İTÜ Rektörlüğü’ne “Atatürk’e geçit yok PKK’ya var” isyanı!

Mart 29, 2016 - 11
,

11

 

Güncelleme 3.4.2016

İTÜ Stratejik Araştırmalar Kulübü, “Atatürk ve Önderlik” konulu konferans düzenlemek istedi. Konferansa ‘güvenlik’ gerekçesiyle rektörlükten izin çıkmadı.

Ayla ÖZDEMİR / [email protected]

İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) sular durulmuyor. Paralel rektör iddiasıyla sık sık gündeme gelen Prof. Dr. Mehmet Karaca, Haziran’da yapılacak rektörlük seçimleri öncesi ‘AKP’ye yakınım’ mesajı verecek icraatlarına devam ediyor. Rektörün yeni icraatı  İTÜ Stratejik Araştırmalar Kulübü’nün düzenlediği “Atatürk ve Önderlik” konulu konferansa izin vermemek oldu.

111

TÜ Stratejik Araştırmalar Kulübü, “Atatürk ve Önderlik” konulu konferans düzenlemek istedi. Konferansa ‘güvenlik’ gerekçesiyle rektörlükten izin çıkmadı.

İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) 28 Mart Pazartesi günü (dün) gerçekleştirilmesi planlanan ve Osman Pamukoğlu’nun konuşmacı olacağı konferans için bütün prosedürler yerine getirildiği halde Rektörlük ‘güvenlik’ gerekçesiyle izin vermedi.

İTÜ Stratejik Araştırmalar Kulübü öğrencileri, İTÜ’de AKP yandaşı gruplar ile PKK’nın üniversite yapılanması olan grupların faaliyetlerine uygun ortamlar sağlanıp, engellenmediğinin altını çizerek Türk kültürüne, mirasına, Atatürk’üne sahip çıkan öğrenci kulüplerinin  etkinliklerinin ise her seferinde ‘’güvenlik’’ gerekçesi ile iptal edildiğine dikkat çekti. Öğrenciler, bu nedenle Rektörlüğün güvenlik gerekçesini samimi bulmadıklarını belirtti.

İTÜ’DE ATATÜRK’E GÜVENLİK ENGELİ!

Atatürk ve Önderlik” konulu konferanslarına izin verilmeyen kulüp öğrencileri rektörlük karar sürecini şöyle anlattı:

“Normalde bir etkinliğin izni ikinci gün çıkarken bizim etkinlik başvurumuzun
üzerinden 4 gün geçmesine rağmen üniversite rektörlüğü tarafından oyalamalara maruz kaldık. Dördüncü gün nihai kararın güvenlik toplantısı sonrası bizlere iletileceği söylendi.
Toplantı sonrasında bizlere etkinliğin Türkiye ve üniversitelerin içerisinde bulunduğu
durum nedeni ve güvenlik sorunu kaygısı ile etkinliğe izin verilemeyeceği sözlü olarak iletildi. Alınan karar sonrası güvenlik amiri ile görüşme sağladık ve bize bu kararın
rektörlük tarafından verildiğini, kendilerinin toplantıda güvenliği sağlayabileceklerini belirttiklerini söyledi.

Okumaya devam et  TARİHİN BAŞIMIZA ÖRDÜKLERİ

Gösterdikleri gerekçelerle izin vermemiş olmamaları, bir ay öncesinde rektörlük eliyle her türlü yardımın yapıldığı “28 Şubat’tan Bugüne Türkiye’de Değişim Süreci ve Üniversiteler” etkinliğinin gerçekleştirilmesi sebebiyle yeterli bir neden değil. Söz konusu AKP yandaşı gruplar olduğu zaman her türlü imkan ve güvenlik sağlanmaktaydı.  Aynı şekilde PKK’nın üniversite yapılanması olan grupların faaliyetlerine de uygun ortamlar sağlanıp, engellenmemiştir.

“ATATÜRK’ÜNE SAHİP ÇIKAN ÖĞRENCİLERE BÜTÜN KAPILAR KAPATILIYOR!”

İstanbul Teknik Üniversitesi’nin 1773 yılından bu zamana kadar geçen sürede ismini ülkesine ve dünyaya bilim, teknik, teknoloji ve sosyal aktiviteleri ile duyurmuş köklü bir öğretim kurumu olduğunu vurgulayan öğrenciler açıklamalarına şöyle devam etti:

” Son yıllarda İTÜ, gerek Rektörlük gerek Özel Güvenlik Birimlerinin gerekli özeni göstermemesi nedeni ile bazı olaylara şahit olmuş durumda. 2014 yılında ‘’Nevruz’’ bahanesiyle Rektörlük izni ile ve güvenlik birimlerinin gözleri önünde Merkezi Derslik Binası çimlerinin önünde HDP ve PKK propagandası yapılmış ve Öcalan’a saygı duruşunda bulunulmuş ve dışarıdan gelen militanlara karşı okulun kapıları sonuna kadar açılmıştı.

Bu olaya tepki gösteren İTÜ öğrencileri ise yine güvenlik görevlilerinin önünde darp edilmiş, öğrenciler hastaneye kaldırılmış, okulun kapısına gelen Çevik Kuvvet ekibi ise Rektörlük izin vermediği için okula alınmamış terörist militanlara karşı öğrenciler savunmasız bırakılmıştı. 2015 Nevruz gösterileri için ise bu olayların üzerine ödül olarak PKK militanlarına İTÜ  Stadyumu tahsis edilmiş, İTÜ ‘’ Ellerinde doçkalar vuruyor Apocular’’ sloganlarına şahit olmuştu. Akşamın ileri saatlerine kadar süren bu tabloya ise gerekli ses sistemi ve ışıklandırma ise Rektörlük  tarafından tahsis edilmişti. 2015 Nisan’ında ise yemekhanede yemek yiyen ve ardından metro kapısına gitmek üzere  yemekhaneden ayrılan 8 öğrenciye, diğer öğrenciler, güvenlik görevlileri ve güvenlik müdürünün gözü  önünde soda şişeleri, sopalar ile saldırıda bulunulmuş 2 öğrenci yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştı.

Okumaya devam et  DUNYA LIDERIMIZE MADALYA VEREN …YAHUDI UST KURULUSU SOZDE ERMENI SOYKIRIMINI TANIMAYA HAZIRLANMAKDA

Yine bu saldırıyı gerçekleştirenler Rektörlük tarafından hiçbir cezaya çarptırılmamıştı. Daha geçtiğimiz haftalarda İTÜ Rektörlüğü İslamcı gruba da konferans yapması için salon tahsis etmiş  ve her türlü teknolojik desteği sağlamıştı.Yukarıda verdiğimiz örneklere ve binlerce bu tarz olaylara İTÜ Rektörlüğü seyirci kalmış her türlü yardımda bulunulmuştu.

PKK ve türevlerine yapılan yardımlar, İslamcı gruplara da eksiksiz yapılıyor. Fakat İTÜ Rektörlüğü Türk kültürüne, mirasına, Atatürk’üne sahip çıkan öğrenci kulüplerinin  etkinliğine gelince her seferinde ‘’güvenlik’’ nedeni ile iptal ediyor, bu öğrencilere bütün kapılar kapatılıyor..

2015 yılında yapılan ‘’Hocalı Soykırımı’’ anmasının güvenlik gerekçesi ile yeri değiştirilip
İTÜ’nün en ücra konferans salonu yer gösterilmiş, 2015 yılının Şubat ayında Erdal Sarızeybek’in katılacağı ‘’Anadolu’da Jeo ve Teo Politik Stratejiler’’ konferansı iptal edilmiş, 28 Mart 2016’da yapılacak olan Osman Pamukoğlu’nun konuşmacısı olacağı ‘’ Atatürk ve Önderlik’’ konferansı da yine güvenlik gerekçesi ile izin verilmemiştir.

İTÜ Rektörlüğü ve Güvenlik Birimleri nedense İTÜ’de sadece konu milli hassasiyetler olunca ‘’güvenlik’’ sorununu gün yüzüne çıkarmakta, konu diğer gruplar olunca ise her türlü yardım ve desteği sağlamaktadır. Ayrıca unutulmamalıdır ki bugün İTÜ’de yüzlerce güvenlik görevlisi ‘’güvenliği sağlamak(!)’’ için maaş almaktadır.”

Sözcü


Comments

“İTÜ Rektörlüğü’ne “Atatürk’e geçit yok PKK’ya var” isyanı!” için bir yanıt

  1. Nejat Kılınçoğlu avatarı
    Nejat Kılınçoğlu

    Rektör seçiminde arkada kalan adayın bay Recep tarafından seçilmesi meyvasını nihayet vermeye başladı mı acaba?Bu ilim ve irfan ocağından 64 yıl önce mezun olan bir YÜKSEK MÜHENDİS böyle bir girişim ve tasarım varsa şiddetle ve nefretle PROTESTO ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir