=========================================================================== PETEK CILT: 1 SAYI: 2 1 EYLUL 1995 =========================================================================== ___________________________________________ / .......................... \ / ........ /\ /\ ....... \ / ...... / | / | ..... \ / ... / // | .... \ / .. /^/^ / / / ... \ / ... /()|'`--/ _ / .. \ / ... \_'/' '` \_' .. \ / ... '//`--' '\ .. \ / .... || //--/ ' \ .. \ / ..... \\ ||\_/\\ ... \ / ........ || \_/ .... \ / ........... \\ \ ..... \ / .......................... \ / \ / OOOOOOO OOOOOOOOO OOOOOOOOOOO OOOOOOOOO OOO OOO \ / OOOOOOOO OOOOOOOOO OOOOOOOOO OOOOOOOOO OOO OOO \ \ OOO OOO OOO OOO OOO OOO OOO / \ OOO OOO OOO OOO OOO OOO OOO / \ OOO OOO OOO OOO OOO OOOoOO / \ OOOOOOOO OOOOOOO OOO OOOOOOO OOOOO / \ OOOOOOO OOOOOOO OOO OOOOOOO OOOOOO / \ OOO OOO OOO OOO OOOoOOO / \ OOO OOO OOO OOO OOO OOO / \ OOO OOO OOO OOO OOO OOO / \ OOO OOOOOOOOO OOO OOOOOOOOO OOO OOO / \ OOO OOOOOOOOO OOO OOOOOOOOO OOO OOO / \ / \ ITU MEZUNLARI DERNEGI ELEKTRONIK DERGISI / \ / \ 1995 / \ / \___________________________________________/ =========================================================================== SunuS YazIsI =========================================================================== Sevgili PETEK OkurlarI, Ikinci sayImIzda yine sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu sayImIzIn ilk sayImIza gOre daha doyurucu olacaGInI Umit ediyoruz. Bir derginin yayIn hayatInIn uzunlugu; onun ortaya CIkarIlmasI iCin sarfedilen gayret, harcanIlan zaman, ve gOsterilen Ozenle yakIndan ilgilidir. KuSkusuz, kisilerin fedakarlIklarI her zaman gereklidir. Ancak Onemli olan; fedakarlIklarIn mUmkUn olduGunca eSit bir Sekilde kiSiler tarafIndan paylaSIlmasI olup, bu da ancak derginin arkasIndaki kuruluSun yakIn ilgisi, dergi organizasyonunun iSlerliGi, bu organizasyon icinde gOrev alan arkadaSlarIn UstUn gOrev bilinci, ve de siz sayIn okurumuzun derginizin etkinliklerine yapIcI ve katIlImcI yaklaSImlarI ile mUmkUn olabilir. Bu unsurlar ne kadar olumlu yOnde olursa, dergimizin sUrekliliGi ve de kalitesi o oranda artar. PETEK, henUz CiCeGi burnunda bir dergi olmasIna raGmen, daima bir sonraki sayIsInda daha kaliteli olmayI ve aynI zamanda sUrekliliGini mUmkUn oldugu OlcUde korumayI hedefleyen bir dergi olma CabasI iCindedir. Okumakta olduGunuz bu dergi, dergi fikrinin ortaya atIlmasIndan bugUne kadar Cok deGiSik aSamalardan geCmiS bulunmaktadIr. Verilen emek, harcanIlan zaman tahmin edilemeyecek kadar bUyUktUr. BunlarI belirtmekteki amacImIz PETEK gOnUllUleri olarak kendimize pay CIkartmak deGil, aksine, dergiyi okurken gOrebileceGiniz olasI hatalara hosgOrU ile yaklaSmanIzI saGlayabilmektir. PETEK gOnUllUleri olarak inancImIzIn tam olduGu noktalardan birisi, PETEK'in *sizin* de katkInIzla her sayIda daha ileriye gideceGidir. Ilk sayImIzIn sunuS yazIsInda da belirtmiS olduGumuz gibi, PETEK; toplumuyla bUtUnleSmeyi amaClayan, karSIlIklI bilgi alISveriSini saGlayacak, yeniliklere ve geliSmelere aCIk bir dergidir. Bu nedenle, her tUrlU eleStiri, yorum, ve dUsUncenizi bizimle paylaSmanIz PETEK aCIsIndan Cok Onemlidir. PETEK YayIn Kurulu olarak aCIklama getirmek istediGimiz noktalardan birisi de derginiz PETEK'in uzunluGuyla ilgilidir. PETEK'in 3 ayda bir yayImlanan bir dergi olduGu gOzOnUne alInIrsa her sayInIn bir hayli (!) kapsamlI olacagI beklenen bir sonuCtur. Sizlere bu noktada ufak bir sIr vermek istiyoruz: esasen bizim amaClarImIzdan birisi de; sizin bilgisayarInIzIn baSIna geCip beS dakikada bu dergiyi okuyup bitirmemeniz icin elimizden ne geliyorsa yapmaktIr. YoGun iSleriniz arasInda sIkIlIp ara verdiGinizde PETEK'e tekrar dOnUp kaldIGInIz yerden devam etmenizi diliyoruz. Son olarak, dergiye yazI gOnderen, olumlu olumsuz eleStirilerini esirgemeyen herkese, ve derginin bu sayIsInda emeGi geCen arkadaSlarImIza teSekkUr ediyoruz. Bir sonraki sayImIzda buluSmak Uzere, kalIn saGlIcakla. PETEK YayIn Kurulu BaSkan: Meral DemirtaS (Meteoroloji '90) BaSkan Yrd.: Harun Taner (Gemi inSaatI '88) Uye: O. Haldun UnalmIS (uCak '87) =========================================================================== PETEK YazI KurallarI =========================================================================== * YazIlarInIzI, yukarIda adresleri verilen PETEK YayIn Kurulu (PYK) Uyelerine ya da PETEK YazISma Adresine gOnderiniz. Elektronik posta ile gOnderilen yazIlarI tercih etmekteyiz. * YazInIza "Subject: ITU-MD E-Dergi: PETEK" UstbaSlIGInI veriniz. * YazI geniSliGinin 75 karakteri aSmamasIna Ozen gOsteriniz. * YazInIzI bir satIr aralIGInda yazInIz, metin iCinde fazla boS satIra yer vermemeye Ozen gOsteriniz. * YazInIzI kUCUk harflerle yazInIz, tamamI bUyUk harflerle yazIlmIS yazIlar UCUncU sayImIzdan itibaren kabul edilmeyecektir. * PETEK'te yayImlanacak yazIlarda dil ve uzunluk sInIrlamasI yoktur. YabancI dilde yayImlanacak yazIlar iCin yazar(lar)Indan kIsa bir TUrkCe Ozet istenir. * Konu serbest olmakla beraber aSaGIda belirtilen konu Obekleri YayIn Kurulu'nca uygun bulunmuStur: ITU MezunlarI DerneGi (ITU-MD) TanItIm Akademik DUnyadan Bilim ve Teknoloji Internet ve Bilgisayar DUnyasIndan MUhendis GOzUyle Sosyal Bilimler ve KUltUr Mizah Dilimiz, Deyimlerimiz ve Atasozlerimiz Serbest KOSe Okuyucudan * YazInIzIn bu konu Obeklerinden hangisine uygun oldugunu belirleyip, iCeriGini birkaC sOzcUk ile aSaGIdaki Orneklerdeki gibi aCIklayInIz: Konu : Konu ObeGi --> iCerik { Ornekler : Konu : Bilim ve Teknoloji --> BulanIk MantIk Uzerine Konu : Akademik DUnyadan --> Yabanci dille eGitim gerekli mi? Konu : Internet ve Bilgisayar DUnyasIndan --> Elektronik Ulak Konu : Sosyal Bilimler ve KUltUr --> MUzik ve toplum Konu : Mizah --> Havadan para kazananlara ne denir? } ASaGIda bir yazI OrneGi bulacaksInIz: --------------------------------------------------------------------------- Subject: ITU-MD E-Dergi: PETEK: Serbest Kose --> FIrIldaGIn okulu olur mu? --------------------------------------------------------------------------- {YazInIzIn baSlIGI} FIrIldaGIn okulu olur mu? {YazInIz buraya yerleStirilmelidir.} {AdInIz, soyadInIz, (varsa) mezun olduGunuz Universite ve bOlUmUnUzUn adI, lisans mezuniyet yIlInIz, e-posta adresiniz, (ITU-MD Uyesi iseniz) ITU-MD Uyesi ibaresi ve hangi Ulkede kayItlI olduGunuz; (varsa ya da yazmak isterseniz) ayrIntIlI yazISma adresiniz, (varsa) kaynaklar} Meral Demirtas (Meteoroloji '90) (swrdemas@met.reading.ac.uk) ITU-MD Uyesi, Ingiltere {Ornek bir yazISma adresi: --------------------------------------------------------------------------- Meral Demirtas Tel: (44) (01734) 318950 University of Reading Fax: (44) (01734) 352604 Department of Meteorology E-mail: swrdemas@met.reading.ac.uk 2 Earley Gate Reading RG6 2AU United Kingdom --------------------------------------------------------------------------- } --------------------------------------------------------------------------- * PETEK'e gOnderilen yazIlar YazI DeGerlendirme Kurulu (YDK) Uyelerince PETEK YazI DeGerlendirme KurallarIna gOre deGerlendirilir. Bu deGerlendirme sonucu PYK'nca yazIyI gOnderene (yazara) bildirilir. * BaSka kaynaklardan aktarIlan yazIlar hakkIndaki kurallar aSaGIda belirtilmiStir: 1. BaSka bir yerde yayImlanmIS bir yazI iCin yazarIndan veya yayIncIsIndan izin alInmalIdIr. 2. BaSka listelerden ya da tartISma ortamlarIndan aktarIlan yazIlarIn yazarIndan izin alInmalI, yazI anonim ise aktarIlan kaynak liste belirtilmelidir. * YazI gOnderenlerden karSIlIk veya yanIt hakkI doGuracak yazI yollamamalarI beklenmektedir. Herhangi bir biCimde yanIt hakkI doGmuS ise, PYK'na gOnderilen karSIlIk yazIlarI bir sonraki sayIda yayImlanIr. * GOnderilen yazIlarIn yayImlansIn veya yayImlanmasIn geri iadesi sOzkonusu deGildir! * PETEK Dergisi'nde yayImlanan yazIlarIn baSka yayIn organlarInda yayImlanmak istenmesi durumunda yazInIn yazarIndan ya da PYK'ndan izin alInmalIdIr. * Yazarlar yazIlarInIn iCeriGinden sorumludur. Bu konuda PYK, YDK veya ITU-MD hiCbir durumda herhangi bir sorumluluk Ustlenmez. =========================================================================== PETEK YazISma Adresi ve PETEK'e eriSim =========================================================================== Elektronik Posta ile bize ulaSmak isteyenler PETEK YayIn Kurulu Uyelerinin yukarIdaki adreslerine ya da aSaGIdaki itumez adresine baSvurabilir. PETEK'e posta ile yazI gOndermek isteyenler iCin yazISma adresimiz aSaGIda verilmiStir: _/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/ _/ _/ _/ ISTANBUL TEKNIK UNIVERSITESI _/ _/ <<< Mezunlari Dernegi ~ Alumni Association >>> _/ _/ <<< ULUSLARARASI KURULUSU ~ INTERNATIONAL BRANCH >>> _/ _/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/ _/ _/ _/ 235 E. River Dr Suite 1502 ~ Phone / Fax : 203-282-0251 _/ _/ E. Hartford, CT 06108, USA ~ E-mail: _/ _/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/ PETEK'e www ile eriSmek istiyorsanIz: http://www.ece.orst.edu/~ituweb/petek/ adresine bir gOz atmanIzI hararetle tavsiye ediyoruz. AyrIca, Istanbul Teknik Universitesi'nden de http://www.itu.edu.tr/petek.html ile PETEK'e eriSebilirsiniz. PETEK-L tartISma listemize Uye olmak isterseniz adresine ilk satirinda SUB PETEK-L komutu bulunan bir e-posta yollamaniz yeterlidir. PETEK dergisinin sayilari ftp.itu.edu.tr adresinde /pub/petek dizinine de yerlestirilecektir. =========================================================================== Icindekiler =========================================================================== --------------------------------------------------------------------------- 1. ITU MezunlarI DerneGi (ITU-MD) TanItIm --------------------------------------------------------------------------- 1.1 ITU-MD TUrkiye Merkezi Yeni YOnetim Kurulu'ndan gelen yazI 1.2 ITU-MD 2. Uluslararasi Genel Kurul Toplantisi Ozeti, G. Ozulkulu 1.3 ITU-MD Subelerinin TanItImI: ABD BatI YOresi (16. BOlge), G. Aral 1.4 ABD BUyUkelCimizin Kaya BUyUkataman'a gOnderdiGi mesaj --------------------------------------------------------------------------- 2. Akademik Dunyadan --------------------------------------------------------------------------- 2.1 Ari Kovani: (Duzenleyen: Meral Demirtas) 2.1.1 Konuk: Prof. Dr. Tuncer Oren 2.1.2 Konuk: Prof. Dr. Ali Erdemir 2.2 ITU'den Haberler: 2.2.1 Istanbul Teknik Universitesi'nin 222. kuruluS yIlI kutlandI 2.2.2 ITU Makina Fakultesinin YurtdIsI Universiteler Ile ISbirliGi CalISma Grubu, Teoman Kurtay 2.2.3 50. OGretim YIlInda ITU Mimarlik Fakultesi, Ilhan Bayraktar --------------------------------------------------------------------------- 3. Bilim ve Teknoloji --------------------------------------------------------------------------- 3.1 Prof. Dr. Ali Erdemir'in buluslari, odulleri ve diger calismalari uzerine roportaj, (Duzenleyen: Meral Demirtas) 3.2 Istanbul'a bir "Bilim ve Teknoloji MUzesi" kazandIrma CalISmalarI 3.3 Bilimde bir baSarI: Prof. Dr. onur gUntUrkUn, A. Krupp OdUlU'nU aldI 3.4 Bilim ve Teknolojide AtIlIm Projesi Uzerine, Harun Taner 3.5 TUBITAK'In PopUler Bilim KitaplarI Uzerine, Harun Taner --------------------------------------------------------------------------- 4. Internet ve Bilgisayar Dunyasindan --------------------------------------------------------------------------- 4.1 ITU Bilgi Islem Altyapisini Yenileme ve Gelistirme Projesi, Hakan Aydin 4.2 Turkiye'de Bilgisayar yazIlImlarI geliStirme uzerine bir haber 4.3 LaTeX, Sinan Gungor 4.4 Internet Evsayfa(lari)mizi Ziyaret Uzerine, Meral Demirtas --------------------------------------------------------------------------- 5. Muhendis Gozuyle --------------------------------------------------------------------------- 5.1 "On Private Power Issues...", Nalan Arsoy-Gainer --------------------------------------------------------------------------- 6. Sosyal Bilimler ve Kultur --------------------------------------------------------------------------- 6.1 Aziz Nesin ve Bilge Karasu Uzerine, (Derleyenler: Harun Taner ve Sibel Demirbas) 6.2 Felsefe Tarihinden Kesitler (1) : Thales, Hakan Aydin 6.3 Muzik Uzerine: (Derleyen: Kaya Buyukataman) 6.3.1 Notes on the Turkish Music 6.3.2 Turkish Music, Esber Koprucu 6.3.3 ITU'de Turk Sanat Muziginin dogusu/tarihcesi, Osman Simav 6.4 I.T.U. Turk Musikisi Devlet Konservatuari'nin (TMDK) Dunu, Bugunu, Yarini, Necati Giray --------------------------------------------------------------------------- 7. Mizah --------------------------------------------------------------------------- 7.1 Ilk sayimizda sorulan bilmecenin yaniti, Sibel Demirbas 7.2. "Varsayalim 20 sene sonra dede oldugumda", Ersin Beyret --------------------------------------------------------------------------- 8. Dilimiz, Deyimlerimiz ve Atasozlerimiz 8.1 TUrk Dil Kurumu'na CaGrI, (Duzenleyen: O. Haldun Unalmis) 8.2 TUrkCe Uzerine, Tuncer Oren 8.3 Bilgisayar Dunyasinda Turkce Terimler, D. Turgay Altilar 8.3.1 SayIn D. Turgay Altilar'In yazIsIna iliskin kIsa bir yorum, O. Haldun Unalmis 8.4 Turkcenin Yetersizligi!, K. Turgut Gursel 8.5 PETEK-L'den Turkce uzerine alintilar, (Duzenleyen: Meral Demirtas) --------------------------------------------------------------------------- 9. Serbest Kose --------------------------------------------------------------------------- 9.1 Nicin Yanlis, Emin Akcaoglu --------------------------------------------------------------------------- 10. Okuyucudan --------------------------------------------------------------------------- 10.1 Okuyucudan gelen mesajlar 10.2 Okurlarimizdan gelen mesajlara yanit 10.3 PETEK Anket Formu --------------------------------------------------------------------------- 11. PETEK YayIn Kurulu Uyeleri 12. PETEK YayIn DanISmanI 13. YazI DeGerlendirme Kurulu Uyeleri 14. PETEK Gonullulerine ve PETEK yazarlarina tesekkur 15. ITU-MD Uyelik Formu --------------------------------------------------------------------------- =========================================================================== =========================================================================== 1. ITU MezunlarI DerneGi (ITU-MD) TanItIm =========================================================================== 1.1 ITU-MD TUrkiye Merkezi Yeni YOnetim Kurulu'ndan gelen yazI 1.2 ITU-MD 2. Uluslararasi Genel Kurul Toplantisi Ozeti, G. Ozulkulu 1.3 ITU-MD Subelerinin TanItImI: ABD BatI YOresi (16. BOlge), G. Aral 1.4 ABD BUyUkelCimizin Kaya BUyUkataman'a gOnderdiGi mesaj =========================================================================== --------------------------------------------------------------------------- 1.1 ITU-MD TUrkiye Merkezi Yeni YOnetim Kurulu'ndan gelen yazI --------------------------------------------------------------------------- PETEK'in ilk sayIsInIn CIktIGI 19 MayIs tarihinden bir gUn sonra elimize geCen ITU MezunlarI DerneGi'nin yazIsInI, aSaGIda, bazI kUCUk dUzeltmelerle sunuyoruz: ITU MezunlarI DerneGi, 09.06.1989 tarihinde yurdumuzun Onde gelen iSadamI, sanayici ve OGretim Uyesi 83 ITU'lU tarafIndan kuruldu. Kurumun YOnetim Kurulu BaSkanlIGI, birinci dOnemde Dr. Y. MUh. Sezai TUrkeS, ikinci dOnemde Prof. ilhan Kayan, UCUncU ve dOrdUncU dOnemlerde Y. MUh. cahit idil tarafIndan yUrUtUlmUStUr. Mevcut YOnetim Kurulu aSaGIdaki Uyelerden oluSmaktadIr: Y. MUh. Remzi YUcebaS : BaSkan Prof. Dr. Mete UnUgOr : 1. BaSkan Vekili Y. MUh. YIlmaz gUngOr : 2. BaSkan Vekili Mimar ilhan BurCoGlu : genel sekreter Y. MUh. ErdoGan Alkan : Muhasip Uye Y. MUh. Mahmut sUtCUoGlu : Uye Y. MUh. Fikret Oncel : Uye Y. MUh. Ersan Bakanay : Uye MUh. Hakan Kuman : Uye MUh. SUkrU OzgUr : Uye Halen 2000 Uyesi olan DerneGin amaClarI, ITU camiasInI bir araya getirmek, mezunlarImIzIn Universite ve OGrencileri ile iliSkilerini geliStirmek, Universitemizin CaGdaS ve en Cok tercih edilen bir eGitim kurumu haline gelmesine katkIda bulunmak, Uyelerini, sosyal, kUltUrel, bilimsel ve mesleki yOnlerden desteklemek Seklinde Ozetlenebilir. KurulduGu gUnden beri, dUzenlediGi konserler, ArI BuluSma geceleri, konferanslar, seminerler, yayInladIGI ITU MezunlarI Dergisi ve BUlten ile ITU camiasInI kaynaStIrma baGlamInda giderek daha bUyUk kitlelerin bir araya gelmesini saGlayan ITU MezunlarI DerneGi, "ArI KovanI" adInI verdiGi sosyal tesisleri projesi ile ITU MezunlarInIn yaSlandIklarI zaman diler- lerse kalabilecekleri ve bUtUn ITU MezunlarInIn kullanabileceGi bir ITU Evi'nin yapImI iCin CalISmalarInI sUrdUrmektedir. Mezunlar DerneGimiz, GUmUSsuyu Mezunlar Merkezi'ni SehiriCi Lokali olarak dUzenlemektedir. Teknik Universitelilik ruhunu yeniden canlandIrmak, kOklU ITU camiasInIn bUtUnleSmesini saGlamak yolunda inanCla CalISan derneGimiz, mezunlarImIza saGlIk ve afiyet diler. Mimar ilhan BurCoGlu (MimarlIk, '81) genel Sekreter DerneGin Adresi: Mezunlar Merkezi inOnU Caddesi 80191 istanbul Tel: 0212-2526363 Fax: 0212-2526364 [Bu yazI, H. Taner tarafIndan aktarIlmIstIr.] ___________________________________________________________________________ Bu yazIda kIsaltmalar dISInda her yerde Su alfabe kullanIlmIStIr: a b c C d e f g G h I i j k l m n o O p r s S t u U v y z A B c C D E F g G H I i J K L M N o O P R s S T u U V Y Z ___________________________________________________________________________ --------------------------------------------------------------------------- 1.2 ITU-MD 2. Uluslararasi Genel Kurul Toplantisi Ozeti --------------------------------------------------------------------------- Istanbul Teknik Universitesi Mezunlari Dernegi 2. Uluslararasi Genel Kurul Toplantisi 20 Mayis 1995 tarihinde gerCekleStirildi. ASaGIda bu toplantInIn bir Ozetini veriyoruz. Ozetleme, ITU-MD Icra Kurulu Uyesi Dr. Gul Ozulkulu tarafIndan yapIlmIStIr. Istanbul Teknik Universitesi Mezunlari Dernegi 20 Mayis 1995, 2. Uluslararasi Genel Kurul Toplantisi Kaya Buyukataman'in acilis konusmasi : - Faaliyet raporu (Petek dergisinin birinci sayisinda yayinlandi) - Uye sayisinin artirilmasi icin yapilan calismalar - E-mail sistemi (Petek dergisinin ilk sayisinin cikisi) - Katalog faaliyeti (Uyelerin ozgecmisi, faaliyetleri) - Tuzukle ilgili calismalari (IRS'le gorusmeler tamamlandi ve Mezunlar dernegi resmen Tax exempt organization) - Voice-mail sistemi tamamlandi. Sn. Mehmet Binal'in yardimlariyla. - 19 Nisan 1995 Istanbul'daki toplantida Cumhurbaskanimiz Sn. Suleyman Demirel seref baskani olmayi kabul ettiler ve kendisine Seref baskanligi plaketi sunuldu. - Mali Sorunlar (Board of Trustee), Yeni BOT baskani Erden Arkan. Makina Fakultesi Dekani Prof. Dr. Nilufer Egrican'in Konusmasi: Turk haftasina katilmaktan gurur duyduklari belirtiler. Daha sonra Teknik Universiteyle ilgili bilgi verdiler. Su anda Isletme Fakultesi'nin Macka binasinda, Mimarlik Fakultesi'nin Taskisla binasinda, Makina Fakultesi'nin Gumussuyu binasinda yer aldigini, diger tum fakultelerin Ayazaga kampusunde bulundugunu soylediler. 2 yil once Cumhurbaskanimiz Sn. Suleyman Demirel ozel fon cikardigini, Gumussuyu Kampusunun yenilendigini, yeni bilgisayarlarin geldigini, E-mail sisteminin kullanildigini sozlerine ekledi. Basta Kaya Buyukataman olmak uzere emegi gecenlere tesekkur ederek konusmasini surdurdu. Amerika ve yurt disi subelerin Turkiye'de ITU'ye cok sey kazandiracagini, mezunlarin desteginin cok onemli oldugunu belirtti. ITU Rektoru Prof. Dr. Resat Baykal'in sevgi ve saygilarini yolladigini belirterek konusmasini bitirdi. Atilla Bektore'nin konusmasi: - Dernek daha kurulus asamasindadir. - Tuzugun resmi mercilere ulasmasi, dernegin duzgun calismasi icin cok onemlidir. - Mektupla haberlesmenin geregi Kaya Buyukataman'in yanit konusmasi: Tuzugun son hali herkese postalanacaktir. Ayrica Kanada grubu ile ilgili bilgi vermislerdir. Kanada'da uyeler uc grup halinde orgutlemislerdir; orta, dogu, ve bati. Toronto'daki uye sayisi 30 civarindadir. Toplanti uyelerin dilek ve dusunceleri dile getirmeleriyle surmustur. Bu dilek ve dusuncelerin kisa ozeti asagidadir. Nalan Arsoy: ITU'nun dunya seviyesinde bir universite olmasi icin calisilmalidir. Yurtdisinda calisanlar nasil ITU'ye yardim edebilir? Her isletmenin kendine ozgu bir bilgi hacmi vardir, bu bilgiler nasil ITU ogrencilerine aktarilabilir. Atilla Bektore: Muhendislik kavraminin uygulanmasinda iki ulke arasinda (Turkiye & Amerika) buyuk farkliliklar var (Kultur, kanunlar gibi). Professional en- gineering kavrami uzerinde de durulmasi gerektigini vurguladi. Halit Kosar: ITU'nun eskiden guclu olmasinin en buyuk nedenlerinden biri yabanci ogretim gorevlileriyle disariya pencerelerini acmasiydi. Endustri ve universite calisanlari Turkiye'de bir donem ders vererek yada bir seminer vererek yardimci olabilirler. Egitim Turkce kalmali. Hasan Albulak (Kanada): Yeniliklerin takip edilebilmesi icin bir yabanci dil cok iyi ogretilmeli, ama okul dili Turkce kalmali. Temel bilgilerin kuvvetli olmasi cok onemli. Dunyada iki turlu bilgi vardir: 1. Teknik bilgiler: ogrenimi zor, ticari degeri az 2. Ticari bilgiler: herkesin bilmedigi, belli degeri olan bilgiler Ogrencilere proje verilmesi cok yararli olabilir. Esref Ozulkulu: ITU'nun gelismesi icin en onemli iki kosuldan biri disariya acilmasi, ikincisi de en iyi ogrenciyi almayi saglanmasidir. Bunun icin iyi bir yabanci dil ogretiminin verilmesi sarttir ancak temel egitim dili Turkce olarak kalmalidir. ITU'nun eksikleri, (ozellikle elektronik fakultesi); arac, gerecler cok eski ve eksik, yeterli degil. Bunlarin saglanmasi disa acilmak gerekli. Disa acilma egitim programinin dogru saptanmasi ve guncelligi acisindan cok onemli. Prof. Dr. Nilufer Egrican: Manevi yardim cok onemli; bilgi aktarimi ve oneriler parasal yardimdan daha onemli. Amacimiz cagdas bir muhendis yetistirmek; ulke icin muhendis yetistirmek yetersiz. Makina Fakultesi icinde bes yeni calisma grubu kuruldu. Planlama calisma grubu, Yurtdisi universite ve endustrilerle iliski kurma calisma grubu, Proje calisma grubu, Fiziksel sartlarin duzeltilmesiyle ilgili calisma grubu. Bir calisma grubu da burada kurulabilir. Amaclarimiz: Mufredati yenilemek; en yenisi 2-3 yillik. Ogretim uyelerinin tesvik edilmesi; disa acilmalari, yurt disinda calismalara katilmalari, yurt disindan partner bulunmasi. AT'de cok cesitli projeler var. Egitim dili Turkce olmali, en azindan bir yabanci dil. Su anda 10 kredilik ders Ingilizce olarak alinabiliyor, ingilizce terimlere aliskanlik saglamak amaciyla. Lisans ve Ust lisans egitiminin basinda hazirlik sinifi var, su anki kapasite %30. bunu %80-90' a cikarmak. 50. Yil Etkinlikleri (1945 Makina Fakultesinin kurulusu) : Paneller, konusmalar, %0.Yil Ormani, atik kagit kampanyasi, ogrencilerle mezunlarin tanismasi, toplam 4 gunluk degisik calismalar. Kaya Buyukataman: Yurt disinda mezunlar derneginin orgutlenmesiyle ilgili bilgiler ve ozetler: - Amerika: Butun Guruplar, calisma ve Aktiviteleri. - Asya: (Japonya, Hong-Kong, Avustralya, Saudi Arabistan) - Avrupa: en aktif Ingiltere, Almanya ikinci ama basabas, Benelux cok yeni - Kanada: orta, dogu, ve bati. en aktif orta kanada. orta ve dogu birlesecek. - "KISKA" SIRKETINE VE "ERDEN ARKANA" PLAKETLER, ITU-KITAP KAMPANYASINA Yardimlari - En aktif bolge baskanlarina, Komite baskanlarina Plaket verilmesi - Uyeligini devam ettiren Kurucu uyeler icin "KURUCU UYE" Plaketi dagitimi - "ARI" seviyesinin dernege esi az bulunur hizmette bulunan uyelere taninmasi - "SEREF" seviyesinin dernege ve Universiteye esi az bulunur hizmette bulunanlara verilmesi Sn. Prof. Dr. Nilufer Egrican'a plaket verilmesiyle toplanti sona ermistir. ****** ****** ***** ****** -- Toplantiyi takiben ITU-MD delegeleri , Turk Amerikan Dernekleri Federasyonunun organize etmis oldugu Turk haftasi senliklerine ve yurusune katilmislardir. Yuruyusde ITU-MD'ye en on sirada seref yeri verilmisdir, ITU-Mezunlari Dernegi pankartlari ve ITU bayraklari ile gune degisik ve istenen guzel bir cephe getirmislerdir. Senliklere Takriben 40000 civarinda Turk ve cesitli organizasyonlar, folklor ekipleri, ve bandolar katilmisdir. Yuruyus sonrasi senliklerinden sonra Manhattan'In tam ortasinda bir gokdelenin ustunde kurulmus olan, sahane manzarali Roof Klubda KISKA Sirketinin yardimlari ile duzenlenen ARI Gecesi baslamisdir, Newyorkda yapilan ilk ARI gecesi Nedim Katki Orketrasi, ve Newyorkun en meshur Turk ahcilarinin hazirladigi tatli surprizlerle dolu idi. Katilanlarin arasinda, Newyorkun taninmis simalari, kisileri, ve disisleri bakanligi temsilcileri de yer almakda idi. Dort bir koseden gelen ITU mezunlari Unutulmaz bir ARI gecesi gecirdiler, Roof kulubde ayni zamanda Turk Artistlerinin resimleri, ve secme turk sarablari dernek yararina acik arttirma ile satildi. SENEYE BULUSMAK UZERE - ARI GECELERINIZ BOL OLSUN --------------------------------------------------------------------------- 1.3 ITU-MD Subelerinin TanItImI: ABD BatI YOresi (16. BOlge) --------------------------------------------------------------------------- ITU Mezunlari DerneGi etkinlik bOlgelerinden biri de Amerika Birlesik Devletlerinin Bati yOresi, U.S. Western Region #16. Dernek ilk olusurken kendimizi Istanbul'a dolayisi ile ITU'ye en uzak yOre, ve bir anlamda OncU/"Pioneer" olarak gOrUrken, Hawaii'den Cengiz Ertekin dostumuzun sesiyle bu ayricalik sevdamiz pek kIsa sUrdU... 16'ncI bOlge, Arizona, Kaliforniya, Nevada ve Oregon eyaletlerini kapsiyor. DiGer yOrelerimizde de olduGu gibi, genellikle Universiteler dernek Uyelerimizin odak noktasi. AyrIca, Kaliforniya ve Oregon'da Cok sayida ITU mezunu profesyonel arkadasimiz var. Bilhassa Kaliforniya, bUyUk ekonomisi ve ileri teknolojisi ile, Cok sayIda mezunumuza IS olanaklarI saGlamIS bir eyalet. Entegre devre teknolojisinin beSiGi UnlU Silicon Valley burada. Lockheed-Martin gibi, Northrop gibi bUyUk uCak sanayii kuruluslari burada. Dev insaat sirketi Bechtel burada,... Dernek olarak CeSitli vesileler ile toplandIkCa aramIzda bu teknoloji Onderi Sirketlerde ilerlemiS arkadaSlarImIzI gormek Cok gurur verici oluyor. Berkeley, Nevada gibi Universiteler de genC mezunlarImIzI Lisans UstU ve Doktora programlarI ile Cekiyorlar. Oregon'da, sayIn Prof Cetin Kaya KoC'un onderliGi ile derneGimiz Cok saGlam bir nUve olusturdu ve bilgisayar ileti olanaklari saGladI. Kuzey Kaliforniya'da, dostum Dr. Ahmet KarakasoGlu devamlI gUleryUzU ve neSesi ile bu yoredeki meslekdaslarImIzI (ITU'den olsun veya olmasIn) oGle ve aksam yemeklerinde bir araya getiriyor. Silikon Vadisi'nin hIzlI ve bunaltIcI CalIsma temposu iCinde "KIbrIslI Donerci" de yenen bir dOner ve iCilen ayran, deGiS-tokuS edilen kart vizitler ve hafta sonu nerede futbol oynanacaGInIn tartIsIlmasI, iSten bunalmIs zihinleri anInda aCIyor. Los Angeles Cevresinde Mehmet Mustafa Eker (Univ. of Southern California) ve San Diego Cevresinde Kadri SalavatCIoGlu (70 mezunu ve sInIf arkadasIm) birlikteliGimizi pekistirmek iCin CalIsIyorlar. Arizona'da Arif Nesimi KIlIC bUyUk bir dinamizm ile bir mezunlar aGI oluSturuyor. Nevada'da, bilhassa istatistik konusunda oldukCa gUClU iki Universite var Reno ve Las Vegas'da. Ancak, orgUtlenmeyi gerektirecek sayIda bir yoGunluGumuz olmadIGI anlasIlIyor burlarda. UmarIm ileride deGiSir. ABD BatI yakasInda ITU-MD'yi TUrkiye'den gelmis bUtUn profesyonel arkadaslarImIz iCin -ITU'lU olsun veya olmasIn- bIr CatI, bir oncU olarak gorUyorum. AramIzdakI ODTU'lU, BU'lU, BILKENTli vs. arkadaslarImIz da toplantIlarImIza, yemeklerimize ayni birliktenlige katIlIyorlar. Elbette bir Kitap BaGIs kampanyasInIn ITU ve ITU oGrencileri iCin ne kadar elzem olduGunu en iyi ITU mezunlarI iClerinde hissediyor. Elbette, sInIf arkadasIm sayIn Prof Dr. NilUfer Egrican ITU Makina FakUltesi'ndeki yeni ve yoGun girisimlerini anlattIGI zaman en bUyUk heyecanI ITU'lU hissediyor. ICinden gelmis kisiler olarak bu hususlarIn ITU ve simdiki OGrencileri iCin onemini bizler- eskiler- daha derinden kavrIyoruz, hiC SUphesiz. BOyle olmasI elbette doGal ve gUzel. Gurcan Aral (Makina '70) MSME (ITU) MSEE (Stanford) Ph.D. (Stanford) ITU-MD President/Western Region California, Oregon, Nevada, Ariz. garal@isi.com Work: 408-653-0416, Home: 408-973-0576 --------------------------------------------------------------------------- 1.4 ABD BUyUkelCimizin Kaya BUyUkataman'a gOnderdiGi mesaj --------------------------------------------------------------------------- >Date: Wed, 9 Aug 95 The Alumni Association of Istanbul Teknik Universitesi 235 E River Dr. Suite 1502 E Hartford, CT 06108 USA Dear Mr. Buyukataman I am pleased to learn that Turkey, home to do world's greatest histor- ical sites, cultural exhibits and tourism destinations, now has yet another place to visit -- the new home site of the Alumni Association of Istanbul Teknik Universitesi --, which is now open on Internet. As everyone today is only a few keystrokes away from accessing a wide spectrum of information, it is imperative for Turkey to be part of this new era and the ITU Alumni association's efforts in this regard should not be under estimated. I believe that the ITU Alumni's site will be a noteworthy compliment to the other Turkish sites on Internet in providing objective and up-to date information to those who interested in turkey. I thank all members of the ITU Alumni Association -- ambassadors at large if you will -- for working with us in promoting our beautiful country. Nuzhet Kandemir Ambassador of Turkey to the U.S., and Honorary Member of ITU Alumni Association =========================================================================== =========================================================================== 2. Akademik Dunyadan =========================================================================== 2.1 Ari Kovani: (Duzenleyen: Meral Demirtas) 2.1.1 Konuk: Prof. Dr. Tuncer Oren 2.1.2 Konuk: Prof. Dr. Ali Erdemir 2.2 ITU'den Haberler: 2.2.1 Istanbul Teknik Universitesi'nin 222. kuruluS yIlI kutlandI 2.2.2 ITU Makina Fakultesinin YurtdIsI Universiteler Ile ISbirliGi CalISma Grubu, Teoman Kurtay 2.2.3 50. OGretim YIlInda ITU Mimarlik Fakultesi, Ilhan Bayraktar ============================================================================ ---------------------------------------------------------------------------- 2.1 Ari Kovani ---------------------------------------------------------------------------- ---------------------------------------------------------------------------- 2.1.1 Konuk: Prof. Dr. Tuncer Oren ---------------------------------------------------------------------------- PETEK'in ilk sayisini cikardigimiz gunleri takiben 24 Mayis 1995'te, Prof. Dr. Tuncer Oren'den dergimiz ve calismalarimiz hakkinda goruslerini ifade eden bir ileti aldik. Bunun uzerine kendisiyle yazismalarimiz basladi. Hocamizi "Ari Kovani" bolumumuze davet ettik. Meral Demirtas'in hocamizla yapmis oldugu Internet roportajini sizlere bazi duzenlemelerle iletiyoruz. - Prof. Dr. Oren: Bu yazIda, bUyUk ve kUCUK harfler iCin her yerde, Su alfabe kullanIlmIStIr: a b c C d e f g G h I i j k l m n o O p r s S t u U v y z A B c C D E F g G H I i J K L M N o O P R s S T u U V Y Z Meral, Petek'in 2.ci sayIsInda "ArI KovanI" kOSesinde beni konuk etmek istediGizi, 9 Haziran tarihli e-postanIzda OGrendiGimde Cok mutlu oldum. Ancak kendimi tanItan bir yazI hazIrlamanIn gUClUGU Once caydIrIcI olmadI dersem yalan olur. insanIn CeSitli kiSilerce nasIl algIlandIGI, kendisini ne zannettiGi, ne olmak istediGi, ve ne olduGu o kadar ayrI Seyler ki. Ben size kendimi nasIl gOrdUGUmUn bir kesitini vereyim. Pirandello'nun bir kitabInIn adInda olduGu gibi: "Size NasIl Geliyorsa, Oyledir (Cosi e, se vi pare). ASaGIdaki yazIyI lUtfen istediGin gibi kIsalt. - M. Demirtas: Yazmaktan caymayip, ricamizi yerine getirmeniz bizler icin mutluluk verici oldu. Yazinizda kisaltma gerektiren bir durum yok. Bir iki duzenleme ile, Once hayatinizdaki onemli tarihleri, ardindan akademik calismalarinizi ozetleyen kismi veriyorum. Ikinci kisimda da diger konular uzerine olan soylesimiz yer alacak. Tarihlerle Tuncer Oren: ---------------------- - 1935'te Istanbul'da doGmuSum. - 1955'te (Galatasaray) lisesinden - 1960'da ITU Makina FakUltesinden mezuniyet - 1963-67 arasI IBM TUrk Sirketinde Sistem uzmanI olarak CalISma - 1970'de Arizona Universitesi (Tucson, Arizona) Sistem MUhendisliGinden doktora. - 1970 den beri, Kanada'nIn baSkentindeki Ottawa Universitesinde Bilgisayar Bilimi ProfesOrU olarak CalISma. - 1971'de, kIzlIk soyadI "Petek" olan, eSim FUsun'la Ottawa'da evleniSimiz - 1972 kIzIm sebnem'in doGumu - 1991 KUltUr BakanlIGImIzdan "Bilgi CaGI OdUlU" ile onurlandIrIlmam Biraz istatistik: ---------------- - YayIn sayIsi: ~ 280 - Konferans ve seminerlere katkI: 20 kadar Ulkede 170 kadar konferans ve seminerde direkt etkinlik. (1995-97 dOneminde, 15 kadar uluslararasI konferansIn organizasyon komitelerinde Uyelik veya konferans veya program baSkanlIGI. 1997 EylUlUnde Singapur'da yapIlacak, 20 kadar ulusal, bOlgesel, ve uluslararasI kuruluSun iSbirliGi ile gerCekleSecek, ve 21 paralel konferansI iCerecek olan DUnya 1.ci Benzetim Kongresinin genel program baSkanI). - Kitap ve dergilerin yayIn kurullarInda Uyelik: 7 - OzyaSam OykUmUn yer aldIGI Kim Kimdir yayInlarI (1990'larda): 11(Who's Who in Science and Engineering, Who's Who in Engineering, Who's Who in the World, Most Admired Men and Women of the Year,ve Men of Achievement, gibi). - Aktif tez OGrencilerim: 18 Akademik ilgi alanlarIm UCe ayrIlabilir: --------------------------------------- - Yapay zekanIn model kurma ve benzetime uygulamalarI - Yapay zekanIn yazIlIm mUhendisliGine uygulamalarI - Nitelik gUvencesi (model kurma, benzetim, yazIlIm mUhendisliGi, ve uzman dizgelerde) ilk iki konu Su alt konularI iCermekte: - Bilgisayar destekli problem COzme Cevreleri - Zeki ajanlar - Program anlama dizgeleri - Program belgeleme dizgeleri - Nesneye yOnelik program (C++) anlama ve sInama Cevreleri - M. Demirtas: PETEK'te baslatmakta oldugumuz yeni bir faaliyet daha var. Bilimadamlarimizin yurtdicindeki/yurtdisindaki calismalariyla tanitmak. Su siralar cok mesgul oldugunuzu biliyoruz. Eger vaktiniz olursa, ilerde PETEK'te bu konudaki yazilariniza da yer vermek isteriz. - Prof. Dr. Oren: Memnuniyetle; zamani gelince. - M. Demirtas: Hocam, genelde ITU'lulerin pek kulturel ve sosyal yonleri olmadigi soylenir. Muhendislerin de bu yonler vardir diyorum, siz ne dersiniz? Bu konularda da epeyce yonlu bir kisi oldugunuzu dusunuyorum. KUltUr kOkenim Cok yOnlU: ------------------------- - Mizah, hoSgOrU ve insalcIl yOnUm, ayrIca doGa'yI ve YaratanI hayranlIkla sevmem, Nasrettin Hoca, Aziz Nesin, KaracaoGlan, Yunus Emre, ve Mevlana gibi ortak deGerlerimizden. - Bir bilim insanI olarak kartezyen dUSUnceye yatkInlIGIm, lisede Descartes'In fikirlerinin temellerini OGrenmiS olma SansIma baGlI olabilir. insancIl felsefeye yatkInlIGIm, ortaokul sIralarInda Montaigne'i tanImamla baSlar. - Gaye'ye yOnelik ve pragmatik oluSum, 1967'den beri kuzey Amerika'da oluSuma ve daha Once TUrkiye'de iken bir ABD Sirketinde beS yIl CalISmIS olmama baGlanabilir. AyrIca, ingilizce, fransIzca, italyanca, ispanyolca, ve almanca ile aSinalIGIm ve yirmi beS kadar Ulkede bulunmuS olma SansImdan dolayI, uzak doGu, batI ve doGu Avrupa ve Akdeniz kUltUrlerinin bir kIsmI da kUltUr mozayiGimi oluSturmakta; yirmiye yakIn kUltUrU yaSamIS olan Anadolu kUltUrUmUz gibi. - M. Demirtas: Kultur yonunuz gercekten de epeyce var. Peki, zevkleriniz nedir, neleri okumaktan hoslanirsiniz, neleri seversiniz vs. seklindeki sorularimi da ekleyip, soru yagmurumu bitiriyorum. - Prof. Dr. Oren: Zevk iCin yaptIklarIm: BaSta mesleki uGraSIlarIm. AyrIca okumak, seyahat etmek, mUze dolaSmak, ve fotograf Cekmek. Meslek dISInda okuduklarIm: deneme, Siir, uygarlIk ve teknoloji tarihleri, ve kUltUrlerin sosyal dinamiGi. AyrIca, ortaokulda baSlayan sOzlUk okuma zevk ve alISkanlIGIm hala sUregelmekte. KitaplIGImdaki 300 kadar sOzlUGUn 100 kadarI TUrkCe. Sevdiklerim? gUzel ve iyi herSey: DoGa ve yaSamIn Siiri. Ozellikle, ana dilimiz, TUrk kUltUrUmUz, mizah yOnU, hoSgOrUsU ve iCtenliGi ile TUrk insanI, ve her dil, din, ve Irk'tan dostlarIm. BUtUn ITU'lUlere sevgi ve selamlarImla. ITU'lU olmaktan gurur duyduGumu bilmenizi isterim. Tuncer Oren (Makina '60), (oren@csi.uottawa.ca) ITU-MD Uyesi, Kanada - M. Demirtas: Davetimizi kabul ettiginiz ve icten yanitlarinizla bu yaziyi hazirlamamizda katkida bulundugunuz icin arkadaslarim adina tesekkurlerimizi sunarim. Aciklama: Sayin Oren ile Turkce uzerine yapmis oldugumuz yazismamizi da "Dilimiz, Deyimlerimi ve Atasozlerimiz" [8] numarali bolumde sunuyoruz. --------------------------------------------------------------------------- 2.1.2 Konuk: Prof. Dr. Ali Erdemir --------------------------------------------------------------------------- "Ari Kovani" kosemizin bir diger konugu da Prof. Dr. Ali Erdemir. Sizlere hocamizi calismalariyla birlikte tanitmaya calisacagiz. Once kendisi hakkinda Hurriyet gazetesinde cikan haberi sunuyoruz. Ardindan, Meral Demirtas'in Internet ortaminda Prof. Erdemir ile yapmis oldugu roportaji iki bolum halinde verecegiz. Ilk bolum, Prof. Erdemir'in kendisini tanitmaya yonelik. Sayin hocamizin calismalari hakkinda detaylari iceren roportajin ikinci kismini da "Bilim ve Teknoloji" bolumumuzde sunmaktayiz. 2.1.2.1 TUrk bilimcinin bUyUk baSarIsI Bilimcimiz Prof. Dr. Ali Erdemir'in yeni buluSu olan "PUrUzsUz Elmas Kaplama" projesi, 150 bilimadamInIn projesi arasInda birinci seCildi ve 20 milyar lira ile OdUllendirildi. 1992 yIlInda, Ulkemizde Cok bulunan boraks madeninin, makine yaGlama teknolojisi Ozelliklerini keSfedip, sUrtUnme ve aSInmayI en etkin bir Sekilde azaltan buluSu ile de dUnyada 100 bilimadamI arasIna giren Prof. Dr. Erdemir'in yeni buluSu 150 proje arasInda birinci seCildi. ElmasIn kaplamalarda pUrUzsUz olmasInI baSaran Erdemir, sanayide kullanIlan kesici aletlerin elmas ile kaplandIGInda kullanIlma OmrUnUn 20 kat fazla olduGunu belirtti. YaklaSIk 12 yIldIr Amerika'da yaSayan ve 1987 yIlIndan beri Amerika'nIn en bUyUk ulusal araStIrma laboratuarI olan Argonne Institute'da CalISmalarIna devam eden Prof. Dr. Erdemir, istanbul Teknik Universitesi Maden FakUltesi mezunu. 2600 kilometrekarelik bir alanda kurulu olan Argonne LaboratuarI'nIn yIllIk iSletme bUtCesi yaklaSIk yarIm milyar dolar. 5 bin kiSinin CalIStIGI merkezde, 1800 bilimadamI araStIrma yapIyor. Prof. Dr. Ali Erdemir mezuniyetiyle birlikte kendini bilime adamIS bir insan. Madencilik, seramik ve yaG teknolojisi Uzerine Amerika, Avrupa ve Japonya'da 10 bilimsel toplantI baSkanlIGInI baSarI ile yapan ve madencilik Uzerine prestij sahibi olan Erdemir, ayrIca CeSitli dergilerde 100'den fazla yazI da yayInlamIS. ABD Enerji BakanlIGI, saGlIk BakanlIGI, NASA ve benzeri 11 kuruluSta danISmanlIk yapan Prof. Dr. Ali Erdemir OnUmUzdeki yIllarda TUrkiye'de CalISmak istiyor. [15 ocak 1995 gUnlU HUrriyet Gazetesi'nden aktaran H. Taner] --------------------------------------------------------------------------- 2.1.2.2 Prof. Dr. Ali Erdemir ile yaptigimiz roportajin ilk bolumu: --------------------------------------------------------------------------- Sayin hocamiz ile yapmis oldugumuz `e-mail' yazismalarinin ozetini kapsayan yazimizi asagida karsilikli diyalog seklinde sunuyoruz. - M. Demirtas: Merhabalar Ali bey, sizi calismalarinizla birlikte PETEK okuyucularina tanitmak istiyoruz. Bu konuda bizlere yardimci olacaginizi umut ediyoruz. Yanitlariniz Turkce veya yabanci dilde olabilir, ancak yabanci dilde yazilan yazilar icin Turkce bir ozet rica ettigimizi de ayrica belirteyim. Tesekkurler. - Prof. Dr. A. Erdemir: Memnuniyetle, ancak yarin tatile cikmak uzereyim. Simdilik kendimi tanitan yaziyi gonderiyorum. Tatil donusumde sizlere yardimci olmaya devam ederim. Hosca kalin. Brief Resume: ------------ Dr. Erdemir is a staff scientist in the Energy Technology Division at Argonne National Laboratory. He received a B.S. degree in Metallurgy from Istanbul Technical University in 1977, and M.S. and Ph.D. degrees in Mate- rials Engineering from the Georgia Institute of Technology, Atlanta, Georgia, in 1982 and 1986, respectively. He joined Argonne National Labora- tory in 1987 as a principal investigator in the Tribology Section. He has had a distinguished career in the development and application of advanced materials, coatings, and lubricants to current and future transportation sy stems including adiabatic diesels and gas turbine engines. Some of his more significant accomplishments include the development of boric acid as anovel lubricant for high-performance applications, solid and liquid lubricants for advanced engines, silver as a lubricant on ceramic engine parts, and high-temperature lubricious oxides for turbine engine applications. Lately, he has been very active in the development and testing of smooth diamond films on machining tools and wear parts. This joint project was selected as #1 among many submitted to US-DOE for funding. In recognition of his creative research and several discoveries, Dr. Erdemir has received a number of honors and professional awards, including the Al Sonntag award of the Society of Tribologists and Lubrication Engi- neers in 1992, the Exceptional Performance Award of Argonne National Labo- ratory in 1992, the R&D 100 Award of Research & Development Magazine in 1991, an Argonne Certificate of Achievement in 1991, and the National Research Service Award of the National Institute of Health in 1986. He is listed in Who's Who in Science and Engineering in America (Marquis 2nd Edition). He has authored more than 60 refereed papers in the fields of friction, wear, and lubrication. He has one US patent and holds memberships in such engineering and honour societies as: * American Society of Mechanical Engineers * Society of Tribologists and Lubrication Engineers * ASM-International * The Metallurgical Society * Sigma-Xi Honor Society * American Vacuum Society * Georgia Tech Alumni * ATAA * ITU Mezunlari Dernegi Dr. Erdemir has given several invited talks at international conferences, organized technical sessions, and served in numerous national and interna- tional panels and task groups including the following: * Member, STLE Annual Meeting Program Committee, since 1992. * U.S. National Representative, VAMAS-TWA-I (Versaille Project on Advanced Materials and Standards)-Wear Test Methods Technical Working Area-I, since 1992. * Member, Advisory Committee, Center for Advanced Tribology, Western Michigan University, since 1994. * Associate Editor, Tribology Transactions, Since 1994. * Vice Chair, Solid Lubricants Technical Committee, Society of Tribologists and Lubrication Engineers, 1993. * Member, NSF Panel on Surface Engineering and Tribology Program, 1994. * Members, NSF Panels on Young Investigator Award and Research Initiation Grants, 1992. * Member, Space and Naval Warfare Systems Command, (SPAWAR), Guidance and Evaluation Panel for IR&D Projects, 1990-1993. * Member, Review Panel, DOE Program on Advanced Tribology, University of Maine, 1995 * Member, MS Thesis Committee of Asu Alp, Department of Mechanical Engineering, Illinois Institute of Technology, Chicago, IL, 1990. * Technical Consultant, United Nations Development Organization, New York, Advanced Ceramics Project, TUBITAK-Marmara Research and Development Center, Turkey, 1990. * Vice Chairman, Solid Lubricants Technical Committee, Society of Tribologists and Lubrication Engineers, 1992-1995. * Chairman, Solid Lubricants Technical Committee, Society of Tribologists and Lubrication Engineers, since May 1995. * Associate Member, Research Committee on Tribology, ASME, since May 1995. He maintains close contacts with various universities in Turkey (ITU, ODTU, Sakarya University, Gazi University) and research centers (TUBITAK-Marmara) to promote their international activities including technology transfer, staff exchange and training, and consulting needs. Dr. Erdemir is married and has two sons, Altan (12) and Kenan (8). Prof. Dr. Ali Erdemir (Metalurji '77) (a_erdemir@qmgate.anl.gov) ITU-MD Uyesi, ABD Argonne National Laboratory Phone: (708) 357-8184 (home) Energy Technology Division Phone: (708) 252-6571 (work) Argonne, Il 60439 Fax: (708) 252-4798 (work) ---------------------------------------------------------------------------- 2.2 ITU'den Haberler ---------------------------------------------------------------------------- ---------------------------------------------------------------------------- 2.2.1 Istanbul Teknik Universitesi'nin 222. kuruluS yIlI kutlandI ---------------------------------------------------------------------------- Istanbul Teknik Universitesi'nin 222. kuruluS yIldOnUmU 2 Haziran 1995 gUnU tOrenle kutlandI. TOren sIrasInda mUhendislikte 50 ve 40 yIlInI dolduran mezunlarImIza anI plaketleri takdim edildi. ITU RektOrU Prof. Dr. ReSat Baykal'In tOrende yaptIGI konuSmayI aSaGIda sizlere sunuyoruz: DeGerli Teknik Universiteliler, uzun ve parlak bir geCmiSi olan Universitemiz, teknoloji konusunda sUrekli eGitim, OGretim ve araStIrma yapan 222 yIllIk en eski yUksekOGretim kurumudur. ITU TUrkiye'nin ilk teknik OGretim kurumu olmasInIn yanInda, teknolojinin pek Cok alanInda Ulkemizdeki ilk Ornekleri vermiStir: ilk televizyon yayInI, ilk stereo FM radyo yayInI, ilk digital bilgisayar, eGitim ve araStIrma amaClI ilk nUkleer reaktOr, ilk rUzgar tUneli, ilk gemi model deney laboratuvarI, ilk teknoloji geliStirme merkezi bu kapsamda sayIlabilecek ITU'nUn cumhuriyet dOnemindeki Onemli teknolojik uygulamalarIdIr. 21. yUzyIla bilgi toplumu olarak girmede Universitelere bUyUk gOrev ve sorumluluklar dUSmektedir. Ancak sadece Universitelerin CaGIn gereklerine gOre gayret ve yeniden yapIlanma CalISmalarI baSarI iCin yeterli deGildir. YapIlmasI gereken ilkokuldan baSlayan ve Universiteyi de iCine alan kOklU bir eGitim reformudur. TUrk ulusu iCin Cok Onemli olan bu CalISmanIn yetkili uzmanlara hUkUmetCe yaptIrIlarak en kIsa zamanda uygulamaya konmasI gerekir. ITU TUrkCe olarak sUrdUrdUGU kaliteli eGitimin yanInda, her mezununa baSta ingilizce olmak Uzere en az bir yabancI dili iyi bir Sekilde OGretmek iCin bUyUk bir atIlIm iCine girmiStir. Evvela lisansUstU eGitimi kIsmen ingilizce yaparak baSlattIGI CalISma, ingilizce Destekli OGretim adIyla lisans OGretimine de yansItIlmIS, her yIl 1500 OGrenciye bir yIllIk hazIrlIk sInIflarInda ingilizce OGretilmektedir. Bu amaCla MaCka'daki eski Maden FakUltesi binamIz restore edilerek sadece yabancI dil eGitimi yapan birimimize tahsis edilmiStir. YUksek teknoloji CaGInda Universite ve Universite sonrasI eGitim Cok Onem kazanmaktadIr. Bu eGitimi sadece devletten saGlanan kaynaklara dayalI olarak sUrdUrmek her geCen yIl daha gUCleSmekte, yeterli ve gerCekCi olmamaktadIr. Bunun bilincinde olarak, kamu olanaklarI dISInda kaynaklar yaratarak geliSme saGlanacaGI inancI ile gayret ve CalISmalarImIzIn bUyUk bir bOlUmUnU bu doGrultuda yaptIGImIz planlamalarI gerCekleStirmek iCin harcamaktayIz. Su ana kadarki uygulamalarImIz doGru ve gerCekCi bir yolda olduGumuzu gOstermektedir. Universite harClarInI gerCekCi miktarlarda belirlemek, burs olanaklarI yaratmak, yurt iCi ve yurt dISI araStIrma projelerine aGIrlIk vermek, Universite-sanayi iliSkilerini geliStirmek ve deGerli mezunlarImIza ulaSarak yeni kaynaklar yaratIp daha gerCekCi adImlarla ilerlemeyi arzuladIGImIz boyutlara ulaStIracaGIz. Ulkemizin ve dUnyanIn her yerinde baSarIlI iSler yapan sizler gibi seCkin mezunlarImIza programlI ve gerCekCi bir Sekilde ulaSabildiGimizde, kurumumuza destek ve yardImlarInIzI esirgemeyeceGinize yUrekten inanmaktayIm. Universitemizin 222. kuruluS yIlInI kutladIGImIz bu anlamlI tOrende; meslekte 50 ve 40 yIlInI tamamlayan 1945 ve 1955 yIlI mezunlarImIzla, Universitemizde 40 ve 30 yIl gOrev yapan OGretim elemanI ve personelle birlikte olmanIn mutluluGunu yaSarken, Ulkemize deGerli hizmetler vermiS abla, aGabey ve kardeSlerime Universitemizin anI plaketlerini sunmaktan sevinC ve onur duyduGumu belirtir, nice mutlu yIldOnUmleri dileGi ile hepinize saygIlarImI sunarken aramIzdan ayrIlanlarI saygI ve rahmetle anIyorum. Prof. Dr. ReSat Baykal ITU RektOrU ["ITU'nun 222. YIlI" adlI kitaptan, H. Taner tarafIndan aktarIlmIStIr.] --------------------------------------------------------------------------- 2.2.2 ITU Makina Fakultesinin YurtdIsI Universiteler Ile ISbirliGi CalISma Grubu --------------------------------------------------------------------------- DeGerli Petek OkuyucularI, Elektronik Petek dergisinin 19 Mayis 1995'te cIkan ilk sayIsInI bUyUk bir coSku ve zevkle okudum. BaSarilarindan dolayi Petek Yayin kurulunu candan kutlarIm. YakIn zamanlarda geliSmeye baSlayan Internet sistemini ve elektronik haberleSme teknolojisini ITU Mezunlar Dernegi'mizin boylesine olumlu , akIlcI ve etkin kullanmaya baSlamasI bana gurur ve heyecan verdi. Bu olay bence TUrk zekasInIn ve CaGa uyma yeteneGinin aCIk bir delilidir ve Dunya Uzerine daGIlmis TUrk varlIGInIn gerCek deGerinin ve gUcUnUn anlaSIlmasIna bUyUk katkI yapacaktIr. Petek dergisinin ilk sayIsI, TUrkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Mustafa Kemal ATATURK'Un KurtuluS SavaSImIzI baSlatmak Uzere Samsun'a CiktiGi gUnUn 76. yIldOnUmUnde yayInlanmIStIr; bu olaya ayrI bir anlam katmaktadir. AtatUrk'umuzun Turk toplumu icin iSaret ettiGi CaGdaS uygarlIk dUzeyine ulaSma hedefi Simdi daha yakIndir. Bende Cok olumlu duygular uyandIran, adeta yaSama ve CaliSma Sevkimi arttiran Petek dergisinin hazIrlanIsInda ve ortaya cIkarIlISInda emeGi geCen ve katkIsI olan herkese burada birkez daha teSekkUr etmek istiyorum. Cok iyi bir iS baSardInIz. SaG olun var olun. Bu yazIda Ozellikle ITU Makina FakUltesinde baSlatIlan olumlu bir CaliSmayi aCIklamak istiyorum.1994-1995 akademik yIlI baSInda Makina FakUltesi DekanI seCilen Prof.Dr. NilUfer EGrican'In gOrUSleri doGrultusunda FakUlte YOnetim Kurulumuz , fakUltemizin geliSmesini hIzlandIracak CalISma gruplarI oluSturdu. Bunlardan biri benim de iCinde gOrevli olduGum 'YurtdISI Universiteler Ile ISbirliGi CalISma Grubu '. Bu CalISma grubunun amacInI kIsaca FakUltemiz ile yurtdISIndaki Universite, ArastIrma KurumlarI ve diGer benzeri KuruluSlar arasInda ; fakUlte oGretim Uyeleri ile yurtdiSIndaki OGretim Uyeleri ve konusunda uzman kiSiler arasinda daha yakin iSbirliGi imkanlarini araStirmak ve geliStirmek olarak Ozetleyebiliriz. Bu iSbirliGi CerCevesinde , mesela ortak arastirma projeleri oluSturulabilir; Doktora, Yuksek Lisans, kIsa sUreli sertifika programlarI dUzenlenebilir; ortak kongre, sempozyum, seminer vekonferanslar organize edilebilir; Yaz okullarI aCIlabilir; karSIlIklI oGretim Uyesi ve OGrenci deGiSim programlarI planlanabilir. CaliSma Grubumuz , yukarIda sOzU edilen konularda bilgi gOrUS ve Oneri toplamakta ve On hazIrlIklar yapmaktadIr. Istanbul'da bUyUk sanayicilere yakIn olan ITU Makina FakUltesi, batI bilim ve teknolojisi ile TUrk sanayicileri arasinda rahatlikla bir kOprU gorevi Ustlenebilir. FakUltemiz bu gorevi Ustlenmeye hazIrdIr. BatI Universitelerinde ve sanayiinde gOrev alan meslektaSlarImIzI batI bilim ve teknolojisi iCinde TUrk beyin gUcUnUn temsilcisi kabul ediyoruz. OnlarIn bOyle bir iSbirliGi icin hayata geCirilebilecek bilgi, gOrUS ve Onerilerini ve de etkin katkIlarInI bekliyoruz; bunu esirgemeyeceklerine inanIyoruz. CalISma Grubumuz ile ilgili haber ve bilgileri Petek dergimizin gelecek sayilarinda da duyurmaya devam edeceGiz. Bizimle baGlantI kurmak isteyen meslektaSlarImIz aSaGIda verilen posta ve `e-mail' yazisma adreslerimizi kullanabilirler. ISbirliGi CaliSmalarImIza katIlacak ve katkIda bulunacak tUm meslektaSlarImIza simdiden teSekkUrlerimi sunarIm. Sevgi ve saygIlarImla... Prof.Dr. Teoman KURTAY (Makina '59), (mkkurtay@vm.cc.itu.edu.tr) ITU-MD Uyesi, Istanbul ITU Makina Fakultesi 80191 Gumussuyu-ISTANBUL Tel:212-2931300-2499 Fax:212-2450795 --------------------------------------------------------------------------- 2.2.3 50. OGretim YIlInda ITU Mimarlik Fakultesi --------------------------------------------------------------------------- DeGerli Petek okuyucularI ; Ilk sayImIzda olduGu gibi bu sayImIzda da ITU'nUn gUzide fakUltelerinden biri olan ve 1994-1995 yIlInda 50. OGretim YIlInI kutlayan MimarlIk FakUltesi'ni sayIn Prof. Dr. Mete UNUGUR'un de yardImlarI sayesinde elimden geldiGince sizlere tanItmaya CalISacaGIm. ITU MIMARLIK FAKULTESI 1944 yIlInda kabul edilen Universiteler YasasI uyarInca, Yuksek Muhendis Mektebi'nin, Istanbul Teknik Universitesi olarak yeniden yapIlanmasI ile, Muhendislik Mektebi Mimari Subesi de, MimarlIk FakUltesi olarak akademik kimliGine kavuSmuS ve bu kimliGi ile ilk Ogretim yIlInI 1944-1945 dOneminde gerCekleStirmiStir. FakUlte oluSunun hemen ardIndan, Ord. Prof.Dr. Emin Onat'In giriSimleri ile Universitemize tahsis edilen ve bir eGitim binasI iSlevine gOre onarIlarak, 1949-1950 Ogretim yIlI baSInda, bugUn artIk MimarlIk FakUltesi ile OzdeSleSmiS ve onun simgesi konumundaki TaSkISla binasIna taSInmasI, FakUlte tarihinde Onemli bir dOnUm noktasIdIr. Bu dOnemlerde inSaat ve Gemi InSaat FakUltelerinin de AyazaGa KampUsUne geCmeleri ile yalnIzca MimarlIk FakUltesi binasI olmuStur. Denebilir ki; tarihi ve mimari OzelliGi ile TaSkISla binasI, iCinde 40 yIlI aSkIn zamandIr eGitim veren MimarlIk FakUltesi bugUn artIk birbiri ile bUtUnleSerek Istanbul'un tarih ve kUltUr simgesi haline gelmiStir. BinanIn 1985 yIlInda, otel yapIlmak Uzere bir Ozel Sirkete tahsisi, bu tahsisin iptali iCin FakUlte Ogretim Uyelerinin yUrUttUkleri ve kazanIlan hukuk mUcadelesi de, FakUlte tarihinin UzUcU, ancak kIvanC verici olaylarIndandIr. Bu mUcadele yIllarI sUresince onarIm ve bakIm OdeneklerI kesilen ve yIllarca bakImsIz ve onarImsIz bIrakIlan bina, hukuksal mUcadelenIn kazanIlmasIyla 1993 yIlIndan itibaren, yeniden saGlanan Odeneklerle, onarIlmaya ve o yIllarIn tahribatIndan hIzla kurtulmaya yOnelmis ve CumhurbaSkanImIz SayIn SUleyman Demirel'in emir ve direktifleri ile TaSkISla'nIn ITU MimarlIk FakUltesi'ne tahsisi birkez daha tescil edilmiStir. MimarlIk FakUltesi EGitim OGretim Kadrosu: MimarlIk FakUltesi I--------------------------I-------------------------------I MimarlIk Sehir ve Bolge PlanlamasI EndUstri UrUnleri BOlUmU BOlUmU TasarImI BOlUmU I I I Bina Bilgisi ABD Sehircilik ABD EndUstri UrUnleri YapI Bigisi ABD BOlge PlanlamasI ABD TasarImI ABD FakUlte'nin 50. Ogretim yIlInda MimarlIk BOlUmU, Sehir ve Bolge PlanlamasI BOlUmU ve EndUstri UrUnleri TasarImI BOlUmU'nde, toplam 1596 lisans OGrencisi Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimler EnstitUlerinde toplam 730 YUksek Lisans ve Doktora OGrencisi OGrenim gOrmektedir. FakUlte'de 106 Ogretim uyesi ve 87 araStIrma gOrevlisi, ayrIca 50 idari ve teknik personel gOrev yapmaktadIr. Laboratuvar ve AraStIrma OlanaklarI ITU MimarlIk FakUltesi BUnyesinde ; -YapI Malzemeleri LaboratuvarI -Fiziksel Cevre KontrolU LaboratuvarI -MimarlIk Bilimleri LaboratuvarI -CAD LaboratuvarI -CAM LaboratuvarI -GIS (Geografic Information System) LaboratuvarI bulunuyor.Bu laboratuvarlarda, yapI elemanlarInIn yapIsal performanslarInIn olCUlmesi, iklimlendirme, gUneSlenme, aydInlatma, gUrUltU kontrolU-akustik, ergonomi, antropometri, fonksiyon analizleri, yOneylem analizleri, mimari psikoloji, bilgisayar destekli tasarIm, bilgisayar destekli yOnetim, bina maliyeti analizi, proje yOnetimi, iS akISI, (PERT-CMP) analizleri, coGrafi bilgi enformasyon sistemleri konularInda araStIrmalar yUrUtUlUyor. Bu baGlamda Devlet Planlama TeSkilatI, TUBITAK,ITU AraStIrma Fonu, Toplu Konut Idaresi destekli Cok sayIda bilimsel araStIrmanIn yanIsIra ITU Doner Sermaye ISletmeleri kapsamInda inceleme, araStIrma, etUd ve proje CalISmalarI devam etmektedir. Bilimsel Ve KUltUrel Etkinlikler: ITU MimarlIk FakUltesi'nin son birkaC yIlda yapIlan bilimsel-sosyal ve kUltUrel etkinlikler listesine baktIGImIzda kendimizi Cok boyutlu bir kUltUr odaGInIn iCinde bulmamIz mUmkUn.Tarihi TaSkISla binasI salonlarInda, koridorlarInda dersliklerinde, neredeyse her gUn dUzenlenen bir baSka etkinlikte Istanbul'un bilim ve kUltUr simgesi olmayI fazlasIyla hakediyor. Bu tarihi mekanda gerCekleStirilen ve buraya sIGdIrmamIn mUmkUn olmadIGI sayIsIz etkinlik var. Bunlardan birinin mUjdesini Simdiden vermek istiyorum: MimarlIk FakUltesi 1996 yIlInda BirleSmiS Milletler Insan YerleSmeleri Habitat II. KoferansI etkinliklerinden bir bOlUmUne ev sahipliGi yapacaktIr. Ilhan Bayraktar (Makina '95) (ilhan@burgaz.mkn.itu.edu.tr) Gumussuyu, Istanbul (mksor1@vm.cc.itu.edu.tr) =========================================================================== =========================================================================== 3. Bilim ve Teknoloji =========================================================================== 3.1 Prof. Dr. Ali Erdemir'in buluslari, odulleri ve diger calismalari uzerine roportaj, (Duzenleyen: Meral Demirtas) 3.2 Istanbul'a bir "Bilim ve Teknoloji MUzesi" kazandIrma CalISmalarI 3.3 Bilimde bir baSarI: Prof. Dr. onur gUntUrkUn, A. Krupp OdUlU'nU aldI 3.4 Bilim ve Teknolojide AtIlIm Projesi Uzerine, Harun Taner 3.5 TUBITAK'In PopUler Bilim KitaplarI Uzerine, Harun Taner =========================================================================== --------------------------------------------------------------------------- 3.1 Prof. Dr. Ali Erdemir'in buluslari, odulleri ve diger calismalari uzerine roportaj --------------------------------------------------------------------------- "Ari Kovani" kosemizde konuk ettigimiz Prof. Dr. A. Erdemir'i, bu bolumumuzde de bilimsel ve teknik calismalariyla tanitiyoruz. Kendisiyle yapmis oldugumuz `e-mail' yazismalarinin ozetini kapsayan yazimizi asagida karsilikli diyalog seklinde sunuyoruz: - M. Demirtas: Prof.Dr. A. Erdemir, ya da Bati universitelerindeki bir tarzla Dr. Erdemir, oncelikle yanitiniz icin tesekkurler. Kendinizi tanitan yazinizi ilgiyle okuduk ve diger bolumumuzde yayimlanmak icin arkadaslara ilettik. Size bazi sorular yonelterek calismalariniz hakkinda okuyucularimiza detayli bilgi vermeyi amacladik. $u siralar tatilde oldugunuzu yapmis oldugunuz aciklamadan biliyoruz. Tatil donusunuzde bize asagidaki sorularimiz uzerinde yardimci olursaniz memnun oluruz. Bu konuda ekleyecekleriniz olursa lutfen belirtiniz. Tesekkurler. 1. Odul aldiginiz calismalariniz hakkinda bilgi verir misiniz? Ayrica, bu calismalarinizda degindiginiz konular uzerinde Turkiye'deki durum nedir? 2. Su anda surdurmekte oldugunuz calismalariniz nelerdir? 3. Turkiye'deki universite ve diger bilimsel arastirma kurumlariyla yaptiginiz calismalar var mi, bu konuda bilgi verir misiniz? - Dr. Erdemir: Meral Hanim, Merhabalar ve benim calismalarima gosterdiginiz ilgi icin de tesekkurler. Tatilden dondum ve asagidaki satirlari ivedi bir sekilde hazirladim. Bilmiyorum oldu mu? Kendimi biraz fazla reklam ettigim veya ovdugum kanisindayim. Lutfen gerekli gordudunuz duzeltmeleri yapmaktan cekinmeyiniz. Boyle bir seyi ilk defa yazmam istendigi icin, nasil bir for- mat takip edecegimi pek tayin edemedim. - M. Demirtas: Turkcemizdeki deyimle ayaginizin tozuyla tatil donusu bizim ricamizi yerine getirdiginiz icin tesekkurler. Yazinizi kendinizi ovdugunuz seklinde degil, yaptiginiz calismalarin icerigini ve bunlarin odullendirilmelerini ozetlemissiniz seklinde yorumluyorum. Sorularima yanit verdiginiz kisimlarda bir iki duzenleme yapip, okuyucularimizin ilgisine ve bilgisine sunacagim. - Dr. Erdemir: Sorularinizla ilgili yazima gecmeden once, sunlari demek isterim: Bir ITU'lu olmaktan gercekten gururluyum. Asagida dile getirmeye calistigim basarilarimi orada aldigim temel egitime, onunda otesinde ITU'luluk ruhuna borclu oldugumu her zaman gururla itiraf etmisimdir. --------------------------------------------------------------------------- I. Researches, Awards and Honors: My work at Argonne National Laboratory focuses on the development of new materials and lubricants to combat wear and friction. This kind of research is needed because the estimated annual cost of material and energy losses due to wear and inadequate lubrication is approximately $100 billion in the USA alone. Substantial savings in energy can be attained if more wear re- sistant materials and better lubricants are developed. Accordingly, I con- centrated on the development of superhard coatings (such as diamond) on metals and ceramics to minimize wear and on the development of novel and better lubricants to reduce friction and increase efficiency on moving mechanical systems. R&D 100 Award in 1991 was presented to recognize my discovery of a self- replenishing boric acid lubricant. I demonstrated that during tests in open air this new solid lubricant could provide sliding surfaces with friction coefficients as low as 0.02 to 0.07. These friction coefficients are four to six times lower than those provided by current lubricants. This new lubricant forms through a spontaneous reaction in open air. Specifically, when exposed to open air at room temperature, boric oxide reacts with envi- ronmental moisture; the reaction product is a thin film of boric acid that provides very low friction. If machine surfaces are coated with a layer of boric oxide, they can enjoy very low friction and extended lifetimes. Through in-depth studies and modelling, I found that the unusual self- lubricating mechanism of boric acid is governed by its unique crystal structure. Specifically, boric acid crystallizes as a layered structure in which the atoms in each crystalline layer are closely packed and strongly bonded to each other. In fact, each layer can be regarded as a rigid, two- dimensional sheet of strongly bonded atoms. Note that this crystal struc- ture is similar to those of molybdenum disulfide, graphite, and hexagonal boron nitride. When the atomic layers of boric acid are present on the sliding surfaces of machinery, they shear and/or slide over one another with relative ease (because of weak bonding between the atomic sheets), thus providing low friction. Moreover, strong interatomic bonding and ri- gidity in each layer prevent direct contact between sliding machine parts, so wear damage is minimized or prevented. Some of the nice things about boric acid are: it is inexpensive, abundant, and environmentally safe. It occurs naturally (known as sassolite by mineralogists) and can be recovered from minerals such as colemanite and borax. Turkey has one of the largest deposits of these minerals in the world. The Al Sonntag Award of the Soci- ety of Tribologists and Lubrication Engineers was given in 1992 to recog- nize my contributions to the field of lubrication science and technology, and for my extensive work on the crystal chemistry and selflubricating mechanisms of boric acid. Exceptional Performance Award of Argonne National Laboratory in 1992 was presented to recognize the outstanding research performance and notable discoveries as recognized by professional societies and project monitors within the US Department of Energy. In particular, research activities ad- vancing the ceramic engine concepts were cited as being major contributors to this award. Certificate of Achievement of Argonne National Laboratory was presented to recognize the notable contributions made to the research and development missions of Argonne. The National Research Service Award of the National Institue of Health ($30,000) was presented to support my research work on biomedical materi- als, surface coatings and modification. US Patent #5,431,830: Lubrication From Mixture of Boric Acid With Oils and Greases. This invention is about a new oil additive that can substantially increase the antifriction and antiwear capabilities of existing oils and greases used to lubricate automotive engine parts and other moving mechanical assemblies. It can reduce friction up to 80% and wear by 50 to 90% (depending on concentration and application conditions) below the levels feasible with existing motor oils and competing products. Reduced friction translates directly into higher fuel efficiency and better egine performance, while less wear results in longer lifetimes and lower maintenance costs. The outstanding antifriction and antiwear properties of this new additive are due to the super-slippery, ultra-fine boric acid particles (0.5 to 1um in size) that it contains in colloidal form. These tiny particles can eas- ily penetrate into the tight clearances between sliding engine parts. Once entrained, the particles are then mechanically smeared and chemically bonded to the surfaces in the form of a super-slippery, protective boundary layer. The principal application of this oil additive is in the lubrication of car and truck engines and other types of moving mechanical devices. Because of the lower friction and wear, fuel efficiency is better and engine performance is higher. Other kinds of moving machine parts, such as ball bearings, gearboxes, compressors, mechanical seals, transmissions, and various pump systems can also benefit through increased durability, longevity, efficiency, and smoothness. A US company has already acquired the exclusive licensing rights for this invention and will introduce a commercial product called "Cybron" in the near future. Our country is one of the richest in the world in terms of boric acid re- sources. This invention may have some positive impact on the volume of boric acid being exported from Turkey. It can also increase the strategic value of this mineral. Unfortunately, there has not been any interest or activity directed toward this invention from public and/or private sectors in Turkey. II. Other Research Activities: My research on new materials and coatings is currently directed toward the development of superhard diamond and diamondlike coatings. In particular, with a group of other scientists I am currently trying to develop and test very smooth diamond films on cutting tool inserts. These coatings can also virtually eliminate the wear of machine parts. When applied to metal cut- ting and forming tools, they can increase their lifetimes by factors of 10 to 20 times. This is rather remarkable, because such an improvement in tool life can directly impact productivity, hence profitability. One of the other challenging projects that I am working on currently involves the de- velopment of new solid lubricants that can work at very high temperatures, 600 - 900oC. III. Interactions with Universities and Research Centers in Turkey: In the Metallurgical Engineering Department of the Faculty of Chemical and Metallurgical Engineering of Istanbul Technical University, a Research Cen- ter is currently being established to focus on surface engineering. As an old graduate (1977) of this department and a close friend of the current faculty, I am providing technical assistance and guidance in terms of instrumentation and research directions. I recently gave a seminar at ITU. When completed, this modern research center will open a new chapter on a high-technology research field that spans from microelectronics to advanced manufacturing. It'll also enhance the technology base supporting Turkish automotive industry. These are the high-technology research areas that are essential for technical and scientific excellence. I plan on spending two weeks this fall at ITU to provide further assistance and guidance to their research activities. Similar contacts and collaboration have continued with the TUBITAK-Marmara Research Center, Gebze since 1990. I spent a month in Gebze in 1991 to pro- vide guidance and assistance for their research activities on advanced ce- ramics and composite materials. This class of materials is considered key and enabling engineering materials for advanced industrial and military ap- plications. They are manufactured and used extensively in the west, but un- fortunately, not in Turkey. Cooperation/collaboration with Sakarya University included site visits, seminar, and donation of various publications and technical journals. In the area of staff exchange/training, I sponsored an Assistant Professor from this University to come and work with me at Argonne. He is currently working with me to increase his experimental skills and scientific knowledge. Contacts and collaborations with Gazi University and METU have been limited to technical site visits, discussions, and contribution of technical publications. Turkce Ozet: ----------- Benim Argonne laboratuarindaki calismalarim baslica iki onemli konuya yoneliktir. Birincisi, asinmaya dayanikli yeni malzeme ve sert kaplama turlerinin gelistirilmesi; ikincisi de, surtunmeyi kolaylastiracak veya surtunmeden dogan enerji kaybini azaltici yeni yag cesitlerinin gelistirilmesi ile ilgilidir. Borik asidin yaglayici niteliginin kesfi ile, birkac tane onemli odul kazanip, bir de patent sahibi oldum. Su anki calismalarim daha cok elmas ve elmasa benzer sert kaplamalarla ilgilidir. Bu kaplamalar cok sert ve asinmaya cok mukavim olmalari dolayisiyle, kesici veya delici takim aletlerinin uzerlerine kaplandiginda onlarin omrunu 10-20 defa uzatabilecek bir kapasiteye sahiptir ve boyle bir gelismenin teknolojik onemi cok buyuktur. Turkiye'deki universiteler ve arastirma kuruluslariyle yakin iliskiler icindeyim. Iliskiler, daha cok seminer verme, bilimsel ve teknik konularda bilgi alis-verisi, kitap ve dergi yardimi, ve bilim adami yetistirilmesi ve egitimi duzeyinde devam etmektedir. --------------------------------------------------------------------------- - M. Demirtas: Bu yazinin duzenlenmesinde bizlere yardimci oldugunuz icin tesekkur eder, sevgi ve selamlarimizi sunariz. - Dr. Erdemir: Ben de sizlere tesekkur ederim, ilginiz icin. Sizlere basarilar dilerim. Selamlar. --------------------------------------------------------------------------- 3.2 Istanbul'a bir "Bilim ve Teknoloji MUzesi" kazandIrma CalISmalarI --------------------------------------------------------------------------- "iS, eGitim ve bilim dUnyasIndan bir grup, Istanbul'a CaGdaS bir bilim mUzesi kazandIrmak amacIyla bir vakIf kurma giriSimindeler. selim AlguadiS, izzettin silier, serif Kaynar, ReSat Baykal, KazIm CeCen'in OncUlUk ettikleri bu giriSime Prof. Dr. Tosun TerzioGlu ve TUBITAK da destek verenler arasInda. VakfIn amacI, Istanbul'a bilimin, tekniGin, doGanIn CaGdaS boyutlarIyla sergilendiGi ve hemen her yaStan kiSinin ilgisini Cekebilecek bir bilim mUzesi kazandIrmak. Istanbul'un bir bilim kentine kavuSmasInI, uygarlIGImIz boyunca tas Uzerine taS koyarak bilim kUltUrUnU yaratan, oluSturan ve buna hayatlarInI adayan bilim adamlarIna, teknik adamlarIna, doGa adamlarIna bir gOnUl ve insanlIk borcunu kIsmen de olsa Odeyeceklerine inanan VakIf'In kurucularI, herkesi VakIf'a kurucu Uye olmaya, aktif katIlma ve maddi manevi bakImdan sUrekli destek vermeye CaGIrIyorlar." TUBITAK Bilim ve Teknik, Nisan 1995, 329, S. 91 TUBITAK Bilim ve Teknik dergisinin AGustos 1995 tarihli 333. sayIsInIn dUnyadaki baSlIca bilim mUzelerini (Alman MUzesi, La Villette MUzesi, ontario Bilim Merkezi, Londra Bilim MUzesi) tanItan bOlUmUnde (sayfa 19'da) Su satIrlar yer almaktadIr: "...sayIlarI ikiyUzU aSan kuruluS ve kiSinin katIlImIyla kurulan Istanbul Bilim, Teknoloji ve EndUstri Merkezi VakfI'nIn temel amaClarIndan biri, bilim mUzesi ya da bilimkent oluSturmaktadIr. KuruluS aSamasInI neredeyse bitiren vakfIn Ulke kaynaklarIndan yararlanarak bir bilim mUzesi oluSturmada baSarIlI olmasI durumunda, Ulkemizde bu konuda olumlu bir adIm atIlmIS olacaktIr..." [Aktaran: H. Taner] --------------------------------------------------------------------------- 3.3 Bilimde bir baSarI: Prof. Dr. onur gUntUrkUn, A. Krupp OdUlU'nU aldI --------------------------------------------------------------------------- Almanya'nIn en Onemli bilim OdUllerinden Alfried Krupp OdUlU'ne bu yIl Prof. Dr. onur gUntUrkUn layIk gOrUldU. Bochum-Ruhr Universitesi Biopsi- koloji BOlUmU BaSkanI olan 36 yaSIndaki gUntUrkUn 47 ayrI Universiteden belirlenen 64 ayrI aday arasIndan seCildi. GenC OGretim gOrevlilerini teSvik etmek amacIyla oluSturulan OdUl tutarI 850.000 Mark. (yaklaSIk 27 milyar 200 milyon Lira) Halen CalISmalarInI aGIrlIklI olarak beyin fonksiyonlarI Uzerinde sUrdUren Prof. gUntUrkUn, bu CerCevede molekUler biyoloji ile OGrenme ve davranIS araStIrmalarI yapIyor. [15 Temmuz 1995 gUnlU Anadolu AjansI kaynaklI haberi aktaran: H. Taner] --------------------------------------------------------------------------- 3.4 Bilim ve Teknolojide AtIlIm Projesi Uzerine --------------------------------------------------------------------------- TUrkiye Bilimsel ve Teknik AraStIrma Kurumu (TUBITAK) tarafIndan kIsa adIyla "Bilim ve Teknolojide AtIlIm Projesi" raporu Nisan ayInda yayIm- landI. [1] 24 Subat 1995 tarihli rapor, TUBITAK BaSkanI Prof. Dr. Tosun TerzioGlu, Eski sanayi ve Ticaret BakanlIGI MUsteSarI AkIn CakmakCI, ITU RektOr YardImcIsI Prof. Dr. gUlsUn saGlamer, ODTU RektOr YardImcIsI Prof. Dr. TUrker gUrkan, TUrkiye Teknoloji geliStirme VakfI (TTGV) genel sekreteri Prof. Dr. Metin ger, ArCelik AraStIrma geliStirme MUdUrU Refik Ureyen, ASELSAN genel MUdUr YardImcIsI Dr. Mahmut Karadeniz, ODTU RektOrU Prof. Dr. sUha sevUk, NETAS genel MUdUrU Tanju Argun, DIE'nden Hande Keser ve BU MUhendislik FakUltesi'nden Prof. Dr. gUndUz ulusoy'dan oluSan bir kurulca hazIrlandI. TUBITAK'nun hazIrladIGI iki belgeyi (AralIk 1994 tarihli "VII. BeS YIllIk Plan stratejisinin Ana Ekseni TUrkiye'nin Bilim ve Teknoloji YeteneGinin ArttIrIlmasI olmalIdIr" ve ocak 1995 tarihli "TUBITAK'In EGitim ve OGretim Reformu Konusundaki YaklaSIm CerCevesi ve gOrUSleri") temel alan raporda, TUrkiye'nin bilim ve teknolojide atIlIm yapabilmesine somut zemin hazIrlayacak yedi Ureysel (jenerik) etkinlik alanI saptanmakta ve Onerilmektedir. Bu etkinlik alanlarI aSaGIda sIralanmIStIr: * TUrkiye'yi geleceGin enformatik toplumuna taSIyacak olan 'ulusal Enformasyon Sebekesi' ile bu Sebeke Uzerinden sunulabilecek 'Telematik Hizmetler AGInIn' kurulmasI; * uluslarasI arenada rekabet UstUnlUGU kazanmanIn olmazsa olmaz koSulu haline gelen, Esnek Uretim/Esnek otomasyon Teknolojilerine Ulke sanayiinin uyarlanmasI; * Demiryolu sisteminin HIzlI Tren Teknolojileri BazInda Yenilenmesi ve SehiriCi ulaSImda RaylI sistemlerin geliStirilmesi; * uzay ve HavacIlIk sanayileriyle savunma sanayiinde, Alan ve UrUn seCiminin itmesine DayalI bir sInai YatIrIm ve geliSme stratejisi izlenmesi; * gen MUhendisliGi ve Biyoteknolojide AR+GE Uzerinde odaklanma; GAP v.b. Projeleri Baz Alan ACIlImlar; * Cevre Dostu Teknolojiler, Enerji Tasarrufu saGlayIcI Teknolojiler ve Cevre Dostu Enerji Teknolojileri Uzerine odaklanma ve uygulama Alan- larInI Ulke CapInda HIzla geliStirip/geniSletme; * ileri Malzeme Teknolojilerinde, DiGer AtIlIm AlanlarInI Destekleyici YOnde AR+GE ve UzantIsIndaki sInai YatIrImlar. Bu somut atIlIm zeminlerinin TUrkiye'nin bilimde atIlIm yapabilmesinin de dinamiGini oluSturacaGI ifade edilmekte ve atIlIm iCin ana doGrultunun "Bilimsel AraStIrma YeteneGini geniSletme ve DerinleStirme" olduGu vurgulanmaktadIr. YukarIda sayIlan yedi Ureysel etkinlik alanI ayrIntIlarI ile irdelenmekte ve bu alanlardaki somut projelerin seCimi yapIldIktan ve buna iliSkin baGlayIcI kararlar alIndIktan sonra bu projeler iCin bir "bilim ve teknoloji yeteneGini geliStirme atIlImInI yOnlendirecek bUtUnsel bir politikanIn izlenmesi gereGi" dile getirilmektedir. Bu bUtUnsel politikanIn ana bileSenleri olarak yirmi farklI altpolitika sayIlmaktadIr: 1. Devletin kISa/orta/uzun vadeli satInalma politikasI, 2. YaSam kalitesini yUkseltmeye, uluslararasI norm ve standartlarI yerleStirip, yaygInlaStIrmaya yOnelik, dUzenleyici politikalar, 3. Beyin gUcU ve finansman kaynaklarInIn yOnetimine iliSkin politikalar, 4. AR+GE'nin Ozendirilmesine iliSkin politikalar, 5. sosyal bilimler alanIndaki araStIrmalarIn da desteklenmesine iliSkin politikalar, 6. AR+GE aGInIn geliStirilmesine iliSkin politikalar, 7. Bilgi bankalarInIn, arSivlerin, kUtUphanelerin oluSumuna; verecekleri hizmete; bilgiye eriSim olanaklarInIn yaygInlaStIrIlmasIna; bilgiye eriSim ve edinme hakkInIn, iletiSim hakkInIn geniSletilerek tanInmasIna iliSkin politikalar, 8. giriSimciliGin ve yaratIcIlIGIn Ozendirilmesine iliSkin politikalar, 9. EGitim ve OGretim alanIna, Ozellikle de eGitim ve OGretimde dUnya kalitesinin saGlanmasIna iliSkin politikalar, 10. HizmetiCi eGitime, eGitimin sUrekliliGine, teknolojinin saGladIGI olanaklardan yararlanmanIn kitleselleStirilmesine iliSkin politikalar, 11. Burs-destek sistemlerine iliSkin politikalar, 12. Universite-sanayi iSbirliGinin desteklenmesine ve kurumsallaStIrIl- masIna iliSkin politikalar, 13. Bilim, teknoloji, mUhendislik alanlarIna yOnelik ulusal akreditasyon ve sertifikasyon kurum ve kurallarIna; kalite ve standartlar konusuna ve kurumsal yapInIn CaGIn gereklerini yerine getirecek biCimde yeniden dUzenlenmesine iliSkin politikalar, 14. Bilim ve teknolojideki atIlImIn OnUnU aCacak hukuki mevzuatIn (fikri mUlkiyet haklarInIn korunmasI, bilgi gUvenliGinin saGlanmasI v.b.) yeniden dUzenlenmesine iliSkin politikalar, 15. YabancI yatIrImlarIn ve yabancI yatIrIm ortaklIklarInIn TUrkiye'deki faaliyetlerinin AR+GE faaliyetini de kapsar hale gelmesini ve bu tUr yeni yatIrImlarIn AR+GE birimlerini de iCerecek biCimde yapIlmasInI saGlamaya yOnelik, dUzenleyici politikalar, 16. off-setlerden ve SSM fonlarIndan yararlanmayI dUzenleyici politikalar, 17. Teknoloji envanterinin CIkarIlmasIna ve envanterdeki deGiSimin sUrekli izlenerek gUncel hale getirilebilmesine iliSkin politikalar, 18. TUrkiye'ye teknoloji transferine iliSkin politikalar, 19. KUCUk ve orta OlCekli iSletmelerin teknoloji yeteneGini yUkseltmeye yOnelik politikalar, 20. Teknoloji geliStirme bOlgelerine iliSkin politikalar. Raporda, Onerilen atIlIm stratejisini destekleyecek yukarIda sayIlan politikalar arasIndaki bUtUnselliGi ve ulusal dUzlemde eSgUdUmU saGlayacak bilim ve teknoloji yOnetimine iliSkin yapInIn nasIl oluSturulabileceGi de sergilenmektedir: Bilim ve Teknoloji YUksek Kurulu'na iSlerlik kazandIrIlmasI, TBMM'nde bilim ve teknoloji Uzerine sUrekli bir komisyonun oluSturulmasI, TUBITAK, TUBA ve TTGV'nIn yeni iSlevlerle donatIlmasI,..., Enformatik-Telematik alanInda Ozerk bir kurumun kurulmasI (YazarIn notu: TUrkiye Enformatik (ya da BiliSim) Kurumu), bir ulusal Kalite Konseyi ve ulusal Akreditasyon Konseyi gibi oluSumlara ait yasal dUzenlemelerin bir an Once yapIlmasI, TUrkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun (TAEK) TUBITAK'na denk bir statUye getirilerek araStIrmayI destekler bir niteliGe kavuSturulmasI. "Bilim ve Teknolojide AtIlIm" baSlIklI yazIda [3] rapor ayrIntIlarIyla aCIklanIrken, bilim ve teknolojimizin bazI "iCaCIcI" rakamlarIna yer verilmekte ve bazI olumlu geliSmelerin altI Cizilmektedir: * TUrkiye'de bugUn sadece 200 Ozel kuruluS AR+GE yapmaktadIr. 1 Haziran 1995 gUnU Resmi gazete'de yayImlanarak yUrUrlUGe giren, kamu kaynaklarIndan sanayiye AR+GE yardImI verilmesine iliSkin tebliG Onemli bir geliSme olarak gOsterilmektedir. AR+GE desteGinin saGlanmasInda TUBITAK ve TTGV etkin rol UstlenmiSlerdir. * 1994 yIlInda TUrkiye'den yalnIzca 200 patent baSvurusu olmuStur. Patent yasasI ise TBMM'nde ha CIktI, ha CIkacak. * Ulkemizin 5 teknoparkI vardIr, bunlardan UCU orta dUzeyde iSlemektedir; ikisi ise henUz hayata geCirilememiStir. "TUrkiye iCin AtIlIm Projesi" baSlIklI yazIsInda [4], Prof. sankur, raporda Onerilen yedi Ureysel teknolojiden biri (ve ilki!) olan biliSim teknolojisi Uzerinde durmaktadIr. BiliSimin, tele-eGlence, tele-pazarlama, tele-alISveriS, tele-konferans, tele-yayIncIlIk, tele-Uretim, tele-tIp, tele-kUtUphane, tele-mUze,... gibi tele- OntakIsIna sahip teknolojilerin tUmUnU iCerdiGini yazmaktadIr. Buradaki tele- OntakIsI, bilginin elektronik araClarla yaratIlmasInI, iSlenmesini, tUketilmesini, katma deGerlere yOnelik olarak yeniden harmanlanmasInI, depolanmasInI, pazarlanmasInI ve sonuCta bilginin yOnetimini ve taSInmasInI gOstermektedir. YazIda, yoGunteker (CD) gibi CoGulortamlI teknolojilerin, biliSimin toplumca daha kolay benimsenmesini hIzlandIrabileceGi de belirtilmektedir. Prof. sankur, yazIsInda, ayrIca, raporda betimlenen atIlImlarIn ancak Ozerk (yapIda) bir TUrk insanInca yapIlabileceGini, bOyle bir insanIn "yaratIlmasInIn" da Cok yOnlU eGitim ve OGretimle baSarIlabileceGini vurgulamaktadIr. cumhuriyet gazetesi Bilim ve Teknik Eki YayIn YOnetmeni orhan BursalI, raporun ve TUBITAK'nun bilim ve teknolojide, stratejik dUSUnceler ve bunlarIn somut uygulamalarIna ait yaptIGI CalISmalarIn siyasi partilerde ve devlet kademelerinde ne derece yankI bulduGunun bilinmediGini yazIyor. [2] Devletin, siyasi partilerin, bilim Cevrelerinin, endUstrinin ve toplumun bu rapora gereken Onemi verdiGini umarak, ve yazarlarIn vurguladIklarI "Uretilen bilim politikalarInIn hayata geCirilmesinde siyasi karar eksik- liGi" sorununa gelecek beS yIlda COzUm bulunacaGInI varsayarak, rapordan Su cUmlelerle yazIyI bitiriyorum: "Oyle gOzUkmektedir ki, 21. yUzyIl DOnemeci, yarInIn enformasyon toplumlarIyla, TUrkiye gibi henUz sanayileSme eSiGini aSamamIS Ulkeler arasIndaki yol ayrImInI da belirleyecektir. TUrkiye bu dOnemeCte yeterince gecikmiStir; gelinen nokta, bir seCim yapabilmek iCin geriye saymanIn baSladIGI noktadIr." Harun Taner (Gemi inSaatI '88) (taner@cadlab.tu-berlin.de) ITU-MD Uyesi, Almanya ___________________________________________________________________________ Harun Taner | Tel. : + 49 30 31425899 Technische Universitaet Berlin | Fax : + 49 30 31426883 ISM, Sekr.SG-10, Salzufer 17-19 | E-mail : taner@cadlab.tu-berlin.de D-10587 Berlin Deutschland | http://cadence.fb12.tu-berlin.de/~taner ___________________________________________________________________________ Kaynaklar: 1. "YUksek Planlama Kurulu'nca VII. BeS YIllIk Plan DOneminde Oncelikle Ele AlInmasI OngOrUlen Temel YapIsal DeGiSim Projeleri KapsamIndaki Bilim ve Teknolojide AtIlIm Projesi CalISma Komitesi Raporu", Ankara, Nisan 1995, Ekleriyle birlikte 68 sayfa. 2. orhan BursalI, "Bilim ve Teknolojide AtIlIm Projesi", Bilim Teknik Eki, cumhuriyet gazetesi, 13 MayIs 1995, 425, S. 3. 3. Yaprak Renda, "Bilim ve Teknolojide AtIlIm", TUBITAK Bilim ve Teknik, Temmuz 1995, 332, 52-55. 4. BUlent sankur, "TUrkiye iCin AtIlIm Projesi", TUBITAK Bilim ve Teknik, Temmuz 1995, 332, 54-55. --------------------------------------------------------------------------- 3.5 TUBITAK'In PopUler Bilim KitaplarI Uzerine --------------------------------------------------------------------------- TUBITAK'In 1993 yIlIndan bu yana yayImladIGI popUler bilim kitaplarInIn sayIsI 14'U buldu. Mahlan B. Hoagland'In "HayatIn KOkleri" ile baSlayan dizide en son "Modern CaG Oncesi Fizik" yayImlandI. FiyatlarI 50000 ile 200000 Lira arasInda deGiSen kitaplardan bazIlarI 7. BaskIya ulaStIlar. Burada, Nisan 1995'te ilk TUrkce baskIsI yapIlan James L Adams'In "Bir MUhendisin DUnyasI" adlI kitabInI yazarIn kendisinin aGzIndan tanItmak istiyorum: "... 25 yIl Once CalIStIGIm bir uCak ve uzay gemisi Sirketini, ara sIra ziyaret ediyorum. MUhendislerin kullandIGI aletler, -OrneGin, hesaplama ve simUlasyon iCin kullanIlan bilgisayar yazIlImlarI- malzeme ve parCalar kesinlikle deGiSmiS. Keza mUhendisler de UrUnleri daha gUvenilir, daha verimli ve daha ustaca yapma konusunda pek Cok yeni Sey OGrenmiSler. Ama problemlerin ayrIntIlI Ozellikleri ve bunlarI COzmeye yOnelik yaklaSImlar neredeyse hiC deGiSmemiS. BUyUk bir dikkatle tasarlanan ve Uretilen mekanizmalar hAlA baSarIsIzlIGa uGruyor. Elektrik ve makine mUhendisleri, farklI deGer sistemlerine baGlI nicel argUmanlarla birbirlerini etkilemeye CalISarak, uzay gemilerindeki antenlerin bUyUklUGU konusunda hAlA tartISIyorlar. OrneGin, 'dUSUk aGIrlIk ve gUvenilir yayIlma' anlayISIyla 'yUksek iletiSim sistemi performansI' arasIndakine benzer tartISmalar hAlA yapIlIyor. Kongre, fon kuruluSlarI, basIn, mUhendisleri desteklemeye ya da eleStirmeye devam ediyor. gece geC saatlere kadar CalISmaya ve rutin iSlere hAlA ihtiyaC duyuluyor. Bu arada, daha Once denenmemiS Seyler Uzerindeki teknolojik kapasitemizin sInIrlarInI zorlamanIn verdiGi heyecan da degerini hAlA koruyor. iSte bu ve benzeri konular, elinizdeki kitabIn temel ilgi alanInI oluSturuyor. KitabIn 1. BOlUmU, teknoloji ve mUhendisliGin tarihine kIsa ve genel bir bakISla bakIyor... 2. BOlUmde, mUhendisliGin doGasInI incelemeye CalIStIm. ... 3. BOlUmde, mUhendislerin belirli sorunlara yOnelmelerinin nedenlerini aCIklamaya CalIStIm. KitabIn diGer bOlUmlerinde, sIrayla mUhendisliGin temel boyutlarInI incelemeye CalIStIm. 4. BOlUmde, mUhendislikte yeni dUSUnceler Uretilmesi sUrecini, yani tasarIm ve icat sUreClerini inceledim. 5. BOlUm, 'Matematik' baSlIGInI taSIyor... 6. BOlUmde, teknolojinin yOnelimlerinden bazIlarInIn (ama kesinlikle hepsinin deGil) kaynaklarI olan bilim ve araStIrmayI deGerlendirdim. 7. BOlUmUn konusu ise deney ve yanIlma sUreClerinden oluSuyor... 8. BOlUm, teknolojik UrUnlerin son biCimlerine ulaSmasInI saGlayan, imalat ve montaj sUreClerini anlatIyor... 9. BOlUmde hassas bir konuyu ele aldIm: Para ve iS... 10. BOlUmde, tartISmalI bir konu olan 'serbest pazar ekonomisinde teknolojinin yasalar aracIlIGIyla dUzenlenmesi' sorununu ele aldIm... Ve son olarak 11. BOlUm, OnUmUzdeki on yIl iCinde teknolojinin yOnsemelerinden birkaCInI deGerlendiriyor." KitabIn OzgUn adInIn "Flying Buttresses, Entropy and O-Rings, The World of an Engineer" olduGunu ve ilk baskIsInIn 1991 yIlInda Londra'da yapIldIGInI ekliyor, herkese TUBITAK'In popUler bilim kitaplarInI okumasInI Oneriyorum. Harun Taner (Gemi inSaatI '88) (taner@cadlab.tu-berlin.de) ITU-MD Uyesi, Almanya =========================================================================== =========================================================================== 4. Internet ve Bilgisayar Dunyasindan =========================================================================== 4.1 ITU Bilgi Islem Altyapisini Yenileme ve Gelistirme Projesi, Hakan Aydin 4.2 Turkiye'de Bilgisayar yazIlImlarI geliStirme uzerine bir haber 4.3 LaTeX, Sinan Gungor 4.4 Internet Evsayfa(lari)mizi Ziyaret Uzerine, Meral Demirtas =========================================================================== --------------------------------------------------------------------------- 4.1 ITU Bilgi Islem Altyapisini Yenileme ve Gelistirme Projesi --------------------------------------------------------------------------- 1993 yilinin ortalarina gelindiginde ITU'de bilgi islem hizmetleri IBM 4381 temelli anacati (mainframe) bilgisayar merkezli bir yapida sunulmaktaydi. Ayazaga Kampusu'ndeki fakulte ve birimlere koaksiyel kablo araciligiyla goturulen merkezi bilgisayar hizmetlerinden kullanicilar, cogunlukla her binada belli bir mekanda toplanmis olan terminaller araciligiyla yararlanmaktaydilar. Ote yandan, gunumuzde akademik yasamin vazgecilmez bir parcasi haline gelmis olan uluslararasi bilgisayar aglarindan sadece BITNET'e (sirasiyla Yildiz ve Ege Universiteleri uzerinden) erismek mumkundu (Internet'e ise sadece elektronik posta servisi anlaminda erisilebiliyordu). Sehir kampuslerinin merkezi sisteme baglantilari ise kiralik PTT hatlari ile ve yine IBM terminalleri araciligiyla saglanabiliyordu. Yukarida kisaca ozetlenen durum, aslinda son 7-8 yilda ITU'de bilgi islem hizmetlerinden seyrek de olsa yararlanmis ve yararlanmakta olan ITU'lulerin tanisik oldugu bir uygulamadir kuskusuz. Bir nedenle ag hizmetlerinden yararlanmak isteyen ITU'lu kullanicilar merkezi bilgisayarda bir hesap actirirlar ve birimlerinde sayilari 2 ile 8 arasinda degisen ASCII terminaller araciligiyla sisteme ulasirlar. Kuskusuz, eskimis teknolojisi ve kullanicilarin gitgide artan taleplerini yanitlamaktaki yetersizligi ile mevcut sistem birkac yildir yetersiz kalmaktaydi. ITU'yu cagdas, gelismeye acik ve etkin bir bilgi islem ve bilgisayar agi altyapisina kavusturma hedefiyle 1993 ortalarinda ITU Bilgi Islem Alt Yapisini Yenileme ve Gelistirme Projesi uygulamaya konuldu. 2 yildir devam etmekte ve bu satirlarin yazildigi gunlerde onemli bir asamaya gelmis olan proje tamamlandiginda ITU'de bilgi islem hizmetleri dagitilmis yapida bir sistem tarafindan ve tum kampusu dolasan bir optik omurga uzerinden verilecektir. Projenin onemli bilesenleri ve Agustos 1995 itibariyle varmis olduklari noktalar asagida ozetlenmistir. 1- Kampusici optik ag projesi: Birimlerdeki yerel bilgisayar aglarini birbirlerine ve Bilgi Islem Merkezi uzerinden uluslararasi bilgisayar aglarina baglamak uzere ATM teknolojisine dayali bir kampusici optik ag kurulmasi tasarlanmisti. 1994'un ilk yarisinda kampus birimleri arasina fiber optik kablo dosenmesi projesi tamamlandiktan sonra, sira bu fiziksel altyapi uzerinde ATM teknolojisini gercekleyecek cihazlarin teminine gelmisti. ATM, bagli oldugu uclari 155 Mbit/sn'lik bir hizla birbirine baglayabilen ve pekcok acidan gelecegin teknolojisi olarak lanse edilen bir teknolojidir. Sagladigi bant genisligi ve paralel erisim olanaklari ile veri iletisiminin yanisira ses, grafik ve multi- media uygulamalarini destekleyen yegane kampusici ag ortami olarak gosterilmektedir. Kuskusuz, projeye baslanirken onemli bir cekince konusu, cok daha iyi bilinen, standartlari yerlesmis, ancak onu tikali bir teknoloji olan FDDI alternatifinin mi; yoksa teorik olarak cok ustun ve gelismeye acik bir teknoloji olarak degerlendirilmesine ragmen henuz standartlari yerlesmemis ve gelistirilme asamasinda olmasi yuzunden riskli bir karar gibi gozukebilecek ATM alternatifinin mi uygulanacagi idi. Karar ATM'den yana verildi ve ilgili ihale Agustos 1994'te yapildi. Ancak hakikaten ATM'in gerceklenmesine iliskin korkulan problemler ortaya cikti ve butun fiziksel altyapi hazir olmasina karsin agin deneysel anlamda calismasi icin bir yilin gecmesi gerekti. BIM'e yerlestirilen 16 iskeleli ATM baglasim birimine kampusun 3 noktasina yerlestirilen ATM/Ethernet donusturucu birimler baglandi. Bu 3 nokta ve besledikleri/besleyecekleri birimler soyle siralanabilir: Insaat Fakultesi: Insaat Fak., Ucak-Uzay Fak. (yeni bina), Hidrolik Lab., Motor ve Tasitlar Lab. Elektrik-Elektronik Fakultesi: EE Fak., Maden Fak., Fen-Edebiyat Fak., Kutuphane. Kimya-Metalurji Fakultesi: Kimya-Metalurji Fak., Gemi Insaati ve Deniz Bilimleri Fak., ITU KOSGEB, Nuk. Enerji Enst. Birimlerin ATM omurgasina ve oradan da Bilgi Islem Merkezi uzerinden Internet'e baglanmasi ile ilgili calismalar 11 Agustos 1995 itibariyle tamamlanmis bulunmak1adir. Deneysel olarak birimlere kadar goturulen optik baglantilarin tumu test edilmis ve calisir durumda olan yerel bilgisayar aglarinin baglanmasi icin hazir duruma getirilmistir. Calisir yerel bilgisayar aglarina sahip olan Elektrik-Elektronik Fak., Maden Fak., Hidrolik Lab., Motor ve Tasitlar Lab., KOSGEB ve Nukleer Enerji Enstitusu 155 Mbit/sn'lik optik ag uzerinden birbirlerine, BIM'e ve Internet'e baglanmis durumdadirlar. 2- Birimlerde yerel bilgisayar aglarinin kurulmasi: Proje, ITU fakulte ve birimlerinin kisisel bilgisayar ve is istasyonu acisindan mi- nimum bir duzeye getirilmesini ve (normal kosullarda birimlerin kendi girisim ve olanaklariyla kurmasi gereken) yerel alan bilgisayar aglari icin fakulte ici kablo omurgasinin cekilmesini ongormekteydi. Son 2 yil icinde degisik fakulte ve birimlerin binalarina sozu edilen kalin koaks ethernet omurgasi cekilmistir, ancak bu omurgaya baglanacak ve uzerine PC ile is istasyonlarinin baglanacagi ince koaks ve UTP temelli yerel alan aglarinin kurulmasi isi ancak gereken kaynaklari ayiran fakultelerde ilerlemis bulunmaktadir. Bilgi Islem Merkezi, henuz bu konuda yeterli mesafe alamamis birimler icin 24 ya da 36 uclu bir yerel ag cektirmek icin 1995 sonuna kadar bir ihale daha acmayi planlamaktadir. 3- ITU'nun dis baglantilari ile ilgili calismalar: Istanbul Teknik Universitesi'nin 1987'den beri mevcut olan BITNET baglantisinin yanisira, Internet baglantisi da 19200 bps hizindaki ODTU IP baglantisinin devreye girmesiyle saglanmistir (1994 basi). Gunumuzde ITU'nun Internet erisimi halen bu hat uzerinden gerceklesmektedir. Yine yaklasik bir yil once tesis edilen 64 Kbps hizindaki ITU - EGE Univ. hattinin devreye girme- siyle Istanbul'un tum BITNET trafigi bu hat uzerinden aktarilmaya baslanmistir. Ege Universitesi'nin 64 Kbps hizindaki ayri Internet baglantisindan ise Almanya-Turkiye hattindaki idari ve teknik sorunlar yuzunden ITU (ve diger pek cok universite) yararlanamamaktadir. Bogazici Universitesi ve Mimar Sinan Universitesi ile de 19200 bps hizindaki baglantilar kurulmak uzeredir. Kendi kampus baglantilarinin yanisira Istanbul universitelerinin hem Internet, hem BITNET cikisi olma islevini ustlenme yolunda olan ITU'nun tum bu baglantilarini surebilecek gucte iki merkezi yonlendirici (biri 1993'de, digeri 1995'de olmak uzere) satin alinmistir. Ayrica evlerinden ya da ofislerinden telefonla Internet'e erismek isteyen akademik personelin yararlanmasi amaciyla satin alinan bir iletisim hizmet birimi 1993'den bu yana hizmettedir. 4- Merkezi hizmet birimleri: Istanbul Teknik Universitesi'nin Internet servislerini ve kullanicilarina verilecek dosya sunum hizmetlerini saglayacak iki guclu hizmet birimi 1995'in ilk aylarinda devreye alinmisdir. 5- Sehir Kampusleri: ITU'nun Ayazaga Kampusu disindaki birimlerini bunyesinde toplayan Taskisla, Gumussuyu ve Macka Kampusleri'nin Ayazaga Kampusleri ile olan baglantisi kiralik PTT hatlari uzerinden saglanmaktadir. Bu 3 kampus icin satin alinan birer yonlendiricinin ilgili birimlere kurulmasiyla sehir kampuslerindeki yerel alan agi PC ve is istasyonu kullanicilarinin dogrudan Internet'e baglanmasi olanakli hale gelmistir. Yine 3 sehir kampusunun Internet hizmet birimi olacak olan uc orta boy hizmet birimi Haziran 1995'de yerlestirilmistir. SONUC: Yukarida ozetlenmeye calisilan tum gelismelere karsin ITU'de Bilgi Islem hizmetlerinin istenen duzeye ulasmasi icin giderilmesi gereken onemli eksikliklerin oldugu kuskusuzdur. Bunlarin basinda, yurtdisina dogrudan bagli bir Internet hattina duyulan ihtiyac gelmektedir. Aylik maliyeti yaklasik 15000 USD olan bu hat icin mali kaynak ne yazik ki mevcut degildir. Yine fakultelerdeki yerel alan aglarinin kurulmasi, calisir hale getirilmesi ve birim bazinda kisisel bilgisayar/is istasyonu sayilarinin artirilmasi ile (imkan oldugu takdirde) hesap yogun islerde kullanilacak bir hizli bilgisayarin (number cruncher) temin edilmesi onumuzdeki donemin hedefleri arasindadir. Hakan Aydin (Kontrol ve Bilgisayar '91), (aydin@hidiv.cc.itu.edu.tr) ITU Bilgi Islem Merkezi --------------------------------------------------------------------------- 4.2 Turkiye'de Bilgisayar yazIlImlarI geliStirme uzerine bir haber --------------------------------------------------------------------------- TUrkiye'de bilgisayar yazIlImlarI endUstrisinin geliStirilmesi iCin ITU VakfI, TUrkiye Teknoloji geliStirme VakfI (TTGV), ODTU geliStirme VakfI, BoGaziCi Universitesi VakfI (BUVAK), TUBITAK ve Izmir Teknopark Ticaret AS (ITAS) 1000000 USD sermayeli anonim Sirketi kurmak Uzere bir protokol imzaladIlar. Bu protokolu Universite vakIflarI adIna rektOrler, VakfImIz adIna da ITU RektOrU Prof. Dr. ReSat Baykal imzaladI. sOzkonusu protokol ITU VakfI YOnetim Kurulu'nca da onaylandI. Protokole gOre Sirket sermaye- sine TTGV 500000 (beSyUzbin) dolar, VakIflar ve Teknopark Sirketleri 125000 dolar ile katIlacaklar. Proje iCin DUnya BankasI'ndan 500000 dolarlIk bir fon saGlanmak Uzere. Bu giriSimin Ulkemizin Onde gelen ve teknik eGitim yapan Universitelerine bUyUk katkIlar saGlamasI bekleniyor. ITU VakfI Haber BUlteni'nden (Temmuz 1995, sayI:4) aktaran H. Taner --------------------------------------------------------------------------- 4.3 LaTeX --------------------------------------------------------------------------- 1. GiRiS LaTeX 'basIma hazIr' bilimsel belgelerin olusturulmasInda kul- lanIlan bir bilgisayar dizgi sistemidir. Diger tur yazIlI bel- gelerin ( Ornegin basit bir mektubun ya da bir kitabIn) hazIr- lanmasInda da kullanIlabilir. LaTeX Donald E.Knuth tarafIndan yazIlmIs dizgi programI TeX uzerine Leslie Lamport'un kurudugu bir makro-paketidir. Bir yayInIn basIlmasInda yazar ya da yazarlardan gelen manuskript- lerin yayInevinde yerleSim-tasarImI yapIlIr ( satIrlarIn uzun- lugu, yazI turu, bolumler arasInda bIrakIlacak bosluklar vb. belirlenir.) ve gerekli dizgi yonergeleri hazIrlanIr. Sozu edi- len sistem de ise tasarIm islemini LaTeX, dizgi islemini ise TeX uslenir [1][2]. LaTeX komutlarI daha alt duzeydeki TeX ko- mutlarIna donusturulur. AlIsIlmIs yazI-islem programlarInda yerlesim tasIrImInI kullanIcI kendisi yapar ve cIkIsI gore- bilir. Bu WYSIWYG-sistemidir. ("what you see is what you get"). LaTeX'de ise cikis ancak giris dosyasInIn derlenmesinden sonra gorulebilir. Bircok kisi yerlesim-tasarImInda estetigin onemli oldugunu dusunur ve sanatsal acidan bakIldIgInda guzel gorunen yazIlI bir yayInIn iyi tasarlandIgI gorusundedir. KarsI gorus ise bir metnin muze duvarIna asIlmak icin degil, okunmak icin oldugudur. Bu nedenle kolay okunabilirlik ve iyi anlasIlabilir- lik gorunusten daha onemlidir. WYSIWYG-sisteminde kullanIcIla- rIn cogunlugu estetik olarak guzel, fakat yapIsal olarak cir- kin metinler olusturmaktadIrlar. LaTeX yazarI metnin belirli bir mantIksal yapIsI icinde kalmaya zorlayarak, boyle bicimle- me hatalarInI engeller ve bu mantIksal yapI icinde uygun en iyi yerlestirimi programIn kendisi duzenler. LaTeX'in diger yazI-islem programlarIna gore iyi yanlarI sun- lardir: - HazIr bircok profesyonel yerlestirim yonergesi kullanIlabi- lir. ( BazI yayInevi ve dernekler kendi yayInlarInda kulla- kullanIlmak uzere yerlestirim yonergeleri ve makrolar ha- zIrlamIslardIr.) - Matematiksel formuller ozellikle iyi bir sekilde yazIlabi- lirler. - Metnin mantIksal yapIsI icin kullanIcInIn birkac kolay an- lasIlIr komutu vermesi yeterlidir, ve baskI-teknigine ilis- kin ayrIntIlarI bilmesine gerek yoktur. - Icindekiler, dip not, tablolar, kaynakca, dizin vb. gibi karmasIk metin yapIlarI buyuk bir caba gerektirmeden olus- turulabilirler. Kotu yanlarI ise: - Diger basit yazI-islem programlarIna gore bilgisayar belle- gi gereksinimi daha fazladIr ve bilgisayarI daha uzun sure yukler. - YazIlI cIkIs icin nokta vuruslu yazIcIlarIn kullanIlmasI lazer yazIcIlara gore pek uygun degildir. - Yerlestirim yonergeleri birkac parametre ile kolaylIkla de- gistirilebilmesine karsIn, temel degisikler ya da yeni bir yonergenin olusturulmasI icin buyuk caba gerekmektedir. 2. KULLANIM YazIlacak metni ve LaTeX komutlarInI iceren giris dosyasI once derlenir. Derleme islemi DVI-formatInda bir cIkIs dosyasI ve birkac yardImCI dosya uretir. (DeVice Independent) cIkIs dosya- sI uygun bir DVI-surucu programI ile yazIcI koduna donusturu- lur ya da yine bir DVI-surucu program ile yazIcI cIkIsI ekran- da gorulebilir. ( Surucu programlar: dvips, dvihplj, xdvi vb. (UNIX icin); dvips, dvihplj, dvidot, dviscr vb. (DOS icin) ) 2.1 Giris dosyasInIn yapIsI ve birkac LaTeX komutu LaTeX giris dosyasIndaki bosluk, tab ve satIr sonu gibi gorun- meyen karakterler bosluk sayIlIr. Bir bos satIr paragraf sonu anlamIndadIr. Arka arkaya gelen bosluklar bir tek bosluk, bos satIrlar ise bir tek bos satIr gibi algIlanIr. LaTeX komutla- rI soladevrik ('\') isareti ile baslar; yorumlar yuzde ('%') isareti ile satIr sonu arasInda yazIlIr. Minimum LaTeX girisi asagIdaki gibidir: \documentstyle[12pt,german]{article} \begin{document} Klein ist h"ubsch. \end{document} Ilk satIrda yerlesim yonerge komutu \documentstyle[options]{style} verilmelidir. Verilen stil ve seceneklere gore sayfa duzeni be- lirlenir ve metin uygun bicimde yerlestirilir. KullanIlabilecek stiller: article, report, book ve letter stil secenekleri: 11pt, 12pt, fleqn, leqno, titelpage, twocolumn, twoside, german vb. BaslIca LaTeX KomutlarI soyle sInIflandIrIlabilir: - Dokuman ve sayfa stil komutlarI - Sayfa komutlarI - Cumle ve paragraf komutlarI - SatIr komutlarI - Bosluk komutlarI - YazI stil ve buyukluk komutlarI - Listeleme komutlarI - Kaynakca ve gonderi komutlarI - Dizin ve baG komutlarI - Matematik formul komutlarI - Aksan komutlarI - Diger komutlar Ingilizce olmayan metinlerin yazImInda, Ingiliz alfabesinde olmayan harfler icin aksan komutlarI kullanIlmaktadIr. Aksan komutlarIn bazIlari sunlardIr (ornek olarak o harfi): \'{o} ya da \'o : o uzeri centik \H{o} : o uzeri iki centik \^{o} ya da \^o : o uzeri sapka \v{o} ya da \v o : o uzeri ters sapka \={o} ya da \=o : o uzeri duz cizgi \~{o} ya da \~o : o uzeri dalgalI cizgi \u{o} ya da \u o : o uzeri yay \.{o} ya da \.o : o uzeri nokta \"{o} ya da \"o : o uzeri iki nokta \d{o} ya da \d o : o altI nokta \c{o} ya da \c o : o altI cengel \b{o} ya da \b o : o altI duz cizgi (Almanca dokuman stili german.sty kullanIldIgInda \" yerine yalnIzca " isareti kullanIlabilir.) Turkce harfler icin su aksanlar kullanIlabilir: \d{c} , \d c , \c{c} , \c c : kucuk !c \d{C} , \d C , \c{C} , \c C : buyuk !C \v{g} , \v g , \u{g} , \u g : kucuk !g \v{G} , \v G , \u{G} , \u G : buyuk !G \i : kucuk !i \.{I} , \.I : buyuk !I \"{o} , \"o : kucuk !o \"{O} , \"O : buyuk !O \d{s} , \d s , \c{s} , \c s : kucuk !s \d{S} , \d S , \c{S} , \c S : buyuk !S \"{u} , \"u : kucuk !u \"{U} , \"U : buyuk !U (LaTeX'in DOS icin enson dagItImInda "kod tablosu 850" 'nin kullanIlma olanagI vardIr. Boylece aksan komutlarIna gerek kalmadan 128-254 numaralI karakerler dogrudan kullanIlabilir.) 3. LaTeX NEREDEN ELDE ELDE EDILEBILIR? LaTeX herkesin kullanImIna acIk bir yazIlImdIr. UNIX ve DOS al- tInda calIstIRIlabilir. DOS icin LaTeX ve kullanIslI shell ya da menu programlarI asagIdaki FTP-servislerinden cekilebilir: Amerika : ftp.shsu.edu /tex-archive/systems/msdos/emtex Ingiltere : ftp.tex.ac.uk /tex-archive/systems/msdos/emtex Almanya : ftp.dante.de /tex-archive/systems/msdos/emtex (Programlar 8 adet 3.5" yuksek yogunluklu diskete sIgmaktadIr ve yaklasIk 15 MB hard disk alanI gerekmektedir.) 4. DIGER BILGILER AsagIda kIsa bir LaTeX sozlugu verilmistir: - MF : Metafont, Font uretme programI - BibTeX : LaTeX icin kaynakca programI - SliTeX : LaTeX ile saydam ('slide') programI - AmSTeX : Amerikan Matematik Dernegi'nin dizgi sistemi - AmSLaTeX : AmSTeX icin makro paketi - PiCTeX : Resim ve cizimler icin makro paket - TUGboat : The journal of the TeX Users Group Kaynakca: [1] L. Lamport: LaTeX, A Document Preparation System, User's Guide and Reference Manual, Addison-Wesley Publishing Company (1985), ISBN 0-201-15790-X [2] D. E. Knuth: The TeXbook, Addison-Wesley Publishing Company (1986), ISBN 0-201-13447-0 Sinan Gungor, (Elektrik '87) (guengoer@emserver.ee.tu-berlin.de) ITU-MD Uyesi, Almanya --------------------------------------------------------------------------- 4.4 Internet Evsayfa(lari)mizi Ziyaret Uzerine --------------------------------------------------------------------------- Kullanici sayisi ve kullanim alanlari her gecen gun genisleyen Internet ortaminin kusku yok ki son zamanlarda en populer olani, `homepages'(*) ya da mecazi anlamda benim Turkce karsiligi olarak kullandigim `evsayfalari'. Buralari ziyaret etmek icin cesitli programlar gelistirilmis durumda, `Mosaic' ve `Netscape' bunlardan baslicalari. Peki bu evsayfalarinda neler var? Kullanim istegine gore degisiyor. Sizlere ziyaret ettiklerimden birkac ornek asagida sunuyorum. Uzun sureden beri ziyaret edemedigim ITU-MD evsayfasi icin bugun yola cikiyorum, `Netscape' ile. ITU-MD evsayfamiz olan: http://www.ece.orst.edu/~ituweb yukaridaki adresi veriyorum eline ve `cyberspace'teki yolculugumuza basliyoruz. Tabii Ingiltere saatine gore sabah sabah yola ciktigimiz icin, yollar acik ve hemen evsayfamiza ulasiyoruz. Cat kapi habersiz geldik bakalim neler var neler yok diyoruz ve iceriye giriyoruz. ITU-MD evsayfasinin hazirliginda epeyce emek vermis olan, Ali Tuglu'nun calismalarinin sonuclari karsiliyor bizi. Ilk etapta ITU Ayazaga Kampusu'nde karlar arasinda uzaktan goruntusu verilen fakultem ve Mustafa Inan Merkez Kitapligi, hos geldin diyor. Derken, ITU kampusleri arasinda bir tur da yapiyoruz. ITU-MD evsayfasinda sadece ITU yok. Aslinda yok yok demek lazim. ITU-MD ve calismalari hakkinda bilgi veren evsayfalarinin adreslerine de baglanti var. ITU-MD'ni, amaclarini ve calisma yapisini merak ediyorsaniz, Prof. Dr. Rasit Eskicioglu tarafindan hazirlanan tuzuk evsayfasi sizlere bilgi vermek icin bekliyor. Yeni acilan ve sadece ITU'lulerin degil tum akademisyenlerin goruslerini bekleyen en genc evsayfamiz ITU-MD Genc-ITU ile de baglanti var. Emrah Can tarafindan duzenlenen bu evsayfasinda, baslica akademisyenler kilavuzunun calismalari sergilenmekte. Tabii baska konular da yok degil. ITU-MD evsayfasindaki en yeni calismalardan birisi de Can Sandalci'nin PETEK Dergi duzenlemesi. Sonuclari hep birlikte gorecegiz. Bitmedi. Bu adresten Turkiye hakkindaki cesitli evsayfalarina da baglanti yapabiliyorsunuz. Ilk once TC Washington Buyukelciligi'nin evsayfasina ugruyoruz. Aman efendim, bir karsilama bir izzet ikram ki sormayin. Turk kahvemizi iciyor ve daha neler var neler yok diye yokluyo- ruz her bir koseyi.Konu komsuya bu sayfanin dedikodusunu yapacagiz ya.:-) Turkiye hakkinda bircok konuya yer verilmis. Haberler, ekonomi, politika, kultur, turizm baslicalari. Yabancilar icin turistik bolgeler de teker teker tanitiliyor. Ayrica vize konusunda da bilgi veriliyor. Haberleri okumayi ve kahvemizi bitirip, hemen bir tura cikiyoruz. Istanbul'a ugruyoruz once. Dolmabahce Sarayi'nda karsilaniyoruz. Ee, bize de bu yakisir zaten. :-) Oradan Istanbul'un daha once gezmedigimiz tarihi yerlerine bir tur yapiyoruz. Simit yiyemeden Istanbul'dan ayriliyoruz ama olsun, belki bir dahaki sefere. :-( Daha sonra Ankara'ya ugrayip, Anitkabir'de Ataturk'u ziyaret ediyoruz. Ankara'dan Antalya'ya geciyoruz. Akdeniz'e doyamiyoruz ama isimiz cabuk diye bir daha ugramak uzere Ege'ye Izmir'e geciyoruz. Karsikaya Sahil'inde karsilaniyoruz. Hemen bir sahil turu yapiyoruz, bir tarafimizda Ege bir tarafimizda palmiye agaclari o bicim guzellik. Tabii bu arada Uluslararasi Izmir Fuari'nin 20 Agustos'ta baslayacagini da ogreniyoruz. Izmir'e ugrayip Efes ve civarina ugramadan ayrildik da sanmayin. Oralari da gezdik tabii... Turkiye turundan sonra Washington'a geri donuyoruz. Arzu eden ziyaretcilerin doldurmasi icin bir kisim da ayrilmis. Ancak anlayamadigim neden o kadar soru soruluyor? Resmi makam olmasindan ileri geliyor olmali. "Geciyordum ugradim, ellerinize saglik evsayfaniz pek iyi olmus" diyecektim ama aceleden hem sorulara yanit vermeye ve hem mesaja zaman bulamadim. ITU-MD evsayfamiza geri donuyoruz ve bu sefer de Disisleri Bakanligi'nin evsayfasinda neler ikram ederler acaba deyip bir de oraya geciyoruz. Dedik ya bugun Internet'te cat kapi ziyaretlerimiz var, PETEK okurlarina sadece gorduklerimizi degil yedigimizi ictigimizi de anlatacagiz. :-) Bu evsayfasinda da Turkiye ile ilgili bayagi doyurucu bilgi verilmekte, bircok alanda. Washington DC'deki evsayfamizla ortak olan yazilara da rastliyorsunuz ama bu evsayfasinin kapsami daha genis. Yok yok. Turkiye hakkinda genel bilgi, politika, ekonomi, bilimsel, sosyal ve kulturel hayatimiz, turizm, gunluk haberler, kaynak kutuphaneler vs. bunlardan baslicalari. Yukarida degindigim evsayfalarinin hazirliklarinda emegi gecen tum kadrolara tebrikler ve tesekkurler. Turkiye ve Turkleri tanimak isteyen yabanci ese dosta evsayfalarimizin adreslerini vermek, cok buyuk bir kolaylik. Turizm musavirliklerinin adres ve telefonlarini nereden bulacagim yardim etmek icin telasesi de kalkiyor ortadan. Sadece yabancilarin degil Turklerin de kendi ulkesini ve kulturunu tanimasi icin yaratilmis iyi bir firsat. Her iki grubu da bilgilendirmek icin evsayfalarina aktarilan yazilarin doyurucu bilgi vermesi de onem kazaniyor. ITU-MD sayfasindan daha bircok evsayfasina baglanti kurmak mumkun. Benim simdilik vaktim yok, PETEK'e yazi gondermek icin son gun bugun. Gec kalmamak icin ITU-MD evsayfasi zevkli ziyaretimi burada noktaliyorum. ITU-MD evsayfasindaki bu yeniliklerin disinda, Bogazici Universitesi'nde yer alan iki yeni evsayfasinin da haberini verelim. Ilki gecen ay ilk sayisini sunan `Imagination Journal' ve ikincisi de AKTUEL Dergisi (SABAH Yayin Grubu). Her ikisi de ziyaret etmeye deger. Yukarida sozu gecen evsayfalarinin adresleri ve kuruculari: 1. http://www.ece.orst.edu/~ituweb [ITU-MD] 2. http://geoweb.tamu.edu/~e0c1768 [ITU-MD GENC-ITU] 3. http://www.cs.uno.edu/~rasit/webtuzuk [ITU-MD Tuzuk Kurulu Bsk.] 4. http://www.turkey.org/turkey [TC Washington DC Elciligi] 5. http://www.mfa.gov.tr/ [TC Disisleri Bakanligi] 6. http://www.busim.ee.boun.edu.tr/imagination [The Imagination Journal] 7. http://www.sabah.boun.edu.tr/ [Sabah Yayin Grubu] Bunlardan [1] numaraya gectiginizde, [2,3,4 ve 5] numaralari rahatlikla ziyaret edebilirsiniz, kurulmus olan baglantilar nedeniyle. Boylesi bir uygulama da cok iyi, boylece herkes ayni bilgiyi degisik adreslere yukleyip yer isgali de yapmamis oluyor. Ayrica ziyaretciler icin de bir rahatlik, her bir adresi tekrar yazmaya gerek yok. Tum universitelerimizin benzeri olanaklara sahip olmasi dileklerimle. Meral Demirtas (Meteoroloji '90) (swrdemas@reading.ac.uk) ITU-MD Uyesi, Ingiltere (*) `Homepage' icin onerilen Turkce karsiliklarin birkacini [8] numarali bolumumuzde bulabilirsiniz. =========================================================================== =========================================================================== 5. Muhendis Gozuyle =========================================================================== 5.1 "On Private Power Issues...", Nalan Arsoy-Gainer =========================================================================== --------------------------------------------------------------------------- 5.1 "On Private Power Issues..." --------------------------------------------------------------------------- Turkce ozet: ------------ ["On Private Power Issues...", Istanbul'da 24-26 Mayis tarihlerinde duzenlenen Bagimsiz Enerji Ureticileri konferansinda bahis konusu edilen konulari ele alarak, sirketimizin Dunya Bankasi projelerinde gerceklestirdigi danismanlik hizmetleri ve devamli bilgi alisverisinden kaynaklanan bilgi birikimi ile, olaya bakis acimizi ortaya koyan bir kisa makale. Bu yazi, hic kuskusuz, enerji uretimi konulari ile ilgilenen arkadaslarin ilgisini cekecektir. Bu sayede de konuya bakis acilari ve teknik yaklasimlari ne olursa olsun, okuyucularimiza bir nebze olsun yardimci olmayi amacladik.] "On Private Power Issues..." The wide participation in the Private Power Conference in Istanbul this year, May 24-26, shows how lucrative Turkey's private power potential looks to many international investors and engineering companies. Not only for- eign, but also many Turkish investors are eager to see the government "bring its act together" and speed up its decision making process on many projects that have been developed (feasibility, preliminary design, and fi- nancing) and are awaiting approval for many different reasons, some poli- tical, some stemming from concerns about their benefits to the country. Since the Private Power Production Law was enacted in 1983, only a fraction of the planned independent installations have been built which, in the light of the insurgent yearly power demand of 10%, leaves eager project sponsors wonder why Turkey is still postponing decisions on such a crucial matter - sufficient power supply to the electrification web of our highly developed country. As a result, brownouts are once again becoming a daily worry for all, especially the well-automated, computerized, and market- driven industry. Demand for electricity in the country has been growing at a very high rate of 10% per year over the past decade, with a peak of 13,000 MW in 1994. At the moment, the electrification system is just capable of meeting this de- mand. Analysis shows that the demand will continue to increase by 8% each year over the next 15 years as a consequence of economic growth and the low levels per capita power consumption - 989 kWh in 1994 compared to 11,000 kWh in the United States. The above figures imply the addition of at least 1,000-1,500 MW installed capacity per year and noncommitant transmission and distribution. How Much Do These Installations Cost? To simplify the cost breakdown, minimum US$ 2.0 billion per year divided among: US$ 1.0 billion for generation US$ 400 million for transmission US$ 600 million for distribution Funding for new installations: To find the necessary amount of funding for these projects, the Turkish government has decided to move away from the traditional public-sector- driven approach and to encourage the private power sector. It has been clear for at least a decade that the public utility, TEK, now in two enti- ties called TEAS and TEDAS, can no longer monopolize and/or provide quick and efficient management of the many pending projects, some awaiting ap- proval, some funding, and many - feasibility studies. TEK, historically in the role of the only utility with the highest number of customers from which it could not collect properly, a curse in many respects, considering the fact that most of these non-paying customers are places like the Basbakanlik, or the Buyuk Millet Meclisi, has prided itself with meeting the country's demand and proving worthy of its 'reason d'etre'. Now in the middle of the 90's, however, it emerges as an over-staffed, inefficient, and static organization with restructuring projects that have been on again, off again, never meant to provide an overhaul of work culture that is simply not compatible with today's standards. Only recently 2 new projects, one for the application of a new regulatory tariff system project and the other, a pilot billing system project in the area around Ankara have been active. Both projects are long-needed measures to provide the utility with a strong framework to collect debts efficiently from the hun- dreds of thousands of corporate customers. The IPP's: A Great Chance to Catch Up in Electrification Independent power producers, IPP's, as private power producers are called in the United States, now represent 50% of all new generating capacity in this country. These installations generally involve investors who build a power plant and sell the electricity wholesale - either to a nearby util- ity, or to one or more large consumers. IPP's are typically structured on a Project Finance Basis. Guarantees to the lenders result from the project itself (the substantiality of the in- stallation, the importance of this installation to the country/region, the existence of customers ready to buy the power etc.), rather than from the project sponsors. These projects require a sophisticated set of contractual arrangements such as: o Authority to build the plant at the site chosen o A power purchase agreement (w/ utility or corporate consumers) o A fuel purchase agreement o Guarantee agreements (for country risk, project completion, and technical guarantees such as MW output, plant emissions, availability etc.) Experience with IPP projects in the developing countries has shown that private power developers have a good record in project completion, plant availability, and generation efficiency. This hails the frustrations of the governments disappointed with the performance of their own utilities and seeking new sources of finance for power projects. India, China, the Philippines, and Malaysia are notable cases where governments have aggres- sively pursued IPP projects and have welcomed the opportunity to reduce their dependence to neighbors for electric power. The 'Country Risk' Factor However, when governments try to attract private investment, they often lay off all project risk to the investor(s). While IPP's are rather good at handling most projects risks, one risk they cannot manage is the unpre- dictable behavior of the host government itself. By 'unpredictable behavior' we mean the problem that takes form in debt fi- nancing. IPP's are generally developed on a project finance basis where sponsors fund part of the project through their equity contribution. This it typically 25-33% in developing countries, and 10-15% or less in highly industrialized countries. The rest is a financed-through debt that usually comes from banks and similar institutions. Developers are unwilling or una- ble to provide guarantees for the portion of the investment financed by debt, so lenders have to look for guarantees according to the size, as well as the 'return-of-investment' opportunities of the project itself. What Does All This Mean? To close a project financing plan and actually start construction on a power plant, a sponsor needs to be able to negotiate a set of agreements that satisfies not only the government, but also the banks that will be fi- nancing the major part of the investment. Typical agreements related to an IPP-sponsored project are as follows: o Agreements relating to the project schedule i.e., completion guarantees, jobsite agreements o Agreements relating to plant operation i.e., power purchase, fuel purchase, dispatch o Agreements of the legal and operational environment Of the above 3 items, the last one is quite a different issue in developing countries. Agreements relating to the environment of the project differ significantly in developed and developing countries. Typically, in the for- mer the project's environment belongs to the general framework in which the power sector and private investors operate. By 'framework' we meant insti- tutions and understanding such as the following: o Predictability of government decisions o Enforceability of contracts o Transparency in the regulatory environment o Currency convertibility and transferability These are, understandably, the areas where the governments have the most discretionary power. They are also the areas where lenders for developing countries perceive the greatest risks to lie. Governments may, for poli- tical reasons, take decisions relating to tariffs that render projects in- solvent, or may devalue their currencies, or expropriate foreign investment. All these fears comprise the much overused and misunderstood 'Country Risk' term. The fact remains that, unless lenders feel comfortable that their loans are sheltered from country risk, they will be unwilling to support the project. How to Minimize the Country Risk Factor? Until now, the simplest way to mitigate country risk was for private power investors to require the host government to guarantee that 'the rules of the game' will be respected through specific support or implementation agreements. Increasingly, however, the value of such government guarantees is being questioned: many cases are known where the government is unwilling to ensure that the public utility respect the terms of a power purchase, which in turn lowers the chances that it will respond affirmatively when the guarantee is called. Cover for 'Country Risk', therefore, could be provided in a few other ways: 1. Launch a macroeconomic reform 2. Launch power sector reform 3. Develop contractual mechanisms to address each aspect of the risk 4. Obtain cover from third parties i.e., export credit agencies such as the International Finance Corporation (IFS) 5. Promote competition and remove barriers to entry for new players 6. Eliminate the statutory monopoly of the public sector utilities by encouraging open regulation 1. Of the above steps, the first one is a major step in a country's administrative process, aside from letting private power investors feel comfortable in lending to the country projects. It appears to be the best way to address the problem: fix all the obstacles that make lenders uncomfortable, because it tends to appeal to lending institutions more than anything else. 2. The second step is another administrative leap towards making the power sector more attractive to private investors. Reform in the power sector, as we all know by now thanks to the rhetoric of the last 4 years, means privatization, removing major policy obstacles, improving the credit-worthiness of utilities. 3. By developing the necessary contractual mechanisms that will address specific issues is one of the best management techniques in warding off country risk. For example, if a proposed installation cannot sell its power to the nearest utility but rather, there seems to be a longish list of prospective corporate consumers from the area, this project is very easily deemed 'uncredit-worthy' and is bound to be abandoned. Another example is the unconvertibility of the host country currency: in this case, an agreement with the government to have the sponsor's foreign exchange requirements available through the central bank is essential. Again, for this exercise, a group of the necessary technicians and analysts must be able to quickly respond to the issue. In Conclusion: Non-utility private investors are an increasingly important source of power sector investment in the OECD countries, specifically for power generation. This has changed dramatically the underlying structure of the electricity sector, whether Turkey's state-owned enterprise TEAS, which still produces 95% of the total power, likes it or not, thus triggering amazing efficiency gains and cost reductions that have been passed on to the consumer. How- ever, this trend has not yet evolved to the same extent in developing coun- tries like Turkey, despite the intense interest by projects sponsors. The main reason is that 'debt financing' for independent power projects in these countries has been scarce. Enter the term "Country Risk": Lenders are reluctant to participate in projects where they are open to country risk . In other words, they do not like lending when repayment of their loans could be jeopardized by arbi- trary decisions made by the host government. Risks associated with inde- pendent power projects are many. To improve its image and attract more lenders, Turkey must provide the appropriate cover against risk. Few words to IPP project developers: o Communicate, communicate, communicate! By free seminars in the mother tongue, let your prospective customer and the government executives know how you perceive the obstacles, how you expect them to be solved etc. For example, help finance the development of the legal and regulatory sector framework. This could be done either by solicitation of bids from investors, evaluation, negotiation, and assistance in the financial engineering. o Training for IPP project negotiation skills is a must. Nothing is more frustrating than a host country team trying to make sense out of your documentation. Drop the legal language and be specific and simple in expressing different aspects of your bid. o Work with the host country's private sector to exchange information on investment opportunities. You may find out the best practices on structuring a project in that work culture and many subtleties. Prefer to work with a good local company to represent you. Provide training to that company in all aspects of project development and realization. Gather information from the great databases of institutions like the World Bank. A few words to host country governments: o Provide deal-clinching guarantees for private investors to enable them to mobilize debt financing for their projects. Work on a case- by-case basis and explore all available mechanisms for financing (ECO's, MIGA-managed sponsorship trusts) o Speed up the macroeconomic reforms to ease the rules and regulations for foreign investment o Educate your decision makers on different technologies and financial engineering, as well as deal-setting skills o Communicate, communicate, communicate! o Provide efficient decision process by using professional help from consultants. You can not do everything yourselves! Nalan Arsoy-Gainer (Makina, '81) (ngainer@digex.net) ITU-MD President Eastern Region, USA President of Professional Training & Consulting Co. 4410 Massachusetts Ave, NW Suite 300 Washington, DC 20016 - USA Tel: 1 301 438 8266 Fax: 1 301 438 8310 =========================================================================== =========================================================================== 6. Sosyal Bilimler ve Kultur =========================================================================== 6.1 Aziz Nesin ve Bilge Karasu Uzerine, (Derleyenler: Harun Taner ve Sibel Demirbas) 6.2 Felsefe Tarihinden Kesitler (1) : Thales, Hakan Aydin 6.3 Muzik Uzerine: (Derleyen: Kaya Buyukataman) 6.3.1 Notes on the Turkish Music 6.3.2 Turkish Music, Esber Koprucu 6.3.3 ITU'de Turk Sanat Muziginin dogusu/tarihcesi, Osman Simav 6.4 I.T.U. Turk Musikisi Devlet Konservatuari'nin (TMDK) Dunu, Bugunu, Yarini, Necati Giray =========================================================================== --------------------------------------------------------------------------- 6.1 Aziz Nesin ve Bilge Karasu Uzerine --------------------------------------------------------------------------- Temmuz ayInda Aziz Nesin 80 yaSInda bizlere "azizlik" edip aramIzdan ayrIldI. BirkaC gUn sonra da Bilge Karasu 65 yaSInda bilgeler cennetine gOCtU. Bu iki deGerli yazarImIzI saygIyla anIyoruz. Aziz Nesin ---------- Bir OmUr boyu 113 kitap, sayIlarI belki de bir o kadara ulaSan gUnyUzUne CIkmamIS kitap taslaklarI. Dile kolay. YazarlIGa otuzunda baSlayIp, ilk kitabInI kIrkInda CIkarmIS Aziz Nesin. otuzuna dek durmadan yazmIS, ama bu dOnemde yazdIklarInIn hemen hepsi karanlIkta kalmIS, kendi ifadesine gOre. KIrk yaSIndan altmISIna kadar tam altmISiki (sayIyla: 62) kitap yazmIS, sonraki yirmi yIlda performansI dUSmUS bUyUk ustanIn: YalnIzca ellibir kitapCIk yazabilmiS! Hepi topu 113 kitap. EdebiyatImIzIn hemen her dalInda eser vermiS ikibini aSkIn OykU yazmIS bUyUk ustayI iki Siiri ve bir yazIsI ile anmak istiyoruz. OlUme EGilmek ------------- Uyumaya deGil RUyalarIma gidiyorum Orada yaSayacaGIm isteGimce UyanIkken hiC yaSayamadIGIm Hepsi de genCti gUzeldi Sevdim sevildim diye aldanarak Son gOrdUGUm onlar olacak Bunca yIldIr sevgiye dayanamadIGIm OlUme deGil SonsuzluGa gidiyorum Orda dinleneceGim gOnlUmce YaSarken hiC mi hiC dinlenemediGim Kalemim yine elimde KAGItlarIm da OnUmde Son uykusunda dUSecek baSIm SaGlIGImda hiC eGmediGim (Ocak 1988) Kendime OGUt ------------ Uslanma hiC hep deli kal BUyUme sakIn Cocuk kal Es deli deli bOyle kal Son harmanInda sevdanIn TUken toz toz savrula kal SuCUstU bulmalI OlUm OlUrken de sevdalI kal Each to His Own Kind -------------------- A mother and father ant had gathered their young around them and were giving them a lesson on the nature of being an adult ant. The father finished his lesson thus: "My children! Strive in life to be true ants! Never depart from the path of your kind." "How may we become true ants? What are the paths we must follow?" the children asked. "Take us as your model. Whatever we do, you must do the same," their fa- ther replied. The young ants watched their father and mother. Whatever their elders did, so the young did also. Through the summer they gathered their food and stored it under the earth. In the winter they slept. And when the time came they laid their eggs. Once again the father and mother ant gathered their young around them. The father said to them: "My children! At last I am dying. I am pleased with all of you. You have all grown to maturity, Not one of you has strayed form the path of your kind. I forgive you everything. May Allah reward you!" * * * A mother and father fish had gathered their young around them and were giving them a lesson on the nature of being an adult fish. The father finished his lesson thus: "My children! Strive in life to be true fish! Never depart from the path of your kind." "How may we become true fish? What are the paths we must follow?" the young fish asked. "Take us as your model. Whatever we do, you must do the same," responded their father. The young fish watched their father and mother. Whatever their father and mother did, so the young did also. They swam in the sea. They swal- lowed the smaller species and for the good of the larger, some of them were swallowed. They laid their eggs an d multiplied. Once again the father and mother fish gathered their young around them. And the father said to them: "My children! At last you have reached maturity. We can die in peace. I am pleased with all of you. You have all grown to adulthood. Not one of you has strayed form the path of your kind. Our labors have not gone unrewarded. May Allah reward you!" "We have done very little" the young fish answered. "Whatever you did so we did also." * * * The ox, the water buffalo, the anchovy, the whale, the camel, the ele- phant, the snake, the sheep, whatever the kind of animals walk the face of the earth, each tells its young to learn by example, to do whatever their parents do so that they may grow like them. The young animals watch their mothers and fathers, follow the same path and, finally, each becomes an adult true to his kind. When the father and mother are about to die they speak of their pleasure to their young and bless them. * * * A man and a woman, a mother and father had gathered their children around them and were giving them a lesson on the way they should grow up. The father finished his lesson saying: "My children! Strive in life to be true human beings. Never depart from the path of humanity." "What must we do that we may become true human beings? the children asked. What are the paths we must follow, the paths of humanity?" "That's very easy," replied their father. "Follow our example. Whatever your mother and I do, you must do the also." The children watched their father and mother. Whatever their elders did the children did as well. They were the very image of their mother and father. Once again the father and mother gathered their children around them. The father shouted at them: "Shame! Not one of you has reached maturity. Not one of you has become a true human being. Each of you has strayed from the path of humanity, At last we are dying. It is a pity our labors have gone unrewarded. May heaven punish you! May Allah curse you!" The children were confused. They asked their parents: "Why do you curse us? We wonder if we really did anything wrong. We watched you, followed your model. Whatever you did, we did too." (Translated by Maxine F. Salamon) Bilge Karasu ------------ Temmuzun ortasInda kaybettik Bilge Karasu'yu da. Aziz Nesin ne kadar toplumun gOzUnUn OnUnde olmuSsa, Bilge Karasu o kadar gOzlerden Irak yaSamayI, kendisini gizlemeyi seCmiSti. 33 yaSInda D H Lawrence'dan CevirdiGi "Olen Adam" ile TDK ceviri OdUlU'nU kazandI; aynI yIl kendi OykU kitabI "Troya'da OlUm vardI" yayImlandI. 1970'te CIkan ikinci kitabI "uzun sUrmUS bir gUnUn AkSamI" ile 1971 sait Faik HikAye ArmaGanI'nI aldI. 1980'de "gOCmUS Kediler BahCesi", 1982'de "KIsmet BUfesi" adlI OykU kitaplarI, 1985'te "gece" adlI romanI yayImlandI. gece 1991 yIlInda uluslarasI Pegasus Edebiyat OdUlU'nU kazandI. 1990'da "KIlavuz" CIktI. Son kitaplarI "Ne KitapsIz Ne Kedisiz" ve "Narla incire gazel"dir. Bunlardan "Ne KitapsIz Ne Kedisiz" 1994 simavi VakfI Edebiyat OdUlU'ne layIk gOrUldU. "Bilge Karasu AdlI Birinin 50. YaSI Uzerine" baSlIGInI taSIyan yazIsInda kendisi iCin SunlarI yazmIS: "Bir yerlerde yazdIGImIz, Karasu'nun kendi yaSamI iCin de doGru: Bu adam soyunmak, (Cok gerekli, vazgeCilmez sayIlabilecek UC dOrt parCa Sey dISInda evini Cevresini dolduran her Seyden) sIyrIlmak ister... Kimi zaman sevgilerinden, sevdiklerinden bile. KIsacasI ardInda artIk bIrakmamIS bir OlU olmak ister. CIrpInIr; ama baSarmak pek gUC olacaGa benzer." (Derleyenler: Harun Taner ve Sibel Demirbas) --------------------------------------------------------------------------- 6.2 Felsefe Tarihinden Kesitler (1) : Thales --------------------------------------------------------------------------- Aydin'in Soke ilcesi Balat koyu yakinlarina yolu dusenler burada gunumuzde kazi ve arkeoloji calismalarinin hala surdugu bir Antikcag kentinin kalintilarini gorebilirler. Buyuk Menderes'in tasidigi aluvyon- larin etkisiyle bugun denizden 9 km. iceride kalmis olan kentin 2500-3000 yil once bir yarimada uzerindeki dort limaniyla Ege'nin kiyisinda yer aldigini dusunmek insan imgelemini zorlar. Efes, Truva, Bergama gibi daha saglam kalintilari ortaya cikarilmis ve daha iyi bilinen Antikcag kentlerinin tersine cok daha az kisinin adini bildigi Milet'in bu haliyle insanlik tarihinin en heyecan verici dusunsel maceralarindan birinin, felsefenin ve bilimin besigi oldugunu tasarlamak ise daha kolay degildir gercegi soylemek gerekirse. M.O. 1000'den baslayarak on iki Ionia kentinin en onemlisi ve en buyugu olan Milet, ayni zamanda Anadolu'nun bir numarali denizcilik ken- ti olma islevini de MO VII-VI yy'dan baslayarak ustlenmistir. Miletli denizciler Ege, Marmara ve Karadeniz kiyilarinda sayisiz koloniler kur- makla kalmamislar, Karadeniz ticaretini de tekellerine almislardi; kent ayni zamanda cok gelismis bir kultur ve sanat merkezi haline de gelmisti. Milet, ayni zamanda bu yazinin konusunu olusturan Thales'in dogup ye- tistigi sehir olarak da bilinir. Antikcag tarihcisi Apollodoros, Thales 'in M.O. 624-546 yillari arasinda yasadigini bildirir; ne yazik ki yasami ve ogretisi hakkindaki bilgimiz az sayida fragmandan ibarettir. Caginda bile pekcok rivayetin merkezini olusturan bu siradisi insan daha o donem- de bir efsane haline gelmisti. Herodot, Lidyalilar ve Medler arasindaki savasin sonlarinda gorulen gunes tutulmasini Thales'in onceden hesaplayip haber verdigini yazar; gercekten de gokbilimcilerin calismalari M.O. 28 Mayis 585'de Kucuk Asya'da gorulmesi olasi olan bir gunes tutulmasinin gerceklestigini gostermistir. Bu gunes tutulmasini onceden hesaplayabilmesinde Babilli- lerin astronomi birikiminin payi oldugu dusunulebilir. Aristoteles'in ogrencisi Eudemos'un yazdigi Matematik Tarihi'nden, Thales'in Misir gezisinde geometri ile tanistigini ve donuste bu alanda pek cok ilerle- meyi sagladigini ogreniyoruz: Bir dairenin capla iki esit parcaya ay- rildigini, yine her ikizkenar ucgenin taban acilarinin esit olduklarini ilk kez Thales gostermis. Benzerlik teoremlerinden yararlanarak gemiler arasindaki mesafeyi hesapladigi, piramitlerin yuksekligini insanin golgesinin buyuklugu kendisi kadar oldugu zamani bekleyerek olctugu de ayni yapitta anlatiliyor. Diogenes Laertius'un *Filozoflarin Yasamlari* adli yapitinda Thales' in yasamina iliskin -gercekligi kuskulu- kisa oykuler de bulunabilir. Yildizlari gozlerken bir kuyuya ya da hendege dustugu, zeytin darligini dogru bicimde tahmin ederek depoladigi zeytinyagindan iyi gelir elde ettigi gibi rivayetlere kuskusuz hem hosgoru hem de temkinle yaklasilma- lidir. Bununla birlikte politikayla da ilgilendigi ve dogdugu kentin Krezus'le birlesmesine karsi cikip Ionia kentlerinin ozgurluklerini koruyabilmelerinin tek yolunun Teos'ta ortak bir hukumet kurmalarindan gectigini saggoruyle onerdigi biliniyor. Thales'in politika ve matematik alanindaki basarisi gozardi edile- meyecek boyutta olsa da, onemi herseyden once felsefe (ve dolayisiyla bilim) tarihinin basinda yer almasindan gelmektedir. Thales'in (carpiciligi belki ilerideki satirlarda ancak anlasilabilecek) unlu sozu *Herseyin basi su.* Thales, boylece anamadde, ilkmadde, temel madde (Yunanca arkhe) kavramini ortaya atiyordu, tum seylerin kaynagi olan TEK madde fikrini. Burada belki biraz soluklanmak ve Thales'in devrimci yaklasimini daha derinlemesine incelemek gerekir. Thales'den onceki kusaklarda da kuskusuz bir evren (kozmos) tasarimi vardi, ama bu tasarim (neredeyse tumuyle) dinsel/mitsel ogelerin egemenligindeydi. Thales'in adimi 3 asamada goruldugunde belki daha carpici hale gelecektir: 1- Tum seylerin TEK BIR kokeni vardir. 2- Bu koken ise doganin ustunde ya da disinda degildir. 3- Bu anamadde (arkhe) sudur. Birinci ve ikinci asamalar baslibasina felsefi etkinligin basladigini ongormektedir, ucuncu asamada Anamadde sorununa verilen yanit ise, kendinden cok, ulasilmasinda izlenen yontem araciligiyla carpicidir; anamaddenin ne olduguna, doga icinde, gozlem yoluyla karar veriyor Thales; bu aslinda genis anlamda bilimsel etkinligin de basladigi anlamina gelmektedir. Thales'in anamadde olarak suyu secmesinde, Milet gibi denizin insan yasami uzerinde onemli etkisi olan bir yorede yetismis olmasinin, Nil'in Misir'daki yasamsal onemine tanik olmasinin da payi oldugu dusunulebilir; baska bir deyisle suyun tukenmezligini, vazgecilmezligini surekli izlemisti Thales. Bu noktada ilk filozoflarin ogretileri hakkindaki bilgimizin onemli bir bolumunu borclu oldugumuz Aristoteles'e kulak verelim: (Metafizik, I.kitap, 983 b 6 ve devami) "Ilk filozoflarin cogunlugu seylerde sadece maddi ilkelerin bulunduguna inaniyorlardi. Cunku seylerin neden meydana geldiklerini, ilk olarak nereden ortaya ciktiklarini ve son olarak neye karisarak yok olduklarini gerci tOzun(substantia) oldugu gibi kaldigini, ama durumlarinin degisti- gini, iste butun bunlari seylerin ogesi ve ilkesi (arkhe) diye acikliyor lar ve bu yuzden boyle bir tOzun her zaman oldugu gibi kalacagini dusune rek, herhangi bir seyin hicten dogamaycagina ve hice karisarak yok olma- yacagina inaniyorlar... Zira kendisi oldugu gibi kalirken digerlerini meydana getiren bir tek ya da bircok tOzun mevcut olmasi gerekir. Boyle bir ilkenin sayisi ve cesidi konusunda hepsi sozbirligi etmiyor, sadece bu tur felsefenin kurucusu olan Thales suyu ilke olarak acikliyor (bu nedenle dunyanin suyun uzerinde yuzdugunu soylemistir) Onu bu inancina goturen sey, herhalde seylerin sivi bir varliktan beslendigi, sicagin kendisinin de ondan ciktigi ve onunla surdugune iliskin gozlemi olmustur (Bir seyin kendisinden meydana geldigi sey onun ilkesidir). O, gorusunu bu olgudan ve seylerin tohumlarinin nemli bir yapida olmasi, suyun ise nemli seylerin dogasinin kaynagi olmasi olgusundan cikarmisti." Aristoteles, daha sonra (belki biraz cekinerek) Thales'in eski tanridogum (theogoni) ogretilerinden etkilenmis olabilecegini soyler; sonsuz Okeanos'un tanrilar ve insanlarin babasi oldugunu dusunmesi bu ogretilerde de dile getiriliyordu. Kuskusuz mitten tumuyle ve tek darbede kopusu Thales'te bulmayi beklemek belki haksizlik olur; kaldi ki yukarida anamadde sorusunu ortaya atisi ve yanitlayisindaki yontemi Thales'i mitten bilim ve felsefeye gecisin baslangicindaki ozgun dusunur kimliginden soyutlayamaz. Yine Aristoteles tarafindan dile getirilen, Thales'in tum seylerin tanrilar ile dolu olduklari, miknatisin bir ruhu oldugu, cunku demiri hareket ettirdigi dusuncesi spekulasyona fazlasiyla aciktir. Yalniz burada, Thales'le baslayan Milet felsefe geleneginin canli ile madde arasinda bir ayrim yapmadigi (hylozoizm) goz onune alinmalidir. Hatta onlar icin canli/cansiz diye bir karsitligin sozkonusu olmadigi, madde- nin kendiliginden canli ve yaratici oldugu dusuncesinin (acikca dile getirilmese de) benimsendigi soylenebilir; *suya* verilen yaratici (ve belki tanrisal) sifatlar boylece daha saglam bicimde degerlendiri- lecektir. Thales'in ilk zincirini olusturdugu Miletli doga filozoflari ile birlikte (henuz saf bir butunluk icinde bulunan) bilim ve felsefenin kuskuya yer birakmayacak bicimde basladigi guvenle ileri surulebilir; 2600 yildir surup giden buyuk bir dusunsel maceranin da... Hakan AYDIN (Kontrol ve Bilgisayar '91) (aydin@hidiv.cc.itu.edu.tr) Istanbul --------------------------------------------------------------------------- 6.3 Muzik Uzerine --------------------------------------------------------------------------- ITU-MD Uluslararasi Kurulusu Bsk. Dr. Kaya Buyukataman'dan Turk Sanat Muzigi ile hasir nesir olmasi ve bu alanda cesitli faaliyetlerde bulunmasi dolayisiyla sizler icin kendisinden muzik uzerine yazi yazmasini istedik. Kaya bey, bu konuda doyurucu bilgi temin edebilmek icin cesitli girisimlerde bulundu.Bizlere ulasan yazilari asagidaki sekilde duzenledik: --------------------------------------------------------------------------- 6.3.1 Notes on the Turkish Music --------------------------------------------------------------------------- [Bu yazi Meral Demirtas tarafindan, TC Washington Buyukelciligi'nin WWW sayfasindanki ozgun yazida birtakim duzenlemeler ve eklemeler yapilarak aktarilmistir. Yazinin yayinlanmasina izin veren, sayin Buyukelcimiz Nuzhet Kandemir'e icten tesekkurlerimizi sunariz.] Turkish music can be graded under four headings as follows: 1. Non-religious music (with or without words) a. Classical Turkish Art Music b. Turkish Folk Music c. Western type of classical music 2. Military music 3. Islamic mystic music 4. Pop music 1.a) Classical Turkish Art Music (`Turk Sanat Muzigi': TSM) The history of classical Turkish Art Music or `TSM', especially in regard to melodic variations, can be divided into four periods: The first is the formation which goes back to the years 1360-1453, when the Turks adopted Islam. After the conquest of Istanbul, but before the period of classical music, Ottoman music was influenced by Byzantine music, mainly in the years 1640-1712. The greatest proponents of the Ottoman style after the exemplary classical music created by Itri, Ebubekir Aga, Tab'i Mustafa Efendi, Kucuk Mehmet Aga, Sadullah Aga, Padisah III Selim and Ismail Dede Efendi. The period from 1955 onwards has been designated as the reform period. Intended reforms in music during the Republican Period led to debates on the subjects of European, Turkish, polyphonic and monophonic music. Refik Fersan, Cevdet Cagla, Saadettin Kaynak, Selahattin Pinar, Suphi Ziya Ozbekkan, Lem'i Atli, Rauf Yekta, Suphi Ezgi, Huseyin Saadettin Arel are this period's composers who were noted for their work. Currently, three groups represent the TSM: The first group favors polyphonic music. The second group prefers an indi- vidual interpretation of classical music. the Nevzat Atlig chorus, Bekir Sidki Sezgin, Meral Ugurlu, Niyazi Sayin, Necded Yasar, Ihsan Ozgen, Erol Deran and Cinucen Tanrikorur are this group's composers. The third group preserves traditional ties coupled with high quality. Yalcin Tura, Mutlu Torun, Ruhi Ayangil are considered as the "new wave" composers in this last group. Rich Turkish music has been developed in two areas, classical Turkish Art Music (the TSM) and Turkish folk music. It is generally said that Ottoman composers availed themselves of the rich musical heritage found in the cultural centers of the Abbasid and the Timurogullari, where Turkish, Arab and Iranian musicians performed and created music known as Ottoman court music. This music was based on mode and human voices. The mode and musical instruments of the TSM can be found in all middle- east countries. However there have been local changes in the mode. Although written sources show 600 modes, only 212 of them could have come to present These can be divided as follows: - Simple modes - Combined modes - Modes with changing pitch Through the centuries many instruments have been used in the TSM such as the ud, tanbur, kemence, ney, kanun, kudum, bendir, def , halile, lavta, santur, rebap, musikar, cenk and sinel keman. The various types of the TSM differing in modes and pitch include tunes and spirituals and are classified as kar, murabba beste, agir semai, yOruk semai, sarki, pesrev, saz semai, taksim, gazel, ilahi and kaside. 1.b) Turkish Folk Music Turkish music is a product of thoughts, feelings, migrations and changing geographical positions . It expresses the changes in the ways of life of the Turkish people throughout history. Ballads and songs are especially important. Turkish folk music encom- passes all natural and communal events. It branches out into "Kirik Hava" and "Uzun Hava" and uses wind, string, and rhythm instruments. The lively Turkish folk music, which originated in the steppes of Asia, is in complete contrast to the refined Turkish classical music of the Ottoman court (the TSM). Until recent days, folk music was not written down, and the traditions have been kept alive by the 'asiklar', or Turkish troubadours. 1.c) Western type of classical music After the proclamation of the Turkish Republic,the western classical music educations and activities have been organized. The orchestra was renamed as the `Riyaseti Cumhur Musiki Heyeti', and in 1958 it was again renamed as the Presidential Symphony Orchestra which is its current title. In 1924, the Music Teachers Academy and in 1936, the Ankara State Conservatory were opened. Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin, Ferit Tuzun, Muammer Sun, Nevit Kodalli, Ilhan Baran, Ilhan Usmanbas, Cemal Resit Rey can be given as examples of the western type of Turkish classical music composers. 2. Turkish Military Music (`Mehter Marches') In 1826, Sultan Mahmut II attempted to modernize the Turkish Army and organize a military band similar to the bands of western armies.As a result of this, the Imperial Band was founded in 1828. Ottoman military music is distinct from Turkish folk music. It is performed by the `Mehter Takimi' (Janissary Band). 'Mehter Marslari' was originated in Central Asia, and is played with kettle drums, clarinets, cymbals and bells. This music has also inspired some famous western classical music composers such as Mozart(Rondo "Alla Turca", piano sonata No:11 in A, K. 331) and Beethoven (Turkish March op. 113). The `Mehter Takimi' plays populer `Mehter Marches' in their traditional clothes at Istanbul Harbiye Military Museum. 3. Islamic Mystic Music The mystical music of the Whirling Dervishes is dominated by the haunting sound of the reed pipe or `ney', and can be heard in Konya during the Mevlana Festival in December. 4. Turkish Pop Music The flow of pop music from the west has also influenced Turkish Music. Since the 1960's, Turkey has followed world trends and produced artists in this field of music. --------------------------------------------------------------------------- 6.3.2 Turkish Music --------------------------------------------------------------------------- Introduction A. In every established human group in the earth, there is a kind of music distinctive of the lifestyle and character of the inhabiting people. The development of this art over the years has led to patterns of musical change from one nation and one people to another. These changing patterns enable us to study the different cultural aspects of societies. In some primitive groups music is considered to be a rhytym or a beat rather than a melody. Rhythm takes the place of melody and thereby becomes the music of these primitive groups. In advanced societies, however, music has de- veloped into newer and different elements. The first musical sounds in nature are those made by the human voice and those made by nature's birds. In order to replicate these sounds man has invented musical instruments. With the advancements made in science and technology, these musical devices have been developed further. By studying these developments, it is easier for us to understand the evolution of the cultural, musical, and technological aspects of a people. These studies make music into a device to study cultural characteristics. B. Music has indirectly affected the evolution of man. It can never be denied that it has affected man psychologically. With its powers of relax- ation it brings the human spirit into a state of tranquility. Religious chants, choral songs, and marches sung by people for only a duration of time tend to unify them in action and in emotion. Music is a universal tongue. No matter how different the race, religion, people or nation, music will influence and answer people in some way. By maintaining a unity of emotion and thought, in large societies music also maintains a unity of international relations. Even in situations in which there are enemy nations, music acts as a healing agent. It provides a mu- tual understanding of feelings between the people. Many nations, since the Middle Ages, have attempted to use the healing powers of music even as a cure for the sick. C. Music is an aesthetic art. It has played an important part in the moral development of man. This development is largely seen in the use of music in religious ceremonies and the musical readings of religious books. When words are melodically said they are more effective. The mind has a tendency to record and remember these kinds of words rather than spoken ones. Since music has been used in religious ceremonies, its main develop- ment has taken place in religious temples. Even though the listening of music was considered to be an enjoyment, the earlier performers of this art did not receive any due honor or respect. Musicians were often ordered to enter homes and palaces through back doors. However, after the worldwide recognition of the famous musicians and com- posers, achievement in music was finally realized to be a difficult goal to attain. Society recognized it to be a valued and respected art. D. Music has indirectly opened few frontiers in technology and business. It is considered to be the principle cause for the advancement of the sci- ence of acoustics. In the construction of religious temples, opera houses, and concert halls, acoustics have been kept in mind and the buildings were built accordingly. Music has influenced the further development and invention of newer musical instruments. In order to these things there has been a new technology and more opportunities in business created. New findings in physics and math- ematics have also affected music. The result of these have been the cre- ation of temperament and harmony. In the last few years especially, the new developments in the field of electronics have brought about changes and inventions of newer musical instruments. The broadcasting, recording, and listening fields are all products of the changes brought on by this art. Even television commercials done with music have opened new fields in job opportunities. Music has been recognized to be an educational subject to study and as a result of this it has been entered into many of the school curriculums. There have been created many special schools and conservatories to study this worthwhile subject When one looks at the social, technical and economic influences brought on by music, one will realize how vast and important they are. Music, in its every form, is considered to be a perpetual factor in man's life. As an important constituent in daily life, it has taken its place as an extremely popular art. E. There is a primitive character in human nature which sometimes needs to reveal itself. As a result of this, man may become a devastating creature. This characteristic of human nature may be disciplined through education. Music may bring human nature to a state of tranquility. Music with its educational and disciplinary manners may enable man to strive for perfection. In this way man may be freed from those distractive sensations within him. Distractive potentials may be kept under control by people who deal in music. Music has so many rules and measures, that peo- ple who are knowledgeable in this art find it helpful in keeping order in their every day lives. Music is a branch of the fine arts containing the threesome of melody,rhythm and harmony. It is not necessary to have all three of these elements present simultaneously. Even today, many of the nations of the world do not use harmony in their music. The amount of melody, rhythm and harmony used from one country to another is different. These different amounts are in ratio with the cultural position, aesthetic knowledge, hab- its and technological positions and opportunities of the people. The amount of this ratio has led people to develop a type of music character- istic of them. In this proposal, we would like to study the very different physical constitution of Turkish music; a music which addresses many different people and fields. TASK OBJECTIVE Music is as old as the history of man. People, according to the regions which they inhabit, have developed and created their music. In this way, music geography has involved. Every group, every people, and every nation carries differences in their music. These differences are especially no- ticeable in melody and rhythm. In music geography, Turkish music holds a truly significant and distin- guished place. Significant because it has put such a lasting imprint on the lands and people that the Turks have come in contact with. Distin- guished because its physical constitution of sounds, tunes and rhythms is richer and more natural than those of other musics. CURRENT STATUS OF THE PROPOSED TASK People who have tried to investigate and analyze Turkish music theory have not agreed upon one decision. The ratio between musical notes and the num- ber of notes in one octave have also been topics of intense controversy. The causes to these controversies have been due to the lack of scientif- ically analyzing the music and the lack of technologically measuring its sound frequencies and intervals. Those who have studied and played Turkish music have often been steered in the wrong direction because of its small sound intervals. These small in- tervals are only noticeable in instruments like the Kanun and Tambur. The tunes in Turkish music and the tunes used to compare it, when investi- gated reveal that there are forty-one different notes in one octave. When we examine the dispersion of sounds in one octave, we can be sure that we can arrive on new conclusions. There are many different opinions as to what the rules of these sounds in one octave are. We do not believe that the roots of Turkish music theory have originated in the music of the Byzantines and Greeks. We also cannot accept the beliefs of many people who say that Turkish music is the same as that of the Arabs. In fact, there are very few things common to both Turkish and Arabic music. The sounds contained in notes, and the way these notes are used are very different in these two kinds of music. These differences are immediately noticed when listened to. There are many common names to both Turkish and Arabic music. The reasons for these common names are that during the Middle Ages the Arabs were very developed in subjects as literature and science, and they also left a marked effect on the lands and people they conquered. Besides this, the fact that the religion of Islam was composed in Arabic also effected other Islam countries. Some of the Turkish tunes bear Arabic and Persian names as Hicaz, Nihavent, Tebriz, Isfahan and Nisabur. The rhythms contained in Turkish music present an important difference. The rhythms used in the varied arrangement of beats also gives this music more importance and richness. There are many kinds of rhythms present in the music of the Western world. Turkish music has attracted the attention of some of the renowned and hon- ored musicians of the West. The repertoires bringing about the works in Turkish music are different. To investigate these would be to offer the music world new compositions and works. The Turkish instruments have different specialties. Especially in- struments as the Kanun, Ney and Kudum (small drum) have within them sounds particular to themselves and they have the capacity to initiate all sorts of sounds. If all these things were to be researched and investigated, then there would be great contributions made to the musical world. These new contrib- utions and specialties of Turkish music will permit people to use and enjoy this music in a light other than their own. According to present knowledge, the relationship of music to physics and mathematics was presented by Pythagoras. The scales invented by him showed the intervals and frequencies in this way: DO - RE - MI - FA - SOL - LA - SI - DO 1 9/8 81/64 4/3 3/2 27/16 243/128 2 9/8 9/8 256/243 9/8 9/8 9/8 256/243 When we investigate this Phythagorean scale we see that there are two halftones each containing four commas (koma). Because of this, this scale cannot give the sounds of the major scale. In an octave which contains fifty-three commas, it is impossible to get five whole tones and two half- tones out of it. Because of this, the Pythagorean scale has become obso- lete. In the scale created by Zarlino (1517) the intervals and frequencies have measured up to those of the major scale. DO - RE - MI - FA - SOL - LA - SI - D0 1 9/8 5/4 4/3 3/2 5/3 15/8 2 9/8 10/9 16/15 9/8 10/9 9/8 16/15 This musical scale has been used for quite a number of years. With the use of logarithms and the invention of the piano the diatonic scale has been divided into twelve equal parts. In this way, the element of temperament was created. Because of this, the job of transposition was made easy. Also, the making and use of keyboard instruments was facilitated. With the decision to use the temperament scale the major tone interval was adjusted by a 0.002 measurement and was fixed from 1.125 to 1.123. On the scale at the bottom it is shown the relationship between the diatonic and temperament scale. Diatonic Temperament DO 1= 1.000 1.000 RE 9/8= 1.125 1.123 MI 5/4= 1.250 1.260 FA 4/3= 1.333 1.335 SOL 3/2= 1.500 1.498 LA 5/3= 1.667 1.682 SI 15/8= 1.875 1.888 DO 2= 2.000 2.000 If we compare these two scales in the above diagram we see that the adjust- ments made in the RE - FA - SOL sounds are quite small. But the adjust- ments in the MI and SI sounds is quite large in comparison. Because of these facilitating devices and fixations which were very small and some- times even unnoticeable, the constant use of temperament began after 1850. Even if the Pythagorean or temperament scale were fully analyzed, we cannot find the full fifth and fourth sections of the scale. In the Turkish music to be analyzed in this proposal, it is impossible to play works using the Pythagorean and temperament scales. The intervals used in Turkish music are very small. In this music there are many modes - key (makam). The intervals between these keys and modes are so small that it is impossible to play in the temperament scale. It is wrong to say "quarter-tone" and "micro-tone" to those sounds contained in one octave of Turkish music. As we will analyze later on, we will see that these notes are not created through the symmetric division of tones. Be- cause of the greater number of notes, there is also an equal ratio of keys and modes. For example, the keys called MI - minor may have the same in- tervals as the MI - minor keys called: (Ussak, Huseyni, Muhayyer and Bayati). These keys are entirely different than each other. Without going into any further detail, let us present the close relation- ship between Turkish and the Zarlin scale: DO - RE - MI - FA - SOL - LA - SI - DO 1 9/8 5/4 4/3 3/2 5/3 15/8 2 COMMA 9 8 5 9 8 9 5 9/8 10/9 16/15 9/8 10/9 9/8 16/15 When we analyze the Turkish compositions up to date, we see that the major natural (Rast) scale has a similar constitution as the above. The number of notes have been separately named in Turkish music. When we investigate these sounds with a sonometer and a frequency counter, we see that the in- tervals and fequencies are like the diagram below. Notes Name Sonometer m.m. Frequencies Frequencies CPS/HZ SOL Rast 1000 1 293.34 Nigar 986.54 1.02 299.21 Dik Nigar 965.98 1.04 305.07 Nim Zirgule 949.21875 1.05349 309.03 Zirgule 936.44261 1.06781 313.23 Dikce Zirgule 916.666 1.09090 320 Dik Zirgule 901.01623 1.10985 325.56 LA Dugah 888.8888 1.125 330 Dilara 876.97 1.14029 334.49 Dikce Dilara 858.46 1.16487 341.70 Nim Kurdi 843.75 1.18518 347.66 Kurdi 832.39343 1.2035 353.03 Ussak 814.8 1.2372 362.92 Segah 800.90332 1.2485 366.23 SI Puselik 790.12345 1.26562 371.26 Dikce Puselik 773.4 1.29299 379.29 Dik Puselik 759.375 1.31687 386.29 DO Carigah 750 1.33333 391.12 Niyaz 739.80 1.35171 396.51 Dikce Niyaz 724.6 1.38007 404.83 Nim Hicaz 711.91406 1.40466 412.04 Hicaz 702.33196 1.42382 417.66 Dik Hicaz 687.5 1.45454 426.67 Saba 675.76176 1.47981 434.09 RE Neva 666.6666 1.5 440 Gulizar 657.6 1.52068 446.08 Dik Gulizar 643.7 1.55351 455.71 Nim Hisar 632.8125 1.58024 463.55 Hisar 624.29507 1.6018 469.87 Dik Hisar 611.5 1.63532 479.70 Hisarek 600.67749 1.66478 488.35 MI Huseyni 592.59259 1.6875 495 Dilaviz 580.25 1.72234 505.23 Dikce Dilaviz 569.53125 1.75583 515.06 FA Acem 562.5 1.77777 521.49 Nevruz 554.9 1.80212 528.63 Dik Nevruz 543.12 1.84121 540.10 Evic 533.93554 1.87288 549.39 Mahur 526.75308 1.89842 556.88 Dikce Mahur 515.6 1.93949 568.93 Dik Mahur 506.82163 1.97308 578.78 SOL Gardaniye 500 2. 586.68 The notes used in Turkish music may be written and named according to those of Western music. Here we have a very important point. In Turkish music there are thirteen different tunes with each tune (accord) being half a tone different from the other. The LA3 = 440 sound when transposed to dif- ferent notes creates other tunes. When we take this LA3=440 sound into Turkish music, as LA (Dugah), this tune is called Mansur. When we take this same sound as RE (Neva), it is called Bolahenk. Today, it is this latter tune that is used in Turkish music. Because of this, when we make a four note transposition, we get: LA3 = 440 ~= RE3 When Turkish music started to be written in Western notes, it was preferred to use a G-clef. The beginning point of this G-clef has been named Rast in Turkish (G=SOL=Rast). When we arrange these names in order, we see that: SOL3 = Rast LA = Dugah SI = Segah DO = Carigah RE = Neva MI = Huseyni FA = Acem SOL4= Gerdaniye MI = Huseyni If we took DO3 at the beginning of the scale rather than SOL3, then we would have to place many auxiliary lines below the staff. Again, if we took DO4 instead of SOL3, then we'd have to place many auxiliary lines above the staff. In this way, it would be very difficult to read notes or we would have to switch to a different key. Whereas the range of sounds in Turkish music has three octaves, it is very convenient and reasonably to use the middle octave. Since Western music has only one tune, it has been necessary to write dif- ferent notes and use different clefs for certain instruments. Because of the varied tunes in Turkish music, it is convenient to use only one kind of note and clef. The result of this is very practical and time-savings. The comparison of the temper scale used in Western and Turkish music is shown in the diagram below. DO3 - RE MI FA SOL LA SI DO4 COMMA 9 9 4 9 9 9 4 Rast Dugah Segah Sarigah Neva Huseyani Evic Gerdaniye COMMA 9 8 5 9 9 8 5 As shown in the above, there are different intervals between the two scales. This difference gives a distinctive taste to Turkish music. When we analyze the Turkish scale we see that the sections marked (Tetrachord) 4/3 and the sections marked 3/2 (Pentachord) have intervals that are important. Because of this, there have been created many differ- ent and varied modes - keys (makam). Turkish music contains very melodic and rich rhythm chapters. To investi- gate these chapters and to bring them out into the open will prove to be a great aid to the musical world. It is our decision to fine accurately the modes-keys (makam) in Turkish music and to measure the intervals and find their ratios. In the last few years, there have been many experimental rhythms, forms, and melody arrangements used in Western and Jazz music. People like change and are interested in new things. This makes it easy to attract peoples' attention to the music field and gives the opportunity to musicians to find newer arrangements for their compositions. Analyzing Turkish music in a methodic and scientific way to find out all its rules, enables the musical world to open newer and broader fields for musicians in our time and in times to come. Our involvement with Turkish music for more than a quarter of a century will make it easier for us to study and analyze it. Esber Koprucu* *Yazar hakkInda, Erge Edgu'den temin ettigimiz aciklamayi sunuyoruz: Esber Osman Koprucu, 1926 senesinde Eyup-Istanbul'da dogdu. Musiki egitimini Istanbul Devlet Konservatuari'nin Kanuni Bolumu'nde bitirdi. Bir sure cesitli sanatcilarla calistiktan sonra 1953 senesinde Amerika Birlesik Devletleri'ne gitti. Yurt disinda cesitli yerlerde calistiktan sonra, 30'lu yaslarinda Elektronik egitimi gormeye karar verdi ve Elektronik Muhendisi oldu. Yasantisini A.B.D.'de surduren Esber O. Koprucu evli ve 3 cocuk, 4 torun sahibi. Muhendislikten emekli olan Esber bey hic ara vermedigi musiki hayatini halen surdurmektedir. --------------------------------------------------------------------------- 6.3.3 ITU'de Turk Sanat Muziginin dogusu/tarihcesi --------------------------------------------------------------------------- ITU'DE BILINEN (VEYA BIZIM BILEBILDIGIMIZ) ILK MUZIK TOPLULUGU 1952 YILINDA O ZAMAN GENC BIR AVUKAT OLAN PROF.ERCUMEND BERKER TARAFINDAN KURULAN VE YONETILEN KORO'DUR. 1953 YILINDA ISTANBUL'UN 500. FETIH YILDONUMU TORENLERINE HAZIRLANAN BU KORO, DAHA SONRA CALISMALARINA ARA VERMISTIR. (BU YILLARDA ITU GUMUSSUYU BINASINDAKI KONFERANS SALONU AVRUPA'DAN KONSERLER VERMEK UZERE ISTANBUL'A GELEN UNLU MUZISYENLERIN UGRAK YERI IDI) DAHA SONRA 1960'LI YILLARDA SN.DOGAN KOCER TARAFINDAN KURULAN TURK MUZIGI KOROSU, SN.KOCER'IN TRT'YE GECMESINDEN SONRA BIR MUDDET AYDOGAN OZDAGDEVIREN TARAFINDAN CALISTIRILDIKTAN SONRA KAPANDI. 1971'DEKI 12 MART MUHTIRASI ILE BUTUN SOSYAL FAALIYETLERIN YASAKLANMASINDAN SONRA KURULAN ILK MUZIK TOPLULUGU 30.11.1974 YILINDA MAKINA FAKULTESI OGRENCILERINDEN OSMAN SIMAV VE ARKADASLARI TARAFINDAN KURULAN ITU TURK MUZIGI KOROSUDUR. ITU TURK MUZIGI KOROSUNUN KURULUSUNU UNIVERSITE YONETIMIMIZE KABUL ETTIRMEMIZ KOLAY OLMAMISTIR. BU KONUDAKI CALISMALARI KRONOLOJIK SIRA ILE KISACA OZETLEYELIM : MAYIS 1973 BOGAZICI UNIVERSITESI TURK MUZIGI KOROSUNUN KONSERINDE ITU'DE DE TURK MUZIGI KOROSU KURULMASINA KARAR VERILDI VE BU KONSERDE TANISTIGIMIZ ITU'NUN HUKUK MUSAVIRI, PROF. AVUKAT ERCUMEND BERKER'IN HUKUKI DESTEGI ILE KURULUS CALISMALARINA BASLANDI. EKIM 1973 IS HUKUKU HOCAMIZ PROF.DR.MUNIR EKONOMI'YE KONUNUN ANLATILMASI VE TAVSIYESI UZERINE REKTOR YARDIMCISI SN.PROF.DR. KEMAL KAFALI ILE GORUSULDU. KASIM 1973 SN.PROF.DR.KEMAL KAFALI, BIR OGRETIM UYESININ KORO CALISMALARININ MESULIYETINI UZERINE ALMASI VE HERHANGIBIR FAKULTENIN CALISMA YERI TAHSIS ETMESI HALINDE UNIVERSITE YONETIMININ KORONUN KURULUSUNU KABUL EDEBILECEGINI BILDIRDI. ARALIK 1973 UZUN ARASTIRMALARDAN VE IKNA TURLARINDAN SONRA HOCAMIZ PROF.DR.AHMET RASIM BUYUKTUR FAHRI BASKAN OLMAYI KABUL ETTI. MAYIS 1973 BOGAZICI UNIVERSITESI TURK MUZIGI KOROSUNUN KONSERINDE ITU'DE DE TURK MUZIGI KOROSU KURULMASINA KARAR VERILDI VE BU KONSERDE TANISTIGIMIZ ITU'NUN HUKUK MUSAVIRI, PROF.AVUKAT ERCUMEND BERKER'IN HUKUKI DESTEGI ILE KURULUS CALISMALARINA BASLANDI. EKIM 1973 IS HUKUKU HOCAMIZ PROF.DR.MUNIR EKONOMI'YE KONUNUN ANLATILMASI VE TAVSIYESI UZERINE REKTOR YARDIMCISI SN.PROF.DR. KEMAL KAFALI ILE GORUSULDU. KASIM 1973 SN.PROF.DR.KEMAL KAFALI, BIR OGRETIM UYESININ KORO CALISMALARININ MESULIYETINI UZERINE ALMASI VE HERHANGIBIR FAKULTENIN CALISMA YERI TAHSIS ETMESI HALINDE UNIVERSITE YONETIMININ KORONUN KURULUSUNU KABUL EDEBILECEGINI BILDIRDI. ARALIK 1973 UZUN ARASTIRMALARDAN VE IKNA TURLARINDAN SONRA HOCAMIZ PROF.DR.AHMET RASIM BUYUKTUR FAHRI BASKAN OLMAYI KABUL ETTI. KASIM 1974 SOSYAL FAALIYETLERE SUSAMIS YAKLASIK 60 HEVESLI GENCIN 1,5 YILDIR SABIRSIZLIKLA BEKLEDIKLERI ITU TURK MUZIGI KOROSUNUN CALISMALARA BASLAMASI KARARI, BIZIM ISRARIMIZ ERCUMEND BERKER'IN VE FAHRI BASKANIMIZ AHMET R. BUYUKTUR'UN CABALARI ILE NIHAYET KOMISYON VE ITU YONETIM KURULUNCA NIHAYET KABUL EDILDI. 30 KASIM 1974 CUMARTESI SAAT 11.00 KORO CALISMASI BASLADI. BARDAKTAN BOSANIRCASINA ONCEKI GECEDEN BERI YAGAN YAGMUR ALTINDA GUMUSSUYU BINASININ GIRISINDE FAHRI BASKANIMIZ PROF.DR. AHMET RASIM BUYUKTUR ILE KARSILASTIM. BIRAZ GEC KALMISTIK, BU HAVADA KIMSENIN GELMEMIS OLACAGINI TAHMIN EDEREK BIRLIKTE BOMBOS KORIDORDAN KONFERANS SALONUNA DOGRU YURUDUK, HIC SES GELMIYORDU. KAPIYI ACTIGIMIZ ZAMAN SEF SOZER YASMUT'UN ELI BASLAMA KOMUTUNU VERMEK UZERE HAVADA IDI, YAKLASIK 70 KISI SERIF ICLI'NIN "HASRET DOLU AHIM SANA HUSRANIMI SOYLER"DIYE BASLAYAN USSAK SARKISINI SOYLEMEYE BASLADILAR. YALNIZ DERS DINLEMEYE ALISTIGIMIZ BU SALON VE KORIDORLARDAN BOYLE AHENKLI BIR SESIN YANKILANMASI BIZE COK HOS GELDI. 28.05.1975 KORO ILK KONSERINI SOZER YASMUT YONETIMINDE MACKA KONSER SALONUNDA VERDI. COK BASARILI GECEN KONSERDE 620 KISILIK SALON TAMAMEN DOLU IDI. KONSERIN ASSOLISTI SU AN INGILTERE'DE OGRETIM UYESI OLAN DR. MUH. MEHMET ATLAR IDI. 1975-1977 YILLARINDA KOROYU BEKIR SITKI SEZGIN, NEVZAT SUMER, HAYDAR SANAL, SADETTIN HEPER, AKA GUNDUZ KUTBAY GIBI DEGERLI MUZISYENLER CALISTIRDI. 12.01.1977 YILINDA TURK MUZIGI KOROSUNU DEGERLI SES SANATCISI INCI CAYIRLI YONETMEYE BASLADI. YINE BU YIL REKTORLUGE BAGLI OLARAK ITU MUZIK MERKEZI KURULDU. MUZIK MERKEZI YONETIM KURULUNDA SU DEGERLI ISIMLER BULUNUYORDU: ITU MUZIK MERKEZI 1. YONETIM KURULU: MERHUM PROF.DR.KEMAL ERGUVANLI (BASKAN) PROF.ERCUMEND BERKER (TURK MUZIGI BOL.BASK.) MERHUM PROF.DR.ADNAN ATAMAN (BATI MUZ.BL.BASK., ITU'DE TV YAYININI BASLATAN DEGERLI HOCAMIZ) PROF.DR.AHMET RASIM BUYUKTUR PROF.DR.MEHMET KUCUKDOGU PROF.DR.AHMET ARISOY DR.MUH.OSMAN SIMAV-GENEL SEKRETER YUKARIDAKI KISILERIN HEPSI ITU MEZUNLARI DERNEGININ KURUCU UYELERINDENDIR (VEFAT EDEN IKI HOCAMIZA RAHMET DILIYORUZ). 1979 YILINDA DEGERLI HALK MUZIGI SANATCISI SAHIN GULTEKIN YONETIMINDE ITU MUZIK MERKEZI'NE BAGLI OLARAK ITU TURK HALK MUZIGI KOROSU VE OPERA SANATCISI SERDAR OZTURK YONETIMINDA ITU COKSESLI KOROSU KURULDU. FAHRI OLARAK YAPTIGIM GENEL SEKRETERLIK GOREVINDEN AYRILDIGIM 1981 YILINA KADAR ITU MUZIK MERKEZINDE 3 KORONUN KONSERLERI, TV PROGRAMLARI, TURK MUZIGINDE ORKESTRASYON DENEMESI, AKA GUNDUZ KUTBAY NEY RESITALI, ARIF SAG BAGLAMA RESITALI, ELK. Y.MUH. MURAT OZAR PIYANO RESITALI GIBI ILK DEFA YAPILAN VE BUYUK ILGI DUYULAN KONSERLER OLMAK UZERE 40 CIVARINDA KONSER, PANEL VE KONFERANS DUZENLENDI. DAHA SONRA YOK (YUKSEK OGRETIM KURUMU) KANUNU ILE MUZIK MERKEZI, ITU GUZEL SANATLAR BOLUMUNE DONUSTU. 1985 YILINDA SN.INCI CAYIRLI ITU TURK MUZIGI KOROSU SEFLIGINDEN AYRILDI. YERINE SN.DOC.DR.ESER COLAKOGLU ATANDI. 1988 YILINDA YINE TARAFIMIZDAN, 1979-1985 YILLARINDA ITU KOROLARINA DEVAM ETMIS OLAN MEZUNLARIMIZIN ISTIRAKI ILE ITU MEZUNLARI TURK MUZIGI TOPLULUGU KURULDU. INCI CAYIRLI YONETIMINDE CALISMALARINA HALEN DEVAM EDEN TOPLULUK KURULDUGU YILDAN BERI ULUSLARARASI ISTANBUL FESTIVALINE KATILMAKTADIR. PEK COK TV.PROGRAMI YAPAN VE RUSYA BASKUDISTAN CUMHURIYETINDE KONSERLER VEREN TOPLULUK 30 UYEDEN OLUSMAKTADIR. HALEN ITU'DE ITU TURK MUZIGI KOROSU ESER COLAKOGLU, ITU COKSESLI KOROSU DOC.DR. SERDAR OZTURK ISE YONETIMINDE CALISMALARINA DEVAM ETMEKTEDIRLER. Dr. Y. Muh. Osman Simav (Makina '75) ITU-MD Turkiye Merkezi ve ITU-MD UluslararasI KuruluSu Kurucu Uye ITU-MD Uluslararasi KuruluSu Turkiye Birinci BaSkan Vekili --------------------------------------------------------------------------- 6.4 I.T.U. Turk Musikisi Devlet Konservatuari'nin (TMDK) Dunu, Bugunu, Yarini --------------------------------------------------------------------------- Kurulusunun 20. yilini kutlamaya hazirlanan I.T.U. T.M.D.K. kurucularinin ilk gunku heyecanli, iyi niyetli, ileriye donuk gelismeler iceren dusuncelerinin bugun acaba ne kadari gerceklesti? Bir okul icin 20 yil uzun bir sure olmasina karsin, ne yazik ki yukaridaki soruya olumlu bir cevap vermek zor gorunuyor. Gecen 20 yil icinde aktif gorevlerinden ayrilan kurucularin yerini alan yeni yoneticiler belki de muhafazakar cevrelerin elestirilerinden cekinerek gerekli reformlari yapamamistir. Ornegin: Mevcut nota isimlerinin sadelestirilmesi (96 adet olan bu isimler uluslararasi isimlerin kullanilmasiyla yedi adete inebilir), makamlarin sadelestirilmesi ve daha az sayiya indirilmesi, diapezonla sesinin esas alinarak, meydana gelen ses ile o sesin adinin uluslararasi nitelikte olmasi ve yazili transpozisyonun (gocurme) kullanilmasi gibi. Bugun I.T.U. T.M.D.K.'nda ogretilen iki ayri solfej (nota bilimi) sistemi ile ogrenciler hem bati muzigi hem de Turk muzigi sistemleri arasinda bocalamaktadir. Yapilacak reformlarla her iki sistem birlestirilerek basit fakat kapsamli bir ogretim saglanmalidir. Gelisimini tamamlamis bati muzigi ile Turk muziginin ozelliklerini ogrenecek olan yeni nesil, Turk muziginin sahip oldugu cok zengin ritm, makam ve ses araliklari ile cok sesli calismalara baslayip uluslararasi platformda muzigimizi butun ulkelere duyurabilirler. Bugun ulkelerin sicak ve soguk savaslar yerine, ekonomik ve kultur savaslari ile egemenlik saglamaya calistiklari gozonune alinirsa konunun onemi cok daha iyi bir sekilde ortaya cikar. Bu calismalarin yani sira, ulusal ve uluslararasi cagrilarla siparis ya da yarisma yollari ile Turk muzigi cok sesli besteleri uretilmeli, zaman icinde bunu halkin begenisine sunmalidir. Ekonomik sartlar, mevzuat gibi nedenlerle fazla birsey yapmanin mumkun olmadigi soylenebilir, ancak sartlar ne kadar zor olursa olsun, daima bir yerlerden baslamak mumkundur. Aksi halde, ilk olmanin ayricaligi ile I.T.U. T.M.D.K.'nin, bugun Anadolu'nun pek cok ilinde bulunan Turk Musikisi Devlet Konservatuarlarindan pek farki kalmayacak ve piyasaya eleman yetistirme agirlikli, siradan bir sanat okulu sifatini tasimaya devam edecektir. Doc. Necati Giray I.T.U. T.M.D.K. ogretim uyesi =========================================================================== =========================================================================== 7. Mizah =========================================================================== 7.1 Ilk sayimizda sorulan bilmecenin yaniti, Sibel Demirbas 7.2. "Varsayalim 20 sene sonra dede oldugumda", Ersin Beyret =========================================================================== --------------------------------------------------------------------------- 7.1 Ilk sayimizda sorulan bilmecenin yaniti --------------------------------------------------------------------------- Ilk sayimizda kendi konu grubumuzu tanitan giris yazimizi sunarken, Sibel arkadasimiz sizlere bir bilmece yoneltmisti. Ilgili yazimizdan animsatma yaparak, bilmecenin yanitini sunuyoruz: ".... Bakin, Sibel Demirbas arkadasimiz bu sayimizda bizimle soyle bir bilmece paylasmak istemis: `Adamin biri gokdelenin 55. katindaki dairesine son bir defa daha baktiktan sonra cami acip asagiya atlamis. Tam 26. katin onunden gecerken telefon sesi isitmis. Kendi kendine "tuh keske intihara kalkismasaydim" demis. Sizce adam niye intihar ettigine pisman olmus.' Sibel bu bilmecenin yanitini bir dahaki PETEK'te bulabilirsiniz demis." Yaniti Sibel'den sonunda ogrenmeyi basardik. :-) "Dunyada nukleer savas cikmis. Adam da dunyada tek kendisinin kaldigini saniyormus." --------------------------------------------------------------------------- 7.2. "Varsayalim 20 sene sonra dede oldugumda" --------------------------------------------------------------------------- [PETEK-L'de degisik konular uzerinde yazismalarimiz oldu. Bir ara sessizlikten sonra PETEK-L tekrar hareketlenmeye baslayinca, Ersin arkadasimiz listeye bir yazi yazip, "Tatilde miydiniz?" diye sordu. PETEK-L sakinlerinden birkaci da kendisine, "Tatil de ne demek" diye sordu. Ersin bu sorumuza once liste icinde yanit verdi. Bu yanitini PETEK'te yayimlamak icin istedik ve Ersin'in yeni duzenlemesini iceren yazisini sizlere asagida sunuyoruz.] Tatil mi demistik? "Varsayalim 20 sene sonra dede oludugumda" Eskiden, bizim zamanimizda boylemiydi ya... Her yilin belirli zamanlarinda dukkanlar vitrinlerine tatilleri ozenle yerlestirir ve musterilerin onlari buyuk bir hevesle satin almalarini beklerlerdi. O zamanlar annemle beraber her yilin o ayinda iki sokak otedeki dukkandan tatil alirdik.. Hem de 2 gunluk haftasonu tatilinden.. O zamanlar gunlugu 25 kurus muydu neydi.. Simdi olsaydi tabii ohooo..enflasyon malum.. neyse ne diyordum..2 gunluk tatil tum aile icin bir nese kaynagi idi.. onu alir eve getirirdik.. sonra babam icinden tatil gazetesini cikarir okumaya dalardi..annemse televizyonu acar bir eglence programi arar bulurdu.. ben de iki gun boyunca okula gitmeyecek olmamin verdigi sevincle evin orasini burasini karistirir sonra da arkadaslarla futbol oynamaya giderdim.. Anneleri babalari tatil almis diger arkadaslarimla berber iki gunun tadini cikarirdik.. Iki gun bitince yenisini hevesle beklerdik..Sonra bir gun bir karar aldik arkadaslarla aramizda...Anne babalarimizin tatil almadigi ama canimizin da cok istedigi zamanlarda para toplayip sira ile aramizdan birisine tatil alacaktik...Bir kac kisiye aldik ama sonradan ne olduysa bozuldu bu anlasma..cocukluk iste... Bazen, buyuyunce tatil dukkani acip hergun tatil yapalim derdik...Oyle ya onca insana tatil satan, onca satilacak tatili olan adamin hergun tatil onca insana tatil satan, onca satilacak tatili olan adamin hergun tatil yapmasi gerekmez miydi? Ama buyudukce anladik ki, hic de dusundugumuz gibi kolay degilmis tatilcilik.. Bizim mahallenin tatilcisinden hatirlarim.. Bir sabah cok erken kalkmam gerekmisti ve onu dukkanini acarken gormustum. Once dukkanini bi guzel temizledi.. sonra vitrinleri.. ve sonra sira tatillere geldi.. Ama onlari temizlemek icin su kullanmamisti.. Cunku herbirine ayri ozen gosterilmesi gerekiyormus..sonradan ogrendik... Tatiller aslinda tek tip degildiler.. Yani kislik tatil, yazlik tatil, iki gunluk tatiller, bayram tatilleri, yariyil tatilleri gibi... Bu yuzden mesela yazlik tatili suyla yikamiyor tam tersi uzerine bir sure parlak bir isik tutarak yaz sicakligini yansitmasini sagliyordu... Kislik tatili ise soguk su ve buz ile tazeleyip vitrine koyuyordu.. Tatilcilerin isi cok zordu, her aksam satilmayan tatilleri dukkandaki ozel bolmelerine itina ile yerlestirmek ve her sabah da ayni itinayi onlarin vitrinlerde en guzel ve cekici halleriyle gorunmesini saglama k icin gostermek gerekiyordu.. Bu yuzden, buyuyunce tatilci olma fikri zamanla silindi akillarimizdan.. O zamanin tatilleri de tatildi yani.. Hem her dukkanda bulunabiliniyorlardi hem de ucuzdular.. Simdilerde sadece buyuk alisveris merkezlerinde cok pahaliya satiyorlarmis diye duydum bir kac eski dosttan... Uzun zamandir tatil alamiyorum.. sadece eski gunlerin ozlemi ile yasiyorum.. Ersin Beyret (BOUN, EE ogrencisi) (beyret@boun.edu.tr) Editor, Imagination E-Journal Istanbul =========================================================================== =========================================================================== 8. Dilimiz, Deyimlerimiz ve Atasozlerimiz =========================================================================== 8.1 TUrk Dil Kurumu'na CaGrI, (Duzenleyen: O. Haldun Unalmis) 8.2 TUrkCe Uzerine, Tuncer Oren 8.3 Bilgisayar Dunyasinda Turkce Terimler, D. Turgay Altilar 8.3.1 SayIn D. Turgay Altilar'In yazIsIna iliskin kIsa bir yorum, O. Haldun Unalmis 8.4 Turkcenin Yetersizligi!, K. Turgut Gursel 8.5 PETEK-L'den Turkce uzerine alintilar, (Duzenleyen: Meral Demirtas) =========================================================================== --------------------------------------------------------------------------- 8.1 TUrk Dil Kurumu'na CaGrI --------------------------------------------------------------------------- PETEK'in Turkcemize yeni bilimsel terimler kazandIrma CalISmalarI devam ediyor. AsagIda ingilizcedeki "e-mail" ve "homepage"in Turkce karsIlIklarInI bulmak amacIyla PETEK icinde ve dIsInda yapIlan yazIsmalardan bir demet sunmak istiyoruz sizlere. Hersey yagmurlu bir *internet* gununde, yazIsmalarImIz sIrasInda bir satIr aralIgInda meteoroloji uzmanImIz Meral'in su soruyu sormasIyla basladI: "... e-ulak [Buna niye `b-ulak' demiyoruz ki?] ..." Ve de sonra asagIdaki gibi dallanIp budaklanIp devam etti. Bu agacIn uzerinde sizin de bir dalInIzIn veya yapragInIzIn olmasInI istiyorsaniz, lutfen goruslerinizi bize yazInIz. Adresimiz: ITU Mezunlari Dernegi Bunun yanI sIra, goruslerinizi daha dinamik bir ortamda sunmak ve diger arkadaslarla tartIsmak isterseniz PETEK-L listesine de yazabilirsiniz. PETEK Tartisma Listesine kaydolmak isterseniz, adresine iletisini gOndermeniz yeterlidir. Dergimizin UC ayda bir CIktIgI gozonune alInIrsa, tartIsmalarIn PETEK-L listesinde yer almasInIn bizlere cok zaman kazandIracagI acIktIr. ---------------------------------------- - Haldun: "b-ulak" daki b= bilgisayar mI? Oyle ise eger, bilgisayar-ulak sozcugu benim pek hosuma gitmedi. Bir tamlama olusturmuyor gibi. Oysa "e-ulak" daki elektronik kelimesi Turkceye yerlesmis bir kelime ve de bu kelime "ulak"I tanImlIyor. Ornegin "nasIl ulak?" diye bir soru soruldugunda "elektronik" kelimesi daha anlamlI oluyor (bir sIfat gorevi goruyor). Oysa, "bilgisayar" kelimesi bunu veremiyor gibi. Neyse, bu benim gorusum. Sizin argUmanlarInIz neler? ---------------------------------------- - Meral: Evet, b: bilgisayar icin. TURKCE-L'de bir zamanlar bu konuda tartismalar olurken, `b-ileti' onerisinde bulunmustum. Simdi de aklima `e-ulak'tan, `b-ulak' geldi. ---------------------------------------- - Harun: Su b-ulak da nereden CIktI? Muhayyileniz bayaGI zenginmiS, hani. YanlIS hatIrlamIyorsam, b-ileti, e-ulak, e-mektup, e-posta vardI, sinan'In PETEK'in ilk sayisina yazdIklarI arasInda. Ben e-mektup'u tercih edenlerden oluyorum, ef'em. (Yine bir nifak noktasI bulduk :-) ) ---------------------------------------- - Haldun: Hem "e-ulak" hem de "b-iletisi" birlikte kullanIlabilir. Bence iki ayrI kelime olmasI guzel. isteyen e-ulak isteyen de b-iletisi kullanIr. ---------------------------------------- - Meral: Iyi de dergide her ikisini de ayni anda kullanmak biraz kargasa olmaz mi? Benim oyum, "b-iletisi" uzerine. Ne de olsa TURKCE-L'de bunun onerisini yapmistim bir zamanlar. :) ---------------------------------------- - Haldun: Hadi ben de baska bir oneride bulunayIm.:-) Bunu Sibel'le birlikte cok onceden beri kullanIrIz biz: "Elektronik ileti" veya kIsaca: e-ileti Harun'un sevdigi "e-mektup"daki mektubun Turkce oldugundan da emin degilim. Ama "ileti" Turkce olmalI. ---------------------------------------- - Harun: HaklIsIn. Mektup Arapca kaynaklI, ileti TUrkCe. siz Onerirsiniz de ben boS mu dururum. Bir yeni Oneri de benden: e-betik (elektronik betik) [Bunun patenti bana aittir:-)]. Hadi bakalIm. Hodri meydan. ---------------------------------------- - Meral: Anladigim kadariyla, "evsayfasi" sozcugunde anlastik. ---------------------------------------- - Haldun: Evet, "evsayfasI" oldukca uygun. ---------------------------------------- - Harun: YaSasIn muhalefet! Ben, ev sayfasI demiyorum, ilk sayfa diyorum. Ev sayfasI "tIpatIp Ceviri" oluyor da. ---------------------------------------- - Meral: `Evsayfasi' tercume kokuyor olabilir ama `ilk sayfa' onerisinin de `homepage' icin tam karsilik oldugu gorusunde degilim. Ev ziyareti yapiyoruz o kadar... :-) Cagrisimi guzel oluyor, `evsayfasi' demenin..... ---------------------------------------- - Haldun: Meral'in "bilgisayar iletisi" onerisine karsI bir argUman buldum;-) "Bilgisayar iletisi" dendiginde sanki iletinin yalnIzca bilgisayar ile gonderilebilecegi gibi yanlIs bir kanI olusabilir. Oysa biliyoruz ki, bugun artIk "organizer" denilen aletler ve hatta hesap makinalarI bile "e-mail" gonderebiliyor. "Elektronik" kelimesi ise hepsinde bulunan ortak bir nokta! YasasIn "e-ileti"! ---------------------------------------- - Haldun: Bu sefer de "ulak" hakkInda yorum yapalIm efendim. Belki yanlIs biliyor da olabilirim (o zaman duzeltirsiniz) ama "ulak" dendiginde canlI/kanlI bir "haberci" anlasIlmIyor mu? Veya en azIndan bir anlamI degil mi bu? Yani bir "etkenlik" soz konusu. Oysa "ileti" kelimesi "edilgen" bir kelime. Herhangi bir yanlIs anlama soz konusu degil. ---------------------------------------- - Meral: Dun bir mesajin satir araliginda, `e-ulak' ve `b-ulak' lafi ettim. Guzel ve verimli bir tartisma ortaya cikti. Keske, PETEK-L'ye tasimis olsaydik. `E-ileti' onerisini destekliyorum. Haldun hakli, `b-ileti'deki bilgisayar isi tam tanimlayamiyor, `e-ulak'taki `ulak' da canli anlaminda kullaniliyor genelde. Bu nedenle `e-ileti' daha makul. ---------------------------------------- - Harun: Bir Oneri daha o zaman: b-betik ---------------------------------------- - Meral: Beyler, Asagidaki iletiyi Tuncer beyden yeni aldim. Bizim dunku tartismadan bahsetmistim, kendisinin [8] numaraya gonderdigi yazisiyla ilgili yanit verirken. Sayin Oren'in yazisinda bizim tartistigimiz oneriler uzerine bazi aciklamalar var. ---------------------------------------- - Tuncer Oren: Meral, "Carsamba, 16 Agustos 1995 13:40:32 +0100 (BST)" tarihli iletini kisaca yanitlamak isterim. Terimleri irdelememizde, onerilerimizi aciklamamizda gercekten yarar var. Sonunda, pek cok kavram icin, dil begenimize uygun, adi gecen kavrami karsilayan, ve yakin anlamli kavramlari birbirinden ayirabilen bir terimde karar kilabilirsek ne mutlu. "'E-mail' icin Turkce oneriler: E-ulak, e-ileti, b-ileti ve e-mektup. [b: bilgisayar] E-ileti uc arkadasin ikisinden destek aldi, tartismalarin son haliyle" diyorsun. "mektup" ingilizce "letter" karsiligi, dolayisi ile e-mektup kullanilmayan "e-letter" karsiligi olabilir. "e-mektup" bu yuzden "e- mail" karsiligi olamaz (gibime geliyor). "'ulak' (postaci) mektup, paket, gazete, kitap, para vb. gibi seyleri gonderilene ulastiran gorevli" anlamina gelir diyor, O. Hancerlioglu, sozlugunde. Dolayisi ile "ulak" ulastirani belirtiyor, ulastirilani degil. "ozel ulak" ulastirilmasi istenen bir nesnenin ozel bir kisi tarafindan yapilmasi kavramini icermekte. Ve kavram genislemesi ile ozel bir kisi tarafindan ulastirilmis bir nesneyi de belirtmekte. Ama gene de, "ulak" ulastirilan nesne anlaminda degil. Bu nedenle "e-ulak" terimini "e-mail" diye kullanmaktan cekinirim. "iletinin" basindaki "e" ve "b" oneklerine gelirsek, "e" yi yeglerim ben de. "Electronic" karsiligi alismis oldugumuz "elektronik" te "e" ile basladigi icin. Gelelim "ileti" sozcugune. "mail" karsiligi "ileti" dersek, "message" kavramini hangi terimle karsilayacagiz sorunu ortaya cikmakta. "message" icin alisilagelmis "mesaj" kullanilabilir ama gene de Turkcesi "ileti." Ustelik iletilmek kavramini da acikca belirtiyor. "message" karsiliginda "ileti" kullanildiginda, yakin kavramlar icin baska terimlerimiz kalmakta. Ornegin: - duyuru "announcement" (Osm. ilan) - bildiri "declaration" (Osm. tebligat) - teslim "delivery" "e-message" diye bir terimim karsiligi "e-ileti" olabilir. Turkcede alisik oldugumuz baska bir terim "posta" ve "mail" sozcugunun karsiligi. Ornegin, "mailman" karsiligi "postaci" diyoruz. Bence, "mail" "posta" ile karsilandigi surece e-mail"in karsiligi olarak "e-posta" diyebiliriz. "home page" icin -belirttigimiz gibi- "ev sayfasi" cok ceviri kokuyor. Umarim, "yerel sayfa" karsiligi tutar. "bir yere ozgu anlamina." Dostlari evlerinde ziyaret etmek iyi ve geleneksel misafirperverligimizle de bagdasiyorsa da ornegin, City Bank'i veya IBM'i evlerinde degil de yerel sayfalarinda ziyaret etmek daha uygun gibi geliyor bana. Ev ile ilgili hosuma giden bir ceviri gene ingilizceden yapilmis. "White House"I Beyaz Ev diye cevirememisiz; Beyaz Saray diye cevirmisiz, vaktiyle. "ilk sayfa" da kavrami gayet iyi veriyor. Siralama yaparsak ev sayfasindan cok daha fazla yeglerim. Bu gunlerde epey calisacaksin; seni daha fazla mesgul etmiyeyim. Selam ve sevgiler ---------------------------------------- - Harun: Home Page, ya da Almanca Cevirisi "Heimatseite"nin karSIlIGI iCin bir Oneri: Yuva sayfasI ---------------------------------------- - Meral: Fransizlar da sunu kullaniyorlar: "panneau d'accueil". Tam Turkce karsiligini bilemiyorum ama "resepsiyon/hos geldin panosu" gibi bir anlam cikiyor. Ispanyollarin da "merkezi sayfa" gibi bir sey kullandigi rivayet ediliyor. Ingilizce sozlukte `home' icin iki sayfa aciklama var. Anlami genis yani. `Homepage'in islevini dusunecek olursak, bir kitabin onsozu ve beraberindeki icindekiler sayfasini kapsiyor sanki. Icindekilerden baska baska yerlere geciyorsunuz. "Bilgi evi", "Ana sayfa" veya "Ana betik" demek de uygun dusebilir. Cunku ana aciklamadan baska baska yerlere geciliyor. Buralarda kisiler bilgilendirildigi icin "Bilgi evi" demek de uygun dusebilir. [Ogretmenevi, halkevi vb. ornekler de var Turkcede.] ---------------------------------------- - Meral: Isterseniz bu onerileri [8] numarada siralayip, herkese sunalim. Okuyuculardan bu konudaki goruslerini PETEK-L'ye ya da bizlere gondermelerini de oneririz. Haldun, bu isi sen yapabilir misin? Bunu senden rica etmemin nedeni, benim ve Harun'un yapmis oldugu onerilere vermis oldugun yanitlardan yaziyi bir nevi hazirlamis durumdasin. Bu oneri uzerinde dusun istersen. Selamlar. --------------------------------------------------------------------------- 8.2 TUrkCe Uzerine --------------------------------------------------------------------------- "Ari Kovani"miza konuk ettigimiz, Prof. T. Oren ile Turkcemizle ilgili yazismamiz da oldu. Kendisinden gelen yaniti asagida ilginize ve bilginize sunuyorum. (M. Demirtas) - Prof. Oren: Bu yazIda, bUyUk ve kUCUK harfler iCin her yerde, Su alfabe kullanIlmIStIr: a b c C d e f g G h I i j k l m n o O p r s S t u U v y z A B c C D E F g G H I i J K L M N o O P R s S T u U V Y Z Meral, Haziran 5, 1995 tarihli nazik CaGrIna Cok teSekkUrler. MayIs 24, 1995 tarihli iletin o kadar Ozendirici idi ki, zaten yazmayI dUSUnUyordum. Once CaGrIndaki felsefeni paylaStIGImI belirtmeliyim: "Bence genCliGin, TUrkCe'nin anlatIm zenginliGinden haberdar edilmesi ve sonradan seCim SansInIn onlara bIrakIlmasI lazIm." Once, ArapCa kelam'dan tUretilmiS "kelime" demektense, TUrkCe "sOz" den tUretilmiS olan sOzcUk demeyi yeGlediGimi belirtmeliyim. BazIlarImIzIn, -cik ekinin kUCUltme anlamIna geldiGi, oysa ki sOzcUk'Un "kUCUk sOz" olmadIGI, dolayISI ile yanlIS tUretilmiS olduGunu dUSUnmeleri, yersiz. "sIGIrcIk" kuSu kUCUk sIGIr olmadIGI, "elmacIK kemiGi" nin kUCUk elma kemiGi anlamIna gelmediGI gibi "sOzcUk" te kUCUk sOz anlamInda deGildir. Bu yazImda bazI bilgisayar terimleri UstUnde durmak istiyorum: - Hala "kompUtUr" sOzcUGUnU kullananlar var. Bence AydIn KOksal'In yIllar Once OnerdiGi ve CoGunluGun kullandIGI "bilgisayar" terimi, kavramI gayet iyi bir Sekilde karSilamakta. - "To run a program" terimini "program koSturmak" diye Cevirmek terimin kavramInI tam olarak vermemekte. Bence, "program CalIStIrIlIr." "Run" sOzcUGU'nUn karSIlIGI yalnIz "koSmak" deGildir. OrneGin, "the ma- chine is running," TUrkCe'ye "makina CalISIyor" diye Cevrilir, "makina koSuyor" diye deGil. - Yeni bir kavram: "home page." KarSIlIGI henUz bulunmadIGI iCin ingilizcesini aynen kullanmak veya sOzcUklerini tek tek Cevirerek "ev sayfasI" demek birer seCenek. "Home" sOzcUGUnUn tek karSIlIGI "ev' demek deGildir. OrneGin, "my home country is Turkey" "benim ev Ulkem TUrkiye'dir" diye Cevirilemez. TUrkCe'deki "yerel" sOzcUGU "belli bir yere OzgU" anlamInI karSIlamakta. DolayIsI ile "home page"I "yerel sayfa" terimi ile karSIlIyabiliriz gibime geliyor. Sizler ne dUSUnUrsUnUz, bilmek isterim. - "interface"In karSIlIGI olarak "arabirim" terimini "arayUz"e yeGlemek lazIm. Arada bir birim var, yUz deGil. - "Simulation" karSIlIGI 'benzetim" kullanIlabilir; "simUlasyon" sOzcUGU'ne hiC te lUzum yok. - "Fuzzy" nin karSIlIGI "bulanIk. "Fuzzy logic" "bulanIk mantIk." Bu konuda yazIlacak ve sOylenecek Cok Sey var. Gelecek sefer daha ayrIntIlI olarak bazI kavramlarI irdeleriz. Ancak bir ilkeyi hatIrlamamIzda yarar var. KiSi olarak bir sOzcUk veya terimin TUrkCesini bilmememiz, onun var olmadIGInI kanItlamaz. Elimizin altInda iki UC iyi sOzlUk olmasI ve bilmediGimizi arama merakImIzIn olmasI, bize OGrenerek kendimizi aSma yolunu aCabilir. isterseniz, bu konuyu tatlIya baGlIyalIm: YIllar Once, TUrkCe konusunda -gene aSkla- konuSmamI dinleyen ve kuzey Amerika'da oturan bir tanIdIk: "Tabii" demiSti, "yoksa 'culture'ImIzI nasIl 'keep' ederiz." Bir yaz TUrkiye'ye gideceGimi OGrenen bir baSka TUrk tanIdIk ta "TUrkCe'ni 'brush up' yap" demiSti, "gidince lazIm olur." Not: "Time flies like an arrow" nun kaC anlamI olduGunU dUSUnmUs mUydUnUz? Prof. Tuncer Oren (Makina '60), (oren@csi.uottawa.ca) ITU-MD Uyesi, Kanada --------------------------------------------------------------------------- 8.3 Bilgisayar Dunyasinda Turkce Terimler --------------------------------------------------------------------------- Bilgisayar konusu hem teknolojik hem kavramsal boyutta dusunulenin uzerinde bir hizla gelisiyor. Bu gelisim ayni hizda yeni kavramlari terimleri getiriyor beraberinde. Bir bakiyorsunuz ki bilgisayar dunyasi bir yil icinde yuzlerce yeni sozcuk kazanmis. Bu terimlerin kimi, makalelerin icinde veya bilimsel kitaplarda kalacak duzeyde teknik, kimi bilgisayar kullanicisina yonelik. Bu sozcuklerin hemen hemen tumu ingilizce. Gerek kullanici gerek izleyen kisi olarak bu terimlerle ilk karsilastigimizda cogu kez icerik olarak verdigi bilgiyi kafamizda kuruyoruz ya da anlamaya calisiyoruz ve sozcugu kabulleniyoruz. Sonra da arkadasimiza "dun netsorf yaptim harikaydi" deyiveriyoruz ya da ogrencimize "sorvir-kilaynt" yapisini anlatiyoruz derste. Bu sorun gercekte gundeme yeni gelen bir sorun degil, ancak gunumuzde daha yogun olarak yasanmakta. Yoksa Turkce sozcuk kullanma tembelligimiz her alanda yillardan beri suregelmekte. Gorebildigim kadari ile bilgisayar kullanicilarina hatta daha onemlisi bilgisayar pazarlayicilarina Turkce sozcuk sevdirmek olasi degil. Cunku ne kadar ingilizce sozcuk soylerse o kadar bilgili oldugunu saniyor cogu. (Sanirim cogumuz "konsumirlarin risponslari ..." seklinde baslayan cumleler duymusuzdur.) Aslinda bunun da bir denge icinde oldugunu da soylemek gerekli. Diger deyisle alicilar da bunu bekliyor cogunlukla. Bu alandaki sorunu, simdilik, bir kenara birakip, uzerinde durmak istedigim noktaya, ogrenciye, muhendis adaylarina, bilim adami adaylarina Turkce terimlerin aktarilmasina gelmek istiyorum. Bir kabulu bastan acik olarak ortaya koymak gerekiyor. Bu kabul altinda tartismak anlamli olur. Her ne kadar karsi gorusler varsa da gerek Teknik Universitenin yasanagelen gercegi hem benim kisisel gorusum olarak; "Turkiye de bilim dili Turkce olmalidir, ote yandan muhendis veya bilimadami kendini guncel tutacak, konusacak, tartisacak derecede uluslararasi bilimsel dil olarak kabul gormus olan ingilizce bilmelidir." Bence bu kabulun bir dogal yansimasi da (ya da ikinci kabul) "Yabanci dil egitimi, bilimsel egitimle birlikte olmaz." Bu gorusler altinda, Turkce'nin dogru kullanilmasi icin, yeni terimlerin Turkce'ye kazandirilmasi icin cabalar gerekmektedir. Iyi kotu universitelerimizde bu konu ile ilgilenen en azindan bunu cozulmesi gereken bir sorun olarak algilayip, duzelmesi icin caba gosteren iyi niyetli kisiler var. Ancak her iste oldugu gibi bunda da yalniz iyi niyetle calismak yetmiyor. Ne yazik ki tum cabalarin hep yerel olarak kalmasindan, Turkiye'de bilgisayar egitimi veren universitelerden mezun olan muhendisler ortak bir bilimsel dile sahip degiller. Birbirlerini anlamaz ya da yanlis anlar demeye yakin bir farklilik olusmus. Ben edindigim bilgiler cercevesinde su anki durumu yansitmaya calisayim. (Bu bilgiler son 6 ay once tazelendigi icin yeni gelismeleri dislamis olabilirim. Yeni bilgiler edindigimde itu-l uzerinden ya da PETEK'in bir sonraki sayisinda aktarmaya calisacagim.) Turkce egitim veren ITU, bu konuda Bilgisayar Bilimleri Ana Bilim Dali olarak oldukca dikkatli calismakta. Kaynak kitaplarin cogu ingilizce olmasina karsin, derslerde Turkce sozcuklerin kullanilmasi adi konulmayan bir kural gibidir. Yeni onerilen Turkce sozcukler konusunda ogrencilerin dusuncelerine de basvurulur. Ancak bu calismalar hicbir zaman genel olarak tartismaya acilmadi. Bizim soyle bir sozlugumuz olustu, siz ne dersiniz gibi bir cagriyi bekliyor hersey sanirim. Acikcasi, ITU Bilgisayar Bilimleri Ana Bilim Dali'ndan ders alip mezun olan birinin oldukca kabarik bir Turkce terim birikimi vardir. Benzer yaklasim ODTU bunyesinde de yasanmakta. Kendi iclerinde cok fazla sayida Turkce terimleri var. (Bir ara, Schaum serisi kitaplarini Turkcelestirme calismalarindan hatirladigim kadari ile bilgisayar disinda da bircok konuda Turkce terim ortaya koymuslardi.) ODTU bunyesinde cikan sozcuklerde -mac ekine cokca rastlanir. Bogazici Universitesi'nde bu konuda hassas olarak tanidigim kisi de Bulent Sankur. Onerdigi ya da kullandigi terimleri yazdigi kitaplarda kullanan az sayida birkac kisiden biri. Sozluk anlaminda baktigimizda benim bildigim iki kaynak var. Biri Aydin Koksal'in hazirladigi, bir zamanlar TDK tarafindan basilan Bilisim Terimleri Sozlugu (TDK bir donem yogun olarak benzeri terim sozlukleri basmisti. Ornek olarak Matematik, Fizik ve Sinema terimleri sozluklerini verebilirim.) Ikinci kaynak ilginc. Ilginc cunku bunu hazirlayan bir firma; IBM. Bunun satildigini sanmiyorum. IBM konu ile ilgili ogretim elemanlarina bunlari gonderiyordu. Tum bu iyi niyetli calismalarin ne yazik guzel sonuclarini gormek su ana dek mumkun olmadi. Cunku tum bu calismalar birbirinden kopuk calismalar. Her calisma bunye icinde kalmis ve tartisma ortami hic dogmamis. Ancak yeni bir tartisma ortami olarak az sayida da olsa Turkiye kapsaminda yapilan ulusal bilimsel toplantilar var. Tartismalar bu tur toplantilarda yapagelinir oldu. Bu tartismalarin gerekliligini ve onemini vurgulamak acisindan asagida iki ornek sozcuk sectim. Iki universiteden birer muhendis ogrendikleri sozcuklere gore nasil anlasacaklar ? ITU ODTU Terim saklayici/kutuk yazmac register dosya kutuk file Goruldugu gibi muhendislerden biri kutuk ile "register" derken digeri "file" diyor. Bu ornekleri cogaltmak da mumkun. Yukaridaki manzara biraz gecikmisligi, biraz da umudu gosteriyor. "Ne yapilmali?" sorusuna gelince bulabildigim yanitlar (oneriler) sunlar: - Sozcuk uretmenin ve turetmenin dilbilimi acisindan onemli oldugunu akilda tutup, bu konuyla dogrudan ilgilenenlerin destegini saglanmali, - Tartismalar yogunlasmali, bir tek bilgisayar terimleri sozlugune erisilmeli ve bu guncel tutulmali, - Sozcuk onerilerisinin yerinin ders notu ya da Turkce bir kitap oldugunu dusunerek akademisyenler bu konuda desteklenmeli. Deniz Turgay Altilar (Kontrol ve Bilgisayar '88) (turgay@dcs.qmw.ac.uk) Ingiltere -------------------------------------------------------------------------- 8.3.1 SayIn D. Turgay Altilar'In yazIsIna iliskin kIsa bir yorum -------------------------------------------------------------------------- Merhaba, [PETEK YayIn Kurulu tarafIndan sayIn AltIlar'In yazIsI gOrUSlerime sunulduGunda, onlara asaGIdaki yorumlarI yapmIstIm. ArkadaslarIn Onerisi uzerine, bu yanitimi dergide ilginize ve bilginize sunmak istiyorum.] Turgay'In yazIsIndaki bazI konularda goruslerine katIlamadIgImI belirtmek isterim. Ornegin: [...] Bir kabulu bastan acik olarak ortaya koymak gerekiyor. Bu kabul altinda tartismak anlamli olur. Her ne kadar karsi gorusler varsa da gerek Teknik Universitenin yasanagelen gercegi hem benim kisisel gorusum olarak; "Turkiye de bilim dili Turkce olmalidir, ote yandan muhendis veya bilimadami kendini guncel tutacak, konusacak, tartisacak derecede uluslararasi bilimsel dil olarak kabul gormus olan ingilizce bilmelidir." Bence bu kabulun bir dogal yansimasi da (ya da ikinci kabul) "Yabanci dil egitimi, bilimsel egitimle birlikte olmaz." [...] Benim kisisel gorusum; yukarIdaki iki "kabul"Un birbirleriyle buyuk oranda celistigi yonunde. Hele, ikinci kabulUn birincinin bir dogal yansImasI oldugu gOrUsUne katIlmadIgIm gibi, tam tersinin gerekli olduguna inanIyorum! AsagIda, Turgay'In ikinci kabulUnUn aksine, *yabancI dil egitiminin neden bilimsel egitimle birlikte olmasI gerektigi* konusundaki gerekCelerimi bulabilirsiniz: Once konuya genel bir sekilde yaklaSalIm: 1) Ingilizce dilinde bugUn yarIm milyondan fazla sozcuk oldugu bilinen bir gerCektir. BugUn anadili ingilizce olan orta bilgi seviyesinde bir insanIn gUnlUk konusmada kullandIgI sozcuk sayIsInIn 500-1000 civarInda oldugu istatistiksel bir gercektir. DolayIsIyla yabancI dil ogrenen birisine, 2-3 bin sOzcUklUk bir dagarcIkla gUnlUk konuSma sorununu rahatlIkla COzmUS gOzUyle bakabiliriz. 2) Ancak yukarIdaki varsayIm belli ortamlar icin gecerli olamaz. OrneGin, bir bilim adamInIn kullandIgI dil ile bir garsonun ya da bir pazarlamacInIn kullandIgI dil tamamen farklIdIr. KaldI ki, bilim adamlarInIn kullandIklarI dil de kendi icinde buyuk farklIlIklar gosterir: Bir sosyal bilimcinin kullandIgI dil, muhendislik bilimcisininkinden, veya bir muhendislik bilimcisinin kullandIgI dil, bilgisayar bilimcisininkinden cok farklIdIr. Oyle ki, bu kisiler birbirlerini hic anlamayabilirler ve ortak noktalarI yalnIzca gunluk konusmada kullandIklarI sozcuk dagarcIklarI olabilir. 3) AynI dalIn insanlarInIn (bilim adamI, muhendis, avukat, doktor, egitimci, fotografcI, vb.) bulundugu bir ortamda beklenilen en dogal sey, sozun dOnUp dolasIp kendi alanlarIyla ilgili konulara gelmesidir. Yani belli bir noktadan sonra yabancI dil bilginiz yalnIzca gunluk konusma ile sInIrlIysa tartIsmadan koparsInIz. Simdi bu goruslerin IsIgInda Turgay'In yazdIklarInI degerlendirelim: 4) Turgay birinci kabulUnde der ki: "... muhendis veya bilimadami kendini guncel tutacak, konusacak, tartisacak derecede uluslararasi bilimsel dil olarak kabul gormus olan ingilizce bilmelidir." Bundan *en genel anlamda* UC sey anlasIlabilir: mUhendis veya bilim adamI a) konusup tartIsacak kadar "gunluk" ingilizce bilmelidir, b) bilimsel bir ortamda konusup tartIsacak kadar "bilimsel" ingilizce bilmelidir, c) veya, (a) ve (b) nin ikisine birden vakIf olmalIdIr. Bunlardan (a) nIn yeterli olmadIgI (3)de anlatIlan durumla acIktIr. (c) ise en ideal olanIdIr ve aslInda istenen de bu olmalIdIr. (c) ye ulasmak icin adImlardan biri (a) yI gerceklestirmek olup bunu yapmak zor degildir. Cunku nerede ingilizce ogrenirseniz ogrenin, size hep (a) yI hedef alacak sekilde ingilizce ogretirler. Ya (b)? 5) (b) yi gerceklestirmenin en etkin yolu ve de en ideal olanI; yabancI dil egitiminin bilimsel egitimle birlikte verilmesinden gecer. Bunun da yeri universitedir. 6) En cok korkulan seylerden birisi bir cumle kurulurken yabancI kelimelerin Turkce cumle icinde kullanIlmasIdIr ve bu, sIkca karsIlasIlan hatalardan birisidir. Ancak bunun icin yabancI dile *yuklenmeye* gerek yok. Sorun bu hatalarI yapan kisilerin ya eksik Turkce bilgilerinden ya da Turkce bilgileri yeterli oldugu halde gerekli ozeni gosterememelerinden (bilmeyerek ya da bilerek (!)) kaynaklanmaktadIr. DolayIsIyla sorunun genel anlamda cozumu, ingilizceyi veya bir baska yabancI dili nerede nasIl ogretecegimizin kaygIsInI tasImak ve kendimize gereksiz kIsItlamalar getirmek yerine, aynI zamanda Turkce ogrenimini de iyilestirmekten gecer. Bu da yalnIzca universitede yapIlmasI gereken birsey degildir, ilkokuldan (hatta daha oncesinden) baslar. SaglIcakla, O. Haldun UnalmIS (Ucak '87), (princess@ccwf.cc.utexas.edu) ITU-MD Uyesi, ABD --------------------------------------------------------------------------- 8.4 Turkcenin Yetersizligi! --------------------------------------------------------------------------- TUrkiye'de, Ozellikle yetmiSli yIllarIn ikinci yarIsIndan sonra keskinleSen siyasi kutuplaSma dOneminde dile olaGan iSlevinin, yani `iletiSim kurma', `anlaSma saGlamanIn' tam tersi, yani iletiSimsizlik, anlaSmazlIklarI daha da derinleStirme, uzlaSmayI olanaksIz kIlma iSlevleri yUklenmiSti. Oyle ki, kullandIklarI sOzcUklere gOre insanlar CeSitli siyasal gOrUSlere kategorize edilir ve diGer siyasi gOrUSte olduGuna inanIlan kiSinin gOrUSleri dikkate alInmaz, dikkate alInmak ne kelime, o kiSinin o topluluktan ayrIlmasI istenirdi. Dil, giderek insanlar arasInda `siyasi bir ayIraC' olma OzelliGi UstlenmiSti. ArtIk gelinen nokta gOstermektedir ki, kullanIlan sOzcUkler o kisilerin siyasi gOrUSleri ile ilgili kIstaslar olarak deGerlendirilmemekte, yeni OztUrkCe sOzcUkler hemen herkes tarafIndan benimsenmekte ve dahasI zaman zaman dilde sayIsI artan Amerikanca / Ingilizce sOzcUklere karSIn, dilimiz arIlaSarak geliSimini sUrdUrmektedir. CUnkU dilimizde yaygInlaSma eGilimi gOsteren yeni yabancI sOzcUkler, adeta konuSma sIrasInda dilimize yapISmIS bir `yabancI cisim' duygusu vermekte, uzun bir sUreC iCinde benimsenmediGi iCin yerleSememekte ve bunlar terkedilirken, ya daha Once de kullanIlan veya gereksinim nedeniyle tUretilen TurkCe karSIlIklarI bu sOzcUklerin yerini almaktadIr. Cumhuriyet'ten sonraki devrimler iCinde Onemli bir yer tutan ve `harf devrimi' olarak nitelenen, ancak iSlev ve kapsam olarak gerCekte bir 'dil devrimi' olan yenileSme hareketinden sonra dilimiz, gUnUmUzde her tUrlU gereksinimi karSIlayacak bir `ulusal dil' kimliGini Coktan kazanmIStIr.Zaman zaman Ozellikle aydInlar arasInda alevlenen Onemli bir tartISma konusu ise TUrkCe'nin geliSmiS ve zengin (veya geliSebilecek) bir dil olup olmadIGI yolundadIr. BatI dillerinden birinin, OrneGin FransIzca veya Ingilizce'nin ya da DoGu dillerinden birinin Ozellikle ArapCa'nIn bilim (ve kUltUr) dili olarak kullanImInI ( kuSkusuz ileri aSamada yerleSmesini) gizli veya aCIk savunanlar, gerekCe olarak da bu dillerin zenginliGini/geliSmiSliGini ileri sUrmektedirler. Oysa, bilim ve teknolojinin, bugUnkU dUzeyleri ile karSIlaStIrIl- dIGInda henUz emekleme aSamasInda olduGu yaklaSIk iki yUzyIl Oncesi baSta bilgisayar, elektrik/elektronik ve makina endUstrisi olmak Uzere birCok alanda, bugUn gUnlUk yaSamda, OrneGin Ingilizce'de kullanIlan sOzcUkler bulunmuyordu; diGer bir deyiSle henUz `tUretil- memiSti'. Seksenli yIllarIn baSInda okuduGum bir gazete makalesinde, Ulusal HavacIlIk ve Uzay Dairesi'nin (NASA) bir gOrevlisi, yalnIzca uzay araStIrma CalISmalarInIn yoGunlaStIGI dOnemden o gUne kadar yaklaSIk beS bin sOzcUk tUretmek zorunda kaldIklarInI sOylUyordu. Tarihte, Orne- Gin ikiyUzyIl Oncesi, Ingilizce, FransIzca veya Almanca'nIn bilim ve kUltUr dili olarak yeterli olup olmadIGI konusunda sert tartISmalarIn geCtiGi yolunda kayItlar bulunmamaktadIr. En azIndan alternatif bir dil olarak dUSUnUlebilecek Latince'nin, OlU dil kimliGi o dOnemlerde, yani henUz endUstri devriminden Cok Once somutlaSmIStIr. Bir dilin geliSimini saGlayan, zengin kIlan, her Seyden Once dilin UretkenliGi, baSka bir deyiSle doGurganlIGIdIr. Bunu, toplumun kendi iCinden CIkardIGI bilim adamlarI ve sanatCIlarIn, yarattIklarI eserler ile o dilin zenginleSmesine katkIlarI ve ayrIca dili zenginlestirmek, diGer bir deyiSle gereksinimi karSIlamak iCin dilde yapIlacak CalISmalar izler. Zengin bir alt yapIya sahip TUrkCe, Cumhuriyet'ten sonraki dOnemde gerCekleStirilen titiz CalISmalar sonucunda, CeSitli engellere karSIn hIzlI bir geliSme gOstermiS, OztUrkCe sOzcUklerin halkImIz ta- rafIndan oldukCa Cabuk benimsenmesi ile gUClU bir bilim ve kUltUr dili durumuna yUkselmiStir. TUrkCe'nin bu gUcU ve doGurganlIGIna, bir tek ``sUr'' kOkUnden tUreyen aSaGIdaki sOzcUkler CarpIcI bir Ornek oluSturmaktadIr /1/: SUrmek, sUrU, sUrgU, sUrgUlU, sUrgUsUz, sUrgUlen- mek, sUrgUletmek, sUrgUletme(*), sUrgUlettirmek, sUrgUlemek,sUrgUleme(*) sUrmeci, sUrmecilik, sUrmelemek, sUrmedan, sUrUcU, sUrUcUlU, sUrUcUsUz, sUrUcUlUk, sUrek, sUrekli, sUreksiz, sUreklilik, sUreksizlik, sUrUm, sUrUmlU, sUrUmsUz, sUrUmlUlUk(*), sUrUmsUzlUk, sUrUm sUrUm, sUrdUrmek, sUrdUrUm, sUrdUrUS, sUrdUrtmek, sUrdUrUlmek, sUrdUrUlme, sUre, sUreli, sUresiz, sUreGen, sUreGenleSmek, sUreOlCer, sUreaSImI, sUreyazar, sUredurmak(*),sUregelmek(*), sUrerlik,sUreC, sUrtmek, sUrtUk, sUrtUklUk, sUrtme, sUrtUSmek, sUrtUSme, sUrtUnmek,sUrtUnme, sUrtUnUS,sUrtUStUrmek, sUrtUStUrme, sUrttUrmek, sUrttUrme, sUrUmek, sUrUme, sUrUyUS, sUrUtmek, sUrUtme, sUrUttUrmek, sUrUttUrme(*), sUrUttUrUlmek, sUrUlmek, sUrUlme, sUrUnmek(*), sUrUnme, sUrUnceme, sUrUngen, sUrUndUrmek, sUrUndUrme, sUrUndUrUlmek, sUrUndUrUlme, sUrUSmek, sUrUStUrmek, sUrUStUrme, sUrUme, sUrUyUS, sUrUtUlmek, sUrCmek, sUrCme, sUrCtUrmek, sUrCtUrme, sUrUklemek, sUrUkleme, sUrUkleyici, sUrUklenmek, sUrUklenme, sUrUkletmek, sUrUkletme, sUrUkletilmek, sUrUkletilme... Dilimizin bu OzelliGinden yararlanarak gereksinmeler doGrultusunda sUrekli yeni sOzcUkler tUretmek, kuSkusuz Anadolu'da bu arada Kafkasya ve Orta Asya'da, yani dilimizin ana yataklarInda bu amaCla dil taramalarInda bulunmak, toplumun en Onemli ortak OGelerinden biri olan dilin daha da geliSmesinde ana etmenler olacaktIr. BOylelikle, dilimizin bu gUcU ve zenginliGi ortadayken bilim, teknoloji ve kUltUr alanInda yetersiz olduGunu ileri sUren ve bunu kanItlamak iCin bUyUk Caba harcayanlarInelinden bu son silah da yavaS yavaS alInmIS olacaktIr. /1/ MUmtaz Soysal, 24.1.1988 tarihinde Milliyet Gazetesi'nde yayInlanan makalesindeki bu alIntIyI, dil bilim profesOrU DoGan Aksan'In `TUrkCe'nin GUcU' isimli kitabIndan yapmIStIr. (*): SatIrlarIn yazarI tarafIndan eklenmiStir. K. Turgut Gursel (ITU Gemi InsaatI '83), (tang@cadlab.tu-berlin.de) ITU-MD Uyesi, Almanya --------------------------------------------------------------------------- 8.5 PETEK-L'den Turkce uzerine alintilar --------------------------------------------------------------------------- PETEK'in ilk sayisini cikardigimiz gun, 19 Mayis 1995, sizlere ayrica PETEK-L tartisma listesinin de faaliyete gectigini haber vermistik. Bu listenin amaci hem sizlerle olan iletisimi ve kaynasmayi artirmak, cesitli konular uzerinde gorus alisverisinde bulunmak ve hem de bu listedeki yazilardan bir kismina PETEK E-Dergi' de yer vermekti. Asagidaki yazilar, PETEK-L'de Turkce uzerine olan yazismalarin bir kismini icermektedir. --------------------------------------------------------------------------- 8.5.1. Grup/Gurup ve Klup/Kulup Sozcukleri Uzerine Yazismalar: (Yazarlar: Meral Demirtas, Oguz Oktay, Harun Taner ve Yavuz Gunalay) --------------------------------------------------------------------------- - M. Demirtas: "Siz, *grup* ve *gurup* arasindaki farki biliyor musunuz? Ben bilmiyordum, yeni ogrendim. Turk Dil Kurumu'na (TDK) gore tanimlari soyle: *Grup*: (isim). (Fr.) "groupe" (TDK Sozlugu 1988, Sayfa:577) 1. Ayni yerde bulunan kimse ve nesneler butunu, kume, obek. 2. (mec.) Gorusleri cikarlari bir olan kimseler butunu. 3. Ortak ozellikleri olan varliklar, nesneler butunu. *Gurup*: (isim). (Ar.) "gurup" (TDK Sozlugu 1988, Sayfa:578) 1. Bir gok cisminin (Ay, Gunes, Yildiz) ufkun altina inmesi. 2. Ozellikle Gunes'in batmasi, batis. Ornek: "Git bu mevsimde gurup vakti Cihangir'den bak." Y. K. Beyatli Yukaridaki kelimelerin hicbirisi Turkce kokenli degil. Yazim hatalarimizin bircogu da bundan kaynaklanmakta. Fransizcadan dilimize gecmis olan *grup* kelimesini "gurup" olarak telaffuz ettigimiz halde, "grup" olarak yaziyoruz. "Grup" kelimesini kullanmak isterken soylenis tarzina gore "gurup" diye yazarsaniz onemli bir hata yapmis olursunuz. Sebebi de yukarida aciklanmis oldugu gibi "gurup" kelimesi, farkli bir durumu tanimliyor." ---------------------------------------- - Oguz Oktay tarafindan yapilan aciklamada da sunlar yer almakta: "Dogan Aksan'in `Turkcenin Gucu' kitabinda Derleme Sozlugunden aktardigi Anadolu agizlarindaki, GURUP kavramini karsilayan sozcuklere bir bakin. Sanirim bu sozcukler anlatilmak istenen kavrami, Turkce dusunenler icin, cok daha iyi karsiliyor. GURUP : GUNINDI (Isparta) GUNINI (Afyon) GUNINIMI (Konya) ---------------------------------------- - Y. Gunalay'in M. Demirtas'a yaniti: "Ben "gurup"un da `grup' seklinde yazildigini saniyordum. O yuzden aciklaman icin tesekkurler. Yanliz asagidaki ornegini anlayamadim. Bir de ona aciklik getirirsen sevinecegim. `..... M. Demirtas wrote: .... Fransizcadan dilimize gecmis olan *grup* kelimesini "gurup" olarak telaffuz ettigimiz halde, "grup" olarak yaziyoruz. Tipki, "tren" kelimesini "tiren" olarak soyledigimiz halde, "tren" olarak yazmamiz gibi. (Baska bir ornek: Kulup-->klup)' Burada "kulup" derken, `klup'un telaffuz edilisinden mi bahsediyorsun, yoksa "kulup" diye ayri bir sozcuk de var mi? Yanimda *kuvvetli* bir Turkceden Turkceye sozluk olmadigi icin bu kelimeye bakamiyorum. Sen aciklarsan sevinecegim." ---------------------------------------- - H. Taner'in yaniti: "SOzlUGe bakIldIGInda 'club' sOzcUGUnden bozma kulUp sOzcUGUnUn klup olarak deGil, kulUp olarak yazIldIGInI gOrUrsUnUz! kulUp ama grup : enteresan bir CeliSki ve ikilem!!" ---------------------------------------- - M. Demirtas'in yaniti: "Harun, bu hangi sozluge baktigina bakar. :-) Lutfen kaynak bildir. Ben, `grup' ve `gurup' kelimeleriyle ilgili listeye aktardigim yazilarda kaynak bildirmistim di mi? :-) Turk Dil Kurumu (TDK) tarafindan yayimlanan Turkce sozlugune gore, (Ankara, 1988) `Club' Turkcemize klup olarak gecmistir. Ana Yazim Kilavuzu (1993) da `club' kelimesinin, `kUlUp' olarak Turkceye gectigini gosteriyor. [*Bu yazim kilavuzu, TDK yayimlarindan degildir.*] Turkcede `club' kelimesine karsilik olarak kullanilmakta olan, Klup ve kulup ayni anlamlardadir. Kullanilan sozluge gore `club' kelimesinin Turkce yazilisi degismektedir. Harun, senin sozluk buyuk bir ihtimalle TDK yayinlarindan degil. Hos, su anda ortalik eski ve yeni TDK uyelerinin yayimlari diye bir suru yayinla dolu. Kime, neye gore inanacagiz? Tum bunlari arastiracak vakit de yok." ---------------------------------------- - Y. Gunalay'in H. Taner'e yaniti: "Gelelim benim durtukledigim ``kl\"{u}p'' sozcugune; ...Harun Taner der ki: SOzlUGe bakIldIGInda 'club' sOzcUGUnden bozma kulUp sOzcUGUnUn klup olarak deGil, kulUp olarak yazIldIGInI gOrUrsUnUz! kulUp ama grup : enteresan bir CeliSki ve ikilem!! Harun, Hangi sozluge baktigini sorabilir miyim? Cunku, yanimda guzel bir Turkceden Turkceye sozluk yok ama T.D.K.'nin Yeni Imla Klavuzu var (basim yili 1993) ve ona gore dogru yazilim ``kl\"{u}p'' seklinde. Fakat, baktigim (siradan) bir Ingilizceden Turkceye sozlukte, ``club'' icin (Harun'un da yazdigi gibi) ``kl\"{u}p'' karsiligi var. Bence bu sozlugu hazirlayanlarin ilgisizligi veya bilgisizligi. Hangisi bilemiyecegim." ---------------------------------------- - H. Taner'in yaniti: 1. TDK TUrkCe sOzlUk, 1982 ! 2. Milliyet'in "gUzel TUrkCemiz" adlI yazIm kIlavuzu 3. Almanca-TUrkCe sOzlUk !! (Almancadan TUrkCeye sOzlUkte de Yavuz'un yazdIGI gibi kulUp kullanIlIyor.) 4. imlA KIlavuzu, TDK, 1993 de klUp yazIldIGIna Sahitim. BOylece gecikmeli olarak kaynak bildirme talebinizi cevaplamIS oluyorum, efendim. HUrmetler. Bu arada, Yavuz'un yazdIGI gibi olay ilgisizlik ya da bilgisizlik deGil. BilinCli olarak yapIlIyor, bunlar. Neden, 1982 yIlInda TDK adIna "TUrkCe sOzlUGU" hazIrlayanlar arasIndaki Prof. Dr. Hasan Eren, 1988 ve 1993 'de sOzlUk ve yazIm kIlavuzunu hazIrlayan kurullarIn baSkanlIGInI yapIyor. Bu bilinCli bir politika deGiSikliGidir. Ne yazIk ki yanlIS bir doGrultuda! -------------------------------------------------------------------------- 8.5.2. Bitisik ve Ayri Yazilmasi Gereken Kelimeler Uzerine Degisik Kaynaklarin Gorusleri. (Yazarlar: Meral Demirtas ve Haldun Unalmis) -------------------------------------------------------------------------- - M. Demirtas: "Turkiye'de, Turkce uzerine calisan profesyonellerin cesitli kelimelere iliskin almis olduklari kararlardaki farkliliklara birlikte bakalim." TDK Turkce Sozluk: (1988) Ana Yazim Kilavuzu: (1993) ---------------------- ----------------------------- Yurt disi Yurtdisi Yurt ici Yurtici Dere otu Dereotu Corek otu Corekotu Tere yagi Tereyagi Hamam bocegi Hamambocegi Ay cicegi Aycicegi Acik goz Acikgoz Alt yapi Altyapi Ata sozu Atasozu Balik sirti Baliksirti Bal mumu Balmumu Basim evi Basimevi Basma kalip Basmakalip Besi birlik Besibirlik Bicer dover Bicerdover Bilir kisi Bilirkisi BU GUN BUGUN Cam gobegi Camgobegi Cala kalem Calakalem Cali kusu Calikusu Demir yolu Demiryolu Deve boynu Deveboynu Deve tabani Devetabani DI$ i$leri DI$i$leri Duz taban Duztaban Ebe gumeci Ebegumeci Es gudum Esgudum Gaz yagi Gazyagi Goz dagi Gozdagi Goz tasin Goztasi GUN AYDIN GUNAYDIN Hava gazi Havagazi Hin oglu Hinoglu ILK OKUL ILKOKUL Kaba kulak Kabakulak Kara fatma Karafatma Kara su Karasu Kat sati Katsayi Kavun ici Kavunici Kazan dibi Kazandibi Kirk ikindi Kirkikindi Kosar adim Kosaradim KOr dugum KOrdugum KOr ebe KOrebe Kus basi Kusbasi Kus palazi Kuspalazi Kulhan beyi Kulhanbeyi Orta oyun Ortaoyun On soz Onsoz Pala biyik Palabiyik Pis bogaz Pisbogaz Semiz otu Semizotu Sinek kaydi Sinekkaydi SOY ADI SOYADI Su cicegi Sucicegi $am baba $ambaba Tere yagi Eteryagi Tuz ruhu Tuzruhu Uyur gezer Uyurgezer Var sayim Varsayim Vurdum duymaz Vurdumduymaz Yavru agzi Yavruagzi Yer elmasi Yerelmasi Zil zurna Zilzurna ----------------------------------------------- - H. Unalmis'in yaniti: "Meral, Butun kelimelerden emin degilim ama, Ana yazIm KIlavuzundakilerin hemen hepsi dogru gibi geliyor bana. (Bu arada TDK sozlugundeki kelimelere hayret ettim. Kimler hazirlamIs bu sozlugu?)" ---------------------------------------- - M. Demirtas'in yaniti: " * Turk Dil Kurumu Sozlugu, TDK Yayimlari, Ankara, 1988 Hazirlik komitesi uyeleri: Baskan: Prof. Dr. Hasan Eren Uyeler: Doc. Dr. Nevzat Gozaydin Doc. Dr. Ismail Parlatir Prof. Dr. Talat Tekin Doc. Dr. Hamza Zulfikar * Ana Yazim Kilavuzu, Adam Yayimlari, Istanbul, 1993: Eskiden TDK uyesi olup da "Ana Yazim Kilavuzu"nun hazirlamasinda gorev alan ekipteki kisilerin adlari: Omer Asim Aksoy Oya Adali Ayla Bayaz Mehmet Deligonul Prof. Dr. Vehice Hatipoglu Doc. Dr. Aydin Koksal Inci Sagin -------------------------------------------------------------------------- 8.5.3 Yabanci Kelimelere Turkce Karsiliklar ve Dilimizin Durumu: [Yazanlar: Meral Demirtas, Oguz Oktay, Harun Taner, Kubra Bahsisoglu] -------------------------------------------------------------------------- - M. Demirtas: "Asagidaki kelimeler, TDK `Yabanci Kelimelere Karsilik Bulma Komisyonu' tarafindan hazirlanmistir. Bu kurul Turk dili ve edebiyati uzmanlarindan olusturulan komisyon her ay toplanip, onceden tespit edilip uzerinde calisilmis kelimeler icin teklif karsiliklari tartisiyor. Komisyonca kabul edilen kelimeler, daha sonra TDK dergisinde yayinlaniyor. Endesks: Gosterge Endeksli: Ayarlama Endekslenme: Ayarlanma Global: Kuresel/Dunya capinda Globallesmek: Kuresellesmek Global olarak: Yuvarlak olarak Nostalji: Sila ozlemi/hasret Nostaljik: Ozlemli Konvertibl: Cevrilgen Konvertibilite: Cevrilgenlik Konsolidasyon: Pekistirme Konsolide: Pekistirilmis Konsolide butce: Destekli butce Metropol: Anakent Kamuflaj: Gizleme Kamufle etmek: Gizlemek Kamufle: Gizlenmis Entegrasyon: Butunlesme Entegre olmak: Butunlesmek/uyum saglamak Entegre: Butunlesmis Yukaridaki kelimelere bakildiginda, yabanci kelimelere karsilik olarak gosterilen Turkce karsiliklara asina oldugunuzu anliyorsunuz. Saniyoruz TDK yetkilileri bu listeyi, Turkce karsiligi oldugu halde yabanci kelime karsiligini kullanan kisilere animsatma olsun diye hazirladilar." TDK disinda Turkce uzerine calismalar yapan gruplar da var. Oguz Oktay'in TURKCE-L'deki bu konuyla ilgili yazisini, PETEK-L uyelerinin goruslerine sunduk. ---------------------------------------- - Oguz Oktay: "Cagdas Turk Dili dergisinin haziran sayisinda guncel bazi yabanci kokenli sozcuklere Turkce karsilik onerileri okurlarin gorusune sunulmus. Adaptor Baglastirici, Uyarlac Antifiriz Donmaonler, Dondurmaz Avenue Agacli anayol Bypass Yangecis Evaparator Buharlastirici Kanalizasyon Atikyolu Konfor Kolaylik, Gonence Jenerator Uretec Operasyon Islem, Islemce, Eylemce Optimum Enuygun Oryantasyon Yoneltme, Yonlenme, Yonlendirme Rating Degerleme,Izlenme orani Reflektor Yansitici Revizyon Gozden gecirme Similator Benzetec Terminal Ondurak,Ucdurak Treyler Takit Tunel Icgecit ---------------------------------------- - PETEK-L'den Harun Taner'in bu yaziya yaniti ise soyle: "YukarIdaki sOzcUklerin karSIlIklarI UC sOzlUkten (iki sOzlUk ve bir yazIm kIlavuzu) derlenmiS ve aSaGIda yorumlarImla sunulmuStur. geleneGe aykIrI olarak kaynaklarI ilk yazalIm: 1."TUrkCe sOzlUk", TUrk Dil Kurumu, 1982. 2."gUzel TUrkCemiz: YazIm KIlavuzu, sOzcUkler KIlavuzu, Terimler KIlavuzu, YazIm KurallarI", Nijat OzOn (Hz.), Milliyet Tesisleri, Istanbul, 1986 3.orhan HanCerlioGlu, "TUrk Dili sOzlUGU", Remzi Kitabevi, Istanbul, 1992 * "AdaptOr" sOzcUGU iCin her UC sOzlUk de uyarlaC karSIlIGInI vermektedir. "adapte etmek" uyarlamak, "adaptasyon" uyarlama, "adapte" uyarlanmIS olarak CevrildiGine gOre uyarlaC en uygun karSIlIktIr "adaptOr" iCin. * "Antifiriz" iki sOzlUkte ([2] ve [3]) donmaOnler ile karSIlanmIS. Bence de uygun. * "Avenue" yabancI bir sOzcUk, TUrkCede bu yazIlISI ile kullanIlISIna rastlamadIm. Anlam olarak aGaClI anayol demek. Bana kalIrsa karSIlIk olarak anayol da yeterli. * "Bypass" sOzcUGU UC kaynakta da yer almIyor, ama sIk kullanIlan bir sOzcUk. YangeCiS bence tamamen sOzcUGU karSIlIyor ve geniS bir kitle de yangeCiS olarak kullanmakta. * "EvaporatOr" : BuharlaStIrIcI olarak kullanIyorum. [2]'de buGulaStIrIcI karSIlIGI verilmiS, "Evaporasyon" da buGulaSma ile karSIlanmIS. * "JeneratOr" iCin UreteC oldukCa uygun ve sIk kullanIlan bir karSIlIk. [1]'de Dinamo Makinesi ve Buhar KazanI karSIlIklarI yazIlI. * "operasyon" sOzcUGU Cok sIk olarak kullanIlIyor. Bu sOzcUk iCin yukarIda Onerilen UC karSIlIk da [3]'de var. iSlemce, hekimlikteki ameliyat karSIlIGI, eylemce askerlikteki harekat karSIlIGI olarak Onerilmekteler Ben her UCUnU de destekliyorum. * "optimum" sOzcUGU yerine genellikle tek bir sOzcUk olarak eniyi sOzcUGUnU kullanIyorum. Ara sIra yukarIda Onerilen enuygun karSIlIGInI da kullanmaktayIm. Bu arada "optimizasyon" iCin eniyileme'yi kullandIGImI eklemeliyim. * "oryantasyon" sOzcUGUnUn karSIlIklarIna gelince, yukarIda OnerilmiS olan yoneltme, yonlenme, yonlendirme sOzcUklerine benzer olarak [2]'de yOnlenim ve yOneltim Onerilmekte. * "Rating" sOzcUGUnUn yukarIda Onerilen karSIlIklarInI ben aynen kullanmaktayIm. * "ReflektOr" sOzcUGUnUn karSIlIGI her UC kaynakta da yansItIcI olarak verilmiS, [2] ayrIca yansItaC Onerisini de iCeriyor. * "Revizyon" iCin her UC kaynak yukarIdaki gOzden geCirme Onerisini yapmIS, [2] saptIrma sOzcUGUnU de ekliyor. Nedeni ise "revizyonizm" ya da "revizyonculuk" sOzcUGU iCin saptIrmacIlIk karSIlIGInI kullanmasI. [3] "revizyona" bakIm, gOzden geCirme ve saptIrma karSIlIklarInI vermiS. * "Simulator" sOzcUGUne bir karSIlIk, verdiGim 3 kaynakta da yok. Ben, "simulate" karSIlIGI olarak benzetmek sOzcUGUnU, "simulation" karSIlIGI olarak benzetim'i, "simulator" karSIlIGI olarak benzetici'yi kullanmaktayIm. Bu arada [2]'de "simUlasyOna" OykUnUm karSIlIGIverilmiS. * "Terminal" iCin [2] yalnIz uC karSIlIGInI vermiS.YukarIdaki Onerilerden uCdurak Su tanIm gOz OnUne alIndIGInda bence daha doGrusu:" otobUs,uCak gibi taSItlarIn yolcularInI ilk aldIGI ya da son bIraktIGI yer." * "Treyler" iCin yine [2]'de gezerev karSIlIGI kullanIlmakta, bence takIt'a gOre daha makul bir kullanIm bu. * "TUnel" iCin 3 kaynakta da bir karSIlIk verilmemiS, Onerilen iCgeCit sOzcUGUnUn "daGda bir yandan ObUr yana aCIlan delme yol" tanImInI karSIladIGI dUSUncesindeyim. " ---------------------------------------- - Ankara'dan yazan, K. Bahsisoglu bir yazisinda sunlari bize iletmisti: "Dilimizin durumu.... Birkac ay once gazetelerde ABD'de yapilan bir arastirmanin sonucu yer aldi. Listelerde tartisilmis ve ben kacirmis olabilirim. O nedenle kisa gececegim. Iletisim ve bilgi aglari ile dunyanin her yeriyle haberlesme olanaklarinin gelismesi, bunlardan yararlanmak icin yaygin olarak kullanilan dili -yani Ingilizceyi- bilmeyi gerektirmektedir. Zararsiz hatta simdi bize ideal gibi gorunen bu durumun sonucunda olacaklari, ABD'li dilbilimciler, "yeryuzunde yasayan 6 bin kadar dilin gelecek yuzyil icinde kaybolacagi" biciminde tahmin ediyorlar. Korkarim somut orneklerinden biri de Turkce olacak. Bugun gerek akademik ortamda, gerek is hayatinda giderek Ingilizce anlasmaya basliyoruz. Bu da yetmezmis gibi, ticaret dunyasinda artik Turkce unvan ve isim kullanmak abes oldu. Ankara-Kavaklidere'de gormeye alistigimiz ve artik kaniksadigimiz Ingilizce, Fransizca, Italyanca vs. magaza, isyeri, sirket ve benzerleri hemen her semtte rastlanmaya baslandi. Sokaginda bir elin parmaklari kadar Ingilizce bilenin olup olmadigi supheli bir semtte, bir pastahanenin adi neden Ingilizce (ustelik tarzan Ingilizcesi) oluyor? Semtte bir tek yabanci ikamet etmezken, ezcanede neden "pharmacy" yaziyor? O cevrede yasayanlar ise, "sen ne hakla musluman mahallesinde salyongoz satar misali boyle bir ismi dukkanina koyarsin" demez? Ticari isim ve isyerlerini onaylayan, bagli olduklari ticaret odalari, meslek kuruluslari, belediye gibi yetkili kuruluslar nasil ses cikartmazlar? (Halbuki nufus memuru, yeni dogan cocugunuza koyacaginiz isme karisabilir.) Ya da eger turistik bir bolgede ise ve karini dusunerek boyle bir isim koyacaksa, bunun bedelini daha fazla vergi vererek odeyemez mi?" ---------------------------------------- Yukaridaki yazilari sizler icin duzenlerken, bir dosttan gelen mesajin satir aralarinda Turkce yazma uzerine gorus bildirilirken, gazetelerde `globallesme' ve `korrekt tavir' gibi sozcuklerin kullanildigina da deginiliyordu. Tarzanca Turkceye yonelim yazik ki gun gectikce artiyor!! "Ortalama bir nokta, reference point" gosterin diyordu Turkun birisi Turkce gazetede, tiyatro uzerine ahkam keserken. Bu da ne demek, Turkce bir yazinin orta yerinde "" veya `' isaretleriyle belirtilmeden pat diye yabanci sozcukleri yazmislar. Turkcesi yanlis Ingilizcesi yanlis ama ayni ifade yazinin iki degisik yerinde tekrar ediyor!! =========================================================================== =========================================================================== 9. Serbest Kose =========================================================================== 9.1 Nicin Yanlis, Emin Akcaoglu =========================================================================== --------------------------------------------------------------------------- 9.1 Nicin Yanlis --------------------------------------------------------------------------- Turkiye onlarca yildir devlet kaynaklariyla yurt disina ogrenci gonderen bir ulke. 1929 yilindan bu yana 1416 sayili kanunla Bati'nin gelismis ulkelerine gonderilmis binlerce ogrenci bugun Turkiye'de ya da baska ulkelerde akademisyenler, burokratlar, teknokratlar ya da is adamlari olarak kendilerinden beklenen sorumlulugu farkli anlayislarla da olsa yerine getirmeye calisiyorlar. Sadece 1416 sayili kanunla degil, baska yasal duzenlemelerin yarattigi imkanlarla da kamu fonlarini kullanarak yurt disina gonderilen, kaymakamlar gibi kamu gorevlilerinin veya universite calisanlarinin varligi da burada hatirlanmali. Bu cercevede soz konusu edilen kaynaklarin buyuklugu tartisilamayacak kadar acik. Oyleyse hemen sorulmasi gereken soru Turkiye'nin bu faaliyetle amacladiklarini elde edip edemedigi konusuna iliskin olmali. Kanaatimce harcanan kaynaklarin buyuklugu dikkate alindiginda elde edilen sonuclarin, elde edilebilecek olanlardan hayli geride oldugu rahatlikla algilanabiliyor. Bu konuda ayrintili bir calismanin yapilip yapilmadigini dogrusu bilmiyorum ve maalesef yapildigini da sanmiyorum. En kisa zamanda resmi ya da gonullu ozel kuruluslarca 'devlet kaynaklari ile yurt disinda yetistirilen ogrencilere' iliskin bir raporun hazirlanmasinin son derece yararli olacagi dusuncesindeyim. Sadece uygulamanin icindeki bir ogrenci olarak bile gayet iyi biliyorum ki Turkiye cok onemli ve pahali bu faaliyeti dikkat cekecek olcude plansiz ve el yordamiyla yurutuyor. Ogrencilerin secimlerinden itibaren yabanci ulkelerdeki ogrenimlerine baslayislarina ve takip eden tum asamalara kadar uzanan basibosluk, bedeli agir kayiplara yol aciyor. Elbette her ne sart altinda olursa olsun, bu tur bir tecrubeyle bilgi ve gorgusunu artirmis insanlarin ulkelerine saglaya- bilecekleri dissal katkilar dahi azimsanamayacak olcude buyuk. Bununla beraber Turkiye'nin oncelikleri degerlendirilmeksizin yurulen calismalar dogal olarak o onceliklere cevap veremiyorlar. Cok siradan bir ornekle aciklamaya calisirsak eger, Turkiye'de devlet ekonominin, teknolojinin, akademinin, kurumsal yapinin hangi mecrada seyretmesi gerektigini, olmasi gibi planlamiyor ve bu tur planlarin gerceklestirimesine calismiyor. Turkiye onumuzdeki on yilda hangi sanayi dallarinda uluslararasi rekabete katilacagini hesaplamis degil ornegin. Turkiye onumuzdeki on yilda hangi sahalarda hangi insan kaynaklarina ne olcude sahip olmasi gerektigini de bilmiyor. Dolayisiyla kaynaklarini harcarken bu eksikligin ceremesini cekiyor. Milyarlar harcayarak yabanci ulkelere gonderdigi ogrencilerinin o ulkelerde o ulkelerin sorunlari uzerinde calismasina aldirmiyor. Donen ogrencilerini de gerektigi gibi degerlendirmiyor, desteklemiyor ve yapilan harcamalarin -bir noktadan sonra- sadece gorgu artirma ve dil becerilerini gelistirme amaci ile yapil- masi gibi yanlis bir sonuc beliriyor. Bu noktada bir kez daha planlamanin onemi aciga cikiyor. Dunyada gectigimiz on bes yillik donemde yasananlar cogularinin cahilce veya kotu niyetle vur- guladigi gibi planlamanin cagini doldurdugu sonucunu ispatlamiyor. Tam ter- sine gelismis ulkelerin, ozellikle de Japonya ve bolgesindeki yeni sanayilesen ulkelerin tecrubeleri, hic de iddia edildigi gibi serbest olmayan dunya pazarlarinda soz sahibi olabilmenin dikkatli ve esnek bir planlamadan gectigini gosteriyor. Zaten serbest piyasa mantiginin gerisinde iyi isleyen ve strateji tespitine dayanan bir yaklasimin bulundugu acik. Bu noktada baska kit kaynaklar gibi insan kaynaklarinin da, ozenle gelecegin oncelikleri belirlendikten sonra soz konusu edilen buyuk stratejik planin bir parcasi olarak algilanmasi gerekiyor. Turkiye bunu yapmiyor. Fakat en kisa zamanda yapmaya baslamasi gerekiyor! Emin Akcaoglu (Hacettepe, Ekonomi '90) (E.Akcaoglu@luk.ac.uk) Banking Centre Loughborough University England, UK =========================================================================== =========================================================================== 10. Okuyucudan =========================================================================== 10.1 Okuyucudan gelen mesajlar 10.2 Okurlarimizdan gelen mesajlara yanit 10.3 PETEK Anket Formu =========================================================================== --------------------------------------------------------------------------- 10.1 Okuyucudan gelen mesajlar --------------------------------------------------------------------------- Basarilar ve sevincler, paylasildikca buyur. ITU-MD E-Dergisi PETEK'in ilk sayisini yayimladigimiz, 19 Mayis 1995 cuma gununden itibaren okuyucularimizdan almis oldugumuz mektuplari asagida sizlere de sunuyoruz. --------------------------------------------------------------------------- >Date: Fri, 19 May 1995 18:39:22 -0400 (EDT) >From: Imagine More!!! Merhaba Meral, PETEK'in yayin hayatina baslayisini ictenlikle kutlar ve basarilar dilerim. Sevgiler... Ersin Beyret E-Mail : beyret@boun.edu.tr Editor, Imagination Address: Bogazici University Bogazici University 80815 Bebek-Istanbul/TURKEY Istanbul/TURKEY Imagination, the skill to dream the different one... --------------------------------------------------------------------------- >Date: Sat, 20 May 95 18:52:24 BST >From: E Akcaoglu Meralcim, Hakikaten tebrik ederim. Talebeligin sikintilari zaten baslibasina bir dert oldugu halde bu islere de hassasiyetle zaman ayirman ve dikkat ceken sonuclara erismen taktire sayan... Emin Akcaoglu (Hacettepe, Ekonomi '90) --------------------------------------------------------------------------- >Date: Sat, 20 May 1995 4:31:21 -0400 (EDT) >From: BENAN@utkne2.engr.utk.edu Selam Meral, Cok guzel bir organizasyon. Dahasi benim e-mail araciligiyla tanidigim birinin bu islere on ayak oluyor olmasi da (hemde Baskan olarak) ayrica gurur verici. Bir Hacettepe mezunu olarak ITU mezunlarini kiskanmamak elde degil. Buradaki Home-Page'imize derginiz icin bir LINK ekledim bile... Bu tur yararli ugraslara devam etmen dilegiyle... Saglicakla Benan Basoglu --------------------------------------------------------------------------- >Date: Sun, 21 May 1995 22:20:03 +0400 (EET DST) >From: Hatice Kubra BAHSiSOGLU Sevgili Meral, Tebrikler.. Ne icin mi? Petek gibi guzel ve cidden nitelikli bir dergi cikartilmasindaki calismalarin ve basarin icin. KUbra Bahsisoglu --------------------------------------------------------------------------- >Date: Mon, 22 May 1995 18:38:11 -0400 (EDT) >From: Omer F. Ozen Meral DemirtaS ve tUm PETEK CalISanlarIna Bu muhteSem giriSiminiz iCin sizleri kutlarIm. UmarIm uzun OmUrlU olur. OlmamasI iCin de bir neden yok bence. HenUz dergiyi tam olarak okuma olanaGI bulamadIm. Ancak, konu baSlIklarIndan gerCekten alkISlanacak, bUyUk bir emek UrUnUyle karSI karSIya olduGumuzu gOsteriyor. Kanada, Montreal'de birbuCuk yIldan bu yana TUrk toplumu iCin CIkarmakta olduGumuz "Bizim Anadolu"adInda bir aylIk,haber,ekin ve yazIn gazetemiz var. SIk sIk gOrUS alISveriSinde bulunabiliriz.Biribirimize yardImImIz dokunabilir. Simdilik hoSCa kalIn derken, PETEK'e emeGi geCen tUm dostlara sevgiler selamlar; CalISmalarInIzda baSarIlar... Omer F. Ozen Bizim Anadolu YazI iSleri MUd. YazISma adresi: Bizim Anadolu C.P. Succ. Desjardins Montreal PQ CANADA H5B 1H3 E-Ulak:(Sinan GUngOr arkadaSIn Onerisi Cok hoSuma gitti) anadolu@CAM.ORG --------------------------------------------------------------------------- >Date: Wed, 24 May 95 19:01:02 -0400 >From: Tuncer Oren Sayin Meral Demirtas, PETEK'in birinci sayisi ile ITU'ye yarasir bir nitelik standardi tanimladiniz. Kapsadigi konulari ve herbirinin icerigini son derece dengeli ve nitelikli buldum. PETEK, basindan sonuna zevkle okudugum cok nadir dergilerden oldu. ITU'lu olmaktan bir kere daha gurur duydum. Boylesine olumlu dusunen bilincli bir genc grubunun (her yastan) Ulkemizin geleceginin bir teminati olduguna inaniyorum. PETEK'in icerigi ve niteligi bana "Bu dergiye yazilir" dedirtti. Onumuzdeki sayilarda beraber olmak uzere. Yayin Kurulu'nun butun uyelerine, sahsinizda en icten tesekkur ve tebriklerimi bildirmek isterim. Sevgi ve selamlar Tuncer Oren (Prof. Dr.) Makina, 1960 (Dernek no: 1873) http://www.csi.uottawa.ca:80/~oren --------------------------------------------------------------------------- >Date: Thu, 8 Jun 95 13:59:32 +0200 >From: Turgut Gursel 6.6.1995 - Berlin DeGerli PETEK YayIn Kurulu Uyeleri, "Oncelikle, uzun ve sabIrlI bir CalISmanIn UrUnU olan bu derginin CIkarIlmasIndaki katkIlarInIzdan dolayI hepinizi tek tek kutlamama izin veriniz. Yeni bir dUSUnce veya proje ilk kez ortaya sUrUldUGUnde, onu destekleyenler kadar, hangi nedenle olursa olsun, bunu kOsteklemek isteyenler de olacaktIr. GenIS bir kitlenin ilgisizliGi ise, bir engel kabul edilmese de umut ve cesaret kIrIcI olarak deGerlendirilebilir. SanIrIm sizler bu sIkIntIlI yoldan geCtiniz, geCiyorsunuz. Dergi, Cok genel olarak deGerlendirildiGinde, bazI eksiklerine karSIn (ilk sayIda hOS gOrUlmesi gereken hatalar da gOz OnUnde bulundurulursa), ITU-MD adIna CIkarIlan, gerekli dUzenlemeler ile birlikte (ki bundan yola CIkabiliriz) ITU-MD'yi temsil edebilecek Ozellikte, kendini yenilemeye ve geliSmeye aCIk bir yayIn organI niteliGine sahiptir. Dergi ile ilgili elestirilerimi Su Sekilde Ozetlemek istiyorum: 1) Her ne kadar bu konu kapanmIS ve de bu yUzden YayIn Kurulu Uyelerini kIzdIracak olsamda, PETEK Dergi'nin ASCII formatInda hazIrlanmasInIn bUyUk bir dezavantaj olarak karSImIzda durduGunu, Dergi'nin dIS gOrUnUSUnU ve estetiGe dayalI okunabilirliGini olumsuz yOnde haylietkilediGini benden bir kez daha duymak zorunda kalacaksInIz. 2) Dergi'ye yazI gOnderenlerin isimlerinin yaklaSIk UC kez tekrarlanmasI (konu baSlIGInIn yanInda, yazInIn giriSinde ve yazI sonunda) aSIrI derecede dikkat Cekiyor ve bunun bir standarta baGlanarak bire indirilmesi gerekiyor. 3) Ikinci sayIdan itibaren her bOlUm iCin bir "GiriS" yazIsI yerine, tUm bOlUmleri kapsayan tek bir "GiriS" yazIsI yayInlanacaGInI sanIyorum. 4) Dergi'de yayInlanacak yazIlarIn uzunluGu ile ilgili bir alt sInIra gereksinim var. CUnkU yayInlanan tek satIrlIk bir OzdeyiS veya iki-UC satIrlIk fIkra ile ilgili olarak, o yazIyI gOnderen kiSi iCin beS veya altI satIrlIk bilgi vermek gerekiyor. (YazIlarIn en az on satIr olmasI bir uzun veya iki kIsa (OzgUn) fIkradan ya da on OzdeyiSte oluSmasI kuralI getirilebilir. BOylelikle yazI gOnderecek olanlar, kUCUk bir yazI parCasI yollamak yerine yazIlarInI biriktirir,gOzden geCirir ve toplu olarak gOnderirler. Deyim yerindeyse, bOylelikle "bir atImlIk barutla" yola CIkIlmaz.) 5) Dergi'nin ilk bOlUmUnde ITU-MD'nin Subelerinin tanItImIna yer verilmesi Cok olumlu ve yerindedir. Bundan sonrasI Sube tanItIm yazIsI gOnderecek arkadaSlarIn maharetine kalIyor. (Ilk sayIda bazI yazIlarIn biraz kIsa olmasI, SUbe ve Ulke ile ilgili olarak sInIrlI bilgi vermesi, belki de bu yazIlarIn belli bir SUre sonra yinelenmesini gUndeme getirebilir.) 6) Dergi'nin ikinci, UCUncU, dOrdUncU ve beSinci bOlUmlerinin ("Akademik DUnyadan", Bilim ve Teknoloji, Internet ve Bilgisayar DUnyasIndan, MUhendis GOzUyle"), bu yayInIn iCeriGi yOnUnden Cok Onemli ve Dergi'yi "taSIyIcI" bOlUmler olduGunU dUSUnUyorum. Bu sayIda ikinci, dOrdUncU, ve beSinci bOlUmlerin iCerik olarak yeterli olduGu kanIsIndayIm. (Dr. UnlU'nUn yazIsI, ilgili bOlUmUn dolayIsIyla derginin iCeriGini alabildiGine zenginleStirmiS.) Ilk sayI olduGu iCin UCUncU bOlUmUn her ne kadar yazIsIz CIkmasI normal sayIlsa da,Onemli bir SansIzlIk olduGunu sOylemek gerekiyor AyrIca, YayIn Kurulu Uyeleri'nin, UCUncU ve beSinci bOlUmler arasIndaki yazI tasnifi sIrasInda, birbirleriyle Cok yazISacaGInI sanIyorum. (BOlUmlerin iCeriGinin birbirleriyle CakISmamasI oldukCa Onemli.) 7) AltIncI bOlUmUn varlIGI Dergi'ye zenginlik katIyor. Ancak, iCeriGin yedinci ve sekizinci bOlUmlerden ne denli ayrI tutulmasI gerektiGi bir sorun olabilecektir. Oyle ki, GiriS yazIsInIn ikinci paragrafI, bu bOlUmden sekizinci bOlUmUn oluSturulduGunu gOsteriyor ve artIk buraya ait olmadIGI anlaSIlIyor. Birinci paragrafa dOnersek, hangi sanatCImIzIn az veya Cok tanIndIGI ve dolayIsIyla bu kOSede yer verildiGi gereGinden fazla tartISma malzemesi taSIyor. (En iyisi bu tip kIstaslardan olabildiGince kaCInmak.) 8) Yedinci bOlUme gelince..."Mizah, Cok ciddiye alInmasI gereken bir konudur" dUSUncesinden hareketle, belki de bu konuda gereGinden fazla katI (tutucu) dUSUnUyorum ve bu bOlUmUn Dergi'nin "yumuSak karnInI" oluSturduGunU ileri sUrUyorum. YayIn Kurulu Uyeleri'nin, yalnIzca eniyi yazIlarI yayInlama ile bOlUmU doldurmak iCin her yazIyI yayInlama aCmazIna dUSme durumunun oldukCa sIk ortaya CIkabileceGini sanIyorum. (KuSkusuz, Ozenle hazIrlanmIS ve OzgUn nitelikler taSIyan yazIlarIn yayInlanmasInIn gerektiGi naCiz gOrUSUmdUr.) 9) Dilimiz iCin ayrI bir bOlUmUn (sekizinci bOlUm) ayrIlmasI, bilim dili olarak TUrkCe'ye aGIrlIk veren ve bu konuya ayrI bir deGer biCen ITUnUn dil politikasI ile uygunluk gOstermesi bakImIndan Cok olumludur. Bu bOlUmde yayInlanan yazIm nedeniyle Simdilik bOlUmUn iCeriGine dOnUk bir eleStiri yazamayacaGIm. 10) Kapsam DISI Konular bOlUmUyle, serbest bir yazI kOSesinin oluSturulmaSI uygundur. Ancak, kapsam olarak, diGer bOlUmlere girmeyen her konunun (Seyin) buraya dahil edilmesi, dolayIsIyla aSIrI derecede geniS alana sahip bir "kapsam" ile karSIlaSIlmasI sorunu var. (Belkide ileri sayIlarda bu bOlUmun adI biraz deGistirilebilir.) Bu bOlUmun dUzeyiniyUksek tutma konusu da, siz YayIn Kurulu Uyeleri'nin sorumluluk alanIna dUSUyor. 11) Her dergi gibi burada da (onuncu bOlUm) okuyucu mektuplarIna, dolayIsIyla dUSUncelerine yer verilmesi yerindedir. Takdir edersiniz ki, mektuplarIn yayInInda, olumlu/olumsuz eleStiriden Once yapIcI eleStirilerin yayInlanmasI esas olmalIdIr. 12) Dergi YayIn Kurulu Uyeleri'nin, YazI DeGerlendirme Kurulu Uyelerinin ve CeSitli katkIlarda bulunan kiSilerin isimlerinin her sayIda yayInlanma yeri ve yazI bUyUklUGU mutlaka bir standarta baGlanmalIdIr. (ASCII formatInda hazIrlanan bir dergide bu tip bilgilerin sonda verilmesi sanIrIm uygun olacaktIr.) 13) ITU-MD Uyelik Formu'nun her sayIda yayInlanmasI yerindedir. YazInIn baSInda da ifade ettiGim gibi, gelinmiS olunan bu nokta ozverili bir CalISmanIn UrUnUdUr. Derginin ve dolayIsIyla baSarIlI CalISmanIzIn sUrekliliGini diliyorum. SaygIlarImla K. Turgut Gursel (ITU-MD Almanya Kolu) ----------------------------------------------------------------------------- >Date ; Thu, 15 Jun 1995 >From: R.N. Celik Degerli ITU Mezunlari Dernegi Uyeleri, Bildiginiz gibi, dernek yayin organimiz PETEK, ozverili calismalar sonucunda hazirlanmis ve 19 Mayis 1995 gunu ilk olarak hepinizin bildigi gibi yayinlanmistir. Boyle bir derginin hazirlanmasi ve yayina sokulmasi takdir edersiniz ki ozen, ozveri ve yogun calisma gerektirmektedir. Bu da nedenle dergi yayin kuruluna ve emegi gecen tum arkadaslarimiza, Ingiltere birimi olarak icten tesekkurlerimizi iletiyoruz. PETEK, dernegimizin yeni bir yayin organi olmasiyla birlikte, uyeler arasindaki iliskileri, genel haberleri, birim haberlerini ve bunun gibi bircoklarini birbirimize ulastirmamizi ve aramizdaki iliskileri ve baglari saglamlastirmayi sagliyacak olan cok yararli ve onemli bir yayin organimizdir. PETEK'in gucu ve okunma talebi, her bir ITU Mezununun boyle bir yayindan olan beklentilerine yanit verebilmesine baglidir. Bunu gerceklestirmenin yolu ise, PETEK in cok sesliliginin olmasindan gecmektedir. Buda dernegimizi olusturan tum birimlerin ve uyellerimizin PETEK e yapacaklari katki ile olanakli duruma getirilebilir. Bunlara bagli olarak her birimiz, dernegimizin etkin birer uyesi olarak, sesimizi ve varligimizi duyurmamizi sagliyacak olan PETEK yayin organimizin, gercekten ITU Mezunlarinin sesi olabilmesi, birlikteligimizin olusturdugu gucu etkinlestirebilmesi ve en onemlisi tek bir noktaya saplanmayip cok renkliligini yitirmemesi ve devam ettirebilmesi icin yapabilecegimiz hic bir katkiyi ve sarfedebilecegimiz hic bir emegi esirgememeli, dergimiz PETEK e bir ITU Mezunu sorumlulugu ile sahip cikmali, benzer uygulamalarina ornek bir Dergi durumuna getirmeliyiz. Yasamdaki en guzel duygu, birligin, beraberligin ve paylasimin hissedilmesidir. Yayin organimiz PETEK in dernegimizdeki birlik beraberlik ve paylasimi artirmasi ve birbirimize ulasmak icin uzattigimiz elleri anlayis, saygi ve guvenle baglamasi dileklerimle diyor, iyi gun ve calismalar diliyorum. Rahmi Nurhan CELIK ITU Mezunlari Dernegi Ingiltere Birimi Baskani --------------------------------------------------------------------------- SAYIN KAYA BUYUKATAMAN/ SAYIN MERAL DEMIRTAS, 15.06.1995 TUM DUNYAYA YAYILMIS OLAN ITU MEZUNLARININ KATKILARI ILE HAZIRLANAN PETEK ISIMLI ELEKTRONIK DERGININ ILK SAYISINI ALDIM. EMEGI GECEN BUTUN ARKADASLARIMIZI TEBRIK EDIYOR VE BASARILARININ DEVAMINI DILIYORUM. PETEK DERGISINI COGALTARAK YONETIM KURULU UYELERINE VE SN. CAHIT IDIL'E ULASTIRDIM. PETEK ILE ILGILI GORUSLERIMI ASAGIDA OZETLIYORUM: 1. DERGIMIZIN 3 AYDA BIR YAYINLANMASI YAZILARIN VE HABERLERIN GUNCELLIGINI KAYBETMESINE YOL ACMAKTADIR. DAHA KUCUK HACIMDE, AYDA BIR YAYINLANMASI ILE DAHA COK ILGI CEKECEKTIR. 2. FOTOKOPI ILE COGALTILILIRKEN KARISIKLIK OLMAMASI ICIN DERGIMIZE SAYFA NUMARASI VERILMELIDIR. 3. TURKCE KARAKTERLERIN ANLASILABILMESI ICIN BULUNAN YOL IYI BIR COZUM FAKAT OKUMA KOLAYLIGI VE TURKCE KARAKTERLERIN ANLASILABILMESI ICIN BUTUN YAZILARIN BUYUK HARFLERLE YAZILMASINI TEKLIF EDIYORUM. 4. OKUYUCULARIN ILGISININ DAGILMAMASI ICIN YAZILAR VE DERGI MUMKUN OLDUDUNCA KISA OLMALIDIR. USA'DAN E-MAIL ILE GONDERILEN MESAJLAR DA MUMKUN OLDUGU KADAR KISA OLMALI VE GEREKTIGI ZAMANLARDA GECILMELIDIR. Dr. Y. Muh. Osman Simav (Makina '75) ITU-MD Turkiye Merkezi Kurucu Uye [Sayin Simav'in mesaji Ilhan Bayraktar tarafindan iletilmistir.] --------------------------------------------------------------------------- 10.2 Okurlarimizdan gelen mesajlara yanit --------------------------------------------------------------------------- Sevgili PETEK Okurlari, Ilk sayimizin yayinini takip eden saatlerde, PETEK Gonulluleri kendi aralarinda dergi ile ilgili gorus ve elestirilerde bulundular ki bunlardan bir kismi okuyuculardan gelen mektuplarda da goruldu. Yayimlanmis derginin ozgunlugunu bozmamak icin virgulune dahi dokunmadan onu evsayfasinda oldugu gibi birakmayi uygun bulduk. PETEK Gonullulerinden ve siz degerli okuyucularimizdan gelen yapici onerilerin bir kismi uygulamaya konuldu, bir kisminin uygulanabilmesi icin de cozum arama calismalarimiz devam etmektedir. Yazimizin asagidaki bolumlerinde, okuyucularimizdan gelen mesajlarda yer alan konulara deginecegiz. PETEK'in ilk sayisini hazirlarken Internet ortaminin sundugu olanaklarin siz okuyucularimizin kullandiklari sistemlerin ozelliklerine gore degistigini dikkate alarak PETEK'i mumkun olan en kolay ulasilabilir ve de okunabilir sekilde hazirlamaya ozellikle dikkat ettik. Bu konuda bizlerle gorusen okurlarimizin genelde PETEK'e kolayca ulasabildiklerini ogrenmek bizleri cok memnun etti. Bazi okuyucularimiz da kullandiklari sistemin ozelliklerinden dolayi PETEK'e ulasmakta gucluk cektiklerini bildirdiler. PETEK'in yazi formatiyla ilgili aldigimiz elestirilere gelince. Ilk sayimizda dergi formati konusunda neler dusundugumuzu ve sonucta neden ASCII formatini sectigimiz konusuna deginmistik. Kullanmakta oldugumuz formatin baslica eksikligi, Turkce karakterlerin verilememesi. Bunun icin Turkce yazilarin tamami buyuk harflerle yazilsin onerisini aldik. Tamami buyuk harflerle yazilan yazilar, okuyucunun gozleri uzerinde olumsuz etki yaratacagi icin bu tip yazilari da uygun gormedigimizi belirtmek isteriz. Zaman icerisinde PETEK'teki yazi formati uzerine degisik cozumler bulmaya gayret edecegiz. PETEK'in uzunlugu uzerine de bazi yorumlar geldi. Bildiginiz gibi PETEK, siz okuyucularimizdan gelen yazilari yayin ilke ve amaclarina uydugu surece yayimlamayi amaclayan bir dergi. Yayinlarimiza olanak saglayan ortamda ise dergimizin uzunlugu karsimiza bir sorun olarak cikmiyor. Biz de bu ozelligi bir avantaj olarak gorerek siz okuyucularimiza PETEK'in ne kadar uzun olurlarsa olsunlar her zaman okunmaya deger yazilarla dolu olacagini hatirlatmak istiyoruz. Aldigimiz onerilerden birisi de, derginin daha sIk yayimlanmasi istegiydi. PETEK Dergisi, dergiyi yayina hazirlayanlarin gonullu cabalari ile yayin hayatini surdurmektedir. Uc ayda bir cikarmamizin baslica nedeni budur, zamanimiz olsa da ayda ya da hafta bir cikartabilsek. Uc ayda bir cikiyor olmasi nedeniyle, dergide guncelligini yitirmis yazilara yer verilmemesine ozel itina gosterilmektedir. Anket sonuclarimiza gelince; bugune kadar anketimizi cevaplayan herkese tesekkurler. Anketlerimize verdiginiz cevaplar ve onerileriniz bizlere dogru yolda oldugumuzu ve de sizlerin de bizlere bu yolda destek olacaginizi gosteriyor. Anketimizi cevapladiginiz surece sizlerle daimi iletisim sansimizin oldugunu hatirlatmak istiyoruz. Gelecek sayilarimizda da anketimize olan ilginizin devam etmesini umuyoruz. Bizler PETEK Gonulluleri olarak, sizlerle iletisim icinde olabildigimiz sure icinde dergimizin daha iyiye gidecegine ilk gunden beri inanmaktayiz. PETEK sadece bizlerin degil, hepimizin eseri oldugu surece daimi ve basarili olacaktir. Bu nedenlerden dolayi PETEK'le ilgili her konuda oneri, elestiri ve fikre acik oldugumuzu burada tekrar hatirlatmak istiyoruz. PETEK'in ilk sayisinin yayinlandigi gunden beri, bircok okuyucumuzla gerek anketimize verdikleri cevaplarla, gerekse de bizlere yazdiklari yazilar sayesinde, PETEK'le ilgili olumlu veya olumsuz elestirileri tartisma sansimiz oldu. Bir kez daha burada bizlere PETEK'le ilgili elestirilerini, onerilerini ve tebriklerini ileten herkese tesekkurlerimizi sunariz. Bir sonraki sayimizda tekrar gorusmek dilegi ile... Saygi ve sevgilerimizle, PETEK Yayin Kurulu --------------------------------------------------------------------------- 10.3 PETEK Anket Formu --------------------------------------------------------------------------- Sevgili PETEK Okuyucusu, Sizlerle paylasmakta oldugumuz ITU-MD E-Dergisi PETEKin hepimize hitap eden yeniliklere ve gelismelere acik bir dergi olmasini amacliyoruz. Bunun da buyuk olcude okuyucularimizin dergimiz hakkindaki goruslerini almakla ger- ceklesebilecegini dusunerek, sizler icin bir anket hazirladik. Asagidaki anket sorularina vereceginiz yanitlarla, bizlere etkin olarak yardimci olmus olacaksiniz. Ilginize ve anket icin ayirdiginiz zamana tesekkurler. PETEK Yayin Kurulu --------------------------------------------------------------------------- Lutfen buradan kesip asagidaki adrese e-mail ile gonderiniz. Tolgay Nur (nurt@rpi.edu) --------------------------------------------------------------------------- [1]. ITU-MD E-Dergi PETEK hakkindaki sorular: ---------------------------------------- 1. PETEK'in organizasyonu hakkindaki gorusleriniz nelerdir? ( ) Begendim ( ) Begenmedim ( ) Daha iyi olmasi icin goruslerim: ....................... 2. Kullanmakta oldugunuz sistemde PETEK'in yazi satir genisligi bir problem teskil ediyor mu? Yanitiniz evetse, bir satirdaki kabul edilebilir azami karakter sayisi sInIrInIzI belirtiniz. 3. PETEK'te yer alan bolumleri puanlarla degerlendirir misiniz? (0-10 arasi, 0 en kotu, 10 en iyi olmak uzere) ( ) ITU MezunlarI DerneGi (ITU-MD) Tanitim ( ) Akademik Dunyadan ( ) Bilim ve Teknoloji ( ) Internet ve Bilgisayar Dunyasindan ( ) Muhendis Gozuyle ( ) Sosyal Bilimler ve Kultur ( ) Mizah ( ) Dilimiz, Deyimlerimiz ve Atasozlerimiz ( ) Serbest Kose ( ) Okuyucudan 3. PETEK'te olmasini arzu ettiginiz baska bolum var mi? (Onerdiginiz bolum adini ve amacini kisaca yaziniz.) [2]. PETEK Okuyucu Profilinin Belirlenmesine Iliskin Sorular: -------------------------------------------------------- 1. En son mezun oldugunuz egitim kurumunun adi ve bolumunuz? (Yuksek lisans ve doktora sahibi okuyucularImIzdan ayrIca lisans derecelerini hangi universiteden aldIklarInI belirtmelerini rica ediyoruz.) 2. ITU-MD uyesi misiniz? ( ) Evet ( ) Hayir (Yanitiniz evetse, lutfen asagidaki soruyu da yanitlayiniz.) Bulundugunuz ITU-MD subesinin adi: (Yanitiniz hayirsa, asagidaki soruya geciniz.) PETEK E-Dergisi Dagitim Listesi'ne katilmak ister misiniz? ( ) Evet E-mail adresiniz: ( ) Hayir 3. Ilerde PETEK'in sizinle onerinizleriniz ve elestirilerinizle ilgili olarak temasa gecmesini istiyorsaniz, lutfen asagidaki ilgili kisimlari doldurunuz. Aksi takdirde, asagidaki kismin doldurulmasina gerek yoktur. Adiniz: E-mail adresiniz: --------------------------------------------------------------------------- Anketimize katildiginiz icin, PETEK Gonulluleri olarak tesekkur ederiz. --------------------------------------------------------------------------- =========================================================================== =========================================================================== 11. PETEK YayIn Kurulu Uyeleri =========================================================================== Bu sayImIzda etkin gOrev alan PYK Uyeleri: Baskan: Meral Demirtas (Meteoroloji '90) --------------------------------------------------------------------------- Meral Demirtas Tel: (44) (01734) 318950 University of Reading Fax: (44) (01734) 352604 Department of Meteorology E-mail: swrdemas@met.reading.ac.uk 2 Earley Gate Reading RG6 2AU United Kingdom --------------------------------------------------------------------------- Baskan Yrd.: Harun Taner (Gemi InsaatI '88) ___________________________________________________________________________ Harun Taner | Tel. : + 49 30 31425899 Technische Universitaet Berlin | Fax : + 49 30 31426883 ISM, Sekr.SG-10, Salzufer 17-19 | E-mail : taner@cadlab.tu-berlin.de D-10587 Berlin Deutschland | http://cadence.fb12.tu-berlin.de/~taner ___________________________________________________________________________ Uye: O. Haldun Unalmis (Ucak '87) --------------------------------------------------------------------------- Omer Haldun UnalmIS Tel: (512) 349-7192 3524 Greystone Drive, #101 Fax: (512) 349-7192 (please call first) Austin, TX 78731 E-mail: princess@ccwf.cc.utexas.edu U.S.A. princess@cs.utexas.edu --------------------------------------------------------------------------- =========================================================================== 12. PETEK YayIn DanISmanI =========================================================================== Kaya Buyukataman (Makina '64) _/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/ _/ _/ _/ Kayaalp Buyukataman Ph,D #INTERNET : buyukak@pweh.com _/ _/ P&W Externals-Nacelles Prd Cntr #INTERNET : itumez@eng2.UConn.edu _/ _/ Value Engineering Group #RCINET : PWNKB1@RCINET.UTC.COM _/ _/ Gear Systems and Controls #NETCOM : b.ataman@ix.netcom.com _/ _/ Mail Stop : 169-19 #PROFS : c904762 #SUN : BUYUKAK _/ _/ E Hartford, CT 06108 #Ph/Fx Home: (203) 282-0251 _/ _/ USA #Ph:(203) 565-0524, Fx:(203) 565-5990 _/ _/ _/ _/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/ =========================================================================== 13. YazI DeGerlendirme Kurulu Uyeleri =========================================================================== Bu sayImIzda etkin olarak katkIda bulunan YDK Uyeleri: * Meral Demirtas YazI DeGerlendirme Kurulu Bsk. * Harun Taner YazI DeGerlendirme Kurulu Bsk. Yrd. * O. Haldun Unalmis YazI DeGerlendirme Kurulu Uyesi * Emrah Can YazI DeGerlendirme Kurulu Uyesi * Hakan Aydin YazI DeGerlendirme Kurulu Uyesi * Sibel Demirbas YazI DeGerlendirme Kurulu Uyesi =========================================================================== 14. PETEK Gonullulerine ve PETEK yazarlarina tesekkur =========================================================================== ITU-MD Uluslararasi Kurulusu Baskani ve PETEK Yayin Danismanimiz Kaya Buyukataman'a surekli destegi ve etkili yardimlari icin, bu sayimizin hazirlanmasinda gorev alan yukarida listesi verilen etkin PETEK Yayin Kurulu ve Yazi Degerlendirme kurulu Uyelerine, dergimizin "homepage" calismalarini yapan Can Sandalci'ya ve ilgili sayfadaki renkli PETEK logo tasarimini yapan Koksal Hocaoglu'na, ve tabii ki bizleri icten iletileri ve yazilariyla destekleyen tum yazarlarimiza en icten tesekkurlerimizi sunariz. =========================================================================== 15. ITU-MD Uyelik Formu =========================================================================== _/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/ _/......................... ISTANBUL TEKNIK UNIVERSITESI _/ _/....... /\ /\ ....... <<>> _/ _/..... / | / | ..... <>_/ _/.. / // | .... _/ _/. /^/^ / / / ... 235 E River Dr. Suite 1502 _/ _/.. /()|'`--/ _ / .. E Hartford, CT, 06108, USA _/ _/.. \_'/' '` \_' .. _/ _/.. '//`--' '\ .. Phone / Fax : (203) 282-0251 _/ _/... || //--/ ' \ .. _/ _/..... \\ ||\_/\\ .. COMPONENT ALUMNI ASSOCIATION LOCATIONS _/ _/....... || \_/ ....Almanya-Ingiltere-Turkiye(2)-Japonya-Kanada(3) _/ _/.......1989 \\ \ ...Fransa-Hongkong-Avusturya-Kibris-Belcika/Hollanda_/ _/........................ Avusturalya-Saudi Arabistan-Amerika(16)-Norvec _/ _/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/ _/[ITU-MD (Home Page, Member List, E-dergi "PETEK ", and E-mail) ADRESSES]_/ _/http://www.ece.orst.edu/~ituweb (Homepage) finger itumez@eng2.UConn.edu_/ _/http://geoweb.tamu.edu/~e0c1768 (GencITU Homepage) http://www.itu.edu.tr_/ _/http://www.ece.orst.edu/~ituweb/itu/petek.html ftp.itu.edu.tr/pub/petek_/ _/E-mail: E-Mail:_/ _/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/ _/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/ _/ Y E N I U Y E M U R A C A A T F O R M U _/ _/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/_/ Is this a new Application or a Renewal? Please check. "E-mail"le olan mUracaatlarda, Uyelik FormlarIndaki TUrkCe yazIlarda kargaSaya yol aCmamak iCin lUtfen aSaGIdaki alfabeyi kullanInIz: abcCdefgGhIijklmnoOprsStuUvyz ________________________________________________________________ Name (first, middle, last) ________________________________________________________________ Father's Name ________________________________________________________________ Birth Place and Date ________________________________________________________________ If Married (Husband's/wife's) Name ________________________________________________________________ If Any Children Names and Birth Dates _________________________________________________________________ ********************* EDUCATIONAL RECORD ********************* Highest Degree ________________________________________________________________ Major ________________________________________________________________ ITU Graduation Year ITU Freshman Year ________________________________________________________________ Other Higher Education Institutions and Degrees ________________________________________________________________ If not an ITU graduate reason for membership: ________________________________________________________________ **************************************************************** Dernek kartiniza unvaniniz nasil yazilsin, belirtiniz? Kisaltma seklinide parantez icinde belirtiniz. ________________________________________________________________ ********************** WORK PLACE ****************************** Title ________________________________________________________________ Affiliation ________________________________________________________________ Division/Department ________________________________________________________________ Street address ________________________________________________________________ City, State, Zip ________________________________________________________________ Telephone ________________________________________________________________ Fax ________________________________________________________________ E-mail ________________________________________________________________ *********************** HOME *********************************** Street address ________________________________________________________________ City, State, Zip ________________________________________________________________ Telephone ________________________________________________________________ Fax ________________________________________________________________ E-mail ________________________________________________________________ PLEASE SEND MY MAIL TO HOME: WORK: ADRESS ________________________________________________________________ ******************* MEMBERSHIP INFORMATION ******************* I would like to join ITU-MD as ________________________________________________________________ a Regular Member (Yearly dues $25.US) senelik aidat| $ _________________________________________________________|______ a Student Member (Yearly dues $10.US). senelik aidat| $ _________________________________________________________|______ initiation and ITUMD ID / ilk gIrIS ve kimlik Ucreti| $10. US _________________________________________________________|______ My check payable to ITU-MD is mailed. Total: | $.. _________________________________________________________|______ My picture for ITU-MD ID cart is mailed (check) | _________________________________________________________|_______ I WOULD LIKE TO PARTICIPATE COMITTEE ACTIVITIES AND | ASSOCIATIONS ADMINISTRATION PLEASE SEND ME COMITTEE| LISTS TO SELECT OR TO RECOMMEND A NEW ACTIVITY-Check| __________________________________________________________________ *******************ASSOCIATION RECORDS ************************** Membership # ________________________________________________________________ Membership type ________________________________________________________________ Membership date approval: ________________________________________________________________ Establish Contact with E-Mail: Fax: Mail: Phone: ________________________________________________________________ Recommended by : 1 2 ________________________________________________________________ Aproved for membership : ________________________________________________________________ ________________________________________________________________ KOMITELER VE GOREVLER: (Preferred Assignments) : 1-BY laws (Tuzuk) ..,By General Assembly, (Genel Secimle)__________ 2-Ethics (Disiplin) ..,By General Assembly, (Genel Secimle)__________ 3-ITU Book (ITU Kitap yardimi) __________ 4-Employment( Is ve Staj yeri Bulma) _________ 5-Membership (Uye kayit ve Data Base) ..By General Assembly_________ 6-Membership Drive (Mezunlara tanitim) _________ 7-Board of Trustees (See Bylaws for Req, Lutfen tuzugu inceleyin)____ 8-Young ITU (ITU-MD Genclik Kolu) _________ 9-May Turkish Week Activities (19 Mayis Turk Haftasi) Newyork _______ 10-Federasyon(FTAA) or Asembly (ATAA) Temsilciligi( rep) __________ 11-Technical Conference Organization ( Konferans) ___________ 12-Regional Meetings Organization(Bolgesel Toplantilar) ________ 13-Regional Board Of Directors (Bolgesel Idare heyeti) (Secimle)_____ 14-ITU Scientific Aid (ITU lab malzemesi, Ozel Yardim) __________ 15-ITU-MD TURKIYE Newsletter (Mezunlar Dernegi dergisi )__________ 16-Central Focal (Kilit Noktasi, E-mail olmayanlara haber iletimi)___ 17-Voice Mail (telefon haberlesme Sistemi Idaresi) _________ 18-Central Fund raising (Kulub Binasi ve Ileri Projeler Yardim)______ 19-ITU Special fund Raising (ITU Ozel Proje Yardim) _________ 20- ITU-MD WWW HOME-PAGE ________ 21- ITU-MD E-DERGI .PETEK. ___________ 22- Other (Istediginiz Diger bir saha) ___________ =========================================================================== PETEK CILT: 1 SAYI: 2 1 EYLUL 1995 ===========================================================================