Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır!

Kılıçdaroğlu ile birlikte beş gündür "ADALET" yürüyüşündeyiz. Koç Köroğlu'nun Bolu Beyi'ne kafa tuttuğu topraklardayız. Bolu il sınırları içinde ilerliyoruz. Gerede'ye çok az kaldı. Sicim gibi bir yağmur başladı yine. Ancak şikayetçi değiliz. Çünkü ortalıkta mis gibi yayla havası var; çam kokularını ve türlü yayla çiçeklerinden etrafa yayılan bin bir çeşit rayihayı ciğerlerimize kadar çekiyoruz. Herkeste Kuvayı Milliye ruhu var. Gençler marşlarla etrafı inletiyorlar. Bu hava ile biz, değil Maltepe Cezaevinin kapısına, Viyana kapılarına bile dayanırız alimallah. - kılıçdaroğlu

Kılıçdaroğlu ile birlikte beş gündür "ADALET" yürüyüşündeyiz. Koç Köroğlu'nun Bolu Beyi'ne kafa tuttuğu topraklardayız. Bolu il sınırları içinde ilerliyoruz. Gerede'ye çok az kaldı. Sicim gibi bir yağmur başladı yine. Ancak şikayetçi değiliz. Çünkü ortalıkta mis gibi yayla havası var; çam kokularını ve türlü yayla çiçeklerinden etrafa yayılan bin bir çeşit rayihayı ciğerlerimize kadar çekiyoruz. Herkeste Kuvayı Milliye ruhu var. Gençler marşlarla etrafı inletiyorlar. Bu hava ile biz, değil Maltepe Cezaevinin kapısına, Viyana kapılarına bile dayanırız alimallah. - kılıçdaroğlu

Kılıçdaroğlu ile birlikte beş gündür “ADALET” yürüyüşündeyiz. Koç Köroğlu’nun Bolu Beyi’ne kafa tuttuğu topraklardayız. Bolu il sınırları içinde ilerliyoruz. Gerede’ye çok az kaldı. Sicim gibi bir yağmur başladı yine. Ancak şikayetçi değiliz. Çünkü ortalıkta mis gibi yayla havası var; çam kokularını ve türlü yayla çiçeklerinden etrafa yayılan bin bir çeşit rayihayı ciğerlerimize kadar çekiyoruz. Herkeste Kuvayı Milliye ruhu var. Gençler marşlarla etrafı inletiyorlar. Bu hava ile biz, değil Maltepe Cezaevinin kapısına, Viyana kapılarına bile dayanırız alimallah.

Lütfen yanlış anlaşılmasın; bizimkisi sanal bir yürüyüştür. Daha doğrusu, bu yürüyüş hakkında sosyal medyada tarafsız bir gözle yapmış olduğumuz yorumlardan ibarettir. Doğrusu ya; farkında olmadan ilginç bir şey çıkarmışız ortaya. Sanki yürüyüşe bizzat katılmış da günlüğünü tutmuş gibi olmuşuz. Buyurun bakalım, beğenecek misiniz?

Gandi Kemal Adalet Yürüyüşünde.. 

Bu yürüyüşe katılamasam da gönülden destekliyorum. Eğer yapılacak başka bir şey kalmamışsa ve yürümek işe yarayacaksa yürünmelidir. Umarım tıpkı Gezi Eylemleri gibi bu yürüyüşün üzerine de terör örgütlerinin gölgesi düşmez.(15.6.2017/13.16) 

Düşmanı Denize Dökmek!

CHP’li Hüsnü Bozkurt, “Biz yine Samsun’dan başlarız, Amasya’ya gideriz, Sivas’a gideriz, Ankara’ya geliriz. Buradan İnönü’ye Sakarya’ya Dumlupınar’a.. Ulan sizi İzmir’e kadar kovalamazsak anamızdan emdiğimiz süt helal olmasın. Sizi de sizin yedi göbek sülalenizi de bütün emperyalistleri de yine İzmir’den denize dökeriz” dediğinde inanmamıştık. Ancak CHP’nin Ankara’dan İstanbul’a yürümeyi göze aldığını görünce, bu Hüsnü Bozkurt’a inanmaya başladım ben! Bu CHP isterse yapar efendiler! (17.50) 

Bahçeli’ye Katılmıyorum!

Bir zamanlar firari Can Dündar’la pozlar veren ve 7 Haziran 2015 genel seçimlerine kadar bütün propagandasını 17-25 Aralık operasyonları üzerine teksif eden, hatta operasyonların gerçekliğine olan inancını, odasındaki saati 17.25’e sabitleyerek gösteren Sayın Bahçeli’nin, twitter üzerinden yapmış olduğu “CHP’nin, demokratik ve hukuk çemberinden taşmaması gerekirken, mal bulmuş mağribi gibi sokağa fırlayarak yürüyüşe geçmesi masumane değildir. Bugün yola çıkmak 15 Temmuz FETÖ ihanetine sünger çekmek, hatta alttan alta destek vermek, şühedaya bir kez daha kıymak demektir…” şeklindeki açıklamasına katılmıyorum. Protesto yürüyüşü yapmak anayasal bir haktır ve demokratik hukuk çemberinden taşmak anlamına gelmez…(19.24) 

Cumhurbaşkanına Teşekkür 

Sayın Cumhurbaşkanı’na teşekkür ediyorum; biraz önce yapmış olduğu iftar konuşmasında adalet yürüyüşü başlatan Kılıçdaroğlu hakkında bir kelime dahi etmediği için. Demek ki; … Bahçeli’nin konuya ilişkin sözlerini yeterli gördü Cumhurbaşkanı… (22.04) 

Beşar Esat’ın Sözcüsü müsün Engin Bey? 

CHP’li Engin Altay: “Gün gelecek, bugün milletvekilimizi tutuklama kararı olarak işlem yapılan bu evraklar, bu dosyalar nedeniyle Recep Tayyip Erdoğan uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanacaktır…” demiş. Engin Bey, hayırdır; Beşar Esat’ın Türkiye temsilciliğine mi soyundunuz? Ben şahsen benim cumhurbaşkanımın uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanmasını istemem. Çünkü kanıma dokunur. Peki sizin kanınıza dokunmaz mı böyle bir şey?(22.25) 

İkinci Sakarya Meydan Savaşı! 

Atmış olduğu twitte “Merak ediyorum ki, İstanbul’dan karşı bir yürüyüş başlarsa karşılaşma ve buluşma noktası neresi ve nasıl olacaktır?” diyerek Kılıçdaroğlu’nu ve CHP’yi tehdit eden Sayın Bahçeli, ne pahasına olursa olsun AKP’yi iktidarda tutmakta kararlı gözüküyor. Ne yani; İstanbul’dan Ankara’ya doğru Ülkücüleri harekete geçirerek düşmanı Geyve Boğazı’nda durdurmak ve Sakarya civarında ikinci bir meydan savaşı mı yapmak istiyorsunuz Devlet Bey? (16 Haziran, Saat: 14.14) 

CHP’yi Mogan Gölüne Dökmek! 

CHP’li Hüsnü Bozkurt, referandum öncesinde EVET diyecekleri İzmir’den denize dökmekten filan bahsetmişti malum. EVET diyenler için işte fırsat. Hazır CHP’liler Ankara’dan İstanbul’a doğru bir yürüyüş başlatmışken, İstanbul’dan Ankara’ya doğru başlatılacak bir karşıt yürüyüşle, CHP’lileri Bolu Dağlarında veya Geyve Boğazı’nda durdurup, geri püskürtebilir, hatta Ankara’ya kadar kovalayarak Mogan ve Eymir Göllerine dökebilirsiniz efendiler. Ancak unutmayın; Hilafet Ordusu da denilen Süleyman Şefik Paşa komutasındaki Kuvayı İnzibatiye kuvvetleri ve Ahmet Anzavur kuvvetleri de o topraklarda bozguna uğratılıp dağıtılmıştı Kuvayı Milliye tarafından.(14.43) 

CHP Neden Cıyaklıyor?!

AKP ve MHP yönetimleri, “CHP dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde oy kullandı. Şimdi neden cıyaklıyor” ortak açıklaması yaptılar. Oysa, olayın Enis Berberoğlu meselesi olmadığını onlar da bal gibi biliyorlar. Eğer aksi olsaydı, Adalet yürüyüşüne AKP’li eski vekiller ve AKP kurucuları da katılırlar mıydı? Siz bağımsız ve tarafsız yargıyı oluşturdunuz da millet buna engel mi oldu efendiler?(19.05) 

Kavurmacı Tekrar Tutuklandı

Kadir Topbaş’ın damadı Kavurmacı hakkında tutuklama kararı çıkmış. Bu demektir ki; Adalet yürüyüşü Kahramankazan’a varmadan etkisini göstermeye başladı; dayan Gandi Kemal! (23.25)  

Sorumsuzluk! 

Başbakan, Kılıçdaroğlu’nun başlatmış olduğu “ADALET” yürüyüşü için; “Gösterdiği tepki anlamlı da doğru da değil. Çözüm yeri Meclis’tir. Meclis’te her türlü mesele konuşulur. Sokağa davet etmek, en hafifiyle sorumsuzluktur.” demiş. Doğrudur; mecliste her şey konuşulur. Tabi Çorumlu Salim Uslu’da fırsat bulunabilirse. Adam hoşuna gitmeyen hatiplere sille tokat girişiyor tillahi. Rahmetli Kamer Genç’e yaptıkları henüz hafızalarda taze.(17 Haziran, 10.56)

Barzani’nin bağımsızlık referandumu açıklamasından sonra Kılıçdaroğlu’nun başlatmış olduğu Adalet yürüyüşünü de “SORUMSUZLUK” olarak nitelendiren Başbakan’a sözümüz şudur: Sayın Başbakan; siz eğer millete karşı olan “SORUMLULUKLARINIZI” gereği gibi yerine getirmiş olsaydınız, bu tür sorumsuzlukların hiçbirisi yaşanmazdı!(12.20) 

Adalet Mecliste Değil Mahkemelerde Aranır! 

Erdoğan: “Adalet aramanın yeri parlamentodur” demiş. Bu, yargının siyasallaştığının ve yasama erkinin, yargı erkine ayar verdiğinin itirafıdır aslında. Çünkü adaletin tecelli edeceği yer yasama organı olan parlamento değil, bağımsız ve tarafsız mahkemelerdir. Esasen adalet mahkemeler yerine parlamentoda arandığı için düştü millet yollara Sayın Cumhurbaşkanı. O dört bakan, mahkemeler yerine parlamentoda aklanmasalardı, inanın bunların hiçbirisi olmazdı. (16.01)

Millet Özür Bekliyor! 

GEZİ döneminin İstanbul valisi H.A.Mutlu FETÖ’den tutuklu olduğuna, emniyet müdürü H. Çapkın aynı gerekçe ile tekrar tutuklandığına göre; “camide içki içtiler”, “başörtülü bacımın üstüne işediler” ve “çadırlarda edep dışı hareketlerde bulundular” yaygaralarının da FETÖ’nün birer yalanı ve iftirası olduğunu itiraf edin ve milletten özür dileyin efendiler…(21.00) 

Senin Zorun Ne Dostum? 

Kılıçdaroğlu; damat Kavurmacı’nın tekrar tutuklanmasına karşı çıkmış. Tahliyesine karşı çık, tutuklanmasına karşı çık; peki senin zorun ne dostum? “Bak bak Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasına karşı çıkıyordu, Kavurmacı’nın tutuklanmasına neden karşı çıkmıyor?” sorusuna muhatap olmamak için mi? Ya geçin bunları.(18 Haziran, Saat: 03.13) 

Babalar Gününüz Kutlu Olsun! 

Binlerce Babanın, yediği yemekten zehirlenen asker oğlu için dua ettiği, binlercesinin adalet için yollara düştüğü, binlercesinin de devlet kesesinden kurulan gösterişli iftar sofralarına üşüştüğü bir zaman diliminde, Babalar Günü kutlanması uygun düşer mi bilmem, ancak yine de kutlamış olalım; Babalar Gününuz kutlu olsun dostlarım…(11.55) 

Karavan’a Değil Karavana’ya Bakın! 

Kılıçdaroğlu’nun karavanda kalması yürüyüşün değerini düşürmez. Bu sebeple siz Bolu dağı eteklerindeki “KARAVAN”a değil, Sipil Dağı eteklerindeki (Manisa) “KARAVAN” ya bakın efendiler. Orada Mehmetçiğe kokuşmuş yemeklerle iftar, bozuk yemeklerle sahur yaptırılıyor.(19.00)

Günün Fıkrası

Nurettin Canikli: “Kılıçdaroğlu’nun yaptığı FETÖ’ye destek yürüyüşüdür” (20.00)


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir