ESKİ ve YENİ ANAYASA:1-2

ESKİ ve YENİ ANAYASA - umran unlu

ESKİ ve YENİ ANAYASA

AKP hükümeti Yeni Anayasada“Değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez” maddesinin  olmasını istemiyor.

 Bundan başka  egemenliğin de anayasal kurumlardan alınarak yalnızca iktidarların tekeline verilmesi isteğinde.

Anayasadaki başlangıç bölümünün tamamen çıkarılması taraftarı.

Kendilerince bir gerekçe de bulmuşlar. “Anayasalarda ideolojik yaklaşım olmamalı”

Acaba ideolojik yaklaşım dediği “Türkiye Devleti bir cumhuriyettir”hükmü mü?Eğer onları rahatsız eden buysa, demek ki asıl hedefleri Cumhuriyeti yıkmak.

Esas 2. maddede çok büyük bir değişiklik istiyor.

2.Madde:“Türkiye Cumhuriyeti,toplumun huzuru,milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde,insan haklarına saygılı,Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan,demokratik,laik ve sosyal bir hukuk devletidir”

Onları en çok rahatsız eden Atatürk Milliyetçiliği…Bu ifadenin çıkarılıp

Maddeyi,“Türkiye Cumhuriyeti,insan haklarına dayalı,demokratik,laik, sosyal bir hukuk devletidir” şeklinde değiştirmek kararındalar.

Ayrıca Anayasanın 4.maddesindeki“Değiştirilemeyecek hükümler” :

Anayasanın Değiştirilemez İlk 4 (Dört) Maddesi

  1. Madde

Devletin Şekli

Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir

 

  1. Madde

Cumhuriyetin Nitelikleri

Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan,demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

  1. Madde

Devletin Bütünlüğü, Resmi Dili, Bayrağı, Milli Marşı ve Başkenti Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.

Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.

Milli marşı “İstiklal Marşı” dır.

Başkenti Ankara’dır.

  1. Madde

Değiştirilemeyecek Hükümler

Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

3.madde de bir sorun görmediklerini söylerken,bir yandan da,kendisine yöneltilen bir soruya:

Cemil Çiçek,“Değişiklikten ne anladığınıza bağlı.İlkeyi değiştirmek ile kompozisyonu değiştirmek birbirinden farklı şeyler.İfade aksaklıklarını değiştirmek farklı şeylerdir” diye cevaplıyor…

Okumaya devam et  Anlamak bu kadar zor mu?

Aslına bakarsanız ben bu konudaki samimiyetlerinden de emin değilim.Ellerinden gelse bu ilk dört maddeyi tamamen kaldırırlar.Hele hele laiklik…

Gelelim değiştirilmek için teklif edilen maddelere…

Yargı yetkisi:

Madde 9;

Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır,ifadesi kaldırılıp,yerine;

Yargı yetkisi

Madde 9;

Türk Milleti adına bağımsız ve  tarafsız mahkemelerce kullanılır,ifadesi konuldu.

Bu konuda bir de Baro’nun değerlendirmesine bakalım.

 

BARO’NUN DEĞERLENDİRMESİ: Önerilen değişiklik kapsamında Yargı’nın temel ve doğal niteliklerinden biri olan (ve aslında “bağımsızlık” niteliğinin de içinde saklı olan) “tarafsızlık” niteliğinin Anayasa metnine eklenmesi önerilmektedir.

Anayasa metnine böyle bir ekleme yapılmasında, prensip olarak herhangi bir sakınca bulunmadığı, hatta bunun faydalı olacağı söylenebilir. Bununla birlikte, yargı bağımsızlığı ile yargısal tarafsızlık hedeflerine yalnızca Anayasa’ya bu konuda hükümler konulmak suretiyle ulaşılamayacağı açıktır. Ancak, bu noktada daha da önemli olan ve asıl dikkat çekilmesi gereken husus; bizatihi yargı bağımsızlığına aykırı olan ve yargının tarafsızlığını zedeleyici nitelik taşıyan kimi hükümlerin de Anayasa’da yer alması ihtimalidir. 

Bu bağlamda, gündemdeki Anayasa değişiklik teklifine bakıldığında; özellikle Yürütme’nin Yargı üzerindeki etkisini arttıran ve yargı bağımsızlığı ile yargının tarafsızlığını ciddi ölçüde zedeleyici nitelik taşıyan bazı hükümlerin varlığı dikkat çekmektedir. Bu düzenlemelerse, Anayasa’nın 9. maddesinde yapılması öngörülen değişikliğin, yalnızca Anayasa’nın “sözü” ile sınırlı kalan ve üstelik Anayasa’nın diğer bazı hükümlerinin “sözü” ile Anayasa’nın dönüşen “ruhu” karşısında, sembolik olmaktan öteye bir anlam taşımayan bir değişiklik olmasına yol açabilecektir.

Bu maddeyi değiştirmenin amacı neydi acaba?Tarafsız ifadesi niye eklenme gereği duyuldu?Kime göre tarafsız,neye göre tarafsız?

Şimdiye kadarki uygulamalardan tarafsız kavramının sadece uygulayanların tarafı olduğunu görmedik mi…

1.Türkiye Büyük Millet Meclisi

  1. Kuruluşu:

Madde 75 – (Değişik: 23/7/1995 – 4121/8 md.)

Okumaya devam et  Yenikapı’dan öğrendiklerimiz: AKP’de bir şeyler ters gidiyor

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi genel oyla seçilen beş yüz elli milletvekilinden oluşur.

maddesi yerine;

Türkiye Büyük Millet Meclisi

  1. Kuruluşu:

Madde 75 – (Değişik: 23/7/1995 – 4121/8 md.)

Türkiye Büyük Millet Meclisi genel oyla seçilen altı yüz milletvekilinden oluşur.

maddesi getirilmiştir.

Baro bu konuda ne düşünüyor dersiniz!

BARONUN DEĞERLENDİRMESİ: Anayasa değişiklik teklifinin geneline bakıldığında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yasama yetkilerinin “Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri” aracılığıyla Yürütme ile paylaşıldığını, Meclis’in Yürütme’yi anayasal araçlarla denetleme yetkisinin bütünüyle kaldırıldığını ve bir bütün olarak “Devlet faaliyetleri”nin, Meclis’in “genel görüşme” yapma yetkisinin dışına çıkarıldığı görülmektedir. Bu çerçevede, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin anayasal sistem içindeki etkisinin ve sahip olduğu yetkilerin ciddi ölçüde azaltıldığını söylemek mümkündür. Böyle bir tabloda, anayasal mimarî içinde daha talî bir konuma yerleştirilen Meclis’in üye sayısının arttırılmasıyla nasıl bir demokratik kazanım elde edilebileceği ise, tam olarak anlaşılamamıştır.  İlaveten, Türkiye’de seçim sisteminin yıllardır eleştirilen özellikleri arasında yer alan “%10’luk seçim barajı” ve “sun’i olarak daraltılan seçim çevreleri” gibi olgular aynı kaldığı müddetçe, salt milletvekili sayısının arttırılması yoluyla daha dengeli ve adaletli bir temsil olanağına kavuşulacağını iddia etmek de, matematiksel olarak mümkün görünmemektedir.

Zaten bütün yetkiler tek adama devredileceğinden ve TBMM etkisizleştirilmiş olacağından,milletvekili sayısının 550 den 600 e  çıkarılma sebebi nedir?Milletin ödediği vergilerden ödenen milletvekili maaşları bütçeye yeni bir yük getirmiş olmayacak mı…


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir