TÜRK TOPLULUKLARINDAN HABERLER

İÇİNDEKİLER:  - Turkler Olmeyi Biliyorlar
 

İÇİNDEKİLER: 

DORTMUND SPD’DEN BİR İLK
ANADİLİ ASİSTANI OLDULAR
ANTEN İÇİN DİRENİYORLAR
TÜRKLERİ HEDEF GÖSTERMEYİN 

***

 

Ahmet YILDIRIM/ DORTMUND | 15.09.2008

 

DORTMUND SPD’DEN BİR İLK

SPD Dortmund teşkilatı 125 yıllık tarihinde bir ilke imza atarak gelecek yıl yapılacak yerel seçimlerde ilk kez bir Türk’ü Belediye Meclisi’ne aday gösterdi. Dortmund Borsigplatz’dan direkt aday gösterilen 1978 doğumlu Volkan Baran, seçilmesi durumunda en genç Belediye Meclisi üyesi olacak.  

Almanya’nın Dortmund kentinde Sosyal Demokrat Parti (SPD) teşkilatı 125 yıllık geçmişinde ilk kez bir Türk’ü Belediye Meclisi’ne aday gösterdi. 1978 Almanya doğumlu Volkan Baran, 2009’da yapılacak yerel seçimlerde Dortmund’un göçmen semti Borsigplatz’da SPD’nin oybirliği ile direkt adayı oldu.

EN GENÇ ADAY
Sivaslı bir işçi ailesinin üç çocuğundan biri olan Volkan Baran (30),seçilmesi durumunda Belediye Meclisi’nin en genç üyesi olacak. Yaklaşık 50 bini Türk olmak üzere 134 bin göçmenin yaşadığı Dortmund’da, Borsigplatz seçim bölgesinde yabancıların oranı yaklaşık yüzde 70 düzeyinde.Parti yönetiminin kendisini aday göstermesinde bu durumun önemli rol oynadığını belirten Volkan Baran,seçilmesi halinde önceliği göçmen gençlerinin önemli sorunu olan meslek eğitimi, ekonomi ve uyum politikalarına vereceğini söyledi.

5 YILDIR ÜYE
SPD Dortmund Teşkilatı’na 5 yıldır üye olduğunu kaydeden Baran, 3 yıldan bu yana da il yönetiminde aktif rol aldığını vurguladı.Oldukça kısa sayılabilecek bir süre içerisinde geldiği konumun kendisi açısından sevindirici olduğunu dile getiren Volkan Baran,Türkleri politikayla ilgilenmeye davet ederek, gençleri partilere üye olmaya çağırdı.

***

ANADİLİ ASİSTANI OLDULAR

Erkan TOKGÖZOGLU / HERFORD | 12.09.2008

Almanya’nın Herford kentinde İnvia Katholische Jugendbildungswerk kurumunda dil asistanlığı kurslarını tamamlayan göçmen kökenli kadınlar anadili asistanı oldular.

 

Belgeli dil asistanları, Almanca sorunu yaşayan göçmenlerin resmi dairelerle olan iletişimlerinde yardımcı olacaklar. Aralarında Türk, Polonyalı ve Rus kökenli göçmen kadınların olduğu kursiyerler, dört ay süren kurslarını başarıyla tamamlayarak Herford Belediye Başkanı Bruno Wollbrink’in elinden sertifikalarını aldılar. Genç hanımları kutlayan başkan Wollbrink, ‘Almanca sorunu yaşayan göçmenlerin okul, emniyet, belediye, çocuk yuvası sosyal yardım hizmetleri gibi problemlerinde artık sizler devreye gireceksiniz. Doğru ve etkin bir hizmet vereceğinizden eminim’ dedi. Dil asistanlığı kursunu bitiren Svetlana Oestreich, Maria Kromm, Frieda Lavrova, Lana Kromm, Anna Majkutewicz, Oktavia Jedzry, Adriane Bersch, Galina Flachmann, Dilek Kaymak, Nursel Palta ve Sibel Gümüş çok mutlu olduklarını söylediler.

***

ANTEN İÇİN DİRENİYORLAR

Almanya’nın Krefeld belediyesi, Türklerin de oturduğu sitede balkonlardaki çanak antenlerin derhal sökülmesini istedi. Belediyeye ait konutlarda yaşayanlar karara itiraz edeceklerini söyledi. 

Almanya’nın Krefeld kentinde Venfelder caddesinde belediyeye ait binalarda oturanlara gönderilen mektuplarda, çanak antenlerinin görüntüyü bozduğu belirtilerek, derhal sökmeleri istendi. Uyarıya rağmen sökmeyenlerin anteni özel bir firmaya söktürüleceği ve söküm bedelinin de kiracılardan talep edileceği bildirildi. Karara itiraz eden site sakinleri, ‘Kendi dilimizdeki yayınları izlemek bizim hakkımız’ diye konuştular.

Sitede Faslı, İtalyan ve 38 Türk ailenin yaşadığını belirten site sakinlerinden Arif Karaca, ‘Yetkilileri kendi dilimizde yayın yapan televizyonları izlemek istediğimizi, bunun en doğal hakkımız olduğunu söyledik. Yetkililer ise çanak antenlerin binanın görünümünü bozduğunu belirterek, derhal sökmemizi söylediler’ dedi.

Yetkililerin kendilerine kablolu yayınları önerdiklerini belirten Karaca, ‘Kablolu yayını izlemek her aileye ayda 25 Euro’ya mal oluyor. Yılda 300 Euro veremeyecek aliler var aramızda. Üstelik kablodaki yayınlar da istediğimiz kanallar da yok’ şeklinde konuştu.

Site sakinlerinden Fevzi İleri ise, emekli olduğunu belirterek, ‘Ayda nasıl 25 Euro veririm?’ dedi. Turan Koş da,  ‘Çanak antenler 15 yıldan beri var. Belediye yeni mi gördü bu çanak antenleri?’ diyerek tepkisini dile getirdi. Site sakini Cemil Yıldız, ‘Çanak antenlerimizi söktürtmeyeceğiz. Mahkemeye gitmeye hazırız’ şeklinde konuştu.

***

TÜRKLERİ HEDEF GÖSTERMEYİN

Duisburg Emniyet Genel Müdürü Rolf Cebin’in Türk gençlerini hedef alan açıklamasına Anakent Belediye Başkanı Adolf Sauerland tepki göstererek “Emniyet müdürü objektif değil” ifadesini kullandı. Marxloh’u arkadaşımız Metin Es ile gezen Sauerland açıklamalarıyla Rolf Cebin’i topa tuttu.  

Almanya’da Duisburg Emniyet Genel Müdürü Rolf Cebin geçtiğimiz günlerde bir Alman gazetesine yaptığı röportajda Marxloh semtinde geçtiğimiz yıllara oranla Türkler ve Lübnanlı gençlerin daha çok kriminalleştiğini, saldırganlaştığı, polisi provake ettiği yönünde yaptığı ve Türk gençlerini hedef alan açıklamasına Anakent Belediye Başkanı Adolf Sauerland da tepki gösterdi.

Emniyet Genel Müdürü Cebin’i objektif olmamakla suçlayan Sauerland, yüzde 90’ının Türklerden oluşan ve  yaklaşık 25 bin kişinin yaşadığı Marxloh semtinde Hürriyet gazetesine özel açıklamalarda bulundu.

Başkan Sauerland sorularımıza şu şekilde yanıt verdi:
-Sayın Sauerland, Emniyet Genel Müdürü’nün Marxloh’daki Türk gençleriyle ilgili açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

A.S.: Öncelikle şunu söylememde yarar var. Bu tür tartışmalar kentimiz açısından olumlu değildir. Bakınız sizinle bu semtin en işlek caddesini dolaştık. Şimdi bu güzel Türk restorantında sohbet ediyoruz. Bu gün 18 derece sıcaklık var. Caddeler tertemiz. İnsanlar hayatlarından memnun. Hiç bir şekilde kriminal bir olay yok. Herkes bunu görebiliyor. Tabiki güneşli bir havada bu caddeler daha kalabalık ve canlı oluyor. Sayın Cebin’in açıklamasını kesinlikle objektif bulmuyorum. Bana göre, O kendisinin yaptığı bir subjektif değerlendirmedir.

-Duisburg kenti uyum alanında önemli çalışmalar yürütüyor. Bu tür açıklamalar uyuma nasıl etki yapar? Ayrıca sayın Cebin burayı korkulacak bir semt olarak görüyor. Siz nasıl görüyorsunuz?

A.S.: Tabiki olumsuz etki yapar. Özellikle uyum konusuna meyilli olmayan kişiler, katkı sağlamayanlar uyuma bu tür açıklamalarla darbe vuruyorlar. Genç ve hızlı gelişen bu semttin ilerlemesini bu tür açıklamalar negatif etkiler. Bu gelişimin önüne geçer. Burası kesinlikle korkulacak bir semt değildir. Onun kendi kişisel bir yorumu. Ayrıca yapılan araştırmaya göre bu semtte işleyen suç oranı Almanya’daki büyük kentlerin semtlerine göre işlenen suç oranından kıyaslandığında farklı değildir.
BEN 485 BİN İNSANIN BAŞKANIYIM

-Sizce burada yaşayan Türk gençleri kriminal mi?

A.S.: Kesinlikle değiller. 1995 yılında bu caddeler boştu. Bir takım politik nedenlerden ötürü kimse buralara yanaşmıyordu. Bunun üzerine gittik ve artık politik bir sorun kalmadı. Türk yatırımcılar burayı yaptıkları yatırımlarla kalkındırmaya başladılar. Şimdi burada Türk işadamlarının katkılarıyla kaliteli bir rekabet piyasası oluştu. Bütün dükkanlar dolu. Bu semtinde gelişmesinde çok önemli rol oynuyorlar. Marxloh semti Duisburg’daki diğer semtlerden daha fazla bir gelişme içindedir. Bu semtte pozitif bir gelişme gözle görülüyor.

-Sayın Rolf Cebin’in yaptığı açıklamadan sonra Duisburg’da bazı parti temsilcileri Türk gençlerini kapsayan açıklamalarda bulundular. Sizce bu tartışma ortamı doğru mu?

A.S.: Artık bence bu tartışma ortamını bitirmemiz gerekiyor. Hep beraber pozitif imaja yönelik bir tutum sergilememiz gerekli. Gözü açık bir şekilde olaya bakmak lazım. O zaman daha farklı sonuç alırız. Yıllarca SPD bu semti yönetti. Özellikle 1995 yılındaki kaos ortamında SPD semtin gelişimi için hiç bir adım atmadı. Duisburg’da sadece 8 zabıta elemanı varken, ben seçildikten sonra sayı 42’ye yükseldi.

-Son olarak bu tartışmalardan sonra Türk gençlerine yönelik bir mesajınız var mı?  Ayrıca birlikte yaşam için sizce neler yapılmalıdır?

A.S.: Ben CDU partisinden belediye başkanlığına seçildim. Bu göreve geldikten sonra hiç bir parti ayırımı yapmıyorum. Ben 485 bin kişinin başkanıyım. Ben bütün göçmenlerin başkanıyım. Almanya’da genel sorun bu semtte de olabilir. Sosyal ve etnik sorunların üstesinden gelmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Burada barış içinde birlikte yaşamı kolaylaştırmak için çaba sarfediyoruz. Ben göreve geldikten sonra gençlere kentimizde özel ilgi göstermeye başladık. Eğitim ve diğer alanlarda onlara hep sahip çıktık. Eğitim alanında göçmen çocuklara ve gençlere dil ve uyum alanında yılda 1 buçuk milyon Euro’luk belediye bütçesinden bir harcama yapıyoruz. Duisburg belediyesi Almanya’da bu alanda birinci sıradadır. Türk gençlerine sizin aracılığınızla buradan sesleniyorum. Sorunlarını bizimle rahatlıkla paylaşabilirler. Onlara kapımız her zaman açıktır. Gerekirse Türk gençleriyle birlikte Emniyet Genel Müdürü sayın Cebin’in de hazır bulunduğu bir toplantı da yapabiliriz. Bununla birlikte yapılan araştırmaya göre Duisburg Almanya’da en emniyetli 6.kent durumunda. 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir