Kamuoyu önünde inandırıcı olabiliyor musunuz?..

NECDET BULUZ

 

                                                          PKK’ya silah bıraktırma konusunda atılan adımlar hedefine ulaşır mı bilemiyoruz, bunu önümüzdeki süreçte birlikte göreceğiz. Ancak, görebildiğimiz kadarı ile bu süreç iyi yönetilmiyor. Çelişkiler ard arda geliyor. Bunun yanı sıra APK Hükümeti, Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerle bu konuyu görüşmüyor, bilgi vermiyor. Başbakan, her zamanki gibi çelişkili ifadelerle de kamuoyunda inandırıcı olamıyor.

                                                           Ortada bir olay var ve bu olaydaki gelişmeler kamuoyunun bilgisi dahilinde olmalıdır. Ne oluyor, ne bitiyor bunlar anlatılmalıdır. Başbakan, yapacağı basın bilgilendirme toplantıları ile çalışmaları, gelinen noktayı kamuoyu ile paylaşmalıdır. Böylece bilgi kirliğinin de önüne geçilmiş olacaktır. Bunlar da yapılmıyor. Dikkat edilecek olursa, PKK’ya silah bıraktırma işinde iddialar havalarda uçuşuyor. Ne oluyor, ne konuşuluyor, neler vaad ediliyor, neler kazanılıyor bunu tam olarak bilen var mı?

                                                          KAMUOYUNA AÇIK OLUNMALI

                                                           İmralı canisi Öcalan’ı bugün muhatap alan bugünkü Hükümet, yine PKK’nın siyasi uzantısı BDP’lilere sarılmış, Öcalan ile görüşmelerini de sağlamıştır. BDP Milletvekilleri bile yaptıkları açıklamalarda “ Her şey kamuoyu önünde olmalı ve gelişmeler de kamuoyu ile paylaşılmalıdır” diyorlar. Konu, tamamen toplumu ilgilendirdiği için, bunun demokratik bir anlayışla söylendiğini ifade edebiliriz.

                                                          Bizim, en çok üzerinde durduğumuz konu, PKK’ya silah bıraktırma işinde iddalı olan Başbakan Erdoğan’ın söylemlerindeki çelişkilerdir. Bu çelişkiler de hiç kuşkusuz kamuoyunda inandırıcılığını yitiriyor. Çoklarının kafaları karışık. Terörist başının muhatap alınmasına da tepkiler çığ gibi büyüyor. Bunlara bazı örnekler verelim:

                                                          Başbakan, birkaç ay önce Türkiye’de idamların yeniden getirilmesi gerektiğini söyleyerek bir tartışma başlatmıştı. Bir yerde, İmralı canisinin yeniden yargılanıp, idam edilebileceği görüşünde olduğunu vurgulamaya çalışmıştı. Daha dün idamını istediği bir adamı, bugün muhatap olarak karşısına alması tam bir çelişki değil de nedir? Böyle bir süreçte, Başbakan kamuoyu önünde inandırıcı olabilir mi?

                                                          ÇELİŞKİLİ AÇIKLAMALAR VAR

                                                          Çok uzaklara gitmeye gerek görmüyoruz. Daha düne kadar Meclis’te grubu bulunan ve PKK’nın siyasi uzantıları olarak gördüğü BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda bir çalışmayı başlatan ve bu konuda kararlı olduklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, bugün BDP’li milletvekillerini İmralı’ya Öcalan ile görüşmeye göndermedi mi? Bu, tam anlamı ile bir çelişkiler yumağı değil de nedir? Bu tür hareketlerle Başbakan, kamuoyu önünde inandırıcı olabilir mi?

                                                          Şimdi burada ortaya ne çıkıyor? “Başbakan, terör örgütü ile mücadele etme yerine, müzakere yolunu seçerek, kısa vadede kendi siyasi geleceğini garantiye almaya çalışıyor “ görüşü kamuoyunda yer ediyor. Çoklarının böyle düşündüğünü sanıyoruz. Çünkü önümüzde yerel yönetimler ve cumhurbaşkanlığı seçimleri var. MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, bu gelişmeleri de “Çok net söylüyor, hükümet terör örgütü ile bir pazarlık yaparak ( Belediye, cumhurbaşkanlığı seçimlerini rahat geçirsem, başkanlık sisteminde, Anayasa çalışmalarında BDP’nin desteğini alsam) gibi Saiklerle hareket ediyor. “ şeklinde yorumluyor.

                                                        İNANDIRICI OLABİLMEK İÇİN

                                                        Şimdi Başbakan son olarak neler söyledi ona bakalım:

                                                         “ Öcalan’a ev hapsi asla olmayacaktır. Teröre bulaşmış olanlara bir af asla söz konusu değildir. Bizim iktidarımızda böyle şeyler asla olmaz.”

                                                          Bugüne kadar bu tür açıklamalar çok yapıldı, çok şeyler söylendi. Yukarıda da bazı örnekleri verdik. Sonradan bu sözlerden çark edildi ve başa dönüldü. Bugün söylenen sözlerin, aradan kısa bir zaman geçtikten sonra unutulması ve söylenmemiş gibi hareket edilmesi de bir çelişkiler yumağınım oluşturmaktadır. Bu nedenle Başbakan’ın son açıklamalarının da bu çerçevede kamuoyunda inandırıcılığının olmayacağı görüşündeyiz.

                                                         Bütün bu gelişmeleri alt alta koyduğumuz zaman, Başbakan’ın ve tayfasının pek inandırıcı olmadığını, kamuoyunun kafasındaki soru işaretlerini gideremediklerini görüyoruz. Terörle mücadelede daha önce söylenenlerin, kısa zamanda tam tersinin uygulanmaya başlanması ve bundan sonraki yol haritasındaki gelişmelerde nelerin ortaya çıkabileceği konusu da kamuoyunda dalgalanmalar sürecek gibidir. Özetleyecek olursak, PKK’ya silah bıraktırma konusu da süreç iyi yönetilemiyor.

 e.mail: [email protected]