DİLLİRGA KANTONU

DİLLİRGA KANTONU - wwww

wwww

 

DİLLİRGA KANTONU

HÜSEYİN MÜMTAZ

 

41 yıldır duvarda, masamda, ruhumda hiç kapanmayan Kıbrıs haritası bu aralar daha fazla, neredeyse gece gündüz aklımda..

KKTC demedim, Kıbrıs dedim..

Aklım 1571’de Rumlardan değil; Venediklilerden, Cenevizlilerden, Lüzinyen’lerden yarısını değil, “tamamını” aldığımız Kıbrıs’ın “tamamında”..

“21 ARALIK HEDİYESİ” başlıklı bir önceki yazımıza gelen tepkilerden doğru yolda olduğumu anlıyorum.

Türkçe’nin yaşayan en iyi üç yazarından biri olan okuyucum diyor ki;

“Hocam biz burada sosyal medyada Dillirga Kantonu diye nerede ise savaş ilan ediyoruz… Siz farkında değilsiniz çünkü o mecraya girmediniz… Biz Harbiye okumadık ama ‘İlk emrin çekil olursa, bir daha ileri diyemezsin, git mevziine Allah’a dua et, herif sizi vuramasın’ emrini alıp uygulayacak kadar askerlik yaptık,  bilgi edindik… Ben Peristerona’dan, Hirsofu’ya kadar, Türk Kantonu istedim zaten… Ana bölge olarak kalanı sonra konuşacağız… Ne Kristmas ne Mevlid Kandili… Sandığınızdan uyanığız merak etmeyin…”

                Dillirga Kantonu..

Monarga Kantonu..

Dillirga/Monarga Kantonu..

Kafiyeli, kulağa ne hoş geliyor değil mi?

Masada göğüs göğüse, kanton kantona çarpışmanın zamanıdır..

Karpaz’da Rum kantonu mu, karşılığında Yağmuralan kantonu; Kormacit’te Maronit kantonu mu, karşılığında Dillirga/Monarga kantonu..

Magosa “insiyatifi”nin, Magosa kaymakamının da boy gösterdiği  iki toplumlu korosu mu; Baf Kalesi’nde de Musa Eroğlu gecesi..

Harita gönlümüzde, ruhumuzda her daim açık dedik ya, asetat kalemiyle Peristerona-Hirsofu hattını çizip üstadın dediği gibi, karşısına geçip baktık..

Keyif boğdu bizi..

Okkalı bir yudum aldık…

Çifte kavrulmuş, rüya gibi bir elden çıkmış, kırkbir yılın hayalini/hatırını taşıyan orta kahvemizden…

Bir diğer okuyucum da papaza takmış..

Daha doğrusu papazın aşağıdaki muhatabına.

Ne demişti başpapaz 21 Aralık’ın yıldönümünde?

“Kilise’nin, Kıbrıslı Türklerle evli olanlar – ki o da insani nedenlerle- haricinde yerleşiklerin Ada’da kalmasını kabul etmesi söz konusu değildir”.

Okumaya devam et  Blok editörde kategori seçimi

“Kıbrıs sorununun sona ulaşacağına hiç inanmadım. Federasyon için müzakere ediyoruz, ancak federasyona ulaşacağımızdan şüpheliyim”.

“Maalesef bizim taraf Türkiye’nin hedefinin Ada’daki nüfusun demografik sentezini değiştirmek olduğunu görmedi. Bu hedef ortadan kalkmadı.  İngiltere’ye, Avustralya’ya veya diğer yerlere giden Kıbrıslılar gibi, Ada’ya işçi olarak gelen yerleşiklerin kalmasını kabul edebilirdim. Ama işçi olarak gelmediler. Yerleşiklerin tamamı gitmeli. Sadece evlenenler kalsın, o da tamamen insani nedenlerle. Ancak bu, Kıbrıs’ta doğanların hepsinin kalması gerektiği anlamına gelmiyor…160 bin olması gereken Kıbrıslı Türklerin sayısı 80 bini aşmıyor. Çoğu kaçtı”.

Neler dememiş!

Okuyucum diyor ki;

“Pırıl pırıl yaldızlı, altın işlemeli, sarık cübbe ile dolaşmaya pek meraklı, milletvekili aday adayı,  kuzeyin baş müftüsü neden tek ses çıkarmadı papaza? Her ay orada, burada, ara bölgede görüşmüyorlar mı? Ne görüşüyorlar? Papaz bunca lafı söylerken neden sustu? Biden geldiğinde papazı makamında ziyaret ederken onun maiyeti gibi arkasında yer almasını unutmadık. Madem son derece –eşit- idi papazla, Biden neden bizim müftüyü de makamında ziyaret etmedi?”

Müftü şu aralar bir haftaya yaydığı kandil müfredatı ile hayli meşgul olduğundan vakit bulamadı anlaşılan.. Herhalde tam da 25 Aralık günü/Noel gecesi papaza hak ettiği cevabı verecek.

Son sözüm, üç kişiyle görkemli isimli dernek ve kuruluşlar kurup, Ledra Palas kapısında, çağırdığı basının da önünde BM Temsilcilerine, Moon’a iletmek üzere “ingiliççe” mektup yazan “dabella” derneklerine..

Anastasiadis’in ve papazın sözlerini yuttunuz mu da sesiniz çıkmıyor?

Şimdi konuşmazsanız ne zaman konuşacaksınız?

Peristerona-Hirsofu hattına bayıldım.

Hattı değil, onun batısındaki sathı müdafaaya meyilliyim.

HARBİYE (büyük yazılır) okumayıp, HARB’i mevzide, düşman ateşi altında, bizzat vatan müdafaasında öğrenenlere selam olsun..

Bir, iki, üç daha fazla kanton..

Bin selam.. 22.12.2015

Okumaya devam et  KARADENİZ’İN KIYICIĞINDA

 

(Son not.. İsraillilerden sonra Çinliler de Karpaz’a merak sarmış..  Biz kanton kavgası yaparken Çinli bir yatırımcı, Kıbrıslı  ortağı ile KKTC’nin İskele bölgesine 142 konut ve 52 tane villa inşa etmek üzere anlaşma yapmış. 26 dönümlük arazideki konut ve villalar sadece Çinlilere satılacakmış.. Aklınızın bir köşesinde bulunsun.)

 

57’İNCİ ALAY HER YERDE

HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir