder etmez burayı bir müzeye dönüştürmeyi ve 2009 yılı içinde açmayı planlıyoruz” dedi!
* * *
Bitlis, Ermeni zulmünü yaşamış şehirlerimizden biri. Öyle ki bugün Bitlis’te, “Birinci Dünya Harbi’nde Ermeni Çetecilerin Katliamına Uğramış Mağdurlar Derneği” var.
Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Törehan Serdar, Ertuğrul Günay’ın bu girişimi karşısında şu bilgileri verdi:
“Asıl adı Aram Karaoğlanyan olan William Saroyan, 1905 yılında Bitlis’ten Amerika’ya göç etmiş Ermeni Karaoğlanyan ailesinin ilk çocuğu. 31 Ağustos 1908’de Kaliforniya eyaletinin Fresno kasabasında dünyaya geldi. Babası Armenak Karaoğlanyan (Saroyan) bir Presbiteryen rahibidir. Cumhuriyet gazetesinin yazarlarından Yaşar Kemal ve Fikret Otyam ile birlikte rivayete göre 1964 yılında Bitlis’e gelmiş, törenlerle karşılanmış, annesinin vasiyetini yerine getirmek için ailesinin sözde yaşadığı Sapkor Mahallesi’ne gitmiş, orada ağlamış birisi. İddia edildiği gibi ailesi sürülmemiş, tehcirden 10 yıl önce Bitlis’ten kendi rızaları ile Amerika’ya göç etmiştir. Babasının geride kalan yakın akrabaları, Bitlis’in Ermeni ve Rus çeteleri tarafından işgali öncesi ve sonrasında Ermeni isyanlarına öncülük etmiştir. UNESCO; sözüm ona yazarın doğumunun 100. yılı olan 2008 yılını Saroyan yılı ilan etmiş, Kültür ve Turizm Bakanımız da bu ailenin geçmişini, Bitlis’te yaptıkları isyanları bilmediğinden, bu kişi adına kütüphane kurulmasına sıcak bakmaktadır. Adam Amerikan vatandaşı, orada niye yapılmıyor da Bitlis’te düşünülüyor? Akdamar’ın Van’daki isyanlardaki konumu ne ise Sapkor Mahallesinin de Bitlis’teki konumu odur. Boşuna o mahalle seçilmemiş. Bunu yakında ne izleyecek acaba? Ağrı Dağı’na hoşgörü olarak Ermeni bayrağı dikilmesi mi? Ermenilere ait geçmişteki bütün kilise ve manastırların yeniden yapılması mı? Diaspora yavaş yavaş, sinsice emellerine ulaşmaya çalışmaktadır. Toprağı bir bütün değil de, parsel parsel sahiplenmeye başladı. Ne yazık ki bizim bazı yetkililer bu gayelerden habersiz olarak hoşgörü adı altında Ermeni isteklerine bilmeden yardım etmektedir.”
* * *
Törehan Serdar, geçmişte Bitlislilere acılar yaşatan böyle bir aileye sahip çıkmanın, bu aile tarafından katledilen Bitlis halkına büyük bir hakaret olacağını belirterek “Doğu Anadolu’nun hassas yapısı zatınız tarafından çok iyi bilinmektedir. Bu hassas durumu böyle etkinliklerle daha da zor duruma getirmeyelim” dedi.
Bir taraftan Atatürk yıpratılıyor, bir taraftan Anayasa’nın değiştirilemez maddeleri tartışılıyor, eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Anadolu Cumhuriyeti niyeti yeniden gündeme getiriliyor ve Ermeni iddialarını desteklemek için bir Ermeni yazar adına Bitlis’te kütüphane açılmak isteniyor!
Türkiye’yi Ermeniler mi yönetiyor?
Sahi, Türkiye bu gaflet ve dalaletle nereye kadar gidebilir?
Bir yanıt yazın