SUMERLER – ÇİVİ YAZILI TABLETLERE GÖRE İLK İNSAN YARATILIŞI

Şiir Enki’nin, insan yaratılışı onuruna tanrılara verdiği ziyafeti anlatır. Ziyafette tanrılar çok şarap içer ve sarhoş olurlar. Ninmah deniz dibinden biraz kil alır ve altı değişik birey şekillendirir. Tablette son iki bireyin durumları okunabilmekte bunlardan biri kısır kadın, diğeri ise cinsiyetsiz tiptir. Dizeler şöyle: - YARATILIS
,

YARATILIS

İlk insan yaratılışı konusunda bildiklerimizi Sümerler nasıl anlatıyor? Bilgileri var mı? Eminim bunu çoğu kişi merak etmiştir. Bununla ilgili iki adet çivi yazılı tablet vardır. Bunlardan bir tanesi Philadelphia Universite Müzesi’nde, diğeri ise Louvre Müzesi’ndedir. Yaklaşık M.Ö. 3000 yıllarına tarihlenen Üniversite Müzesi’ndeki tablet daha iyi korunmuş olmasına rağmen üstünde çok sayıda kırıklar olduğundan yaklaşık 150 dizesi okunamamaktadır. Fakat elimizde olan yine de bize fikir vermektedir.
İnsan yaratılışı konusunda en eski bilgiler İbraniler ve Babillilerin görüşleridir. Bunlardan biri Tekvin kitabında, diğeri ise Babillilerin “Yaratılış Destanı”nın bir parçasıdır. Kitab-ı Mukaddes öykülerine göre insan bütün hayvanları yönetmesi için kilden yapılmıştır. Babillilere göre ise öldürülen tanrının yerine kanından yapılmıştır ve yaratılmasının nedeni ise tanrılara hizmet etmesi ve ekmek için onların yerine çalışmasıdır. Bundan bin yıl öncesine dayanan Sümer şiirine göre ise yaratılış amacı, tanrıları için emek harcamasıdır.
Şiire göre Su Tanrısı Enki, Sümerlerin bilgelik tanrısı olduğundan diğer tanrılara yardım edecekken uyumaktadır. Annesi ona şöyle der :

Ey oğul, kalk yatağından, ….dan bilgeliğini göster,
Tanrılara hizmetkarlar biçimle, onların …. onlar üretsin.”
Enki konu üstünde düşünür, “iyi ve soylu şekilleyici”lerin başına geçer ve annesi Nammu’ya şöyle der:
Ey ana, sözünü ettiğin yaratık var edildi,
Onun üstüne tanrıların …. yerleştir,
Deniz dibinin yüzeyindeki kilden yüreğini yoğur,
İyi ve soylu şekilleyiciler kili berkitecekler,
Sen, sen onun uzuvlarını ortaya çıkar,
Ninmah (toprak-ana tanrıça) senin üstünde çalışacak,
(doğum tanrıçaları) sen biçimlerken yanında olacaklar,
Ey ana, (yeni doğanın) yazgısını belirle,
Ninmah onun üstüne tanrıların …. yerleştirecek,
İnsan olarak …..

Şiir Enki’nin, insan yaratılışı onuruna tanrılara verdiği ziyafeti anlatır. Ziyafette tanrılar çok şarap içer ve sarhoş olurlar. Ninmah deniz dibinden biraz kil alır ve altı değişik birey şekillendirir. Tablette son iki bireyin durumları okunabilmekte bunlardan biri kısır kadın, diğeri ise cinsiyetsiz tiptir. Dizeler şöyle:

Okumaya devam et  4000 yıllık dildo

…. (Ninmah) doğurganlığı olmayan bir kadın yaptı,
Doğurganlığı olmayan bir kadını gören Enki,
Onun yazgısını belirledi, “kadın evi”nde kalmasını yazgıladı.
(Ninmah) erkeklik organından yoksun, kadınlık organından yoksun bir varlık yaptı.
Erkeklik organından yoksun, kadınlık organından yoksun bu varlığı gören Enki,
Onun yazgısını kralın önünde durmak olarak belirledi.

Ninmah’ın bu altı insan tipini yaratması üzerine, Enki kendi başına bir şeyler yapmaya karar verir. Fakat ortaya çıkan sonuç başarısızdır. Dizeler şöyle:

Senin elinde şekillenenin yazgısını belirledim,
Ona yiyecek ekmek verdim.
Sen de benim elimde şekillenenin yazgısını belirle,
Sen de ona yiyecek ekmek ver.

Yukarıdaki yaratılış şiirine ek olarak yaratılış amacının ayrıntılı bir betimlemesi “Sığır ve Tahıl” mitinin giriş kısmında bulunur. Bu giriş dizeleri ise şöyledir:

Gök ile yer dağından sonra,
An (gök tanrısı) Anunnaki’lerin (ardılları) doğumuna neden oldu,
Aşnan (tahıl tanrısı) adı henüz doğmadığından, henüz biçimlenmediğinden,
Uttu (bitki tanrıçası) henüz biçimlenmediğinden,
Uttu için hiçbir kutsal alan kurulmadığından,
Hiç koyun yoktu, hiç kuzu inmemişti,
Hiç keçi yoktu, hiç oğlak inmemişti,
Koyun iki kuzusunu yavrulamıyordu,
Keçi üç oğlağını yavrulamıyordu.

Çünkü bilge Aşnan’ın ve Lahar’ın (sığır tanrısı) adını,
Annunakiler, büyük tanrılar, bilmiyordu,
Otuz günlük …. tohumu henüz yoktu,
Kırk günlük …. tohumu henüz yoktu,
Küçük tohumlar, dağ tohumu, saf canlı yaratıkların tohumu henüz yoktu.

Uttu henüz doğmadığından, (bitkilerin?) tazı henüz yetişmediğinden,
…. efendi henüz doğmadığından,
Ova tanrısı Sumugan henüz ortaya çıkmadığından,
İnsanoğlunun ilk yaratıldığı zaman gibi,
Onlar (Annunakiler) ekmek yemeyi bilmiyorlardı,
Giysi giymeyi bilmiyorlardı,
Koyunlar gibi ağızlarıyla ot yiyorlardı,
Arklardan su içiyorlardı.

O günlerde, tanrıların yaratma odasında,
Dulkug evlerinde, Lahar ve Asnan biçimlendi,
Lahar ve Asnan’ın ürünlerini,
Dulkug’un Annunakileri yiyor, ama doymuyorlardı;
Has ağıllarındaki iyi şeylerin hatırına.

Sümerlerin yaratılış hakkında anlattıkları bu şekilde. Her ne kadar çivi yazılı tabletler kırık olsa da okunabilen kısımlar bize büyük bilgiler vermekte.
Bir de size merak edenleriniz için daha geç devirlere ait olan Babillilerin Atrahasis destanından ilk insanın yaratılışı ile ilgili kısmı burada aktaralım:
Enki ağzını açtı
Ve yüce tanrılara dedi ki:
Ayın yedisinde ve on beşinde
Temizlenmek için yıkanmayı başlatıyorum ….
Bir tanrı kurban edilsin!
Böylece tanrılar onda yıkanıp arınacak,
Onun eti ve kanıyla
Nintu kili karıştıracak,
Böylece tanrı insan karışacak,
Birlikte yoğrulacak,
Geri kalan zamanda büyük davulu duyacağız!
O tanrının etinde bir ruh vardır,
Onun işaretleri yaşayanlarda çıkacaktı,
Böylece bu ruhun varlığı unutulmayacaktır.

Tevrat’ta anlatılanları ise çoğumuz bilmekte.” Tanrı insanı kendi suretinde yarattı.” Artık bunların ışığında bir değerlendirmeyi kendiniz yapabilirsiniz. Sonraki yazılarımda görüşmek üzere esenlikle kalın.
Dip.Ark. Kadir YILDIRIMSAL
e-mail: [email protected]

Okumaya devam et  HATAY’DA PAHA BİÇİLEMEZ HAZİNE