Uyanın ve bu ihaneti görün artık…

NECDET BULUZ - avar

 

NECDET BULUZ

 

                                             Uzun zamandır Doğu ve Güneydoğu’dan yazıyoruz. Buna Suriye’deki PYD’ deki gelişmeleri de ekliyoruz. Çünkü etrafımızda olup bitenler artık ihanet noktasına dayanmış bulunuyor. Davul zurna ile ülke bölünme noktasına götürülüyor, Bağımsız Kürt Devleti’nin kuruluş çalışmaları yapılıyor. AKP Hükümeti’nin “Barış süreci” adı altında başlattığı girişimin tamamen Türkiye’nin parçalanmasına ve Kürt Devleti’nin kuruluşuna yönelik olduğu da artık iyice su yüzüne çıkmaya başlamış görünüyor.

                                               Doğu ve Güneydoğu, PKK’nın hâkimiyeti altına girmiş. KCK, kendi güvenlik birimlerini oluşturmuş. Bu taraflara gidenler kimlik kontrollerinden geçiriliyor. Türk bayrakları indiriliyor, PKK’nın paçavraları dağlara taşlara ve meydanlara asılıyor. İşlenen tüm suçlar görmezden geliniyor. Karakol ve baraj yapımları engelleniyor. Güvenlik güçlerimiz ve askerler neredeyse buralardan çekilmiş durumdalar, ya da olup bitenler karşısında sadece seyirci kalıyorlar.

                                                     BÜYÜK KÜRDİSTAN HAYALİ

                                                        PKK’nın siyasi uzantısı BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, açıktan “Kürt Devleti kuruluyor” diye meydan okuyor. “Yanı başımızda bir de Kürt Devleti olsa bunun ne sakıncası olacak?” diye de adeta alay ediyor. Bununla da kalmayıp “Atı alan Üsküdar’ı geçti, daha neyin hesabını yapıyorsunuz?” diyor. İmralı’daki Terörist başı sürekli tehdit yağdırıyor, özgür kalmak istiyor. “Yoksa süreç biter, ben de oturup olup bitenleri sadece seyrederim” diyor. İmralı’ya gidenle, gelenle mesaj üzerine mesaj gönderiyor, istek üzerine istek yağdırıyor.

                                               Geçenlerde Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, Diyarbakır’daki basın mensuplarına bir iftar yemeği verdi ve bu yemekte yaptığı konuşmada kin ve ihanet kokan açıklamalarda bulundu. Konumuz içinde olduğu için, Diyarbakır Belediye Başkanı Baydemir’in bu açıklamalarını sizlerle paylaşmak istedik:

                                               “ Kuzey Irak’ta Özerk bir Kürdistan kuruldu. Başşehri Erbil’dir. Kuzey Suriye’de Özerk bir Kürdistan kuruldu. Başşehri Kamışlı’dır. İran’da da Özerk bir Kürdistan kurulacak. Başşehri Mahabad olacak. Türkiye’de de bir Özerk Kürdistan kurulacak. Başşehri de Diyarbakır’ın ismi değiştirilerek Amed yapılacak. Bu 4 başşehir Avrupa Birliği’nde olduğu gibi yanlarına Ermenistan ve Ürdün’ü de alıp sınırları da kaldırarak “ortak para birimi”ne geçecek. Böylece Büyük Kürdistan Birliği hayat bulacak.”

                                                        İHANET ÇEMBERİ İÇİNDEYİZ

                                               Dikkat edilecek olursa artık PKK ve yandaşları ellerindeki ka rtları açıyor, eteklerindeki taşları döküyor, kafalarının içindekileri de açık biçimde söylüyor. Ortada bir barış süreci var, bunun karşısında değiliz. Ancak, bu barış süreci PKK’yı güçlendiriyor, Türkiye parçalanma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor ve Birliği kuruluyor. Hala barış sürecinin çalışmasına umut bağlayıp olup bitenleri seyretmekle hedeflenen noktaya varılacağını mı sanıyorsunuz? 

                                             Biz, sürecin tıkandığını, PKK’nın güçlenerek azgınlaştığını ve bugünkü Hükümetin teslim bayrağını çektiğini düşünüyoruz. Gelişen olaylar, yapılan açıklamalar bu görüşümüzü güçlendiriyor. Türkiye, resmen ihanet çemberi içine çekilmiş ve beredeyse PKK’ya teslim olmuş görüntüsü veriyor.

                                                  BAŞBAKAN NEDEN SUSKUN?

                                                      İçerideki PKK yetmiyormuş gibi şimdi de Suriye’deki PYD ile uğraşıyoruz. PKK’nın Suriye’deki kolu ile de oturup daha önce PKK ile yapıldığı gibi pazarlık yapıyoruz. Türkiye’nin içine düştüğü durumu görüyor musunuz? Bütün bunların kabul edilebilir bir tarafı olabilir mi?

                                            Başbakan Erdoğan, dikkat edilecek olursa hiç bu konulara değinmiyor. Gezi eylemleri ile yatıp, gezi eylemleri ile kalkıyor. Varsa yoksa Mısır’daki askeri darbe ile devrilen Mursi’nin geleceğinin ne olacağı. Suriye’de Nusra’nın Esad’a karşı üstünlük sağlama hesapları. Ülke bölünme tehlikesi ile karşı karşıya kalmış, Doğu ve Güneydoğu PKK’ya teslim edilmiş sanki umurunda bile değil. PKK ve yandaşlarınca tehdit yağdırılıyor, açıktan meydan okunuyor, “Kürdistan’ı kuruyoruz”deniliyor bunların hiç biri Başbakan’ı ilgilendirmez mi?

                                                      Ortada küçümsenmemesi gereken ve ulusal boyutu olan olaylar var. Ne oluyor ne bitiyor kamuoyu bunları da öğrenmek istiyor. Hiçbir açıklama yapılmıyor. Kamuoyunda oluşan endişe giderek artıyor. Güneydoğu’nun adeta Türkiye’den koparılmış görüntüsü bu endişeleri daha da artırıyor. Kaldı ki, Suriye’deki son gelişmeler içinde düştüğümüz çıkmazın bizi nerelere sürükleyeceği korku ve endişesini daha da katlıyor

e.mail: [email protected]