NURULLAH AYDIN: TÜRK MİLLETİ’NE KARŞI TARİHİ İTTİFAK

Nurullah AYDIN - N77397 3498544678520 149860535 n
,

N77397_3498544678520_149860535_n

 

 

Nurullah AYDIN

16 Ağustos 2011-ANKARA

 

TÜRK MİLLETİ’NE KARŞI TARİHİ İTTİFAK

 

Türk Milleti’nden, Türk Kültürü’nden, Türk tarihi’nden, Türk kahramanlarından, Türk Medeniyeti’nden Türk Ordusu’ndan rahatsızlıkta, ABD, AB, Siyonist, dinci, liboş, dönek, devşirme, münafık, fasık birleşmektedir.

 

Her coğrafyada tarih boyunca barışın huzurun, adaletin, güvenin teminatı olan Türk Milleti, farklı kültürleri korumuş, kollamış, halkların kendi kültürlerini yaşamasını sağlamıştır.

 

Ancak batıya baktığımızda, gittiği dünyanın her coğrafyasında eski medeniyetleri, kültürleri, dilleri yok ettiğini, haçlı emperyalist vahşi ideolojisini, dayattığı görülür.

 

Bu temel gerçek açısından bakıldığında; Batı, bilimde, teknolojide, insani değerlerde temel ilke ve belgelerle uluslararası sözleşmelere imza atmasına rağmen ben ve öteki ayrımını tarihsel anlayış olarak devam ettirmektedir.

 

Bu temel gerçek ne yazık ki; batıda eğitim görmüş aydınlarda yada İslam diye Arap hurafeleriyle beyni iğdiş edilmiş dincilerde yada Ermeni Rum dönmelerinde yada Avrasyacı olup sosyalist algıyı Rus yada Çin odaklı düşünen aydınlarda gerekli uyanışı sağlayamamıştır.

 

Osmanlı ve cumhuriyet dönemi reformlara, askeri darbelere bakıldığında, safhalarına bakıldığında AB ve ABD in Türk ordusunu ve Türk siyasal sosyal kültürel, ekonomik düzenini, kendine göre yeniden yapılandırma amacı taşıdığı görülür.

 

Batı’nın Türk kininin nedeni sadece Türkün Haçlı emperyalizme karşı dik duruşu, caydırıcılığı, Haçlı emperyalizm karşısındaki susturucu ve püskürtücü gücü değildir.

 

Batıya göre; Türk aydını ve ordusu ya yok olmalı yahut da ruhu köreltilmelidir. Türkiye’nin içinden elde edilecek hain ve gafillerle işbirliği içinde amacına ulaşmaktır.

 

Batı, özellikle son birkaç yılda, İslam dünyasında yakaladığı bu tarihsel fırsatı heba etmemek için çırpınıyor. Gerçekte nefret ettiği dincileri bağrına basarak var gücüyle desteklemesi, dincilerde, hayati emellerine uygun her şeyi bulmasındandır. İşte bugün bu mümkün gördükleri amaca ulaşmaya çalışıyorlar.

Okumaya devam et  Hem Misak-ı Milli ve Musul deyip hem de emperyalizmle kol kola Musul Operasyonu’na katılmanın bir açıklaması var.!

 

Haçlı emel ve egemenliğine karşı olan milli güçleri zaafa uğratmak,

İslam dünyasının kaderini değiştirecek örneklere imza atan milli aydınlatma ve ilerletme güçlerini etkisiz kılmak kimlerin amacıdır?

 

İşbirlikçi, dinci, liboş, dönme ittifakının uyguladığı ABD ve AB politikaları, Haçlı emellerine tatmin fırsat ve imkânı yaratan, temelinden basiretsiz politikalardır.

 

Avrupa, Türk Milleti ile AB mevzuatı ve işbirlikçilerin desteği ile hesaplaşıyor. AB’nin açık amaçlarından biri, Türk kimliğini kaldırmak, kimliksizleşmiş yığın topluma dönüştürmektir. 6 Ekim 2004 İlerleme Raporu’nu, 17 Aralık 2004 Zirve Kararları’nı, 3 Ekim 2005 Müzakere Çerçeve Belgesi’ni ve 8 Kasım 2005 Katılım Ortaklığı Belgesi’nde istekler açıkça yer alır.

 

Türk Milleti, milli ve manevi değerlerine, yeraltı ve yerüstü kaynaklarına, aydınlarına, vatanseverlerine ve ordusuna yönelik en kapsamlı ihanet dönemini yaşıyor.

 

Yeni Sevr‘in şartlarını, çeşitli gerekçelerle sineye çekilir bulan yeni Damat Ferit ekipleri ihdas edilip gereken yerlere oturtuldu. Ve bu yıkım ekibi, desteklenmeye devam ediliyor.

 

Avrupa’nın Türk Milleti’ni tarihe gömme düşünün gerçeğe dönüşmesinin talep belgesi olan Sevr, yenilenerek, ileri demokrasi, barış, özgürlük şarkıları altında uygulamaya konulmuştur.

 

İşbirlikçilerin Türk Milletine yönelik düşmanlığını değerlendirirken, bu arka planı unutmak gafletine gösterenler tarihi yanılgıdadır.

 

Tarihte olduğu gibi Türk Milleti’nin milli ve manevi değerlerine sahip çıkması, Batılı-Haçlı-işbirlikçi, dönme, liboş, döneklerin genlerini sarsacak, tarihsel rüyalarını karartacak, ufuklarını, yeniden söndürecektir.

 

Türk MilletiNin her bireyi, dirilişin, uyanışın idrakine sahiptir.

 

Günün Sözü: Hissettiğini hissettirmeyi de bilmeyenin söz söyleme hakkı yoktur.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir