AL İŞTE KOALİSYON!

AL İŞTE KOALİSYON!

HÜSEYİN MÜMTAZ

 

Her fırsattan istifade önümüze bir “2023” hedefi konuluyor gibi görünüyor ya..

Fotoğrafa iyi bakalım.

Hafta sonu, 1 Kasım’da seçim var.

Sadece Cumhuriyet döneminin değil, Tanzimat’tan bu yana yaşayacağımız en önemli seçim.

Zaten neredeyse bir yıldır seçim havasında, ortamındayız.

Seçim Pazar günü.

3 gün öncesinde Perşembe günü 29 Ekim, Cumhuriyet’in 92’inci Yıldönümü.

10’uncu yıldan bu yana tam 82 yıl olmuş.

82 yıl önce, 10’uncu yılda;

“On yılda onbeş milyon genç yarattık her yaştan;

Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan;

Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan” diyorduk..

Övüne övüne, göğsümüzü gere gere;

“Türk’üz, Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi,

Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!“ diye haykırıyorduk.

Derin bir nefes alıp, avazımız çıktığı kadar

“Bir hızla kötülüğü, geriliği boğarız;

Karanlığın üstüne güneş gibi doğarız.

Türk’üz, bütün başlardan üstün olan başlarız;

Tarihten önce vardık, tarihten sonra varız” diye haykırıyorduk dünyaya..

Perşembe günü 92 yıl olacak..

“10’uncu Yıl Marşı”nı hatırlayan var mı?

TRT’de, devletin resmî televizyonun bir kanalında bir program yayınlanmış.

Osman Yüksel Serdengeçti’nin hayatını anlatan “Kendi Gökkubemiz” adlı bir programda, Serdengeçti’nin kendi sesinden Atatürk ve silah arkadaşlarına yönelik şu sözleri yer almış;

“Tam 27 yıl tanrılar gibi konuştular. Firavunlar gibi saltanat sürdüler. Yediler, içtiler, kustular. Bol harcırahlar, hususi vagonlar, yatlar sürgün ettikleri, padişahların saraylarında şahane hayatlar. Zevk, eğlence âlemleri. Vur patlasın, çal oynasın. Hergün bayram, hergün seyran. Altta kalanın canı çıksın. Altta kalan halktı, altta kalan köylüydü. Amma nutuklarda, amma afişlerde ‘Köylü Milletin Efendisidir’ diye yazıyordu. Halkı ve köylüyü, ‘efendimiz sensin’ diye soydular. Ne utandılar, ne doydular?”

İsmet İnönü’nün torunu Gülsün Bilgehan, “Atatürk’ün silah arkadaşının torunu” olarak suç duyurusunda bulunmuş.

RTÜK uzmanları da, Atatürk ve silah arkadaşlarına yönelik bu sözlerin açıkça ihlal olduğunu savunan bir rapor hazırlamışlar.

Ancak İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı Emir Ulucak, skandal sözleri “ifade ve düşünce özgürlüğü” olarak değerlendirmiş. Ulucak, onaya sunduğu raporunda, “Osman Yüksel Serdengeçti’nin sesinden dinletilen bölümlerde hakaret, aşağılama olmadığı gibi eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler de olmadığı değerlendirilmiş olup, RTÜK Kanunu’nun herhangi bir hükmüne aykırılık olmadığı kanaatine varılmıştır” demiş.

Oylama yapılmış, bir MHP’li üyenin de AKP’li dört üyeyle birlikte aynı yönde oy kullanması üzerine bu sözlere ceza verilmemiş.

Alın size “koalisyon”.

Bir “10’uncu Yıl Marşı”ndaki sözlere bakın, bir 92’inci Yıl’da geldiğimiz, içinde bulunduğumuz noktaya.

“Bayram” Perşembe günüdür, “seçim” Pazar günü.

Seçimde kime oy vereceğiz?

Işık tutması bakımından “Lider”lerin son propaganda döneminde TT (Trend Topic) olan sözlerine bakalım;

 

Dâvutoğlu Urfa’da; “Eş lazım dediğinizde önce annenize, babanıza gideceksiniz inşallah onlar size hayırlı bir eş bulacak. Bulamazsa bize başvuracaksınız” dedi.

Kılıçdaroğlu bir şey demedi, demesine de lüzum yoktu; Yılmaz Özdil, 22 Ekim günü SÖZCÜ’de şunları yazdı;

“Asılsız suçlamayla beni hapse tıktırmaya çalışan, Diyarbakır Barosu eski başkanı, Sezgin Tanrıkulu’ydu. Pkk’lıların resmi avukatıydı. Yeni chp’de milletvekili yapıldı, genel başkan yardımcısı yapıldı”.

Ekönömik konulara ağırlık veren Bahçeli televizyona çıktı, sunucu önündeki kâğıda bakarak; “Dinleyici soruyor, seçimi kaybederse Bahçeli çekilecek mi?” dedi.

Cevap verdi muhterem, “Çekilmeyecek” dedi; sonrasında ”ülkemize yönelik komplolar var” gibi bir şeyler söylüyordu, kapattım.

Ertesi gün basından öğrendiğim kadarıyla “Bir tos, iki tos, üç tos” diye devam etmiş, “beyaz Toros” bağlamında..

Malzeme bu, durum bu kıymetli okuyucu..

Daha halâ kime oy vereceğini mi düşünüyorsun?

Ben önce 29 Ekim’e bakacağım..

29 Ekim’de, Cumhuriyet’in 92’inci yılında kim “Cumhuriyet”in ve “Atatürk”ün neresinde yer alacak?

Ona göre karar vereceğim.

Muhtemel koalisyon şekillerini de…

Serdengeçti’nin suç duyurusuna konu olan ve cezaya gerek görülmeyen sözlerini bir daha okuduktan sonra yukarıda RTÜK örneğindeki durumun tekrarlanması ihtimaline göre değerlendireceğim.

Terazinin bir kefesinde Serdengeçti’nin sözleri, diğerinde;

“Türk’üz, bütün başlardan üstün olan başlarız;

Tarihten önce vardık, tarihten sonra varız”

Yahut;

“Türk’üz, Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi,

Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!“

Karar senin ey okuyucu…

Cumhuriyetin 100’üncü yılına sadece 8 yıl kaldı.

İyi düşün.. 26 Ekim 2015

 

57’İNCİ ALAY HER YERDE

HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ