TÜRK TOPLULUKLARINDAN HABERLER

İÇİNDEKİLER:   - Turkler Olmeyi Biliyorlar
, ,

İÇİNDEKİLER:  

-PROVOKATÖRLER AVRUPA’YI SARDI 
-YA­BAN­CI­LA­RA TO­Kİ­’DEN VİL­LA
-ALMANLAR İSTANBUL’A HAYRAN OLDU
-İNGİLTERE GÖÇE SINIRLAMA GETİRİYOR 
-YEREL OY HAKKI VERİLMELİ
-YABANCI YÖNETİCİ SIKINTISI
-DİPLOMALAR KOLAY TANINSIN
-ANADOLU ATEŞİ DANS TOPLULUĞU’NDAN HOLLANDA TURNESİ. TOPLULUK, HOLLANDA TURNESİ KAPSAMINDA 33 KENTTE 36 GÖSTERİ YAPACAK
TÜRK BÜYÜKELÇİLİĞİ KUNDAKLANDI
-KUZEY REN VESTFALYA EYALETİNDE TÜRKÇE VE ALMANCA OKUMA YARIŞMASI DÜZENLENİYOR
-GÖÇMEN ÇOCUKLARIN YÜZDE 6,5’İ OKULDAN DİPLOMA ALMADAN AYRILDI

***

 

PROVOKATÖRLER AVRUPA’YI SARDI

 

Türkiye’de yaşanan provokasyonlar Avrupa’ya taştı. Avrupa’daki Türk firmalarını hedef alan PKK yandaşları, Helsinki’deki Türk Büyükelçiliği’ne de molotof kokteylle saldırdı

 

HELSINKI / WILHELMSBURG / VİYANA
Ergenekon davasının görüleceği şu günlerde Türkiye’de yaşanan provokasyonları, Avrupa’nın çeşitli şehirlerindeki Türk temsilcilikleri ve firmalara yönelik yapılan saldırılar takip ediyor. Son olarak Finlandiya’nın başkenti Helsinki’deki Türkiye Büyükelçiliği’nin konsolosluk işleriyle ilgilenen bölümüne dün molotof kokteyli saldırı düzenlendi. Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın Mayıs ayında açılışını yaptığı binada bir çalışan dumandan etkilendi. Saldırıyı kınayan Türkiye Büyükelçiliği, olaydan terör örgütü PKK’yı suçlarken, Fin polisi şüpheli 4 kişiyi gözaltına aldı.

PKK’NIN ADINI YAZDILAR

Fransa’nın başkenti Paris’te iki Türk seyahat şirketi ile Almanya’da Türk bürolarına yapılan saldırıların ardından yine Almanya’da Türklerin yoğun olarak yaşadığı Wilhelmsburg’da bir Türk seyahat acentesine saldırı düzenlendi.

İşyerini kundaklayan saldırganlar camları kırarak, PKK’nın ismini yazıp olay yerinden kaçtı. Avusturya’nın başkenti Viyana’da da Türklere ait bir cami gece yarısı kundaklandı.

22.10.2008

 

***

 

YA­BAN­CI­LA­RA TO­Kİ­’DEN VİL­LA

 

22 Ekim 2008 Çarşamba

 

Top­lu Ko­nut İda­re­si (TO­Kİ) ya­ban­cı­lar için in­şa edi­le­cek ta­til kö­yü ve yaz­lık­lar için ça­lış­ma­la­rı­nı hız­lan­dır­dı. Ka­mu­oyun­da ‘İs­pan­ya mo­de­li’ ola­rak da ad­lan­dı­rı­lan pro­je­de, ya­ban­cı­la­ra yö­ne­lik yaz­lık ve ta­til köy­le­ri, Ay­dın, Muğ­la, İz­mir, Bur­sa, An­tal­ya, Ba­lı­ke­sir ve Ada­na­’da in­şa edi­le­cek. TO­Kİ, bu il­ler­de ger­çek­leş­ti­re­ce­ği pro­je­ler için Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğın­dan 416 adet ar­sa ve ara­zi is­te­di. TO­Kİ, ba­zı ara­zi­le­rin üze­rin­de vil­la ve ta­til kö­yü in­şa et­mek için de Ma­li­ye­’ye baş­vur­du. Ma­li­ye ve TO­Kİ­’nin pro­to­ko­lü­nün ar­dın­dan Mil­li em­lak ta­ra­fın­dan TO­Kİ­’ye dev­re­di­len ta­şın­maz­lar üze­ri­ne ‘ar­sa kar­şı­lı­ğı ge­lir pay­la­şı­mı’ yo­luy­la vil­la kent ve ta­til köy­le­ri in­şa edi­le­cek.
Ma­li­ye, ara­zi ve ar­sa­la­rı be­del­siz ola­rak TO­Kİ­’ye dev­re­di­le­cek. İşin pro­je­len­di­ril­me­si, sü­re­si ve öde­me­ler, söz­leş­me hü­küm­le­ri­ne gö­re yü­rü­tü­le­cek. İşin ta­ki­bin­den de TO­Kİ so­rum­lu ola­cak. TO­Kİ­’nin ar­sa kar­şı­lı­ğı ge­lir pay­la­şı­mı iha­le­si so­nu­cun­da tek­lif edi­len ida­re pa­yı ge­li­ri­nin yüz­de 50’si, TO­Kİ­’nin he­sap­la­rı­na ya­tı­rıl­dı­ğı gü­nü ta­kip eden 15 gün için­de Mil­li Em­lak Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­ne ak­ta­rı­la­cak. TO­Kİ, ya­ban­cı­lar için yap­tı­rı­la­cak mülk­le­rin sa­tı­şın­dan 20 mil­yar do­lar ge­lir bek­li­yor.

GOLF SA­HA­LA­RI YAPILACAK
TOKİ’nin vil­la kentleri, az kat­lı bi­na­lar­dan o­lu­şa­cak. Bu­ra­lar, te­nis kort­la­rı, golf
sa­ha­la­rı, ye­şil a­lan­lar, yü­rü­yüş par­kur­la­rı, sağ­lık ü­ni­te­le­ri, a­lış­ve­riş mer­kez­le­ri ve
di­ğer sos­yal te­sis­ler­le do­na­tı­la­cak

Vil­la kent­ler ne­re­de ku­ru­la­cak?
TO­Kİ, vil­la kent­ler kur­mak için, Muğ­la­’da Bod­rum, Bur­-sa­’da Ni­lü­fer, Ata­ev­ler, Ka­ra­ca­bey-Kur­şun­lu; Or­ta­kent, Mi-­las İs­met­pa­şa; Ba­lı­ke­si­r’­de Bur­ha­ni­ye, Ço­ruk, Ed­re­mit-Al­tın­kum; Ada­na­’da Yü­re­ğir-Köp­rü­lü; Ay­dı­n’­da Ku­şa­da­sı-Türk­men, Di­dim-Ak­bük; An­tal­ya­’da Fi­ni­ke-Ka­le/Kor­don; İz­mi­r’­de Çeş­me-Mu­sal­la, Dal­yan, Ka­ra­bu­run-İs­ke­le ve Mer­ke­z’­de ya­pı­la­cak. Sa­tış ge­lir­le­ri, pay­la­şım esa­sıy­la ger­çek­leş­ti­ri­le­cek. Ma­li­ye Ba­ka­nı Ke­mal Una­kı­ta­n’­ın İs­pan­ya­’da­ki in­ce­le­me­le­rin ar­dın­dan Tür­ki­ye­’de de ha­ya­ta ge­çi­ril­me­si­ni is­te­di­ği ya­ban­cı­la­ra mülk sa­tı­şın­da, İs­pan­ya mo­de­li ile in­şa edi­le­cek ko­nut­lar yurt içi ve yurt dı­şın­da da pa­zar­la­na­cak.

 

***

 

 

ALMANLAR İSTANBUL’A HAYRAN OLDU

 

Ali MERCIMEK / MÜNIH | 21.10.2008

 

Nobel Ödüllü yazar Orhan Pamuk’un Almanya’nın Münih kentinde yaptığı okuma akşamına bin 200 kitapsever katıldı. Pamuk, Alman okurları gizem ve mistik bir hava içinde anlattığı İstanbul’a hayran etti.

Yazar Orhan Pamuk yeni kitabı ‘Masumiyet Müzesi’yle Alman okurlarının kalbini zaptetti. Yazarın Münih Teknik Üniversite anfisinde yaptığı okuma akşamına bin 200’ün üzerinde okuru katıldı. Orhan Pamuk, gerek kitabında gerekse konuşmasında gizemli ve mistik bir hava verdiği İstanbul’a Alman okurları hayran etti. Pamuk, ‘çocukluğumuzda, kabakulak ya da hasta olduğumuzda annem bizi Boğaz’a götürür gezdirir, biz de iyileşirdik. O nedenle İstanbul Boğazı bende şifalı bir yer izlenimi bıraktı, farkında olmadan’ diye konuştu.
AŞK ROMANI

Masumiyet Müzesi adlı yeni kitabının bir aşk romanı olduğunu anlatan Orhan Pamuk erkekle kadın arasında evlilik dışı ilişkilerin kural dışı sayıldığı, kapalı mutsuz bir toplumu da anlattığını belirtti. Pamuk, ‘Benim gençliğimde flört kelimesi yoktu. Gezelim kelimesi vardı. ‘Birlikte çıkalım, gezelim’ derdik. Flört olmayınca aşk ilişkilerinde bazı incelikler vardır. Bu incelikler cinsel özgürlüğün olmadığı bir ülkede, kapalı mutsuz toplumu ifade eder’ diye konuştu. Pamuk’un konuşması esnasında bir kişi üzerinde Atatürk resimli Türk bayrağını açarak, okumayı sabote etmek istedi. Türk’ü Alman ve Türk okurlar yuhalayarak susturdu. Yazar Pamuk, herkes fikrini söylemekte özgürdür, ama böyle olay çıkararak, tehdit ederek değil’ dedi. Orhan Pamuk okumadan sonra yüzlerce okuruna kitaplarını imzaladı.

 

***

 

 

 

ALMANLAR İSTANBUL’A HAYRAN OLDU

 

Ali MERCIMEK / MÜNIH | 21.10.2008

 

Nobel Ödüllü yazar Orhan Pamuk’un Almanya’nın Münih kentinde yaptığı okuma akşamına bin 200 kitapsever katıldı. Pamuk, Alman okurları gizem ve mistik bir hava içinde anlattığı İstanbul’a hayran etti.

Yazar Orhan Pamuk yeni kitabı ‘Masumiyet Müzesi’yle Alman okurlarının kalbini zaptetti. Yazarın Münih Teknik Üniversite anfisinde yaptığı okuma akşamına bin 200’ün üzerinde okuru katıldı. Orhan Pamuk, gerek kitabında gerekse konuşmasında gizemli ve mistik bir hava verdiği İstanbul’a Alman okurları hayran etti. Pamuk, ‘çocukluğumuzda, kabakulak ya da hasta olduğumuzda annem bizi Boğaz’a götürür gezdirir, biz de iyileşirdik. O nedenle İstanbul Boğazı bende şifalı bir yer izlenimi bıraktı, farkında olmadan’ diye konuştu.
AŞK ROMANI

Masumiyet Müzesi adlı yeni kitabının bir aşk romanı olduğunu anlatan Orhan Pamuk erkekle kadın arasında evlilik dışı ilişkilerin kural dışı sayıldığı, kapalı mutsuz bir toplumu da anlattığını belirtti. Pamuk, ‘Benim gençliğimde flört kelimesi yoktu. Gezelim kelimesi vardı. ‘Birlikte çıkalım, gezelim’ derdik. Flört olmayınca aşk ilişkilerinde bazı incelikler vardır. Bu incelikler cinsel özgürlüğün olmadığı bir ülkede, kapalı mutsuz toplumu ifade eder’ diye konuştu. Pamuk’un konuşması esnasında bir kişi üzerinde Atatürk resimli Türk bayrağını açarak, okumayı sabote etmek istedi. Türk’ü Alman ve Türk okurlar yuhalayarak susturdu. Yazar Pamuk, herkes fikrini söylemekte özgürdür, ama böyle olay çıkararak, tehdit ederek değil’ dedi. Orhan Pamuk okumadan sonra yüzlerce okuruna kitaplarını imzaladı.

 

***

 

İNGİLTERE GÖÇE SINIRLAMA GETİRİYOR

 

Jochen Spengler / London | 21.10.2008

 

Küresel mali krizin etkileri, Avrupa Birliği ülkelerinin göç politikasına da yansıdı. İngiltere, kriz nedeniyle işsizliği önlemek amacıyla göçe sınırlama getirmeyi planlıyor.

İngiliz yetkililer, geçtiğimiz günlerde ülkede artan işsizlik nedeniyle göç konusunda daha katı kurallar getirileceğini açıkladı. AB’nin 2004’teki genişlemesinden sonra, İngiltere, Almanya’dan farklı olarak göç konusunda sınırlama getirmekten kaçınmıştı. İngiltere, o dönemlerde Doğu Avrupa’dan 13 bin göçmen gelmesini bekliyordu. Ancak bundan daha fazlası, 1,5 yıl içinde 300 bin göçmen İngiltere’ye gitti.

Yeni Göç Bakanı Phil Woolas ise hafta sonu yaptığı açıklamada, İngiltere’ye özellikle de AB üyesi olmayan ülkelerden girişlerin zorlaştırılacağını açıkladı. Finans krizi nedeniyle ülkede meydana gelebilecek iş kayıplarını önlemek için, ileride daha az göçmen kabul etmeyi hedeflediğini söyleyen Woolas, ‘İngiltere’deki işler sadece İngiliz işçiler içindir’ diyerek ülkede büyük tepki topladı.

Resesyona doğru gidiyoruz’

İşçi Partisi Milletvekili ve Eski Çalışma Bakanı Frank Field de uzun süredir göç politikası konusunda sınırlama yapılması gerektiğini savundu. Field, “Ekonominin geliştiği bir dönemde, ben böyle görmüyorum ama, göç konusunda bir açık kapı politikası mantıklı olabilirdi. Ancak şimdi ne kadar süreceğini tahmin edemediğimiz bir resesyona doğru gittiğimiz dönemde, gelişme dönemlerinden kalma göç politikası uygulamak uygun değil’ dedi.

İngiltere’de iktidardaki İşçi Partisi’nin ‘açık kapıları’ kapatmak için öngördüğü çare ise puanlama sistemi. Bu yıl uygulamaya sokulan sistemle göçmenlere ihtiyaç duyulan özelliklere sahip olup olmadıklarına göre puan veriliyor. Çok puanı olan İngiltere’ye girebiliyor.

Bakan’ın sözlerine tepki

Göç Bakanı Woolas’ın ekonomik krizin yaşandığı bu günlerde İngiltere’de öncelikle İngilizlerin istihdamının düşünülmesi gerektiği yönündeki sözleri kamuoyunda tartışmalara neden oluyor. Bu söylemi popülist bulduğunu belirten Göç Danışma Merkezi Yöneticisi Keith Best, ‘Açıkça söylemek gerekirse, resesyon döneminde suç hep göçmenlere atılır. Bu hiç adil değil ve bu suçlamaya hiçbir gerekçe gösterilemez.

Resesyon döneminde de göçmenlere ihtiyaç var. Çünkü mezbaha olsun, tarla işi olsun, İngilizler’in artık yapmak istemediği işlerde çalışıyorlar. Bakan’ın açıklamasının kızdırıcı yanı, akılda ’Burada göçmen işçi istemiyoruz’ mesajının kalması. Umarım bunu kastetmiyordur. Bunu kastettiğine de inanmıyorum’ dedi.

‘Migration Watch’, Göç İzleme Birliği’nin Başkanı Sir Andrew Green ise Bakan’ın açıklamalarını destekliyor, ancak puan sistemiyle göçün sınırlandırılamayacağını, bir göç kotası getirilmesi gerektiğini belirtiyor. Green, ‘Bir konuyu açıklığa kavuşturmak gerek. Şu anda burada yaşayan göçmen topluluklarına, onları kastetmediğimizi açıkça belirtmeliyiz.

Onlar bizim toplumumuzun bir parçası, toplumumuza buyur edilmeli ve entegre olmaları sağlanmalı. Ancak bu, gelecek yıllarda kapıları çok sayıda insana açık bırakmaktan çok ayrı bir konu. Bu değiştirilmesi gereken bir durum ve Bakan tartışmayı tamamen değiştiren bir şey söyledi’ diyor.

İngiltere’de nüfus artıyor

İngiltere nüfusunun birkaç 12 içinde şu anki 61 milyondan 77 milyona yükseleceği tahmin ediliyor. Avrupa Komisyonu’nun şu anki politikalara devam edilmesi durumunda çizdiği bu tablo, İngiltere’de çoğu kişi için bir felaket senaryosu. İngiltere’nin bu durumda Avrupa’nın en yoğun nüfusa sahip ülkesi haline gelmesi ve Ada’nın eğitim, ulaşım, çevre ve sağlık sistemindeki sorunlarla başa çıkamayacak hale gelmesinden endişe ediliyor.

***

 

 

YEREL OY HAKKI VERİLMELİ

 

KÖLN (A.A) | 21.10.08

 

Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyaleti Göçmen Meclisleri Birliği Başkanı (LAGA) Tayfun Keltek, Almanya’da göçmenlere 2009 yılında yapılacak genel seçimlerden sonra yerel seçimlerde oy hakkının verilebileceğini söyledi.

Keltek, ‘Ancak bunun yapılabilmesi için Alman Anayasası’nda yapılması gereken değişiklikler var. Köln, Duisburg, Aachen ve Bonn gibi büyükşehir belediyeleri bu yönde karar aldı. Göçmenlere yerel oy hakkının genel seçimlerden sonra verileceğine inanıyorum. Almanların samimiyetini o zaman görebileceğiz’ dedi.

Almanya, Avusturya ve Fransa’nın haricinde diğer AB ülkelerinde göçmenlerin yerel seçimlerde değişik şekillerde oy kullanabildiğine işaret eden Keltek, bu eşitsizliğin artık sona erdirilmesi gerektiğini  kaydetti.

***

 

YABANCI YÖNETİCİ SIKINTISI

 

Ünal ÖZTÜRK / GRONINGEN | 21.10.08

 

Hollanda’da polis teşkilatlarının üst düzey kadrolarda görev yapan kadın ve yabancı kökenli sayısının arttırılması yönündeki planların sıkıntı yarattığı ortaya çıktı.

İçişleri Bakanı Guusje ter Horst’un polisin 75 kişiden oluşan en üst kadrosunda önümüzdeki üç yıl içinde beklenen 20 kişilik açığın yarısının, bir alt kademedeki yönetimde beklenen 35 kişilik açığın da yüzde 30’unun kadınlara ve yabancılara ayrılmasını içeren planıyla ilgili olarak Groningen-Haren Emniyet Müdürü Ronald Zwarter, ‘önceliğin’ bu görevlerde kendilerini görmek isteyenlerin, özellikle de Hollandalı erkek memurların tepkisine yol açtığını söyledi.

2010 yılına kadar üst düzey kadrolardaki kadın ve yabancı kökenli sayısının arttırılması yönünde yapılacak çalışmalar konusunda Başkomiserler Birliği ile bir süre önce aynı görüşü savunan İçişleri Bakanı Guusje ter Horst, polisin üst düzey kadrolarında halkın daha iyi temsil edilmesini istediğini belirterek, ‘Polis toplumun aynası olmalı’ açıklamasında bulunmuştu.

Ter Horst, ‘Kadro, uygun bir kadın ya da yabancı aday bulunana kadar açık kalacak. İyi aranırsa, uygun aday da bulunur. Çok kültürlü bir toplumda yaşıyoruz. Toplumdaki bu oluşum polise de yansımalı’ diye konuşmuştu.

***

 

BERLIN | 21.10.2008

 

DİPLOMALAR KOLAY TANINSIN

 

Federal Alman Hükümeti’nin Göç ve Uyum’dan sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Maria Böhmer, Almanya’ya gelen göçmenlerin kendi ülkelerinde aldıkları mesleki diplomaların daha kolay tanınması için çalışmalar yapacağını söyledi. 

 

 

Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Bakan Böhmer, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, özellikle doktorluk, mühendislik ve öğretmenlik dallarında alınan yabancı diplomaların tanınması için mevcut olan uzun ve zahmetli bürokratik işlemlerin daha basite indirgenmesi gerektiğini belirterek, “Çünkü burada söz konusu olan diploması kabul edilmeyen 500 bin göçmen potansiyelinden öncelikli olarak yararlanmalıyız” dedi.

Böhmer, yurtdışından kalifiye eleman kazanmak için Alman hükümeti asgari gelir sınırı gibi şartlarda bir dizi kolaylıklar getirdiğini hatırlattı.

 

 

***

-ANADOLU ATEŞİ DANS TOPLULUĞU’NDAN HOLLANDA TURNESİ

-TOPLULUK, HOLLANDA TURNESİ KAPSAMINDA 33 KENTTE 

36 GÖSTERİ YAPACAK

 

İSTANBUL (A.A) – 21.10.2008 – Anadolu Ateşi Dans Topluluğu, Hollanda turnesi kapsamında 33 kentte 36 gösteri gerçekleştirecek.

Konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, tüm dünyada gösterilere devam eden grubun, İspanya turnesinin ardından Hollanda’da turneye çıktığı belirtildi. Bugün başlayan turne kapsamında grup tarafından 33 şehirde 36 gösteri sunulacağı kaydedilen açıklamada, grubun eş zamanlı olarak Antalya’da Gloria Aspendos Arena’da da gösterilerine devam edeceği bildirildi.

Hollanda’da 1 Aralık pazartesi gününe kadar devam edecek turnede 50 binin üzerinde kişiye ulaşılmasının hedeflendiği bildirilen açıklamada, grubun Hollanda’daki turnenin ardından Almanya’ya gideceği ve burada 17 gösteri yapacağı kaydedildi.

Açıklamada, grubun, 60 ülkede gerçekleştirdiği 1750 gösteriyle 10 milyonu aşkın izleyiciyle buluştuğu belirtildi.

(STN-KÖS-SK)

 

***

 

A.A. | 21.10.2008

 

TÜRK BÜYÜKELÇİLİĞİ KUNDAKLANDI

 

Finlandiya’nın başkenti Helsinki’deki Türk Büyükelçiliği kundaklandı, bir elçilik çalışanı yaralandı.  

 

Yetkililer, saldırıda elçiliğin ön kapısının yandığını, yangının itfaiye görevlilerince söndürülmeden önce iç taraflara yayıldığını belirtti. Bir elçilik çalışanının duman zehirlenmesinden tedavi altına alındığı kaydedildi. Polis sözcüsü Jussi Huhtela, olayla ilgili olarak 4 kişinin gözaltına alındığını söyledi.

Edinilen bilgiye göre, saldırının bir örgütle bağlantısının olup olmadığı hakkında henüz bilgi bulunmazken, saldırıya ilişkin araştırmanın yerel makamlarla sürdürüldüğü kaydedildi. Bu arada, saldırıyla ilgili Dışişleri Bakanlığında değerlendirme toplantısı yapıldığı, olay sırasında dumandan etkilenen büyükelçilik görevlisinin sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

 

***

 

-ALMANYA

-KUZEY REN VESTFALYA EYALETİNDE TÜRKÇE VE ALMANCA OKUMA YARIŞMASI DÜZENLENİYOR

 

DÜSSELDORF (A.A) – 21.10.2008 – Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde ”Haydi gel, sen de oku” adlı Almanca ve Türkçe okuma yarışması düzenleniyor.

Eyaletin uyum sorumlusu Thomas Kufen ve Türk-Alman Öğretmenler Derneği tarafından düzenlenen yarışmada okumalar her iki dilde yapılıyor.

3 ila 8. sınıf öğrencileri arasında düzenlenen yarışmayı başlatan Kufen, ”Yarışmadaki temel amacımız çok dilliliğe katkıda bulunmak. Göçmen çocukların ve gençlerin okuma alışkanlıklarında artan bir eğilim var. Uyum sorumlusu olarak toplumumuzda çok dilliliğin önemini biliyor ve kabul ediyorum. Çok dillilikte anne ve babanın konuştuğu dili hem yazmak, hem de konuşmak önemli” dedi.

Eyaletteki okullarda başlayan yarışmada finale kalanlar gelecek yılın şubat ayında Düsseldorf’ta yarışacaklar.

Yarışmayla ilgili geniş bilginin ”www.integrationsbeauftragter.nrw.de” adresindeki internet sayfasından alınabileceği bildirildi.

(KAR-HA-ÇA)

 

***

 

 

-ALMANYA

-GÖÇMEN ÇOCUKLARIN YÜZDE 6,5’İ OKULDAN DİPLOMA ALMADAN AYRILDI

 

BERLİN (A.A) – 21.10.2008 – Almanya’da göçmen çocukların yüzde 6,5’inin okulu diploma almadan terk ettiği bildirildi.

Merkezi Wiesbaden kentinde bulunan Federal İstatistik Dairesi tarafından yapılan açıklamada, Alman eğitim sistemine dahil olan göçmen çocukların yüzde 6,5’inin okulu diploma almadan terk ettiği belirtildi.

Alman çocuklarında bu oranın yüzde 1,5 olduğu ifade edilen açıklamada, buna göre göçmen çocukların 137 bininin ve Alman çocuklarının 847 bininin diploma almadıkları kaydedildi.

Açıklamada, bu istatistiklerde 2007 yılı rakamlarının esas alındığı kaydedildi.

(ERB-HA-ÇA)


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir