Baskı, Korku, Zulüm, Ancak “HAYIR”ları çoğaltır…

Meral Akşener, İYİ Parti

Henüz işin başındayız… - 14079610 10154458409954691 688048294157345172 n 300x300 3

Henüz işin başındayız…

Referandum seçim çalışmaları henüz başlamadı…

Ama baskı, tehdit, şantaj çarkı dönmeye başladı…

“HAYIR” diyen onurlu çalışanlarımız işten atılıyor, sendika başkanlarımız silahlı saldırıya uğruyor…

Yazılarımız, makalelerimiz savcılıklara şikâyet ediliyor…

Çünkü yapılan anketlerde “HAYIR”lar yüzde 56, “Evet”ler yüzde 37 çıkıyor…

Bunu bizzat Meral Akşener açıkladı…

Partisinden ihraç edilen Başkan Adayı, ‘Milli iradenin önemi’ konferansına katılmak üzere Çanakkale’ye giderken Tekirdağ’da mola verdi. Bir restoranda Akşener, kalabalık bir partili topluluğuna Anayasa referandumuyla ilgili değerlendirmelerde bulunurken, bu rakamları açıkladı.

Daha sonra da Çanakkale’ye hareket etti.

Ne var ki toplantının yapılacağı otelin sahibi, toplantı salonunun kullanımına izin vermeyeceğini yetkililere bildirdi. Arkasından da salonun elektrikleri kesildi.

Meral Akşener’i dinlemeye gelenler cep telefonlarının ışıklarıyla salonu aydınlatmaya çalıştılar. Toplantı iptal edilmedi ve konuşma yapıldı…

Belli ki otel sahibi baskı altındaydı ya da birilerinden korkuyor, çekiniyordu…

Aynı engelleme Kocaeli’de CHP’nin de başına geldi. Çayırova ve Darıca belediyeleri, CHP’nin referandumla ilgili toplantılar düzenleyeceği belediyeye ait salonları kapattı. Elektrik olmadığını belirterek, salon tahsisini iptal edildi…

Toplantılar başka mekânlarda yapıldı…

Anketlerde “HAYIR”ların önde gitmesi, anlaşılan, AKP’lileri hayli telaşlandırmışa, korkutmuşa benziyor… Sadece AKP’lileri mi? Medya patronları da tedirgin…

Yine vergi denetimlerinden, başlarına gelecek çeşitli felaketlerden, baskılardan korkuyorlar ve halka, vatana karşı sorumluluklarını yerine getirmiyorlar…

Bu nedenle, Doğan Medya grubu, 16 Nisan’da yapılacak olan referandumda ‘Hayır’ diyeceğini sosyal medya hesabı üzerinden açıklayan haber spikeri İrfan Değirmenci’nin işine son verdi.

Ne demişti Değirmenci?

 “Bilim insanını, sanatçıyı, yazarı, çizeri, öğrenciyi, işçiyi, çiftçiyi, madenciyi, gazeteciyi, itaat etmeyen herkesi düşman bilene #Hayır!”

Ben de söylüyorum: “HAYIR.” “HAYIR.”

Hem de binlerce kez hayır…

Kanal D, Gerekçe olarak da TV spikerinin “Tarafsızlık ilkesini ihlal ettiği”ni ileri sürdü… Aynı olay, bir TV programında “Başkanlık eleştirisi yapan ve seçimlerde ‘HAYIR’ oyu kullanacağını” söyleyen Posta Yazarı Hakan Çelenk’in de başına geldi ve işten kovuldu…

O da aynı medya gurubunun köşe yazarıydı…

Yani işin özeti, Doğan grubunda “HAYIR” kıyımı başlatılmış oldu…

Ne var ki bu kıyım tek taraflı işlemekte…

Doğan Medya grubunda adaletin kılıcı tek taraflı kesmekte…

Çünkü referandumda  “Evet” oyu kullanacağını açıklayan Fatih Çekirge’ye henüz bir ceza verilmedi… Oysa o da, 30 Ocak tarihli Hürriyet’teki “Madem sordunuz, ben de oyumu açıklıyorum, çünkü…” başlıklı yazısında, referandumda “Evet” kullanacağını ilan etmişti…

“Evet” diyene bir yaptırım yok…

Öyle anlaşılıyor ki “Çaresizlik bataklığı”nda kıvranan AKP, seçim yaklaştıkça bu Hitler yöntemlerini yoğunlaştıracak…

Bu durumda Atatürkçülere bir görev düşüyor: Parti, grup, dernek, sendika falan filan demeden birleşip, bütünleşmek…

Haksızlığa, hukuksuzluğa direnmek, direnmek…

Ve sadece toplantılarda boş laflarla, bilinen şeylerle vakit öldürmek yerine ÇÖZÜM üretmek… Bu yobaz, gerici güruhun saldırılarını nasıl boşa düşürebiliriz, nasıl etkisiz hale getirebiliriz, “Korku İmparatorluğu’nun zulmünden halkımızı nasıl koruyabiliriz” diye önlemler almak…

Bunun bir tek yolu ve yöntemi var: Halkın arasına karışmak, bu anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemi ile milletimizi ne gibi felaketlerin beklediğini basit, yalın bir dille onlara anlatmak…

Yani düşünceyi eyleme dönüştürmek…

Bu referandum ortamında, bu rejim değişikliğine gidilen yolda, her vatanseveri bir görev daha bekliyor: Bu görev, Ata’mızın bize söylediği “Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini muhafaza ve müdafaa etmek üzere,  içinde bulunacağımız vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeden vazifeye” atılmaktır…

“Bu imkân ve şerait çok namüsait mahiyette de olsa, birinci vazifemiz Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmak” olacaktır…

Bunun için yurtsever, aydın her Türk vatandaşı kendisine bir hedef seçmelidir.

Bu hedef, gerçekleri ve olacakları anlatıp, en az iki vatandaşımızı “HAYIR” oyu kullanmaya ikna etmektir…

([email protected])


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir