Türk askerine eşi görülmemiş işkence

"1920'de Mısır'da esir 15 bin Türk askeri kimyasal madde konulmuş su tanklarına sokuldu" - tuerkbayragimetalikayyildiz
,

“1920’de Mısır’da esir 15 bin Türk askeri kimyasal madde konulmuş su tanklarına sokuldu”

AA


Tarihçi-yazar Cezmi Yurtsever, Osmanlı
askerleri için 1920 yılında Mısır’da esir kampı oluşturulduğunu ve kobay olarak
kullanılan 15 bin Türk askerinin kimyasal madde konulmuş su tanklarında zorla
banyo yaptırılarak kör edildiğini öne sürdü.

Yurtsever, düzenlediği basın toplantısında, 1917 yılı Kasım ayı
başlarında Osmanlı ordusunun Gazze-Birüssebi savaşında ağır bir yenilgi aldığını
belirtti.

Osmanlı ordusundan Arabistan cephesinde 150 bin askerin esir düştüğünü ve
Türk askerleri için Mısır’da esir kampları kurulduğunu anlatan Yurtsever, şöyle
konuştu:
“TBMM’nin 27 Mayıs 1921 tarihli oturum zabıtlarında, Edirne mebusları
Faik ve Şeref beylerin Atatürk’e sundukları takrir belgesinde ‘Mısır’da
İngilizlerin fenni temizlik bahanesiyle miktarından fazla ‘cerasol’ banyosuna
sokarak kör ettikleri 15 bin evladı kobay olarak kullandıkları, bu cinayetin
mutemed failleri olan İngiliz doktorlarıyla garnizon kumandan ve zabitlerinin de
cezalandırılmasını isteriz’ sözleri yer almaktadır.

İnsanlık tarihinde eşi duyulmamış böyle bir olayla 15 bin Türk askerinin
kör edilerek en hayati insani fonksiyonlarını kaybetmeleri ‘savaş suçu’ olduğu
kadar, insanlık onurunu ayaklar altına alan vahşi bir uygulamadır.”
Yurtsever, bu olayların Ermeni doktorların gözetiminde
gerçekleştirildiğini, konunun farklı boyutlarıyla ilgili belge ve bilgilerin
Avustralya ve İngiltere savaş arşivlerinde de bulunduğunu saptadığını öne
sürdü.

Mondros anlaşmasına göre Osmanlı ve karşı taraf arasında esirlerin
serbest bırakılması maddesi yer aldığına dikkati çeken Yurtsever, şöyle devam
etti:
“Ancak, Anadolu’daki milli mücadelede direncini yok etmek için savaş
hukuku çiğnenerek kitle halinde Türk askerlerinin gözleri kör edildi. Mısır’daki
esir kamplarında yaşanan savaş suçundan dolayı İngiltere ve Avustralya özür
dilemelidir. Bu hususta Türkiye Büyük millet Meclis Başkanlığını göreve
çağırıyorum.”

Okumaya devam et  Belgrad Antlaşması

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir