Siz, Pis Soytarılar, Atatürk’ün Tırnağı Bile Olamazsınız …

Atatürk’ün “Manevi Kızı” ile birliktelik yaşadığı iftirası, hiç kuşkunuz olmasın, çok önceden hazırlanmış, planlı, programlı bir iftiradır… - tek yol ataturk cumhuriyet

Atatürk’ün “Manevi Kızı” ile birliktelik yaşadığı iftirası, hiç kuşkunuz olmasın, çok önceden hazırlanmış, planlı, programlı bir iftiradır…

Bu herifler, bu suçu bilerek, isteyerek, yani eski deyişle, taammüden işlemişlerdir…

Bu herifler, üst makamlardan birilerini arkalarına almasalar, bu denli pervasızca Atatürk’e dil uzatıp, kin kusamazlardı…

Belgesiz, tanıksız, iğrenç yalanlarla saldıramazlardı…

Amaç, sahte, uydurma tarih bilgileri ile Mustafa Kemal Atatürk’ü halkın gözünde küçük düşürmekti…

Bu saldırı, yıllar öncesinden düşünülmüş saldırılar dizisinin son halkalarından birisidir…

Onlar bu hedeflerine doğru ilerlerken, yani Mustafa Kemal’i ve Cumhuriyeti bitirmeye çalışırlarken, tıpkı Mehter Marşı gibi yürümektedirler: İki adım ileri, bir adım geri…

Tepki çok sert, çok şiddetli olursa, bir adım gerilemekte, kuyruklarını altlarına kısıp oturmaktadırlar, ta ki yeni bir eylem koyana dek…

Ortalık sessizliğe, sakinliğe bürününce yeniden başlarını kaldırmakta, Ortaçağa, karanlığa doğru yol almaktadırlar…

Son 15 yıllık AKP döneminde Atatürk’e saldırılar hız kazanmış, son üç beş yıl içerisinde ise zirveye ulaşmıştır…

Ama şunu herkes çok iyi bilsin ki, bu günlere bir anda gelinmedi…

İşe önce, ordunun kolunu kanadını kırmakla başladılar… Ergenekon davası adı altında komutanları mapusanelere doldurdular. Sonra da yerlerine diledikleri komutanları atadılar…

Bu, ilk raunttu ve orduda değişim başlamıştı…

Atatürkçü subayların yerini FETÖCÜ subaylar alıyordu… Sırtlarını adamlarına dayamışlardı… Artık konuşabilir, Cumhuriyet ve laiklik karşıtı eylemlere girişebilirlerdi…

Tabelalardan TC’ler siliniyor, ulusal bayramlar, ANT, Türk bayrağı, İstiklal Marşı yasaklanıyordu… Daha da önemlisi Atatürk, ders kitaplarından, okullardan çıkarılıyordu…

Onun yerini İstiklal savaşında düşmanla işbirliği yapan hainler, İskilipli Atıf Hocalar, Seyit Rızalar alıyor, torunları önemli mevkilere getiriliyordu…

Hedef Atatürk’e, Cumhuriyete, laikliğe saldırı yapabilmek için ortam hazırlamak, onu ve eserlerini yerle bir etmek, itibarsızlaştırmaktı…

Ama bundan önce de askerimizin başına ABD tarafından çuval geçirilmiş, herkes dut yemiş bülbüle dönmüştü… Bakakalmıştı… Bu olay karşısında, zamanın Başbakanına “Nota verecek misin” diye sormuşlardı… O da alaylı bir tavırla, “Ne notası, müzik notası mı” diye yanıt vermişti…

Plan, Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte yürütülüyordu…

Mustafa Kemal’in ordusu bu yaşananlar karşısında ezikti, başı öne eğikti…

Muhalefet suskundu…

Cumhuriyete, Atatürk’e, laikliğe yapılan saldırılar karşısında, arada bir sert direnişler, protestolar olunca, bir adım geri atılıyor, bekleme dönemine giriliyordu…

Sonunda bu şekilde, bazen saman altından su yürüterek, bazen saman üstüne çıkarak, Atatürk’e iğrenç, rezil, aşağılık iftira atma, ihanet etme dönemine gelip dayandılar…

Pis herifler çirkin yüzlerini ortaya koydular…

Pişmiş kelle gibi sırıtarak, çok önemli bir iş yapıyormuş gibi, salyalarını akıttılar…

O büyük komutana, o tüm dünyanın kabul ettiği, örnek aldığı yüce adama iftiralar attılar, ihanet ettiler…

Siz kimsiniz?

Hangi dağın çakalısınız?

Tecavüzler, tacizler sizin zamanınızda tam yüzde 700 arttı… Sizin zamanınızda Ensar’lılar oğlan çocuklarına tecavüz etti… Sizin zamanınıza imamlar, kız kardeşlerini hamile bıraktılar… Sizin zamanınızda köşe yazarlarınız Viagra’dan öldü. Hem de sadece erkeklerin kaldığı Arabistan otellerinde… Sizin zamanınızda “6-7 yaşındaki çocuklar babaları, dedeleri yerindeki heriflerle evlenebilir” diye fetvalar verdiler… Sizin zamanınızda kadınlar kocalarına, üçüncü, dördüncü eş aradılar…

O zaman neden sesiniz hiç çıkmadı? O zaman neden hiç namus bekçiliğine soyunmadınız?

Atatürk’e neden bu kadar kin ve düşmanlık besliyorsunuz… Neden ona iftiralar atıp, durmadan küfürler yağdırıyorsunuz?

Ananızı, bacınızı, kızınızı, kısrağınızı düşman postallarının altından kurtardığı için mi? Ananıza, bacınıza, kızınıza, kısrağınıza işgalcilerin tecavüz etmesini önlediği için mi?

Neden, vatanseverler kanları canları pahasına, Çanakkalelerde Yedi Düvelle, dişe diş savaşırken, düşmanla işbirliği yapıp, saraylarında yüzlerce cariye ile keyif çatan, vatan hainlerine tek kötü söz çıkmıyor ağzınızdan?

Ne demişti Neyzen Tevfik?

“İşgaldeki hali sakın unutma  / Atatürk’e dil uzatma sebepsiz / Sen anandan yine çıkardın amma  / Baban kimdi bilemezdin şerefsiz…”

DURUN HELE… BEKLEYİN HELE… HİÇBİR SUÇ CEZASIZ KALMAZ, KALMAYACAKTIR… BÜTÜN YAPTIKLARINIZIN, İFTİRALARINIZIN HESABINI BİR BİR VERECEKSİNİZ…

([email protected])


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir