Evet, “Değişime Direnenler Yok Olacak…”

Başbakan Binali Yıldırım, “Değişime direnenler yok olacak” demiş… - menderes necip fazil2

Başbakan Binali Yıldırım, “Değişime direnenler yok olacak” demiş… - 14079610 10154458409954691 688048294157345172 n 300x300 3

Başbakan Binali Yıldırım, “Değişime direnenler yok olacak” demiş…

Evet, doğru bir yargı, doğru bir yorum bu…

Tarihin başlangıcından bu yana hep bu böyle sürüp gelmiştir…

“Değişime direnenler yok olmuştur…”

Bu kural, toplumların ve tarihin şaşmaz bir diyalektiğidir…

Nice krallar, sultanlar, prensler gelip, geçmiş ama bu yasayı değiştirememişlerdir…

Şimdi sözün tam burasında duralım ve yazının başlığına koyduğumuz bu sözü neden kabul ettiğimizi açıklayalım:

“Değişim” insanlık için gereklidir…

Değişim uygarlık, ilerleme, halklar için gereklidir…

Ama nasıl bir değişim, hangi değişim?

İki çeşit değişim vardır:

Birincisi ileriye dönük, ikincisi geriye dönük…

Birincisi uygarlığa dönük, ikincisi cehalete dönük…

İki çeşit değişim vardır:

Birincisi köleliğe dönük, ikincisi özgürlüğe dönük…

Birincisi halktan, insandan, toplumdan yana, ikincisi diktatörden, despottan, tek kişiden yana…

Birincisine DEVRİM, ikincisine KARŞIDEVRİM diyoruz…

Atatürkler devrimci, Vahdettinler karşıdevrimcidir. Karşı devrimci krallar, sultanlar, başkanlar ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, ne kadar kudretli görünürlerse görünsünler, önünde sonunda toz olup gitmeğe, tarihin çöplüğümde kaybolmaya mahkûmdurlar…

Mendereslerin, Özalların, Çillerlerin, Evrenlerin esamesi bile okunmamaktadır bugün…

Aynı “Akıbet” AKP’yi, yöneticilerini, yandaşlarını da beklemektedir…

Çünkü onlar uygarlıktan yana, bilimden yana, toplumdan yana değişime karşıdırlar…

Çünkü onlar tarih çarkını geriye döndürüp, padişahlığı, tek adam diktatörlüğünü yeniden getirmeye çalışmaktadırlar. Halkı temsil eden parlamentoyu ve onun temsilcisi milletvekillerinin yetkilerini tek adama vermek istiyorlar…

Geçmişte de sömürgecilerle işbirliği yapan irtica takımı, Mustafa Kemal’i ve Kurtuluş Savasını engelleyebilmek, efendilerine hizmet edebilmek için elinden geleni ardına koymamıştı.

Sait Mola’lar, Şeyhülislam Dürrizade’ler, Derviş Vahdeti’ler, Anzavur’lar kolları sıvayıp, isyanlar çıkardılar. Kuvayı Milliyeye ve Atatürk’e karşı direniş hareketlerine giriştiler. Menemen’de Kubilay’ı kestiler.

İşgalci güçlerle bütünleşerek Ulusal Kurtuluş Savaşını engellemeye çalışan bu ihanet çeteleri, Cumhuriyetin ilanından sonra da kurulan modern Kemalist düzeni benimsemeyerek, Şeyh Sait ve benzeri türden isyanlarla yine 1923 Devrimin karşısına çıkmışlardı.

Bugün de onların mirasçıları aynı yolu izleyerek, Kemalist Cumhuriyet rejimine son vermeye çalışıyorlar. Çeşitli yalan – dolan, hile – hurda yöntemleriyle referandumdan “Evet” oylarının çıkmasına için uğraşıyorlar.

Ama yanılıyorlar…

Onlar şunun bilincinde değiller:

Referandum sandığından “Evet” çıkması durumunda önce “Değişime ‘evet’ diyenler ‘yok olup’, gidecektir… Çünkü Başbakanlık, milletvekilliği, parlamento diye bir kurum kalmayacak… Tümü de tarihe karışacaktır…

Yetkiler tek kişide toplanacaktır…

Ve bu değişimden en çok da Başbakan zarar görecek, “Yok olup gidecektir…”

Yineliyoruz: “Evet, değişime direnenler yok olacaktır…”

([email protected])


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir