TERÖR ÖRGÜTÜNE 10 MİLYON EURO

   - teror terorulanetliyoruz 101015

  

Mustafa Nevruz SINACI

            Bakan Mehmet Ali Şahin “PKK’ya tavır almazsanız küçük düşersiniz” diyor.

            Edilen sözün sebebi hikmeti şu: “Belçika’nın, 1996 yılında ‘Sputnik Operasyonu’ ile el koyduğu 10 milyon Euro’yu şimdi bölücü terör örgütü PKK‘ya iade etme ihtimali..”

            İhtimalin ötesinde; İadeye makul bir kılıf bulunması veya bizim deyimimizle ‘kitabına uydurulması’ halinde bu para terör-tedhiş örgütüne bal gibi gidecek ve Mehmetçiğe karşı mermi olup gelecek. Olay 06 Ekim 2008 günü basına sızdı. Ertesi gün AB, üç gün sonra, 11’inde de Türk ve dünya kamuoyu (medyasında) yer aldı. İlk tepki doğal olarak konuyla doğrudan ilgili ve hukuki muhatap, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’den geldi. Şahin, Belçika’da Operasyon ile El Konulan PKK Terör Örgütüne Ait 10 Milyon Euro’nun Örgüte İade Edilme İhtimalinin Belirmesine Sert Cevap Verdi. İşte o “SERT CEVAP!..”

            Karabük’ün Safranbolu ilçesinde 10-12 Ekim tarihleri arasında yapılan Uluslararası 9. Altın Safran belgesel Film festivali etkinliklerine katılmak üzere gelen Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Belçika’da operasyon ile el konulan PKK terör örgütüne ait 10 Milyon Euro’nun örgüte iade edilme ihtimaline dair bir gazeteci tarafından sorulan soruya sert cevap verdi:

Avrupa Birliği ve üye ülkelerini bu bağlamda küçük düşürücü tavır olur

Şahin devamla: “Biraz önce yolda öğrendim. Büyükelçimizden aldığımız bilgi kadarıyla, Belçika bu parayı, bu konuyu Lüksemburg’a devretmiş. Henüz bana anlatıldığı kadarıyla kesinleşmiş bir karar yok. Türk Dışişleri, bu konuyu diplomatik yoldan çözmek ve engellemek için yoğun bir çaba içinde. Adalet Bakanlığı olarak bize bir görev düşerse yerine getiririz. Bu tamamen Dışişlerimizin ve büyük elçiliğimizin takip edeceği bir konu…

Okumaya devam et  Almanya, PKK’ya Karşı İşbirliği Yapmayı Kabul Etti

Özellikle AB ülkelerinin ve AB’nin PKK‘nın terör örgütü olduğuna dair kararın arkasında durmalarını ve teröre destekleyen yayın organlarına para aktarımı ile ilgili bir takım tasarruflara mani olmalarını, Türkiye olarak bekliyoruz. Aksi halde AB ve üye ülkeler tutarsız bir tavır sergilemiş olurlar ki bu, AB ve üye ülkeleri, bu bağlamda küçük düşürücü bir tavır olur. Bir saat önce büyükelçimiz Fuat Bey’den aldığım bu bilgiler, bu istikamettedir. Bu konuyu yakından takip ediyorlar” demiş…

BAKAN ŞAHİN ” SİNEMA YÖNETMENLERİNE GIPTA İLE BAKIYORUM”

Bakan Şahin, daha sonra Bağlar semti Arslanlar Kültür Merkezi’nde yaptığı konuşmada da, “Siyaseti seçmemiş olsaydım, belgesel film festivaline katılan yapımcı arkadaşlardan biri olabilirdim” dedi ve devamla: “Safranbolulu olmak bir ayrıcalıktır. Ama her ayrıcalığın bir sorumluluğu var. Safranbolulular bu sorumluluklarının gereği olarak bugüne kadar tarihi varlıklarını korudular. Onların yok olmaması için önlem aldılar. Ben sinema sanatını evrensel bir sanat olarak görüyorum. İnsanoğlunun birbiriyle şu anda çok iyi anlaşabileceği iki lisan var. Birisi kültür, sanat diğeri spordur, eğer siyaseti seçmemiş olsaydım, ben de bu festivale katılan yapımcılardan biri olabilirdim” dedi ve daha sonra festival meşalesini yakan “Asya Rüzgârı 21” Japon grubu kimono defilesini izledi.

ŞİMDİ BAKAN’A SORULUR:

On milyon euro kaç mermi, ne kadar mühimmat ve teçhizat eder? Anarşi, terör ve tedhiş örgütü için kaç lejyonerin maaş ve masrafını karşılar? Bu hain tahkimatın Türk Ordusu, masum ve mazlum halkı ile güvenlik kuvvetlerine tevcihinin maliyet ve tahribatı ne olur?

Bakan ‘paranın iadesi halinde’ Belçika ve AB’nin ‘küçük düşeceğini” söylüyor.Ya önlem alınmaz ve ‘ne pahasına olursa olsun, bu devasa miktar nakdin örgüt eline geçmesi’ halinde Türkiye’nin düşeceği durum!

Okumaya devam et  Roj TV davasında savcı mütalaasını okudu

AB zaten pişkin, çok standartlı, ikiyüzlü, kalleş ve kancıktır. ABD’de öyle değil mi?

Şu hale nazaran Türk hükümeti ilke, umur-u devlet onuru, görev ve sorumluluk idraki ile hareket ederek “her ne pahasına olursa olsun” bu iade ve intikali önlemek mecburiyetinde midir, yoksa değil midir? Mesela bir Japon için bu, “Sorumluluğun mutlak gereğidir” .

Türk’e ise: “Daha sert cevap vermek ve icabında Osmanlı Tokadı” atmak yaraşır.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir