KKTC: Hristofyas işitmek istediklerini söylüyor

  - kktc bayragi

YORUM                                                                        İSMET KOTAK

 

 

Plân aynen eski Rum Liderlerinin uyguladığı plâna uygundur. Bunu daha önce de yazıp anımsattım. BM ve öteki örgütlere “Görüşme yanlısı” hava atmak, masada Türk Lideri ile görüştükten önce ve sonra suçlayarak yeni ödünler koparmak; görüşmeden sonra derhâl yurt dışına uçarak,Kıbruıs gerçekleirni saklayarak ve Kıbrıs’a tek yanlı olarak  sahiplenerek, gidilen ülkeden Türkiye’ye baskı yapmasını istemek. Yoldaş(!) Hrşistofyas da bu Bizans politikasından kurtulamadı. Elbette kurtulmayı da istemedi.  Nitekim son oyunu İsveç’te sergiledi.

 

Kıbrıs (Rum)Cumhuriyeti Başkanı , dünyada son kalan Komünist Liderlerden biri olan  Dimitris Hristofyas, haber kaynaklarına göre gittiği İsveç’te,  “Anavatanlarla bağları koparma zamanı” dedi ve Kıbrıs’ta “Garantilerin kaldırılması” görüşünü yineleyerek, “Kıbrıslılar artık vasiliği kabul edemezler”diye ekledi. Hristofyas İsveç’in yapısına bakarak onların işitmek istediklerini söyleyerek, onları kendi tarafına çekmeye çaba harcamaktadır.Yani “Ben bağımsızım ama Talat Türkiye’nin baskısı altındadır.

 

 Rum haber kaynaklarına  göre, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile 3 Eylülde yaptığı görüşmenin ardından İsveç’e giden Hristofyas, İsveç Dış Politika Enstitüsünde yaptığı konuşmada, olası bir çözümde, “yerleşik” olarak nitelediği Türkiye kökenli KKTC vatandaşlarının “çoğunun geri gideceğini” söyledi.

 

 

 

 

Hristofyas, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çözümü uygulamak, bir çözüm üzerinde uzlaşmamızdan daha zor olacak. Yaklaşık 50 bin ‘yerleşiğin’ kalmasını ve ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yasal vatandaşı olmasını kabule hazır olduğumu söyledim ve bunun için de eleştirildim. ‘Yerleşiklerin’ büyük çoğunluğunun Türkiye’ye geri dönmesi gerekecek; kolonizasyon savaş suçudur”.

 

Oysa aymı Hristofyas, Kıbrıs(Rum) Cumhuriyetin’e 500 bine yakın yabancının yerleştirildiğini ve ekonomik aktivtelerinden yararlanıldığını itiraf etmemektedir. Bunların arasında Yunanlı, Rus,Ukraynalı, Pontuslu,Taylandlı ve Arap bulunmaktadır. RMMO’nun tüm subayları ve teknik kademedeki astsubayları Yunanistan’dan gelirken, şimdi alınan  yeni tanklar ve diğer araç ve füzelerle ilgili olarak binlerce Yunanlı er de Güneye getirilmiştir. Durum bu olduğu hâlde basında konu yapılmamaktadır.

Okumaya devam et  Rum Liderlerin İtirafları

 

 

AB Haber’e  göre Hristofyas : “Hem Kıbrıslı Rumların, hem de Kıbrıslı Türklerin ana vatanlardan bağlarını koparma zamanı geldi. Türk tarafı, plânlı bir şekilde Kıbrıs Rum malları gaspını uyguladı, bu da mülkiyet konusunu daha da zorlaştırdı. Kıbrıs Rum tarafının bu konudaki tezi; olası bir çözümde Kıbrıslı Rumların ve Türklerin mülkleri konusunda ne yapacaklarını tercih etme olanağına sahip olmaları gerektiği şeklindedir. Tercihler şu şekilde olmalıdır: Serbest erişim, tazminat olanağı ve takas. Bizim taraf, bu üç tercih hakkını da savunuyor, ama öteki taraf özellikle tazminat ve takas olanağını savunuyor.”

 

Rum  haber kaynaklarına  göre Hristofyas, İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt ile de görüştü ve bu görüşmede İsveç’ten, Kıbrıs’ta çözüm yolunda “katı tutumunu terk etmesi” için Türkiye nezdinde nüfuzunu kullanmasını istedi.“Türk politikasının sertleştiğini, bunun Kıbrıslı Türk liderinin artık ifade etmekte olduğu tezlere de yansıdığını” iddia eden Hristofyas, “Talat’ın çözüm iradesine inandığını, Ankara’nın niyetleri konusunda ise büyük kaygı duyduğunu” savundu.

Görüşmede güvenlik, garantiler ve mülkiyet konularına da değinen Hristofyas, özellikle mülkiyet konusunu ilk görüşmeler itibariyle al-ver sürecine sokacağını söyledi. “Adanın tamamında on binlerce kişiyi ilgilendiren mülkiyet meselesinin Türkiye’nin ve Kıbrıslı Türklerin siyasi iradeleri konusunda bir test olacağını” belirten Hristofyas, bu konuda ortak kabul edilebilir bir düzenlemenin 11 Eylülde başlayacak girişimin başarısını büyük oranda belirleyeceği görüşünü ortaya koydu.

 

Hristofyas  bu arada niçin İsveç’i ziyareti yeğledi? Bunun da yanıtını Rum basınında bulduk:  Hristofyas’ın İsveç ziyaretinin bir amacının, Türkiye ile geleneksel dostluk ilişkisi bulunan bu ülkeden Türkiye üzerinde nüfuzunu kullanmasını sağlamak, bir amacının da eski Rum lideri Tasos Papadopulos zamanında bozulan ilişkilerin düzeltilmesi olduğu…

Okumaya devam et  KKTC 25 Yaşında…

 

Bu konuya niye geniş yer verdim? Çünkü bu oyun tam bir Bizans oyunudur. Sürekli yinelenmektedir. Rum-Yunan plânının parçasıdır. Türk Lideri masada “Toplumun lideri” olarak bırakmak ve diğer ülkelere “Kıbrıs Cumhuriyeti” Başkanı olarak giderek söz söylemek ve olanak varsa anlaşma yapmak, oyunun kuralıdır. Nitekim Hristofyas, KKTC Cumhurbaşkanı M.A.Talat’a, İsveç’ten seslendi: “Çözüm yıl sonuna kadar mümkün değil!”. Niçin? Onun da yanıtı hazır: “Sayın Talat Kıbrıs sorununun anlaştığımız temel çözüm ilkelerini izleseydi, yıl sonuna kadar çözüm olması mümkün olurdu”…

 

Yani ona göre çözüm başka bahara kaldı. Çünkü istediği ödünleri almak istedi; bir kısmını aldığını ilân etti. Ama devamı gelemediği için birileri kolundan çekti. Bunun için Anavatandan kopmadan söz ediyor. Amacı Talat’ı suçlamak, işe Türkiye’nin karıştığını söylemek ve de kendisinin efelendiğine göre bağımsız karar verdiğini etrafa göstermektir.  Oysa Atina Hristofyas’a destek yoluyla oyun oynamakta ona dikte etmektedir. Dışişleri Bakoyanni koşulları açıklıyor,   ama  suçu Türkiye’ye atarak Hristofyas’a dolaylı destek çıkıyor. Elbette Atina ve Kilise,  Hristofyas’ı  gölge gibi izliyor…Komünist lidere pek de güvenleri olmasa gerek…

 

Ortam bu. Buna karşılık KKTC Cumhurbaşkanı M.A.Talat’ın eski havadan çalıp çalmayacağını merak ediyorum.

                                                                        &&&

 

Biz de hafta sonunda Girne’de The Colony Otelde “Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nin” Kıbrıs  konusundaki “Soru Konferansına” katıldık. Yayın yasağı olduğu için içeriğine değinmiyorum.Ancak zıt görüşleri olanların bir araya gelmeleri ve tartışmaları yararlı oldu.Çıkan sonuçlar da kullanmak isteyene yarar sağlar diye düşünüyorum.Ancak konferansın ilkesine uyup içeriği konusunda  yazmayacağım. Düzenleyenleri kutlamakla yetineceğim.

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir