Kimse Adalet Yürüyüşünü, Kötülemeye, Küçümsemeye Kalkmasın, Başaramaz…

Güneş balçıkla sıvanmaz… - guclunun degil herkese esit adalet

Güneş balçıkla sıvanmaz… - orijinal 1

 

Güneş balçıkla sıvanmaz…

Boş laflarla, saçma sapan kanıtlarla kimse haklıyı haksız, iyiyi kötü, doğruyu yanlış yapamaz…

Ortada yalın bir gerçek var çünkü:

 “Adalet Yürüyüşü ve mitingi” 15 yıllık AKP iktidarında haksızlığa, hukuksuzluğa karşı koyma alanında bir dönüm noktası, bir mihenk taşıdır…

En etkili, en güçlü bir direniş biçimidir…

Tıpkı Cumhuriyet Mitingleri, Gezi Direnişi gibi…

Ama o direnişlerin arkası gelmemiş, bir hedefe yöneltilememişti… Çünkü güçlü bir programı ve bu programı sevk ve idare edecek bir yönetici kadrosu yoktu…

Şimdiye dek Türkiye’de hiçbir lider bir olayı protesto etmek, hak, hukuk, adalet aramak için eline küçük bir pankart alıp, 450 KM yol yürümedi…

Bu Gandi’nin yürüyüşünden de uzun bir yürüyüştür ve dünyada İLK’tir…

Bir rekordur…

AKP iktidarını sarsmış, şaşkınlığa düşürmüş, 2019 yılı Başkanlık planlarını alt üst etmiştir…

Bu yüzden AKP, “Türkiye’de “Adalet var mı, yok mu” tartışmalarına gireceği yerde, yani bu iddialara yanıt vereceği yerde, Maltepe Meydanına toplanan direnişçileri 82 bin, 175 bin gibi komik rakamlarla anlatmaya çalışarak hem ülkemizde, hem dünyada gülünç duruma düşmüştür…

Dünya basını o dev alana sığmayan, giremeyen, yetişemeyen kişilerle birlikte sayının 4 milyonu da aştığını yazmaktadır…

Bu yürüyüşün ardından Kılıçdaroğlu, ilerlemiş yaşına rağmen, durmadan, dinlenmeden, ayağının tozu, alnının teri ile kürsüye çıkıp, miting meydanında 4 milyon kişiye hitap etti…

Şimdiye dek kimse, parti, dernek, sendika, örgüt amblemi kullanmadan, sadece Türk bayrağı, Atatürk posteri ve “Adalet” pankartı altında sağ ve sol demokratik güçleri bu denli başarılı bir yöntemle bir araya getirmedi, getiremedi…

Elbette Kılıçdaroğlu’nun geçmişte çok büyük hataları olmuştur…

Özellikle ben, Atatürkçülük, laiklik, devrimcilik, PKK, Suriye ve Ortadoğu politikalarındaki düşünceleri ve izlediği yol konusunda onu çok eleştirmişimdir…

Onun en büyük hatası ise kitleleri zamanında yapılması gereken eylemlerden uzak tutup, pasifize etmesi, direnişlerden öcüden korkar gibi korkmasıydı.

AKP iktidarına karşı mücadeleyi sadece, TBMM’sinin SALI TOPLANTILARINDA yapmasıydı…

İşte bu korkak, çekingen tavırları nedeniyle CHP, YSK’nın yanlış kararlarını protesto etmek için,  bu “Adalet Yürüyüşü”nü hemen 16 Nisan seçimlerinin arkasından başlatması gerekirken, başlatamamıştı…

Ama her şeye rağmen Kılıçdaroğlu bu “Adalet Yürüyüşü” ile çok büyük işler başardı… Çeşitli görüşlere, gruplara ve partilere bağlı insanları birleştirmesini bildi… Yıllardan beri savunduğumuz GÜÇ BİRLİĞİNİN kapılarını açtı… Umarız bu girişimler AKP yıkılana dek devam eder…

O, böylece gerçek bir liderlik niteliği kazandı…  Siyasal üstünlüğü, (inisiyatifi) iktidardan aldı… AKP’nin sanıldığı kadar güçlü olmadığını kanıtladı… Çünkü Maltepe meydanında toplanan direnişçinin Yenikapı mitinginde toplanan halktan daha çok olduğu hem yerli, hem yabancı basın tarafından iddia edilmektedir…

Onun için kimse bu hareketi, “O bir ABD planı”, “FETÖ’cüler, HDP’liler de bu yürüyüşe katıldı” gibi sudan sebeplerle küçültmeye, küçümsemeye kalkmasın…

Başaramaz…

O zaman adama sormazlar mı “Peki, siz niye Referandum seçimlerinde HDP’lilerle birlikte oy kullandınız, siz niye Cumhuriyet mitinglerini, Gezi Direnişini HDP’lilerle birlikte yaptınız?”

Yapmasaydınız ya…

Onları kovsaydınız ya…

Bugün için artık adalet, “iktidarın silahı” haline gelmiştir. Bu silah AKP’nin emrindedir ve onun gücünü artırmaktadır…

Ama bu hak, hukuk, adalet isteği bu gücün kırılması için bir başlangıçtır ve Halkın cesaretini artırmış, umut kapısını aralamıştır…

Özellikle “Bizim insanımızdan ne köy olur, ne kasaba…” diyenleri fena halde bozguna uğratmıştır…

Zaten uzun zamandan beri AKP sol yandaşları ile birlikte, zayıf durumunu güçlendirmek, eski konumuna dönebilmek için, halkın ABD nefretinden yararlanmak üzere ABD düşmanlığı yapmaktadır…

Bunlar nafile çabalardır…

Soygun, sömürü, talan, çetecilik filminin sonuna yaklaşıyoruz… Film sonlanacak, yakınlarda tüm Türkiye aydınlanacak…

Ne demiş ozan: BEKLE BİZİ İSTANBUL…

“Haramilerin saltanatını yıkacağız

Bekle o günler gelsin gelsin İstanbul

Sen bize layıksın bizde sana İstanbul

İstanbul”

BEKLE BİZİ TÜRKİYE…

ALİ ERALP

([email protected])

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir