BAŞKAN BENİM “ŞEYİM” GELDİ…..

<p>Yazının Başlığında bir hata yok. AKP li belediyelerde "ŞEYİM GELDİ" kadrosu ile çalışan ve şeyinin gelmesi karşılığında 5 Bin Lira üzerinde maaş alan çalışanlar var.
Çalışma odaları yok. Mesai mevhumları yok. Cinsiyet ayrımı yok. Eğitim zorunlulukları yok.
"ŞEY" NEDİR?
Gerçekte olmayıp yalnız düşüncede tasarım biçiminde var olan, yalnızca düşünce ile kavranabilen anlamsız ve manasız cümle dolgusudur.</p>
<p>"ŞEY" üretmek gayet basit. Bunun için gece uykuya geçmeden önce bir şizofreninin hastalıklı beyni ile düşünmek gerekiyor. Mesela ;
- Bu hafta Başbakanımız ilimize gelecek. Belediyenin girişinde anaokulu öğrencilerinin minik ellerine AKP nin bayraklarını tutuşturalım. Bir çocuk Başbakana sarılsın ve yanaklarından öpsün. Sonra "Recep Dedem neden gelmedi?" sorusunu sorsun.  Bu arada yaşlı birisi elinde kuranla sureler okuyarak yaklaşıp Başbakanımızın yüzüne üflesin.</p>
<p>Aman ha!! dikkat edelim de "MAŞALLAH" diyerek suratına tükürmesin.
Bu kadar....</p>
<p>Görev tanımı bu.
Sonrası sabah uyanır uyanmaz Başkanın yanına giderek "Sayın Başkanım benim şeyim geldi" diyiyor. Başkan onu dikkatle dinliyor.
- Çok güzel. Hemen ekibini hazırla. Ama beni de ihmal etme. Araya hizmetlerimi yüksek sesle dile getirecek bir lise öğrencisini koy.</p>
<p>Bu anlattıklarım şaka falan değil. Gerçekten bunlar yaşanıyor. En son örneği Düzce Belediyesinde yaşandı. Düzce Belediye Başkanı Sayın Mehmet Keleş AKP kadın kolları başkanı Sayın Sebahat Uçara bu görev tanımıyla her ay  6 Bin Türk Lirası maaş ödendiğini inkâr etmedi. Veya yalanlama gereğini duymadı. Zaten  Sayın Sebahat Uçar da "Çocuklarımın ekmek parası" diye basın kuruluşlarına net bir şekilde açıklamada bulundu.
Sen;
Asgari ücretle 12 saat çalışıp 3 kuruşu bir araya getiremeyen İŞÇİM
Sen;
300 TL için Bankalara rehin bırakılan EMEKLİM
Sen;
İş güvencesi elinden alınacak ve Amirlerinin kölesi yapılacak MEMURUM
Sen;
İşyerinin kepengini kapatıp Suriyelilerin yanında işçi olan ESNAFIM
Sen;
Milletvekillerinin evlatları yerine cepheye gönderilecek ve tabutla eve dönecek olan GENÇLİĞİM
Sen;
Aile bütçesine katkı için merdiven silen, gündeliğe çıkan EV KADINIM
Sen;
İşsizim, Evsizim, Hakkı Yenmişim, Hukuku Çiğnenmişim
Hala bunlar için Dini bütün Müslüman demeye devam ediyorsan eğer ;
BENİM HAKKIM SANA HARAM OLSUN</p> - temel sagiroglu seyim geldi memurlari

<p>Yazının Başlığında bir hata yok. AKP li belediyelerde "ŞEYİM GELDİ" kadrosu ile çalışan ve şeyinin gelmesi karşılığında 5 Bin Lira üzerinde maaş alan çalışanlar var.
Çalışma odaları yok. Mesai mevhumları yok. Cinsiyet ayrımı yok. Eğitim zorunlulukları yok.
"ŞEY" NEDİR?
Gerçekte olmayıp yalnız düşüncede tasarım biçiminde var olan, yalnızca düşünce ile kavranabilen anlamsız ve manasız cümle dolgusudur.</p>
<p>"ŞEY" üretmek gayet basit. Bunun için gece uykuya geçmeden önce bir şizofreninin hastalıklı beyni ile düşünmek gerekiyor. Mesela ;
- Bu hafta Başbakanımız ilimize gelecek. Belediyenin girişinde anaokulu öğrencilerinin minik ellerine AKP nin bayraklarını tutuşturalım. Bir çocuk Başbakana sarılsın ve yanaklarından öpsün. Sonra "Recep Dedem neden gelmedi?" sorusunu sorsun.  Bu arada yaşlı birisi elinde kuranla sureler okuyarak yaklaşıp Başbakanımızın yüzüne üflesin.</p>
<p>Aman ha!! dikkat edelim de "MAŞALLAH" diyerek suratına tükürmesin.
Bu kadar....</p>
<p>Görev tanımı bu.
Sonrası sabah uyanır uyanmaz Başkanın yanına giderek "Sayın Başkanım benim şeyim geldi" diyiyor. Başkan onu dikkatle dinliyor.
- Çok güzel. Hemen ekibini hazırla. Ama beni de ihmal etme. Araya hizmetlerimi yüksek sesle dile getirecek bir lise öğrencisini koy.</p>
<p>Bu anlattıklarım şaka falan değil. Gerçekten bunlar yaşanıyor. En son örneği Düzce Belediyesinde yaşandı. Düzce Belediye Başkanı Sayın Mehmet Keleş AKP kadın kolları başkanı Sayın Sebahat Uçara bu görev tanımıyla her ay  6 Bin Türk Lirası maaş ödendiğini inkâr etmedi. Veya yalanlama gereğini duymadı. Zaten  Sayın Sebahat Uçar da "Çocuklarımın ekmek parası" diye basın kuruluşlarına net bir şekilde açıklamada bulundu.
Sen;
Asgari ücretle 12 saat çalışıp 3 kuruşu bir araya getiremeyen İŞÇİM
Sen;
300 TL için Bankalara rehin bırakılan EMEKLİM
Sen;
İş güvencesi elinden alınacak ve Amirlerinin kölesi yapılacak MEMURUM
Sen;
İşyerinin kepengini kapatıp Suriyelilerin yanında işçi olan ESNAFIM
Sen;
Milletvekillerinin evlatları yerine cepheye gönderilecek ve tabutla eve dönecek olan GENÇLİĞİM
Sen;
Aile bütçesine katkı için merdiven silen, gündeliğe çıkan EV KADINIM
Sen;
İşsizim, Evsizim, Hakkı Yenmişim, Hukuku Çiğnenmişim
Hala bunlar için Dini bütün Müslüman demeye devam ediyorsan eğer ;
BENİM HAKKIM SANA HARAM OLSUN</p> - temel sagiroglu seyim geldi memurlari 1

Yazının Başlığında bir hata yok. AKP li belediyelerde “ŞEYİM GELDİ” kadrosu ile çalışan ve şeyinin gelmesi karşılığında 5 Bin Lira üzerinde maaş alan çalışanlar var.
Çalışma odaları yok. Mesai mevhumları yok. Cinsiyet ayrımı yok. Eğitim zorunlulukları yok.
“ŞEY” NEDİR?
Gerçekte olmayıp yalnız düşüncede tasarım biçiminde var olan, yalnızca düşünce ile kavranabilen anlamsız ve manasız cümle dolgusudur.

“ŞEY” üretmek gayet basit. Bunun için gece uykuya geçmeden önce bir şizofreninin hastalıklı beyni ile düşünmek gerekiyor. Mesela ;
– Bu hafta Başbakanımız ilimize gelecek. Belediyenin girişinde anaokulu öğrencilerinin minik ellerine AKP nin bayraklarını tutuşturalım. Bir çocuk Başbakana sarılsın ve yanaklarından öpsün. Sonra “Recep Dedem neden gelmedi?” sorusunu sorsun.  Bu arada yaşlı birisi elinde kuranla sureler okuyarak yaklaşıp Başbakanımızın yüzüne üflesin.

Aman ha!! dikkat edelim de “MAŞALLAH” diyerek suratına tükürmesin.
Bu kadar….

Görev tanımı bu.
Sonrası sabah uyanır uyanmaz Başkanın yanına giderek “Sayın Başkanım benim şeyim geldi” diyiyor. Başkan onu dikkatle dinliyor.
– Çok güzel. Hemen ekibini hazırla. Ama beni de ihmal etme. Araya hizmetlerimi yüksek sesle dile getirecek bir lise öğrencisini koy.

Bu anlattıklarım şaka falan değil. Gerçekten bunlar yaşanıyor. En son örneği Düzce Belediyesinde yaşandı. Düzce Belediye Başkanı Sayın Mehmet Keleş AKP kadın kolları başkanı Sayın Sebahat Uçara bu görev tanımıyla her ay  6 Bin Türk Lirası maaş ödendiğini inkâr etmedi. Veya yalanlama gereğini duymadı. Zaten  Sayın Sebahat Uçar da “Çocuklarımın ekmek parası” diye basın kuruluşlarına net bir şekilde açıklamada bulundu.
Sen;
Asgari ücretle 12 saat çalışıp 3 kuruşu bir araya getiremeyen İŞÇİM
Sen;
300 TL için Bankalara rehin bırakılan EMEKLİM
Sen;
İş güvencesi elinden alınacak ve Amirlerinin kölesi yapılacak MEMURUM
Sen;
İşyerinin kepengini kapatıp Suriyelilerin yanında işçi olan ESNAFIM
Sen;
Milletvekillerinin evlatları yerine cepheye gönderilecek ve tabutla eve dönecek olan GENÇLİĞİM
Sen;
Aile bütçesine katkı için merdiven silen, gündeliğe çıkan EV KADINIM
Sen;
İşsizim, Evsizim, Hakkı Yenmişim, Hukuku Çiğnenmişim
Hala bunlar için Dini bütün Müslüman demeye devam ediyorsan eğer ;
BENİM HAKKIM SANA HARAM OLSUN


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir