LOZAN ANDLAŞMASI VE BİR ANI

<p>İsviçre’nin Lozan kentinde 24.Temmuz.1923 tarihinde, imzalanan Lozan Andlaşmasının 92. yılı nedeniyle Lozan’da Türk heyetini temsil eden İsmet İnönü ile olan bir anı’mı nakletmek istiyorum.
Henüz bir kaç yıllık genç bir Avukat idim. Bir kaç arkadaşımla beraber CHP Genel Merkezinde İsmet İnönü’yü ziyarete gitmiştik.
İnönü oldukça mütevazi bir odada, toplantı masası gibi bir masanın baş tarafında oturmakta idi. Biz etrafına sıralandık. Hemen sağ tarafında ben oturmakta idim.
İnönü sıra ile isimlerimizi sordu.
Hafif kısık ve genizden gelen bir sesle ve zaman zaman nefesini çekip yutkunarak konuşmakta idi.
Son olarak sıra bana geldiğinde, bana döndü:
-Senin adın ne?
-Erdem, dedim.
Başını hafifçe yukarı kaldırdı, düşünür gibi bir süre boşluğa baktı.
-Erdem, Erdem, diye tekrar etti
Hepimiz merak etmiştik. Tekrar bana döndü:
-Cumhuriyetin ne kadar yol aldığını, bu isimle daha iyi gördüm, daha yakından anladım, dedi.
-Eskiden böyle bir isim kullanılmazdı. Artık bu kadar çağdaş ve Türkçe isimler kullanılıyor. Demek ki Cumhuriyet bu kadar yol almış, Erdem.
Dedi ve ailemle, benimle ilgili sorular sordu. Sonra eliyle dizinin dibini işaret ederek:
-Erdem, buraya gel, yanıma otur, dedi.
Sonra görevlilere seslenerek:
-Fotoğrafçıyı çağırın, Erdem’le birlikte resimlerimizi çeksin. Dedi.
Önce benimle, sonra toplu fotoğraflar çekildi.
İşte bu fotoğraf, o günün bir anısıdır.</p>
<p>Av.A.Erdem Akyüz
erdemak@gmail.com</p> - inoenue ile

İsviçre’nin Lozan kentinde 24.Temmuz.1923 tarihinde, imzalanan Lozan Andlaşmasının 92. yılı nedeniyle Lozan’da Türk heyetini temsil eden İsmet İnönü ile olan bir anı’mı nakletmek istiyorum.
Henüz bir kaç yıllık genç bir Avukat idim. Bir kaç arkadaşımla beraber CHP Genel Merkezinde İsmet İnönü’yü ziyarete gitmiştik.
İnönü oldukça mütevazi bir odada, toplantı masası gibi bir masanın baş tarafında oturmakta idi. Biz etrafına sıralandık. Hemen sağ tarafında ben oturmakta idim.
İnönü sıra ile isimlerimizi sordu.
Hafif kısık ve genizden gelen bir sesle ve zaman zaman nefesini çekip yutkunarak konuşmakta idi.
Son olarak sıra bana geldiğinde, bana döndü:
-Senin adın ne?
-Erdem, dedim.
Başını hafifçe yukarı kaldırdı, düşünür gibi bir süre boşluğa baktı.
-Erdem, Erdem, diye tekrar etti
Hepimiz merak etmiştik. Tekrar bana döndü:
-Cumhuriyetin ne kadar yol aldığını, bu isimle daha iyi gördüm, daha yakından anladım, dedi.
-Eskiden böyle bir isim kullanılmazdı. Artık bu kadar çağdaş ve Türkçe isimler kullanılıyor. Demek ki Cumhuriyet bu kadar yol almış, Erdem.
Dedi ve ailemle, benimle ilgili sorular sordu. Sonra eliyle dizinin dibini işaret ederek:
-Erdem, buraya gel, yanıma otur, dedi.
Sonra görevlilere seslenerek:
-Fotoğrafçıyı çağırın, Erdem’le birlikte resimlerimizi çeksin. Dedi.
Önce benimle, sonra toplu fotoğraflar çekildi.
İşte bu fotoğraf, o günün bir anısıdır.

Av.A.Erdem Akyüz
[email protected]

Okumaya devam et  LOZAN’A, ÜLKENİN EBEDİ TAPUSUNA SAHİP ÇIKMAK… 

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir