ERMENISTAN AZERBAYCAN’DAN CIKSIN, SOYKIRIM MASALINI BIRAKSIN, TURKIYE KAPILARI O ZAMAN ACAR

Yok, Gul gitmezse, o zaman da “Bakin, Ermenistan surekli baris cagrilari yapiyor ama Turkler bir turlu uzlasmiyor… Turkler baris yanlsi hic degil… “ temasini isleyecekler. - ermeni cete

Ergun KIRLIKOVALI

TURKISH FORUM DANISMA KURULU UYESI

ONSOZ:
Sevgili dostlar,
FIFA 2010 Dunya Kupasi elemeleri cercevesinde 6 Eylul 2008 de programlanan Turkiye-Ermenistan futbol karsilasmasi yaklasti ya, Ermenistan hemen bir halkla iliskiler atagina kalkti. Sapkadan boyuna tavsan cikariyorlar. Once Cumhurbaskani Gul’u davet ettiler, “aman gel, dostluk kazansin” dediler. arkasindan Ermeni yanlisi Turk yazarlara yazilar yazdirttilar ki boyle yazarlarimiz Istanbul’un isgalinden beri hic eksik olmamistir.Ermenistan ve yandaslarinin hesaplari su: Gul giderse, “Bakin, Turkiye tipis tipis ayagimiza geldi, baskilarimiza boyun egdi, artik kontrol bizde” mesajini dunyaya yayacaklar.

Yok, Gul gitmezse, o zaman da “Bakin, Ermenistan surekli baris cagrilari yapiyor ama Turkler bir turlu uzlasmiyor… Turkler baris yanlsi hic degil… “ temasini isleyecekler.

Oyleyse bu davet, Ermenistancilara gore tam bir “kazan-kazan” diplomasisi.

Ama kazin ayagi oylemi acaba?

Bakalim, hep birlikte gorelim. Siz degerli okurlarimdan ricam once asagidaki Amberin Zaman adli bir gazetecinin yazdigi yaziyi okumanizdir. Ardindan da benim yorumlarim gelecek. Karar sizin.

Gosterdiginiz sabir ve caba icin simdiden tesekkur ederim:

***

AMBERIN ZAMAN, ERMENISTAN’IN BASKENTI ERIVAN’DAN ANKARA’YA HITAP EDEN SU MEKTUBU YAZIYOR:

Sayın Cumhurbaşkanım (Abdullah Gul),

Dün akşam kulaklarınız epey çınlamış olmalı. Zira 89 yaşında bir ihtiyar delikanlı, Hovanes Bardakjian ile sizden bolca, -Türkçe- söz ettik. Ağrı Dağı’na nazır geniş bir terasta ailesiyle birlikte oturuyorduk. Masa, Kayserilileri kıskandıracak lezzette ‘basturmalar’, ‘dolmahlar’ ‘padelcanlı kebaplar’ ve daha sayamayacağım kadar Anadolu mutfağından, yani ortak mutfağımızdan yemeklerle bezeliydi. Söz elbet de Erivan’da 6 eylül gecesi gerçekleşecek olan Türkiye-Ermenistan Milli Maçı’na geldi. Biz sohbet ederken maçın oynanacağı Hrazdan stadında, genç milli takımlarımız karsılaşıyordu. Yani Türk bayrağı statta dalgalanıyordu. Maç 2-1 Ermenistan’ın lehine sonuçlandı. (BildiC4imiz kadarıyla genç millilerimiz herhangi bir çirkin olayla karşılaşmadan kendilerini bekleyen Türk Hava Yolları uçağıyla kazasız belasız memlekete döndü.)

Hovanes Bey’e sordum: “Sizce Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 6 eylüldeki milli maça gelse iyi olur mu?” Hiç tereddüt etmeden “Tabii ki iyi olur,” dedi ve şöyle devam etti: “Abdullah Gül’ü ben çok severim. Kendisi yumuşak ve muhabbetli bir insan, başımızın üstünde yeri var. Biz barış istiyoruz.”

Hovanes Bey 1919 yılında Maraş’ta doğmuş. Üç aylıkken ailesi binlerce Ermeni ile birlikte Suriye’ye göç etmek zorunda bırakılmış. Genç annesi yolda bitkin düşüp bebeğini yol kenarına bırakıvermiş, aynı köyden komşuları bebeği görüp kurtarmışlar. Bu acı mazisine rağmen memleketi Maraş’ı merak edip Türkçe öğrettiği çocukları ile Türkiye’ye defalarca dönmüş. “Çamurdan olsun Maraşlı olsun” diyor Hovanes Bey, hemşerileri için. Ardından aniden beliren bir mandolini eline alıp çalmaya koyuluyor.

“Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni
Oy gençliğim eyvah”

Sayın Cumhurbaşkanım,

Bir yıldır hayatımın yarısını Ermenistan’da geçiriyorum. Bir Türk olarak sadece sevgi ve ilgi ile karşılaştım. Hovanes Bey gibi birçok insan, birçok Anadolulu tanıdım. Ezici bir çoğunluğu Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleşmesini, sınırlarımızın açılmasını istiyorlar. Ve birçoğu bu yönde milli maçı ve size yapılan daveti tarihî bir fırsat olarak algılıyorlar. Örneğin Erivan’ın ana caddelerinde biri olan Tumanyan’da lahmacun satan ‘Ayıntablı’ Sarkis Bey “Maça gelen bütün Türk seyircilere lahmacun, ayran bedava” diyor heyecanla.

Sayın Cumhurbaşkanım,

Sizin gelişinizi her iki tarafta da istismar edecek, kendilerine malzeme edecek ufuksuz politikacılar, Kemal Kerinçsizler çıkacaktır. Siz onlara aldırmayın. Çirkin olay çıkarmış, gösteri yapılırmış, bunlara lütfen aldırmayın. Bildiğiniz gibi sizin gelişinize tepki koyan milliyetçi Taşnak Partisi, sizi davet eden Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın hükümetteki küçük ortağı. Bu yılki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oylarının sadece yüzde altısını aldılar. Kaldı ki aralarında gelişinizi onaylayanlar da var. Her halükârda, hükümet yetkilileri herhangi bir tatsızlığın çıkmaması için her türlü tedbiri zaten alacaktır. Neticede, bir iki gösterici çıkıp Türkiye’yi protesto etse dahi ne olur ki. Demokrasi’nin raconu diyerek güler geçeriz.

Sayın Cumhurbaşkanım,

‘Kardeş Azerbaycan ne der’ sorusuna gelince, Kafkasya’daki son kriz artık bölgesel barışın ne kadar ivedi olduğunu herkesin gözleri önüne serdi. Bakü-Ceyhan boru hattındaki patlama yüzünden Azerbaycan haftalardır petrolünün önemli bir kısmını ihraç edemiyordu. Rus kuvvetlerinin geçtiğimiz günlerde Tiflis yakınlarındaki demiryolu köprüsünü tahrip etmesiyle birlikte Azerbaycan artık demiryoluyla Gürcistan’ın Karadeniz limanlarına taşınan petrolünü de satamıyor. Oysa Bakü-Ceyhan hattının Ermenistan üzerinden yedek bir çıkışı olsaydı bu kadar sıkıntı yaşanmazdı.

Köprünün uçurulması aynı zamanda Ermenistan’ı da kritik bir durumla karşı karş1ya getirdi. Ermenistan’ın kullandığı mazot ve uçak yakıtının neredeyse hepsi Gürcistan limanları üzerinden geliyor. Tükettiği tahılların da çoğu aynı güzergâh üzerinden geliyor. Ancak krizin patlak vermesiyle birlikte sevkıyatlar önemli ölçüde durdu. Bu durumda İran haricinde Ermenistan’ı dünyaya bağlayan bütün yollar tıkanmış bulunuyor.

Sayın Cumhurbaşkanım,

Ben diyorum ki, ve burada birçok insan diyor ki, en azından geçici olarak Türkiye Kars -Gümrü demiryolu hattını yeniden açsa. Böylece sadece Ermenistan’ı değil, Gürcistan ve Azerbaycan’ı da kriz çözülene dek rahatlatmış oluruz. Özellikle Gürcistan’ın mahsur kalan bölgelerine, Gori’ye, demiryoluyla yardımın ulaşmasını sağlamış oluruz. Türkiye gibi büyük bir devlete de yakışan bu değil mi ‘

Sayın Cumhurbaşkanım,

Şüphesiz bütün bunlar Ankara’da tartışılıyordur. Belki de bu sütun yayımlandığında bu meselelerle ilgili birçok karar alınmış olacaktır.

Yine de sizlere buradan seslenme ihtiyacını duydum. Geniş ufkun uza, iyi yüreğinize güveniyor, sizi 6 eylül gecesi Erivan’da bizlerle görmeyi umuyorum.

En derin saygılarımla,

Amberin Zaman.

***

Ergun Kirlikovali’nin yanit/yorumu:

AMBERIN ZAMAN YA GERCEKLERI BILMIYOR, YA YALAN YAZIYOR, YA DA ALDATILIYOR

Once Tarih: Tehcir 30 Mayis 1915 te Osmanli Bakanlar Kurulu onayi ile yayinladiginda henuz tek Ermeni bavulunu toplamamisti (Bakiniz Dr. Kemal Cicek’in “Belgelerle 1915-1916” kitabi.) Tehcir 9-10 ay kadar surdukten sonra yavasladi ve 1916 ortalarina gelindiginde durdu. Oyleyse, bu Ermeni’nin 1919 de Maras’tan surulmus olmasi dogru olamaz.

Su olabilir:

Osmanli Mondros’u ateskes anlasmasini 30 Ekim 1918 de imzaladi. Bu anlasmada Guneydogunun isgali diye hicbir madde yoktu, oyleyse mumkun degildi. Ama Ingiliz anlasmayi filan dinlemedi. Urfa, Maras, Antep ve civarina Aralik 1918 ve Ocak 1919 itibarile yerlesti. Bu Ingiliz askeri hamlesi en cok da Fransizlari rahatsiz etti . Cunku 1916 Sykes-Picot (Ingiliz-Fransiz) gizli anlsamasina gore Irak Ingiliz’e, Suriye ve Gunyedogu Anadolu Fransiz’a kalacakti.

Fransiz protesto etti, bastirdi ve Ingiliz Ekim 1919 da bu bolgelerden cikmayi kabul etti. Fransiz Adana merkez olmak uzere “Kilikya”ya zaten yerlesmisti ve oradan Urfa, Maras, Antep’e uzanmasi, Ingiliz birliklerinden bu kentleri devralmasi zor olmadi.

Bu siralarda oralardaki Ermeni halk Musluman halka cok zulum yapiyordu. Hele bir de Fransiz uniformasi altindaki “Ermeni lejyoner abileri” de gelince, durum Muslumanlar aleyhine resmen dayanilmaz bir hal aldi. Once Urfa ve Maras patladi ve Fransiz askerini ve onun yardakcisi Ermenileri tekme tokat kovdular. Arkasindan Fransizlarin ”en buyuk mukafat” olarak gordukleri Antep’teki silkinmeye geldi sira. 1920 Nisanindan baslayan, 10 ay suren, dunya tarihinin bir esini daha gormedigi inanilmaz bir savunmayi gerceklestiren Antep sonunda harap ve bitap dustu, direnc kirildi, Fransiz kente girdi. “Cekirdek ekmegi”, “tahtadan top”, “halk fabrikalari”, “Sahan bombasi” ,“Dokurcum”, “Karayilan”, Sahin Bey”, ve daha nice boyle Antep terimlerini bilmeyenler bunlari mutlaka arastirsin ve ikinci bir Canakkale olan Gaziantep’e saygiyla sapka cikarsin. ( Bakiniz: Adil Dai, “Antep Savunmasi”, Gaziantep, 2002.)

Fransa, artan Turk baskilarina daha fazla dayanamadi ve sonunda 1921 de Mustafa Kemal’in askerleri ile baris imzalayip gitti. Iste bu anda panige kapilan, kendilerini Fransizlar tarafindan satilmis hisseden bolge Ermenileri de Fransiz’in pesine takilip ulkeyi terketti. Bir kismi Suriye, Lubnan, ve Misir, digerleri Fransa, Ingiletere, ve ABD ye gittiler. Bunlarin Anadolu’da kalmasi, Musluman intikamindan korkmamalari, Ankara hukumetinin boyle bir seye asla izin vermeyecegi Ermeni dini liderlere toplantilarla acik acik anlatildi. Ermeniler gene de pek ikna olmadilar. Tasi taragi toplayip gitmeyi tercih ettiler. (Bakiniz; Kamuran Gurun “Ermeni Dosyasi”, 1982, Ankara.)

Iste Amberin Zaman’a yutturulan “1919 da kovulma” hikayesinin asli bu olsa gerek. Ermeniler, Turklere yaptiklari zulmun faturasinin Ermenilere odetilecegi korkusuna kapilip kendileri kactilar; kovulmadilar. Toplu gitmeleri de 1921 dedir, 1919 da degil. Arada birer-ikiser gidenler hep olmustur, ama “toplu kacis” 1921 dedir.

Ermeniler kacmasa idi Intikam olaylari olur muydu? Bunun cevabini hicbir zaman bilemeyecegiz. Bu isi musluman halka biraksalardi, belki olurdu diye dusunuyorum, cunku Ermeni zulmu hakikaten cildirtan cinstendi. Ama Mustafa Kemal’in askerleri boyle bir toplu intikam olayina izin vermeyeceklerdi, vermezlerdi. Bunu acik acik soylediler, yazdilar. (Bakiniz: Nutuk, Ataturk, 1927)

Son soz:

Amberin Zaman bir araba hos ama bos laf edecegine, Ermenistan’dan “sekerle kaplanmis zehirli haplar” gonderecegine, “Ermenistan Karabag’dan ve Guneybati Azerbaycan’dan cikiyor; bir milyon Azeri’nin evlerine donebilmelerinin yolunu aciyor; Soykirim yalanlarindan vazgeciyor; Ankara’nin onerdigi tarihciler komitesine katiliyor” deseydi, diyebilseydi, o zaman o kapali sinir kapilari derhal ardina kadar acilirdi.

Bizim duymak istedigimiz kalici ve adil bir Turk-Azeri-Ermeni barisi icin Turkiye’nin veya Azerbaycan’in neler yapmasi gerektigi degil, Ermenistan’in gerekenleri yapmaya hazir olup olmadigidir.

Amberin Zaman , “BTC Boru hattinda bir yangi cikti, petrol akisi durdu” ya da “Gurcistan’da savas cikti, demiryolu ulasimi aksadi” diye zil takip oynamayi biraksin. Barisa, dostluga, insanliga gercekten de inaniyorsa, o zaman biraz da Ermeni silahlari ile evlerinden kovulan; 15 yildir delikli cadirlarda, yari ac, ilacsiz, doktorsuz, okulsuz surunen; yazin pisen, kisin donan, o bir milyon Azeri’nin aci kaderini degistirecek insani adimlarin atilmasi icin Ermenistan’i ikna etmeye calissin.

Yoksa ninni soylemek kolay…

Yazarimizin Diger Yazilari


ARMENIANS MAKE A DEATH THREAT TO A SITTING U.S. CONGRESSMAN FOR NOT SUPPORTING ARMENIAN CLAIMS 19/08/08 18:59
Armenia must end its military occupation of Azerbaijan and defamation of Turkey prior to any reconciliation 10/08/08 17:52
Commemorating May 19 as Ataturk, Youth and Sports Day in Turkey 26/05/08 21:05
Turkish Coalition of America Donates Two Ambulances to Mexican Red Cross 22/05/08 10:40
It is Official: TANER AKCAM IS PAID BY ARMENIANS 08/05/08 23:43
Call to Civic Duty: SAY NO TO RACIST RESOLUTIONS SJR-24 & SJR-26! 06/04/08 20:46
Hillary should have known better! 29/01/08 21:13
Armenian Greed Hits U.S. Law: Genocide Claims Dismissed 01/01/08 22:28
NUMBERS DON’T LIE; LIARS DO! 03/11/07 19:43
WHY ARE YOU SO BIASED AGAINST TURKEY? 02/11/07 16:07
GENOCIDE – LAW AND DOUBLE STANDARDS 01/11/07 13:09
GENOCIDE – LAW AND DOUBLE STANDARDS 30/10/07 09:44
HOW DO YOU REASON WITH A LYNCH MOB? 16/10/07 04:01
WRITE YOUR CONGRESSMAN TODAY: NO TO H.R. 106 05/10/07 22:42
Turkish State Archives Are Open 25/08/07 23:51
One Turkish-American’s response to Los Angeles Times 24/04/07 20:54
NO TO HOUSE RESOLUTION 106 11/02/07 19:13
Hrant Dink’s Assassination – Hrant Dink Suikasti 19/01/07 11:26
ABD`deki Akademik Özgürlüğün ve Türk Toplumunun Ortak Zaferi 10/12/06 23:15
“CENSORADOS” ARE LEARNING THE LAW
Erecting a Hate Monument in Las Vegas is Higly Improper 27/09/06 14:35 

Ermenistan ve yandaslarinin hesaplari su: Gul giderse, “Bakin, Turkiye tipis tipis ayagimiza geldi, baskilarimiza boyun egdi, artik kontrol bizde” mesajini dunyaya yayacaklar.

Yok, Gul gitmezse, o zaman da “Bakin, Ermenistan surekli baris cagrilari yapiyor ama Turkler bir turlu uzlasmiyor… Turkler baris yanlsi hic degil… “ temasini isleyecekler.

Oyleyse bu davet, Ermenistancilara gore tam bir “kazan-kazan” diplomasisi.

Ama kazin ayagi oylemi acaba?

Bakalim, hep birlikte gorelim. Siz degerli okurlarimdan ricam once asagidaki Amberin Zaman adli bir gazetecinin yazdigi yaziyi okumanizdir. Ardindan da benim yorumlarim gelecek. Karar sizin.

Gosterdiginiz sabir ve caba icin simdiden tesekkur ederim:

***

AMBERIN ZAMAN, ERMENISTAN’IN BASKENTI ERIVAN’DAN ANKARA’YA HITAP EDEN SU MEKTUBU YAZIYOR:

Sayın Cumhurbaşkanım (Abdullah Gul),

Dün akşam kulaklarınız epey çınlamış olmalı. Zira 89 yaşında bir ihtiyar delikanlı, Hovanes Bardakjian ile sizden bolca, -Türkçe- söz ettik. Ağrı Dağı’na nazır geniş bir terasta ailesiyle birlikte oturuyorduk. Masa, Kayserilileri kıskandıracak lezzette ‘basturmalar’, ‘dolmahlar’ ‘padelcanlı kebaplar’ ve daha sayamayacağım kadar Anadolu mutfağından, yani ortak mutfağımızdan yemeklerle bezeliydi. Söz elbet de Erivan’da 6 eylül gecesi gerçekleşecek olan Türkiye-Ermenistan Milli Maçı’na geldi. Biz sohbet ederken maçın oynanacağı Hrazdan stadında, genç milli takımlarımız karsılaşıyordu. Yani Türk bayrağı statta dalgalanıyordu. Maç 2-1 Ermenistan’ın lehine sonuçlandı. (BildiC4imiz kadarıyla genç millilerimiz herhangi bir çirkin olayla karşılaşmadan kendilerini bekleyen Türk Hava Yolları uçağıyla kazasız belasız memlekete döndü.)

Hovanes Bey’e sordum: “Sizce Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 6 eylüldeki milli maça gelse iyi olur mu?” Hiç tereddüt etmeden “Tabii ki iyi olur,” dedi ve şöyle devam etti: “Abdullah Gül’ü ben çok severim. Kendisi yumuşak ve muhabbetli bir insan, başımızın üstünde yeri var. Biz barış istiyoruz.”

Hovanes Bey 1919 yılında Maraş’ta doğmuş. Üç aylıkken ailesi binlerce Ermeni ile birlikte Suriye’ye göç etmek zorunda bırakılmış. Genç annesi yolda bitkin düşüp bebeğini yol kenarına bırakıvermiş, aynı köyden komşuları bebeği görüp kurtarmışlar. Bu acı mazisine rağmen memleketi Maraş’ı merak edip Türkçe öğrettiği çocukları ile Türkiye’ye defalarca dönmüş. “Çamurdan olsun Maraşlı olsun” diyor Hovanes Bey, hemşerileri için. Ardından aniden beliren bir mandolini eline alıp çalmaya koyuluyor.

“Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni
Oy gençliğim eyvah”

Sayın Cumhurbaşkanım,

Bir yıldır hayatımın yarısını Ermenistan’da geçiriyorum. Bir Türk olarak sadece sevgi ve ilgi ile karşılaştım. Hovanes Bey gibi birçok insan, birçok Anadolulu tanıdım. Ezici bir çoğunluğu Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleşmesini, sınırlarımızın açılmasını istiyorlar. Ve birçoğu bu yönde milli maçı ve size yapılan daveti tarihî bir fırsat olarak algılıyorlar. Örneğin Erivan’ın ana caddelerinde biri olan Tumanyan’da lahmacun satan ‘Ayıntablı’ Sarkis Bey “Maça gelen bütün Türk seyircilere lahmacun, ayran bedava” diyor heyecanla.

Sayın Cumhurbaşkanım,

Sizin gelişinizi her iki tarafta da istismar edecek, kendilerine malzeme edecek ufuksuz politikacılar, Kemal Kerinçsizler çıkacaktır. Siz onlara aldırmayın. Çirkin olay çıkarmış, gösteri yapılırmış, bunlara lütfen aldırmayın. Bildiğiniz gibi sizin gelişinize tepki koyan milliyetçi Taşnak Partisi, sizi davet eden Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın hükümetteki küçük ortağı. Bu yılki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oylarının sadece yüzde altısını aldılar. Kaldı ki aralarında gelişinizi onaylayanlar da var. Her halükârda, hükümet yetkilileri herhangi bir tatsızlığın çıkmaması için her türlü tedbiri zaten alacaktır. Neticede, bir iki gösterici çıkıp Türkiye’yi protesto etse dahi ne olur ki. Demokrasi’nin raconu diyerek güler geçeriz.

Sayın Cumhurbaşkanım,

‘Kardeş Azerbaycan ne der’ sorusuna gelince, Kafkasya’daki son kriz artık bölgesel barışın ne kadar ivedi olduğunu herkesin gözleri önüne serdi. Bakü-Ceyhan boru hattındaki patlama yüzünden Azerbaycan haftalardır petrolünün önemli bir kısmını ihraç edemiyordu. Rus kuvvetlerinin geçtiğimiz günlerde Tiflis yakınlarındaki demiryolu köprüsünü tahrip etmesiyle birlikte Azerbaycan artık demiryoluyla Gürcistan’ın Karadeniz limanlarına taşınan petrolünü de satamıyor. Oysa Bakü-Ceyhan hattının Ermenistan üzerinden yedek bir çıkışı olsaydı bu kadar sıkıntı yaşanmazdı.

Köprünün uçurulması aynı zamanda Ermenistan’ı da kritik bir durumla karşı karş1ya getirdi. Ermenistan’ın kullandığı mazot ve uçak yakıtının neredeyse hepsi Gürcistan limanları üzerinden geliyor. Tükettiği tahılların da çoğu aynı güzergâh üzerinden geliyor. Ancak krizin patlak vermesiyle birlikte sevkıyatlar önemli ölçüde durdu. Bu durumda İran haricinde Ermenistan’ı dünyaya bağlayan bütün yollar tıkanmış bulunuyor.

Sayın Cumhurbaşkanım,

Ben diyorum ki, ve burada birçok insan diyor ki, en azından geçici olarak Türkiye Kars -Gümrü demiryolu hattını yeniden açsa. Böylece sadece Ermenistan’ı değil, Gürcistan ve Azerbaycan’ı da kriz çözülene dek rahatlatmış oluruz. Özellikle Gürcistan’ın mahsur kalan bölgelerine, Gori’ye, demiryoluyla yardımın ulaşmasını sağlamış oluruz. Türkiye gibi büyük bir devlete de yakışan bu değil mi ‘

Sayın Cumhurbaşkanım,

Şüphesiz bütün bunlar Ankara’da tartışılıyordur. Belki de bu sütun yayımlandığında bu meselelerle ilgili birçok karar alınmış olacaktır.

Yine de sizlere buradan seslenme ihtiyacını duydum. Geniş ufkun uza, iyi yüreğinize güveniyor, sizi 6 eylül gecesi Erivan’da bizlerle görmeyi umuyorum.

En derin saygılarımla,

Amberin Zaman.

***

Ergun Kirlikovali’nin yanit/yorumu:

AMBERIN ZAMAN YA GERCEKLERI BILMIYOR, YA YALAN YAZIYOR, YA DA ALDATILIYOR

Once Tarih: Tehcir 30 Mayis 1915 te Osmanli Bakanlar Kurulu onayi ile yayinladiginda henuz tek Ermeni bavulunu toplamamisti (Bakiniz Dr. Kemal Cicek’in “Belgelerle 1915-1916” kitabi.) Tehcir 9-10 ay kadar surdukten sonra yavasladi ve 1916 ortalarina gelindiginde durdu. Oyleyse, bu Ermeni’nin 1919 de Maras’tan surulmus olmasi dogru olamaz.

Su olabilir:

Osmanli Mondros’u ateskes anlasmasini 30 Ekim 1918 de imzaladi. Bu anlasmada Guneydogunun isgali diye hicbir madde yoktu, oyleyse mumkun degildi. Ama Ingiliz anlasmayi filan dinlemedi. Urfa, Maras, Antep ve civarina Aralik 1918 ve Ocak 1919 itibarile yerlesti. Bu Ingiliz askeri hamlesi en cok da Fransizlari rahatsiz etti . Cunku 1916 Sykes-Picot (Ingiliz-Fransiz) gizli anlsamasina gore Irak Ingiliz’e, Suriye ve Gunyedogu Anadolu Fransiz’a kalacakti.

Fransiz protesto etti, bastirdi ve Ingiliz Ekim 1919 da bu bolgelerden cikmayi kabul etti. Fransiz Adana merkez olmak uzere “Kilikya”ya zaten yerlesmisti ve oradan Urfa, Maras, Antep’e uzanmasi, Ingiliz birliklerinden bu kentleri devralmasi zor olmadi.

Bu siralarda oralardaki Ermeni halk Musluman halka cok zulum yapiyordu. Hele bir de Fransiz uniformasi altindaki “Ermeni lejyoner abileri” de gelince, durum Muslumanlar aleyhine resmen dayanilmaz bir hal aldi. Once Urfa ve Maras patladi ve Fransiz askerini ve onun yardakcisi Ermenileri tekme tokat kovdular. Arkasindan Fransizlarin ”en buyuk mukafat” olarak gordukleri Antep’teki silkinmeye geldi sira. 1920 Nisanindan baslayan, 10 ay suren, dunya tarihinin bir esini daha gormedigi inanilmaz bir savunmayi gerceklestiren Antep sonunda harap ve bitap dustu, direnc kirildi, Fransiz kente girdi. “Cekirdek ekmegi”, “tahtadan top”, “halk fabrikalari”, “Sahan bombasi” ,“Dokurcum”, “Karayilan”, Sahin Bey”, ve daha nice boyle Antep terimlerini bilmeyenler bunlari mutlaka arastirsin ve ikinci bir Canakkale olan Gaziantep’e saygiyla sapka cikarsin. ( Bakiniz: Adil Dai, “Antep Savunmasi”, Gaziantep, 2002.)

Fransa, artan Turk baskilarina daha fazla dayanamadi ve sonunda 1921 de Mustafa Kemal’in askerleri ile baris imzalayip gitti. Iste bu anda panige kapilan, kendilerini Fransizlar tarafindan satilmis hisseden bolge Ermenileri de Fransiz’in pesine takilip ulkeyi terketti. Bir kismi Suriye, Lubnan, ve Misir, digerleri Fransa, Ingiletere, ve ABD ye gittiler. Bunlarin Anadolu’da kalmasi, Musluman intikamindan korkmamalari, Ankara hukumetinin boyle bir seye asla izin vermeyecegi Ermeni dini liderlere toplantilarla acik acik anlatildi. Ermeniler gene de pek ikna olmadilar. Tasi taragi toplayip gitmeyi tercih ettiler. (Bakiniz; Kamuran Gurun “Ermeni Dosyasi”, 1982, Ankara.)

Iste Amberin Zaman’a yutturulan “1919 da kovulma” hikayesinin asli bu olsa gerek. Ermeniler, Turklere yaptiklari zulmun faturasinin Ermenilere odetilecegi korkusuna kapilip kendileri kactilar; kovulmadilar. Toplu gitmeleri de 1921 dedir, 1919 da degil. Arada birer-ikiser gidenler hep olmustur, ama “toplu kacis” 1921 dedir.

Ermeniler kacmasa idi Intikam olaylari olur muydu? Bunun cevabini hicbir zaman bilemeyecegiz. Bu isi musluman halka biraksalardi, belki olurdu diye dusunuyorum, cunku Ermeni zulmu hakikaten cildirtan cinstendi. Ama Mustafa Kemal’in askerleri boyle bir toplu intikam olayina izin vermeyeceklerdi, vermezlerdi. Bunu acik acik soylediler, yazdilar. (Bakiniz: Nutuk, Ataturk, 1927)

Son soz:

Amberin Zaman bir araba hos ama bos laf edecegine, Ermenistan’dan “sekerle kaplanmis zehirli haplar” gonderecegine, “Ermenistan Karabag’dan ve Guneybati Azerbaycan’dan cikiyor; bir milyon Azeri’nin evlerine donebilmelerinin yolunu aciyor; Soykirim yalanlarindan vazgeciyor; Ankara’nin onerdigi tarihciler komitesine katiliyor” deseydi, diyebilseydi, o zaman o kapali sinir kapilari derhal ardina kadar acilirdi.

Bizim duymak istedigimiz kalici ve adil bir Turk-Azeri-Ermeni barisi icin Turkiye’nin veya Azerbaycan’in neler yapmasi gerektigi degil, Ermenistan’in gerekenleri yapmaya hazir olup olmadigidir.

Amberin Zaman , “BTC Boru hattinda bir yangi cikti, petrol akisi durdu” ya da “Gurcistan’da savas cikti, demiryolu ulasimi aksadi” diye zil takip oynamayi biraksin. Barisa, dostluga, insanliga gercekten de inaniyorsa, o zaman biraz da Ermeni silahlari ile evlerinden kovulan; 15 yildir delikli cadirlarda, yari ac, ilacsiz, doktorsuz, okulsuz surunen; yazin pisen, kisin donan, o bir milyon Azeri’nin aci kaderini degistirecek insani adimlarin atilmasi icin Ermenistan’i ikna etmeye calissin.

Yoksa ninni soylemek kolay…

Yazarimizin Diger Yazilari


ARMENIANS MAKE A DEATH THREAT TO A SITTING U.S. CONGRESSMAN FOR NOT SUPPORTING ARMENIAN CLAIMS 19/08/08 18:59
Armenia must end its military occupation of Azerbaijan and defamation of Turkey prior to any reconciliation 10/08/08 17:52
Commemorating May 19 as Ataturk, Youth and Sports Day in Turkey 26/05/08 21:05
Turkish Coalition of America Donates Two Ambulances to Mexican Red Cross 22/05/08 10:40
It is Official: TANER AKCAM IS PAID BY ARMENIANS 08/05/08 23:43
Call to Civic Duty: SAY NO TO RACIST RESOLUTIONS SJR-24 & SJR-26! 06/04/08 20:46
Hillary should have known better! 29/01/08 21:13
Armenian Greed Hits U.S. Law: Genocide Claims Dismissed 01/01/08 22:28
NUMBERS DON’T LIE; LIARS DO! 03/11/07 19:43
WHY ARE YOU SO BIASED AGAINST TURKEY? 02/11/07 16:07
GENOCIDE – LAW AND DOUBLE STANDARDS 01/11/07 13:09
GENOCIDE – LAW AND DOUBLE STANDARDS 30/10/07 09:44
HOW DO YOU REASON WITH A LYNCH MOB? 16/10/07 04:01
WRITE YOUR CONGRESSMAN TODAY: NO TO H.R. 106 05/10/07 22:42
Turkish State Archives Are Open 25/08/07 23:51
One Turkish-American’s response to Los Angeles Times 24/04/07 20:54
NO TO HOUSE RESOLUTION 106 11/02/07 19:13
Hrant Dink’s Assassination – Hrant Dink Suikasti 19/01/07 11:26
ABD`deki Akademik Özgürlüğün ve Türk Toplumunun Ortak Zaferi 10/12/06 23:15
“CENSORADOS” ARE LEARNING THE LAW
Erecting a Hate Monument in Las Vegas is Higly Improper 27/09/06 14:35 

 

Okumaya devam et  “ERMENİSTAN DİYE BİR DEVLET Mİ VAR”

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir