„Deniz Feneri“ benzeri soygunlara yasal önlemlerle artık izin verilmemeli ve sorumlular ağır cezalara çarptırılmalıdır !

  - Cami2

 

 

From: Hakki Keskin <[email protected]>

Date: 2008/9/9

Subject: “Deniz Feneri” skandal

To: wahlkreis [email protected]

ekte milletvekili Prof.Dr. Hakki Keskin’in “Deniz Feneri” skandali ile ilgili basin aciklamsi

Prof. Dr. Hakki Keskin, MdB

EU- Erweiterungsbeauftragter der Fraktion DIE LINKE.

Mitglied des Verteidigungsausschusses

Platz der Republik 1

11011 Berlin

Tel. 030/ 227 70 838

Fax 030/ 227 76 838

 

 

www.keskin.de 

 

www.linksfraktion.deWahlkreisbüro

Feurigstr. 68

10827 Berlin

Tel. 70509707

Fax 70509709

13:11 27.05.2008

 

 

Berlin, 09.09.2008

 

 

 

„Deniz Feneri“ benzeri soygunlara yasal önlemlerle artık izin verilmemeli ve sorumlular ağır cezalara çarptırılmalıdır !

 

Frankfurt`da görülmekte olan  „Deniz Feneri“ skandal davasına ilişkin görüşlerimi mahkeme sonuçlandıktan sonra kamuoyuyla paylaşmayı düşünüyordum. Ancak „Deniz Feneri“ davasında tutuklu bazı yetkililer suçlarını kabul ederek,  yaptıkları rezaletlerle ilgili mahkemeye açıklamalarda bulundular. Ne var ki sorgulamada henüz perde arkasında ortaya çıkmamış bazı gerçeklerin saklandığı kuşkusu var.

 

Mafya metodlarıyla çalışan kuruluşlarda anlaşmalı bir yöntemle suç bazı kişiler tarafından üzerlenilerek, ortaya çıkmasından kuşku duyulan bazı gerçekler ve sorumluları saklanmaya çalışılır. Acaba böyle bir durum bu davada da söz konusumudur, bunun mahkemece iyiden iyiye irdelenmesi gerekir.

 

Bu skandal davayı büyük bir dikkatle ve son derece hayret ve öfkeyle izliyorum.

 

Almanyalı Türklerden toplanan zekat, kurban ve muhtaca yardım amaçlı 41 milyon Euronun çok büyük bir kısmı, „Deniz Feneri“ yetkililerinin kendi şirketlerine ve cebine aktarılmıştır. Bunu Deniz Feneri tutukluları mahkemede kabul ediyor ve açıklıyorlar.

 

Bilindiği gibi yurt dışındaki yüzbinlerce Türkten „yeşil sermaye“ denen firmalar tarafından tahminlere göre 30-35 Milyar Euro toplanmış, sonrada bu firmalar iflas etti gerekçesiyle yüzbinlerce insanımızın alın terleriyle kazandıkları paraları gaspedilmişti. Bu paralar toplanırken de dini motifler kullanılmış, faiz haram olduğu için kendilerine yüzde 25 i aşan kar verileceği vaidlerinde bulunulmuştu. Bu şirket yetkilileri, paraları vatandaşlarımızdan toplarken, çoğu kez bazı camileri ve  yetkililerini de inandırıcı araç olarak kullanmışlardı. Yüzbinlerce insan madur edilmiş, bazılarının aileleri bu nedenle çökmüş ve hatta intihar edenler bile olmuştu. Bu büyük sahtekarlık olayı henüz sonuçlanmış değildir. Bu konuda Türkiye siyasi yetkilileri bu soyguncu firmaların üzerine kararlılıkla gitmeli ve madur olan yüzbinlerce insanımızın hakları aranmalıdır.

 

Yüzbinlerce insanın emeklerinin, dini inançları araç olarak kullanılarak gasp edilmesi çok önemli bir gerçeğin doğruluğunu tekrar tekrar ortaya koyuyor. Din siyasetin, ticaretin ve ekonomik çıkarların aracı olarak asla kullanılmamalıdır. İşte Laikliğin gerçek anlamı budur. Dini ve dini inaçları siyasete, ticarete ve kişisel çıkarlara sokmamak. Laikliğe karşı çıkanların bir amacıda, islam dinini kendi çıkarları için kullanarak, haksız kazanç sağlayabilmeleridir. Artık bu gerçeğin Türk toplumu tarafından anlaşılması gerekmektedir. Artık din tüccarlarına, insanları Allah ve Peygamberle aldatanlara yasal yollardan dur denmesi ve bunların insanımızı tekrar tekrar aldatmalarına olanak verilmemesi gerekmektedir.

 

 

 

 

Türkiye`deki yargı kurumlarını ve hükümeti, „Deniz Feneri“ ve „Yeşil Sermaye“ yoluyla insanlarımızın paralarını gasp edenlerin üzerine kararlılıkla gitmeye çağırıyorum. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının haklarını korumak hükümetin en önemli görevlerindendir.

 

Almanyalı Türkleri, tüm bu skandallara ve aldatmalara karşın hala utanmadan yine dini duyguları kullanarak para toplayan ve bunun için televizyonlara ilan veren kuruluşlara artık alın terlerini kaptırmamaya çağırıyorum. Zekat, kurban parası ve yardım verilebilecek güvenli kurumların başında Kızılayın bulunduğu unutulmamalıdır.

 

 

Hakkı Keskin

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir