Sakalını Kesmeyen Şeyh: İşte Atatürk’ün eşsiz zekası

Atatürk Amasya ziyareti sırasında, yörenin ileri gelenleri ile Vali Konağı'nda sohbet ederken bir ara tam karşısında oturan 50-55 yaşlarında sakalı göğüslerine kadar inen birine gözleri takılır. Yanında oturan valinin kulağına eğilip sorar: - Amasyali Seyh ve Ataturk

Atatürk Amasya ziyareti sırasında, yörenin ileri gelenleri ile Vali Konağı’nda sohbet ederken bir ara tam karşısında oturan 50-55 yaşlarında sakalı göğüslerine kadar inen birine gözleri takılır. Yanında oturan valinin kulağına eğilip sorar:

-”Kimdir bu?”
-”Efendim kendisi Şeyh’tir. Yörede çok hatırası vardır.”
Bunun üzerine Atatürk Şeyhi yanına çağırttırır.
-”Bak baba, imanın ölçüsü sakalın boyunda değildir. Şunu rica etsem de en azından Peygamber Efendimiz’inki gibi kısaltsan” der ve eliyle de boyunaltı hizasını gösterir.
Şeyh ”Emrin olur Paşam” diyerek yerine çekilir.

Atatürk Amasya ziyareti sırasında, yörenin ileri gelenleri ile Vali Konağı'nda sohbet ederken bir ara tam karşısında oturan 50-55 yaşlarında sakalı göğüslerine kadar inen birine gözleri takılır. Yanında oturan valinin kulağına eğilip sorar: - Amasyali Seyh ve Ataturk

Toplantı bittikten sonra Atatürk Amasya’dan ayrılır ve aradan birkaç ay geçer…

Bir akşam Atatürk’ün aklına Amasya’daki şeyhi gelir. Vali’yi telefonla arayıp sakalını kesip kesmediğini sorar. Vali şeyhin sakal boyunda en küçük bir kısalma bile olmadığını söyler.
Atatürk telefonu kapatır, kağıdı kalemi eline alır ve az sonra nazırını çağırıp, yazdığı yazıyı Amasya Valiliği’ne tebliğ edilmesini ister.

Ertesi gün Amasya’dan şeyh efendinin Atatürk’ü görmek üzere Ankara’ya doğru yola çıktığı haberi gelir.
Şeyh Ankara’ya ulaştığında, Atatürk’ün karşısına çıkar. Sakal tamamen kesilmiş, sinekkaydı bir tıraş olunmuş, saçlar kısaltılmış, kılık-kıyafet baştan sona değiştirilmiş, bambaşka bir görünüme bürünülmüştür.
Orada bulunanlar bu değişime çok şaşırırlar ve Atatürk’e bunun nedenini sorarlar:

-”Aman Paşam, o şeyh ki sakalına el dahi sürmezdi… Siz ne ettiniz de kökünden kesilmesini sağladınız?”
Atatürk gülümser, sonra da yanındakilere dönüp şöyle der:
-”Dün akşam Amasya Valiliği’ne bir yazı gönderdim ve şeyhi Afyon’a vali atadığımı bildirdim.”
Ardından da yeni bir yazı hazırlayıp nazırına bunu şeyhe vermesini söyler.
Yazıda şöyle yazmaktadır:

-”İnancın ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim. Valilik meselesine gelince… Bugün koltuk uğruna 40 yıllık sakalından vazgeçebilen, yarın başka şeyler için milletinden bile vazgeçebilir. Seni böyle bir ikileme mahkum bırakmayalım.”

Okumaya devam et  Paradoksa Bak Hele!.. Fazla Oluyorsunuz!..

Comments

“Sakalını Kesmeyen Şeyh: İşte Atatürk’ün eşsiz zekası” için 2 yanıt

  1. Çınar avatarı

    Bu anlatılanın doğruluğunu nasıl tespit edebilirim?
    Nitekim Atatürk’ün zekasının gereksiz yüceltilmeye ihtiyacı olmadığı gibi, bu görünümde hikayeler üreterek Atatürk’e zarar vermek isteyen Fetöcü, Recöcü çok gördüm. “Bak milletin sakalına kadar karışıyormuş” gibi polemiklere fırsat vermeyelim uydurmaysa bu hikaye. Böyle şeyler çok önemli.

  2. Mustafa avatarı

    Bence de doğruluk önemli. Kaynağınız nedir?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir