“Saraylar saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter”

<p>Isparta Valiliği 08.01.2016 tarih ve ( 81380)-14 sayılı Vali a. Vali Yardımcısı Fevzi GÜNEŞ imzası ile İlçe Kaymakamlıklarına ve İl sınırları içindeki tüm Kamu ve Kuruluşlarına yazılı emir genelgesi yayınlıyor.
Yazı aynen şöyle;
“Son günlerde ülkemizde meydana gelen terör olaylarının artışı ile birlikte Cumhurbaşkanımıza ve devlet büyüklerimize yönelik yapılan hakaret içerikli paylaşım ve suçlamalarla ilgili olarak ivedilikle yasa gereği 5237 sayılı TCK’nın 299 ve 125. Maddeleri gereğince işlem yapılması gerekmektedir.
Özellikle bireysel olarak Cumhurbaşkanımıza ve devlet büyüklerimize karşı yapılan hakaret olaylarında olaya karışan kişinin amacı, bağlantılarının tespiti olayın gerçek sebebinin ortaya çıkarılabilmesi için;
Cumhurbaşkanımıza ve devlet büyüklerimize karşı yapılan hakaretlerle ilgili olarak kurumunuzda çalışanlarla ilgili olarak yapılan ve yapılmakta olan ayrıca ilerleyen zamanlarda yapılacak olan idari işlemlerin tarafınızca takip edilmesini, adli işlemler için ise il Emniyet Müdürlüğümüze bilgi verilmesini
Rica ederim”
Bu genelgede Isparta Valiliği öncelikle “Cumhurbaşkanına ve devlet büyüklerine yönelik yapılan hakaret” iddiasını “terör” eylemi saymak gibi bir hukuksuzluğa daha ilk cümlede düşmüş oluyor.
İkici olarak, genelgeye göre kurum ve kuruluş Amirleri/Müdürleri kurumunda çalışanlarının internet haber siteleri ve sosyal medya hesapları (e-posta, facebook, twitter, linkedin vb.)takip edecek ve kendince Cumhurbaşkanına ve devlet büyüklerine yönelik “hakaret içerikli paylaşım”lar görürse, İdari işlem yapılmak üzere Valiliğe, adli işlem yapılmak üzere Emniyet Müdürlüğüne bildirecek.
Yani Kurum amirleri kurumunda çalışanlarının Anayasal güvence altında olması gereken kişisel verileri nedeniyle fişleyecek, yalnız fişlemekle kalmayacak, valiliğe ve Emniyet Müdürlüğüne ihbar edecek.
Peki, Kurum Müdürü kendi gibi düşünmeyen, hoşlanmadığı, görüşlerine katılmadığı bir çalışan hakkında fişleme ve ihbarda bulunabilir mi? Bulunur elini tutan mı var, hazır vali de genelge ile bu yetkiyi kendine vermiş!
Sn. Vali Bunu bilmez mi? Bilir.
Fişleme, Ceza Kanunu 134/135. Maddelerine göre suçtur. Kişilere hukuk dışı saldırı ve fişleme eylemi meslekten atılma nedenidir. Ayrıca memurlara yapılan bu uygulama ve yaptırımlar 657 sayılı yasaya da aykırıdır. Kişisel verileri hukuk dışı kaydetmek ağır insanlık suçudur.
Vali, Kurum amirlerini işte bu “ağır insanlık suçunu” işlemeye teşvik ediyor.
Diğer taraftan kamu çalışanının internet haber siteleri ve sosyal medya hesaplarındaki paylaşımların suça konu olup olmadıklarına, suçun işlenip işlenmediğine hukuk düzeni içinde valiler, kaymakamlar, kurum ve kuruluş amirleri değil yargı karar verir. Soruşturma ve araştırmayı ise Cumhuriyet savcıları yapar.
Isparta Valiliğinin bu emir/genelgesi Anayasaya aykırıdır. Yürürlükteki TC Anayasasının 25. maddesinde “Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne amaçla olursa olsun kimse düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. Düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz”
26. maddesinde ise “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.” Demektedir.
Yine TC Anayasasının 14. maddesinde; “Anayasa hükümlerinden hiçbir Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasa’da belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.” Hükmü yer almaktadır.
Bu Genelge, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğünü düzenleyen hükümlerine, ayrıca AİHM’ in emsal kararlarına ve Anayasal düzenin temeli olan “kuvvetler ayrılığı” ilkesine de aykırılık oluşturmaktadır. Çünkü suça ilişkin soruşturma savcılık makamınca yapılabilir. Valilik makamının soruşturma, kovuşturma yapmaya kalkışması durumunda, Yargı devre dışı bırakılacaktır.
Düşünce özgürlüğü ve dolayısıyla eleştiri, demokratik toplumlarda vazgeçilmez bir haktır. İfade özgürlüğü sadece lehte olduğu kabul edilen veya zararsız veya ilgilenilmeye değmez görülen haber ve düşünceler için değil, devletin veya nüfusun bir bölümünün aleyhinde olan, onları rahatsız eden haber ve düşünceler için de uygulanır. Bu demokratik toplum düzeninin ve çoğulculuğun gereğidir. Eleştiri de kaynağını bu özgürlükten alır, eleştirinin doğasından kaynaklanan sertlik suç oluşturmaz, eleştiri övgü olmadığına göre, sert, kırıcı ve incitici olması da doğaldır.
“Toplumun azımsanmayacak bir kesiminin yolsuzluk olduğunu kabul ettiği, fail-i meçhullerin aydınlatılamadığı, katliamların yaşandığı, muhalifler üzerinde kolluk güçleri, yargı ve medyanın ciddi bir baskı aracı olarak kullanıldığı bir ülkede, kimilerinin Cumhurbaşkanına hakaret olarak saydığı ifadeler ucuz, yersiz ve anlamsız, aşağılama amaçlı sözler değil, aslında belli ölçüde olgulara dayanan, yönetim biçimine ve izlenen siyasete ilişkin ağır, sert politik eleştirilerdir ve bir muhalefet etme aracıdır.”
Isparta Valiliğinin söz konusu genelgesi ise toplumsal muhalefetin her türlü eleştirisini Cumhurbaşkanına ve devlet büyüklerine hakaret suçu sayarak, yaratılmaya çalışılan korku imparatorluğuna karşı halkın sindirilmesi, sessizliğe, suskunluğa itilmesi ve muhalefet etme araçlarının kullanımını engellemeye yönelik faşizan girişimin bir parçasıdır.
2015 Türkiye’si hukuk tanımayan, anayasa tanımayan bir iktidarla ya da otorite ile karşı karşıyadır. Dünyada Cumhurbaşkanı’nı başbakanı eleştirmenin “ağır suç” sayıldığı bir başka “ileri demokrasi” ülkesinin olduğunu sanmıyoruz.
Son söz olarak Sn. Valiye bir hatırlatma yapalım. En güçlü diktatörlükler bile sonunda yıkılır. Kendilerinden ve onlara hizmette kusur etmeyenlerden mutlaka hesap sorulur ve sorulmuştur. Sonra da tarihin çöplüğüne atılırlar. Tarih bu diktatörlerin hazin sonlarını anlatan belgelerle doludur.
….
Saraylar saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter.
Menekşeler açar üstümüzde, leylaklar da güler.
Bugünlerden geriye, Bir yarına gidenler kalır, Bir de yarınlar için direnenler.
// Adnan Yücel//</p>
<p>30 Ocak 2016 Isparta
Mahmut Özyürek</p> - kutlamalar celenk sunumuyla basladi 5227773 o

kutlamalar-celenk-sunumuyla-basladi-5227773_oIsparta Valiliği 08.01.2016 tarih ve ( 81380)-14 sayılı Vali a. Vali Yardımcısı Fevzi GÜNEŞ imzası ile İlçe Kaymakamlıklarına ve İl sınırları içindeki tüm Kamu ve Kuruluşlarına yazılı emir genelgesi yayınlıyor.
Yazı aynen şöyle;
“Son günlerde ülkemizde meydana gelen terör olaylarının artışı ile birlikte Cumhurbaşkanımıza ve devlet büyüklerimize yönelik yapılan hakaret içerikli paylaşım ve suçlamalarla ilgili olarak ivedilikle yasa gereği 5237 sayılı TCK’nın 299 ve 125. Maddeleri gereğince işlem yapılması gerekmektedir.
Özellikle bireysel olarak Cumhurbaşkanımıza ve devlet büyüklerimize karşı yapılan hakaret olaylarında olaya karışan kişinin amacı, bağlantılarının tespiti olayın gerçek sebebinin ortaya çıkarılabilmesi için;
Cumhurbaşkanımıza ve devlet büyüklerimize karşı yapılan hakaretlerle ilgili olarak kurumunuzda çalışanlarla ilgili olarak yapılan ve yapılmakta olan ayrıca ilerleyen zamanlarda yapılacak olan idari işlemlerin tarafınızca takip edilmesini, adli işlemler için ise il Emniyet Müdürlüğümüze bilgi verilmesini
Rica ederim”
Bu genelgede Isparta Valiliği öncelikle “Cumhurbaşkanına ve devlet büyüklerine yönelik yapılan hakaret” iddiasını “terör” eylemi saymak gibi bir hukuksuzluğa daha ilk cümlede düşmüş oluyor.
İkici olarak, genelgeye göre kurum ve kuruluş Amirleri/Müdürleri kurumunda çalışanlarının internet haber siteleri ve sosyal medya hesapları (e-posta, facebook, twitter, linkedin vb.)takip edecek ve kendince Cumhurbaşkanına ve devlet büyüklerine yönelik “hakaret içerikli paylaşım”lar görürse, İdari işlem yapılmak üzere Valiliğe, adli işlem yapılmak üzere Emniyet Müdürlüğüne bildirecek.
Yani Kurum amirleri kurumunda çalışanlarının Anayasal güvence altında olması gereken kişisel verileri nedeniyle fişleyecek, yalnız fişlemekle kalmayacak, valiliğe ve Emniyet Müdürlüğüne ihbar edecek.
Peki, Kurum Müdürü kendi gibi düşünmeyen, hoşlanmadığı, görüşlerine katılmadığı bir çalışan hakkında fişleme ve ihbarda bulunabilir mi? Bulunur elini tutan mı var, hazır vali de genelge ile bu yetkiyi kendine vermiş!
Sn. Vali Bunu bilmez mi? Bilir.
Fişleme, Ceza Kanunu 134/135. Maddelerine göre suçtur. Kişilere hukuk dışı saldırı ve fişleme eylemi meslekten atılma nedenidir. Ayrıca memurlara yapılan bu uygulama ve yaptırımlar 657 sayılı yasaya da aykırıdır. Kişisel verileri hukuk dışı kaydetmek ağır insanlık suçudur.
Vali, Kurum amirlerini işte bu “ağır insanlık suçunu” işlemeye teşvik ediyor.
Diğer taraftan kamu çalışanının internet haber siteleri ve sosyal medya hesaplarındaki paylaşımların suça konu olup olmadıklarına, suçun işlenip işlenmediğine hukuk düzeni içinde valiler, kaymakamlar, kurum ve kuruluş amirleri değil yargı karar verir. Soruşturma ve araştırmayı ise Cumhuriyet savcıları yapar.
Isparta Valiliğinin bu emir/genelgesi Anayasaya aykırıdır. Yürürlükteki TC Anayasasının 25. maddesinde “Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne amaçla olursa olsun kimse düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. Düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz”
26. maddesinde ise “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.” Demektedir.
Yine TC Anayasasının 14. maddesinde; “Anayasa hükümlerinden hiçbir Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasa’da belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.” Hükmü yer almaktadır.
Bu Genelge, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğünü düzenleyen hükümlerine, ayrıca AİHM’ in emsal kararlarına ve Anayasal düzenin temeli olan “kuvvetler ayrılığı” ilkesine de aykırılık oluşturmaktadır. Çünkü suça ilişkin soruşturma savcılık makamınca yapılabilir. Valilik makamının soruşturma, kovuşturma yapmaya kalkışması durumunda, Yargı devre dışı bırakılacaktır.
Düşünce özgürlüğü ve dolayısıyla eleştiri, demokratik toplumlarda vazgeçilmez bir haktır. İfade özgürlüğü sadece lehte olduğu kabul edilen veya zararsız veya ilgilenilmeye değmez görülen haber ve düşünceler için değil, devletin veya nüfusun bir bölümünün aleyhinde olan, onları rahatsız eden haber ve düşünceler için de uygulanır. Bu demokratik toplum düzeninin ve çoğulculuğun gereğidir. Eleştiri de kaynağını bu özgürlükten alır, eleştirinin doğasından kaynaklanan sertlik suç oluşturmaz, eleştiri övgü olmadığına göre, sert, kırıcı ve incitici olması da doğaldır.
“Toplumun azımsanmayacak bir kesiminin yolsuzluk olduğunu kabul ettiği, fail-i meçhullerin aydınlatılamadığı, katliamların yaşandığı, muhalifler üzerinde kolluk güçleri, yargı ve medyanın ciddi bir baskı aracı olarak kullanıldığı bir ülkede, kimilerinin Cumhurbaşkanına hakaret olarak saydığı ifadeler ucuz, yersiz ve anlamsız, aşağılama amaçlı sözler değil, aslında belli ölçüde olgulara dayanan, yönetim biçimine ve izlenen siyasete ilişkin ağır, sert politik eleştirilerdir ve bir muhalefet etme aracıdır.”
Isparta Valiliğinin söz konusu genelgesi ise toplumsal muhalefetin her türlü eleştirisini Cumhurbaşkanına ve devlet büyüklerine hakaret suçu sayarak, yaratılmaya çalışılan korku imparatorluğuna karşı halkın sindirilmesi, sessizliğe, suskunluğa itilmesi ve muhalefet etme araçlarının kullanımını engellemeye yönelik faşizan girişimin bir parçasıdır.
2015 Türkiye’si hukuk tanımayan, anayasa tanımayan bir iktidarla ya da otorite ile karşı karşıyadır. Dünyada Cumhurbaşkanı’nı başbakanı eleştirmenin “ağır suç” sayıldığı bir başka “ileri demokrasi” ülkesinin olduğunu sanmıyoruz.
Son söz olarak Sn. Valiye bir hatırlatma yapalım. En güçlü diktatörlükler bile sonunda yıkılır. Kendilerinden ve onlara hizmette kusur etmeyenlerden mutlaka hesap sorulur ve sorulmuştur. Sonra da tarihin çöplüğüne atılırlar. Tarih bu diktatörlerin hazin sonlarını anlatan belgelerle doludur.
….
Saraylar saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter.
Menekşeler açar üstümüzde, leylaklar da güler.
Bugünlerden geriye, Bir yarına gidenler kalır, Bir de yarınlar için direnenler.
// Adnan Yücel//

Okumaya devam et  Kıbrıs müzakerelerine halklar ne diyor … Prof. Dr. Ata ATUN

30 Ocak 2016 Isparta
Mahmut Özyürektayyyip yasağı12


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir