GAZİLERİMİZ

Bugün 19 Eylül ve bugünün bizler içinönemli iki nedeni var.Birincisi, Mustafa Kemal'e Gazilik Unvanı 19 Eylül 1921 tarihinde verilmiş olması, ikincisi ise; bugünün Gaziler Günü olarak kutlanmasıdır. Gazilerimiz tarih kitaplarında rastlayamayacağımız türden bilgilerle donanımlı yaşayan tarihlerimizdir. Onlar vatan uğrunda gözlerini kırpmadan ölüme koşan canlarımızdır. Bugün eğer ki evlerimizde huzur içerisinde oturabiliyorsak bunu vatan uğruna can veren şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz. - yigit bulut1

Bugün 19 Eylül ve bugünün bizler içinönemli iki nedeni var.Birincisi, Mustafa Kemal’e Gazilik Unvanı 19 Eylül 1921 tarihinde verilmiş olması, ikincisi ise; bugünün Gaziler Günü olarak kutlanmasıdır. Gazilerimiz tarih kitaplarında rastlayamayacağımız türden bilgilerle donanımlı yaşayan tarihlerimizdir. Onlar vatan uğrunda gözlerini kırpmadan ölüme koşan canlarımızdır. Bugün eğer ki evlerimizde huzur içerisinde oturabiliyorsak bunu vatan uğruna can veren şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz.

Şehitlerimizi verdik kara toprağın bağrına. Yaptık son görevimizi onlara karşı. Ama ya gazilerimiz?… Ki onlar yaşıyorlar. Onar ilerde yatişen esile bugünün tarihini anlatacaklar. Onlara ne kadar sahip çıkıyor, ziyaret ediyoruz? Yada onlara sahip çıkmayı sadece TSK’nın görevi olarak mı görüyoruz? Öyleyse şayet yazık bizlere. Vatan uğruna savaşıp Gazi ünanı almış yiğitlerimize sahip çıkalım. Onlara hakettikleri saygı ve sevgiyi gösterelim. Zira Onlar bizim en kıymetlilerimizdir. Bugün Gazi Günü. Tüm Gazilerimizin bugününü kutluyor, önlerinde saygıyla eğiliyorum. Ve eğer kabul ederlerse şehitlerimize ve gazilerimize armağan etmek istiyorum bu şiirimi.

MEHMEDİM,

ŞEHİDİM,

GAZİM…

 

Ellerinde tüfeğin,

Gözlerinde umut var senin

Omuzundaki, yüreğindeki,

Kolundaki, bacağındaki ağrı

Bir güzel ülkedir, ülkendir biliyorum.

Onu alnında yeşeren bir gül gibi taşır,

Sever, uğrunda ölümleri göze alırsın.

Ya bir dağdır göğsündeki toprak.

Yada bir ırmak,

Akıp ülkemin her karışına seni yayan.

Duramaz, duramazsın öyle,

Birileri tehdit ederken vatanını.

Sualtı taşı değilsin ki,

Dingin durasın.

Zaten bir başkasın sen.

Topraktan göğe erişen bir ağaç gibi,

Meyveleriyle ülke çizensin.

Akarken şahdamarından kanın,

Kan rengi toprağa oluk, oluk

Göğerir görüyorum kalbinden,

Binyıllardır ağan ülkemi.

Anaç toğrağadır dostluğun,

Yüklü bulutlara öfken.

Vurulup sırtından düşerken yere

Yada

Hain bir mayınla savrulurken bedenin,

Bin kez kabarır toprak,

Bin kez coşar ırmak

Ve uyanır gökler.

Ülken gurur duyuror seninle

Ve milyonlar selam durur ardından

Mehmedim, Şehidim, Gazim…

 

ARZU KÖK

[email protected]


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir