Geri Dön

 

AKINCILAR

Bin atli akinlarda cocuklar gibi sendik

Bin atli o gun dev gibi bir orduyu yendik

Haykirdi ak tolgali beylerbeyi "ilerle"

Bir yaz gunu gectik tunadan kafilelerle

Simsek gibi atildik bir semte yedi koldan

Simsek gibi Turk atlarinin gectigi yoldan

Bir gun yine doludizgin atlarimizla

Yerden yedi kat arsa kanatlandik o hizla

Cennette bu gun gulleri acmis goruruzde

Hala o kizil hatira gitmez gozumuzde

Bin atli akinlarda cocuklar gibi sendik

Bin atli o gun dev gibi bir orduyu yendik

YAHYA KEMAL BEYATLI

DUYUS VE DUSUNUS

Sevdiklerim gocup gidiyorlar birer birer

Ay gecmiyor ki almayayim gamli bir haber.

Kalbim zaman zaman bu haberlerle burkulu;

Zihnim dusunceden daginik, gozlerim dolu.

Kaybetti asrimizda olum eski huznunu,

Lakayd olan muhimsemiyor gamli bir gunu.

Cok sey bilen diyor:'Gidecek her gelen nesil|

Ey sade-dil| Bu bahsi hayatinda boyle bil|

Hic durmadan, hayat ogutur devreden bu cark,

Olmek sirayladir, siralanmakta varsa fark.

Ilmin derin gorusleri, aklin hukumleri

Doldurmuyor bosalmis olan hisli bir yeri

Yahya KEMAL

GECMIS YAZ

Ru'ya gibi bir yazdi. Yarattin hevesinle

Her anini, her rengini, her si'rini hazdan.

Hala doludur bahceler en tatli sesinle!

Bir gun, bir uzak hatira ozlersen o yazdan

Korfezdeki dalgin suya bir bak, goreceksin:

Gecmis gecelerden biri durmakta derinden;

Mehtap... iri guller... ve senin en guzel aksin...

Velhasil o ru'ya duruyor yerli yerinde!

YAHYA KEMAL

Mohac Turkusu

.

Bizdik o hucumun butun askiyla kanatli;

Bizdik o sabah ilk atilan safta yuz atli.

Uctuk Mohac ufkunda gorunmek hevesiyle,

Canlandi omeshur ova at kisnemesiyle!

Fethin daha bir ulkeyi parlattigi gundu;

Biz ugruna can verdigimiz yerde gorundu.

Gul yuzlu bir afetti ki her pusesi lale;

Girdik zaferin koynuna ,kindik ovisale

Dunyaya veda ettik, atildik dolu dizgin;

En son kosumuzdur bu ! Asirlarca bilinsin!

Bir bir acilirken goge,son def'a yaristik;

Allaha giden yolda meleklerle karistik.

Gectik hepimiz dort nala cennet kapisindan;

Gorduk ebedi cedleri bir anda yakindan!

Bir bahcedeyiz simdi sehitlerle beraber;

Bizler gibi olmus o yigitlerle beraber

Lakin kalacak dogdugumuz topraga bizden

Simsek gibi bir hatira nal seslerimizden

Yahya Kemal Bayatli

OZLEYEN

Gonlumle oturdum da huzunlendim o yerde,

Sen nerdesin, ey sevgili, yaz gunleri nerde!

Daglar agarirken konusmustuk tepelerde,

Sen nerde o fecrin agaran daglari nerde!

Aksam, gunes artik deniz ufkunda silindi,

Hulya gibi yalniz gezinenler koye indi

Ben kaldim, uzaklarda gunun sesleri dindi,

Gonlumle, hayalet gibi, ben kaldim o yerde.

YAHYA KEMAL BEYATLI

Rindlerin Aksami

Donulmez aksamin ufkundayiz, vakit cok gec;

Bu son fasildir ey omrum, nasil gecersen gec.

Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,

Avunmak istemeyiz oyle bir teselliyle.

Genis kanatlari boslukta simsiyah acilan

Ve arkasindan gunes dogmiyan buyuk kapidan

Gecince basliycak bitmeyen sukunlu gece.

Gruba karsi bu son bahcelerde, keyfince,

Ya sevk icinde harab ol, ya ask icinde gonul.

Ya lale acmalidir gogsumuzde yahut gul.

Yahya Kemal

 

SESSIZ GEMI

Artik demir almak gunu gelmisse zamandan

Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hic yolcusu yokmus gibi sessizce alir yol;

Sallanmaz o kalkista ne mendil, ne de bir kol.

Rihtimda kalanlar bu seyahetten elemli,

Gunlerce siyah ufka bakar gozleri nemli,

Bicare gonuller! Ne giden son gemidir bu!

Hicranli hayatin ne de son matemidir bu.

Dunyada sevilmis ve seven nafile bekler;

Bilinmez ki giden sevgililer donmeyecekler.

Bir cok gidenin her biri memnun ki yerinden,

Bir cok seneler gecti; donen yok seferinden.

Yahya Kemal (Kendi gok kubbemizden)

 

SULEYMANIYE'DE BAYRAM SABAHI

Artarak gonlumun aydinligi her saniyede

Bir mehabetli sabah oldu Suleymaniye'de

Kendi gok kubbemiz altinda bu bayram saati,

Dokuz asrinda butun halki, butun memleketi

Yer yer aksettiriyor mavilesen manzaradan,

Kalkiyor tozlu zaman perdesi her an aradan.

Gecenin bitmege yuz tuttugu andan beridir,

Duyulan gokte kanad, yerde ayak sesleridir.

Bir gelis var!.. Ne mubarek, ne garib alem bu!..

Hava boydan boya binlerce hayaletle dolu...

Her ufuktan bu gelis eski seferlerdendir;

O seferlerle acilmis nice yerlerdendir.

Bu sukunette karistikca karanlikla isik

Yuruyor, durmadan, insan ve hayalet karisik;

Kimi gokten, kimi yerden ususup her kapiya,

Giriyor, birbiri ardinca, ilahi yapiya.

Tanrinin mabedi her bir tarafindan doluyor,

Bu saatlerde Suleymaniye tarih oluyor.

Ordu-milletlerin en cok dogusen, en sarpi

Adamis sevdigi Allah'ina bir boyle yapi.

En guzel mabedi olsun diye en son dinin

Budur oz sekli hayal ettigi mimarinin.

 

 

 

 

SİSTE SÖYLENİŞ

Birden kapandi birbiri ardinca perdeler...

Kandilli, Goksu, Kanlica, Istinye nerdeler?

Som zumrut ortasinda, muzaffer, akip giden

Firuze nehri nerde? Bugun saklidir, neden?

Benzetmek olmasin sana dunyada bir yeri;

Eylul sonunda boyledir Isvicre golleri.

Bir devri lanetiyle bogan sairin Sis'i.

Vicdan ve ruh elemlerinin en zehirlisi.

Hulyama bir eza gibi aksetti bir daha;

-Ortun! Muebbeden uyu! Ey sehr! -O beddua...

Hayir bu hal uzun suremez, sen yakindasin;

Hala dagilmayan bu sisin arkasindasin.

Siyril, beyaz karanlik icinden, paril paril

Berrakliginda bilme nedir hafta, ay ve yil.

Huznun, ferahligin bizim olsun kisin, yazin,

Hic bir zaman kader bizi senden ayirmasin.

Yahya Kemal